'Aşı için yasal zorunluluk değil ikna gerekli'
İzmit'te babasının, "içerisinde güvenmediği maddelerin bulunması" nedeniyle aşılatmadığı çocuğa, mahkemenin verdiği sağlık tedbirleri alınması kararına uzmanlardan destek geldi.
Sağlık Bakanlığı Aşı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Kocaeli İl Müdürlüğünün, suç duyurusu üzerine mahkemece alınan "sağlık tedbiri uygulanması" kararını değerlendirdi.
Türkiye'de, Avrupa ve ABD'deki kadar aşı karşıtlığı olmadığını dile getiren Ceyhan, ülkede yasal açıdan aşı zorunluluğu bulunmamakla birlikte ailelere, aşılanmayan çocuğun hem kendi hem de başkalarının sağlığı için risk olduğunun anlatılması gerektiğini söyledi.
"Aşılarda domuz ve maymun gibi hayvanların geni bulunduğu" iddialarına yanıt veren Ceyhan, "Üretimde hayvan hücre kültürleri kullanılabilir ancak aşı kullanılabilir hale gelmeden önce tek hücre dahi kalmaz. Aşılarda kesinlikle hayvansal kalıntılar yoktur. Aksi halde aşıların uygulandığı kişiler şiddetli alerjik reaksiyon nedeniyle hayatını kaybeder. Bu bakımdan herkesin içi rahat olsun" diye konuştu.
"Hiç kimsenin, bir başkasının, özellikle de kendi çocuğunun hayatını tehlikeye atamayacağının" yasal açıdan güvence altına alındığına işaret eden Ceyhan, bulaşıcı hastalıkların büyük bölümünün aşıyla önlenebildiğine dikkati çekti.
Mahkemenin böyle bir karar vermesinin hem çocuğun hem de toplumun sağlığının korunması açısından önemli olduğunu belirten Ceyhan, "Bu kararı alan mahkemeyi kutluyorum" dedi.
Türkiye'de zorunlu aşı uygulaması olmadığını sadece Suudi Arabistan'a seyahat edeceklere bu ülkenin zorunlu tuttuğu meningokok aşısı yapılmasının şart olduğunu anlatan Ceyhan, şu bilgileri aktardı: "Türkiye'de Avrupa ve ABD'deki kadar aşı karşıtlığı yok. Çünkü bu ülkelerde sadece aşıya değil sağlıkla ilgili bütün uygulamalara karşı tarikatlar çok etkin. Türkiye'de aileler genellikle aşıya sıcak bakıyor. Zaman zaman aşıyla ilgili yalan yanlış iddialar ortaya atılsa da çocuklarımızı ve risk grubundakileri bulaşıcı hastalıklardan korumanın en etkin yolunun aşı olduğu unutulmamalıdır. Yasal açıdan aşı zorunluluğu yok ancak ailelere aşılanmayan çocuğun hem kendi hem de başkalarının sağlığı için risk olduğu anlatılmalı. Aşıların kanun zoruyla uygulanmasından ziyade bu işler ailelerin bilgilendirilmesiyle yapılmalı."
Türkiye'de aşılama oranlarının son yıllarda büyük artış gösterdiğine işaret eden Ceyhan, bu sayede kızamık başta olmak üzere birçok bulaşıcı hastalığın toplumdan yavaş yavaş silindiğini, çocuklarda artık SSPE başta olmak üzere bu hastalıkların komplikasyonlarının ortaya çıkmadığını vurguladı.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı