Asgari ücrete tepkiler sürüyor

Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, yaptığı açıklamada, gelecek yıl için belirlenen asgari ücret zammının hayal kırıklığı yarattığını ifade etti. Asgari ücretlinin küresel kriz ve yakıt zamları nedeniyle oldukça zor durumda olduğunu kaydeden Yokuş, çalışanların yoksulluk ve açlığın pençesine itildiğini belirtti.

Hükümet'in işçileri, işverenin insafına terk ettiğini ifade eden Yokuş, açıklamasında şunları kaydetti: ''İki çocuklu bir ailenin açlık sınırının 720 YTL ila 860 YTL arasında olduğu ülkemizde 527 YTL olarak belirlenen asgari ücret çalışanları için bir sefalet ücreti olarak tarihe geçecektir. Sosyal devlet anlayışıyla bağdaşmayan bu anlayışı kınıyoruz. Bu yılki Türk-İş yönetiminin asgari ücretle ilgili tutumunu ve masayı terk etmesini, geçen yıl imza attığı asgari ücrette yaptığı yanlışı düzeltmiş olmasını oldukça anlamlı buluyoruz.''

"En iyi en kötü rakam demiyorum, hayırlı olsun diyorum"

Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu ise dün belirlenen asgari ücret ile ilgili, ''En iyi, en kötü rakam demiyorum. Hayırlı olsun diyorum'' dedi.

Asgari ücretin her yıl yenilendiğini ifade eden Başesgioğlu, asgari ücretin belirlenmesinde bazı parametrelerin olduğunu kaydetti. İş gücü piyasalarının durumu ve diğer ekonomik göstergeler dikkate alınarak, asgari ücrette bir oran belirlendiğini ifaden eden Başesgioğlu, herkesin işçilerin, çalışanların alın terinin sonuna kadar karşılığının verilmesinden yana olduğunu söyledi.

"Asgari ücretliye düşen açlık ve sefalet içinde yaşamak"

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de yaptığı açıklamada, Aralık 2008 itibarıyla açlık sınırının 750 YTL, yoksulluk sınırının da yaklaşık 2 bin 500 YTL olduğunu hatırlatarak, "Asgari ücretle geçinen emekçilere düşen şey yine açlık ve sefalet içinde yaşamlarına devam etmek olacak" dedi.

SSK kayıtlarına göre 6 milyona yakın çalışanın 750 milyonun altında ücret aldığına dikkat çeken Çelebi, 2008 yılında SSK'ya kayıtlı çalışanların yüzde 65'inin yoksulluk sınırının altında yaşadığını belirtti.

Açıklanan asgari ücretle, Türkiye'deki çalışanların yarısından fazlasının ve yoksulların kaderinin değişmeyeceğini ifade eden Çelebi, şunları kaydetti:
"Antidemokratik yapısıyla hükümet ve işverenlerin ağzından çıkan sözlerin yasa sayıldığı Asgari Ücret Komisyonu'ndan, emekçileri enflasyon ve ekonomik kriz karşısında koruyan bir kararın çıkmasını da beklemiyorduk. Emek örgütlerine düşen şey artık bundan sonraki süreçte birlikte adım atmak ve meşru olmayan açıklanan asgari ücrete itiraz ederek karşı dava açmaktır."
 

"Asgari ücretli krize kurban edildi"

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu ise, yıllık 43.22 TL'lik artışın beklentilerin ve TÜİK'in belirlemelerinin son derece gerisinde kaldığını belirtirken, Komisyonun toplumun önemli bir kesimini ilgilendiren asgari ücreti belirlerken, tüm dünyayı etkisi altına alan küresel krizi dikkate almayarak, asgari ücretliyi krize kurban ettiğini söyledi. Uslu, "Küresel kriz koşullarında iç talebi canlandıracak önemli bir enstrüman olan asgari ücretten yararlanılamamıştır" dedi.

Türk-İş'in görüşmeler devam ederken komisyondan çekilmesini de eleştiren Uslu, şunları kaydetti: "Türk-İş, Komisyon'un karar toplantısına katılmayarak, geçen dönemlerde yaptığı yanlışlıklara düşmemek, tartışmalara odak olmamak için çareyi kaçmakta bulmuştur. Türk-İş, işçi kesimini temsil etme sorumluluğunu yerine getirememiş, mazeret üretmekten öteye gidememiş, ezik kalmış ve ucuz bir şov yapmıştır."