Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği için İstanbul Zirvesi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ev sahipliğinde düzenlenen Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği için İstanbul Zirvesi, açılış oturumuyla başladı.

Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği için İstanbul Zirvesi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.01.2010 - 07:56

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Miliband, Afganistan Dışişleri Bakanı Zalmay Resul ve Pakistan'ın dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı Nawazada Malik Amad Khan ile kahvaltıda bir araya geldi. Çırağan Sarayı'nda bugün yapılacak Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği için İstanbul Zirvesi kapsamında Ahmet Davutoğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleşen kahvaltıdan, basın mensuplarının kısa süre görüntü almasına izin verildi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ev sahipliğinde düzenlenen Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği için İstanbul Zirvesi, açılış oturumuyla başladı. Çırağan Sarayı'nda, Cumhurbaşkanı Gül, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ve Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari'nin katılımıyla başlayan zirvenin açılış oturumunda, basın mensuplarının görüntü almasına izin verildi. Toplantı, daha sonra basına kapatıldı.

Afganistan'a komşu ülkelerin üst düzey temsilcileri ile bazı gözlemci ülke ve uluslararası kuruluş üst düzeyli yetkililerinin yer aldığı zirveye, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi, Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Yang Jiechi, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Miliband, Afganistan Dışişleri Bakanı Zalmay Resul, Pakistan'ın dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı Nawazada Malik Amad Khan, Tacikistan Dışişleri Bakanı Hamrokhon Zarifi, Kırgızistan Dışişleri Bakanı Kadirbek Sarbaev, Birleşik Arap Emirliklerinin (BAE) dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı Anwar Gargash ve Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksiy Borodavkin katılıyor.

Zirvede ayrıca İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Muhammed Yahya Maroofi, AIGK İcra Direktörü Dulat Bakishev, ABD Başkanının Afganistan Pakistan Özel Temsilci Yardımcısı Paul Jones, BM Genel Sekreteri Afganistan Özel Temsilcisi Yardımcısı Wolfgang Weisbrod Weber, NATO Genel Sekreter Yardımcısı Vekili Larry Rossin, AB Komisyonu Asya Direktörü Jim Moran yer alıyor. Zirvede, Japonya da temsil ediliyor.

Bölgesel buluşma, Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirveler Süreci'nin 1 Nisan 2009 tarihinde Ankara'da yapılan üçüncü toplantısında kararlaştırıldı ve sonuç bildirisinde yer aldı. Yeni dönemde Afganistan ile dayanışma sergilemeyi hedefleyen ve Afganistan'ın karşı karşıya olduğu sorunların aşılmasında bölge ülkelerinin sunabileceği katkıların görüşüleceği zirvenin, Afganistan konusunda devrede olan çeşitli girişim ve mekanizmalara katkı sağlamanın yanı sıra bunlar arasında köprü işlevi görecek verimli bir işbirliği platformu oluşturması temenni ediliyor.

 

'Zirvenin adını Pakistanlı ünlü şair Muhammed İkbal'in şiirinden aldık'

Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği için İstanbul Zirvesi'nin ardından verilen aile fotoğrafı sonrasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai, ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Gül, dün düzenlenen Türkiye-Afganistan-Pakistan Üçlü Zirvesi'nin ardından bugün yapılan Afganistan ve Afganistan'a komşu ülkeler zirvesiyle son 2 gündür yoğun bir gündemle çalıştıklarını ifade etti.

Bugün bölgesel zirveyi de sonuçlandırdıklarını belirten Gül, Afganistan ve komşularının katılımıyla bölgesel zirve düzenlenmesinin Pakistan, Afganistan ve Türkiye arasında 2009 yılı Nisan ayında yapılan üçlü zirvede kararlaştırıldığını, İSEDAK Ekonomik Zirvesi kapsamında 9 Kasım 2009 tarihinde İstanbul'da yapılan Afganistan ile komşuları ve bazı gözlemcilerin katıldığı gayrı resmi hazırlık toplantısında da bölge zirvesiyle ilgili fikirlerin öne çıktığını ve bu toplantının İstanbul'da yapılmasının tavsiye edildiğini anlattı.

Gül, Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği için İstanbul Zirvesi'ne ev sahipliği yaptıklarını hatırlatarak, ''Zirvenin adını Pakistanlı ünlü şair Muhammed İkbal'in şiirinden aldık. O, Afganistan'ı Asya'nın kalbi olarak hep belirler ve söylerdi. Dolayısıyla bu şiirden de ilham alarak bugünkü toplantının ismini, başlığını Asya'nın kalbi, Afganistan olarak yaptık'' dedi. Zirveye, Afganistan ile komşularının yanı sıra gözlemci ülkelerden ve uluslararası örgütlerden, özellikle bölgedeki uluslararası bölgesel örgütlerin başkanları ile temsilcilerinin katıldığını kaydeden Gül, İstanbul Zirvesi'nin bu bölge için bir mihenk taşı olarak anılacağına inandığını, bölgede işbirliği ve uzlaşı ikliminin teşviki için Türkiye olarak katkıda bulunmaya her zaman hazır olduklarını bildirdi.
 

'Afganistan'a ekonomik desteğin verilmesi gerekiyor'

Cumhurbaşkanı Gül, zirvenin amacının, bütün ülkelerin ve bireyleri etkileyen terörizm, aşırılık, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı gibi sorunlardan en fazla muzdarip bölgelerin başında gelen Afganistan ve çevresinde bu meselelerle mücadele için işbirliğini teşvik etmek olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Afganistan, neredeyse 30 yıldır çok büyük acılar çekmektedir, Afgan halkı çok büyük acılarla iç içedir. Komşuları ve onun dostları bunu, bu şekilde tabii ki seyredemez. Onun için hepimiz Afganistan'ın bu sıkıntılı durumlardan artık bir an önce çıkması için elimizden gelen her türlü gayretleri yapıyoruz. Askeri ve güvenlikle ilgili konular, çok geniş çerçevede ele alınıyor. NATO, aynı şekilde büyük faaliyetler içerisinde. Afganistan'ın problemlerinin çözümü sadece askeri yollarla mümkün değildir. Afgan halkının kalbi, gönlü kazanılmalıdır, Afgan halkının refah seviyesi artırılmalıdır, Afgan halkının eğitimiyle ilgili çok önemli adımlar atılmalıdır. Afganistan'ın silahlı kuvvetleri en iyi şekilde donatılmalı ve eğitilmelidir. Zaten Başkan Karzai ve bütün Afganlar, 'bizim çocuklarımız, kendi ülkelerini savunmak için ve korumak için hazırdır, siz bize eğitim ve gerekli araçları ve gerekli silahları verin, başkasının çocuklarının bizim için ölmesini istemiyoruz' diyorlar. Bunu, her platformda Başkan Karzai ve Afgan yetkililer her zaman söylüyor. Bu çerçeve içerisinde tabii ki Afganistan'a ekonomik desteğin verilmesi gerekiyor, kalkınma hamlelerine güçlü yardım yapmak gerekiyor. Bütün bunların en iyi şekilde olması için her şeyden önce Afganistan'ın komşuları ve bölgenin, bu hareketi ve bu çalışmaları sahiplenmesi gerekiyor. Bizim burada yaptığımız bölgenin sahiplenildiğini göstermektir.''

Cumhurbaşkanı Gül, bir ülkedeki proje ve programların, o ülkenin komşularıyla birlikte sahiplenilmemesi durumunda, uzaktan yapılan yardımların etkisinin çok az olacağını vurguladı. Gül, toplantının, bölgenin de sorumluluk aldığını, bu politikalara destek verdiğini göstermek ve Afganistan'daki müspet gelişmelere, son seçimlere, seçimlerden Karzai'nin tekrar cumhurbaşkanı olmasına, hükümetini oluşturmasına ve bütün bu gelişmelere destek verdiğini göstermek için yapıldığını söyledi. Yayımlanan bildiriyi Afganistan, Afganistan'ın komşuları, Türkiye ve gözlemcilerin hep beraber kabul ettiğini de ifade eden Gül, ''Bu toplantının Londra Konferansı'ndan önce yapılıyor olması da ayrıca güzel olmuştur. Çünkü burada da hep beraber Londra Konferansı'na başarılar diledik. Ümit ediyorum ki buradaki çalışmalar, o konferansın da başarıyla geçmesine katkıda bulunacaktır'' dedi.

 

'Terörle mücadele çok geniş boyutta ele alınmaktadır'

Cumhurbaşkanı Gül, Afganistan'da terör ve uyuşturucuyla mücadelede atılan adımlar ve Türkiye'nin bu konudaki desteğinin ne olduğunun sorulması üzerine, Türkiye'nin, Afganistan'a bir yandan NATO çerçevesi içinde askeri yardım, diğer yandan sağlık, eğitim, yol yapımı, ziraat, polis eğitimi gibi geniş bir alanda Cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma yardımını yaptığını hatırlattı. Terörle mücadelede konusunda özellikle Kabil'de birkaç gün önce gerçekleşen terör saldırılarında Afgan güçlerinin ne kadar iyi eğitildiğini ve nasıl karşılık verebileceğinin görüldüğünü kaydeden Gül, bu başarının güveni de artırdığını söyledi.

Gül, Türkiye'nin aynı zamanda Kabil'in de güvenliğinden sorumlu olduğunu hatırlatarak, ''Terörle mücadele çok geniş boyutta ele alınmaktadır. O yönde bütün ülkeler de Afganistan'a en güçlü desteği vermektedir. Narkotikle mücadele yapılırken, onun yerine konacak alternatif gelir kaynaklarının Afgan halkına da, tabii, gösterilmesi çok önemli oluyor. Bu yönde de çok büyük çalışmalar vardır. Çünkü narkotik meselesi sadece Afganistan'ın sorunu değildir, bütün dünyanın sorunudur'' şeklinde konuştu.
 

Türk halkı ve Cumhurbaşkanı Gül'e teşekkür

Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai de, Türkiye halkına, Cumhurbaşkanı Gül nezdinde yardımları ve Afganistan'ı düşündükleri için teşekkür etti. Bir soru üzerine Afganistan'da güçlü bir ordu için sadece finansal desteğin yeterli olmayacağını belirten Karzai, bunun yanında eğitim, zaman, konfigürasyon, ordunun zaman içinde kurumsallaşmasının Afgan ordusunu güçlü, kurumsallaşmış, iyi eğitimli ve yetkin bir orduya çevireceğini söyledi. Karzai, orduyu yapılandırmaya sıfırdan başladıklarını vurgulayarak, daha iyi eğitim, ekipman, kışlalar, kalacak yerler, iyi bir eğitim altyapısı ve silahlı kuvvetlerin işlevlerini bir kurum olarak yerine getirmesi için geçmesi gereken zaman gibi konuların herkesin önünde olan sorunlar olduğunu ifade etti.
 

'Londra'daki konferans fırsat olacak'

''Taliban'ın sivil stratejiye kazandırılması'' için bir süreç başlatılıp başlatılmadığı ve konunun Londra'da gündeme gelip gelmeyeceğine dair bir soruyu yanıtlayan Karzai, şöyle konuştu: ''Londra'daki konferans aslında Afganistan için çok önemli bir fırsat olacak. Afganistan dünyaya uzlaşma ve yeniden entegrasyon stratejisini anlatma fırsatı bulacak. Bu uzlaşmanın hangi yapılar içerisinde, hangi kaynaklarla yapılacağını anlatacağız. Hem yeniden entegrasyon, hem uzlaşma için her türlü çerçeveyi düşünmüş bulunuyoruz. Bununla ilgili de destek arayacağız.'' Karzai, bu konuda tek başına askeri bir çözümün yetmeyeceğini, bu sorunun barışçıl çözümü için gün geçtikçe daha fazla çalışmak gerektiğini dile getirdi. Karzai, ''El Kaide veya diğer terörist ağların parçası olmayan Talibanı düşünmeliyiz ve bunu gerçekleştirdikten sonra da siyaseti, ekonomik kalkınmayı ve iknayı kullanmalıyız. İran, Afganistan'ın iyi bir komşusudur. O konuda yapıcı bir angajmana girmiştir. Aramızdaki ilişkiler gayet iyi komşuluk ilişkileridir'' diye konuştu.

ABD'nın Kabil Büyükelçisinin kendisi için ''yetersiz bir stratejik ortak'' tanımlaması yaptığı ifade edilerek, yorumunun sorulması üzerine Karzai, şöyle konuştu: ''Afganistan, terörle mücadelenin ön cephesidir. Afgan halkı her gün bu mücadelede kayıplar vermektedir. Afganlar polislerinden, kolluk kuvvetlerinden her gün can kayıplarına uğramaktadır. Çok büyük insan kaybımız oldu. Malımızla, canımızla bunun bedelini ödemiş bulunuyoruz. Eğer ortaklık dediğiniz Amerika'nın iradesine boyun eğmekse, tabii ki benim aklımdaki ortaklık bu değil. Ortaklık, biri çok zengin, biri çok fakir de olsa iki egemen ülke arasında işbirliğidir. Afgan halkının kaderini belirlemesidir. Ama eğer bu ortaklık herhangi bir Amerikan resmi temsilcisi tarafından Afganistan'ın daha az yetkin bir birim olarak tanımlanmasına ve boyun eğmesine yol açacak şekilde tanımlanıyorsa o zaman doğru, biz yetersiz bir ortak olmayacağız.''

''Yeniden entegrasyon stratejisinde, Taliban'ın orduya katılmasına imkan verip vermeyecekleri ve ABD'nin bu konudaki yorumunu'' soran bir gazeteciye ise Karzai, ''Terörist ağların parçası olmayan Taliban, aslında Afgan halkının çocuklarıdır. Mutlaka yeniden entegrasyona tabii tutulması lazım. Bunu devam eden bir süreç olarak görüyoruz'' diye konuştu. Sorunun çok uzun yıllardır Afganistan'da yaşanan yabancı müdahale ve işgaller ile bu müdahalelerin yol açtığı yoksulluk gibi sorunların sonucu olduğunu ifade eden Karzai, ''Afganistan geleceğe doğru giderken çok verimli, hızlı bir şekilde hareket edebilmeli, hükümet bu sorunları iyi bir şekilde ele alabilmeli'' dedi. Bir gazetecinin ''El Kaide Yemen'de ABD'nin önceliği haline gelmiş durumda ve ABD Yemen'deki sorunlarla Afganistan'daki sorunları ilgili görüyor. Siz böyle bir bağ görüyor musunuz?'' şeklindeki sorusu karşısında Karzai, Yemen'de olup bitenlerle ilgili çok fazla bir bilgisi olmadığını belirtti.

Karzai, şöyle konuştu: ''Tabii ki El Kaide Yemen'de faal ise, terörist ağlar nerede faaliyet gösteriyorsa uluslararası toplum olarak sorumluluğumuz bunlarla mücadele etmek. Müslüman kardeş ülkeler arasındaki işbirliği burada çok önem taşıyor. Bu alanda Müslüman dünyanın en önemli ülkelerinden biri olan Suudi Arabistan da Yemen'in komşusu. Suudi Arabistan'daki kardeşlerimiz için de güvenlik büyük önem taşıyor. Dolayısıyla onların bu konuda alacağı her türlü kararı biz de tam anlamıyla destekleyeceğiz.''
 

Sonuç bildirgesi

Çırağan Sarayı'nda düzenlenen zirvenin sonuç bildirgesinde, ''Asya'nın kalbi'' olan Afganistan'ın bugünü ve geleceğinin komşularınınki ile ayrılmaz biçimde bağlı olduğu vurgulandı. Emin, güvenli, istikrarlı, müreffeh bir Afganistan'ın bölgesel barış ve istikrarın hayati unsuru olduğu vurgulanan bildirgede, tarih boyunca Afganistan ve komşularının kültürleri, nüfusları ve dillerinin iç içe geçtiği kaydedildi. Bölgede karşı karşıya olunan risk ve sorunların bazılarının ortak olduğu vurgulanan bildirgede, ''Terörizmin tüm biçimleri, aşırıcılık ve yasadışı uyuşturucu ticaretinin tüm yönleri birbiriyle bağlantılıdır ve ülkelerimizin tamamını etkilemektedir'' denildi. Bölgede yaşanan sorunların ve olumlu gelişmelerin tüm ülkeleri etkilediğine işaret edilen bildirgede, sorunlara karşı ortak, kararlı ve eşgüdüm içinde hareket edilmesi gerektiği, bu hususun ülkelerin ekonomik potansiyeli ve müreffeh geleceğinin sağlanması için de aynı ölçüde geçerli olduğu ifade edildi.

Ticaret ve transit geçişler, taşımacılık ve enerji gibi alanlarda işbirliğinin tüm bölge ülkeleri için yararlı olacağı dile getirilen bildirgede, bölgesel işbirliğinin büyük bir potansiyele sahip olduğu belirtildi. Bildirgenin işbirliği ilkelerinin belirtildiği bölümünde, Afganistan'ın ve diğer katılımcı ülkelerin egemenlik, bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve ulusal birliğine olan güçlü bağlılığın teyit edildiği, Afganistan hükümeti ve halkının ülkeyi geliştirmeleri, ekonomiyi yeniden inşa etmeleri sırasında desteklemeyi sürdürme taahhüdünün yinelendiği, Afganistan Cumhurbaşkanının 19 Kasım 2009'da cumhurbaşkanlığı konuşmasında açıkladığı programın desteklendiği bildirildi.

Afganistan Anayasası doğrultusunda Afganistan tarafından idare edilen ve sürdürülen uzlaşma ile birleşme yönündeki ulusal sürecin desteklendiği dile getirilen işbirliği ilkeleri bölümünde, Afganistan'ın, yakın komşularının barış, istikrar ve refahın geliştirilmesindeki kilit öneminin de altı çizildi. Bildirgede zirve katılımcılarının, güvenlik, yönetim ve kalkınma alanlarındaki sürdürülebilir sürecin birbirlerini karşılıklı olarak güçlendirdiğini teyit ettiği, BM/UNAMA'nın eşgüdüm sağlama rolünü ve Afganistan'ı sahiplenmelerini güçlendirmek için Afganistan'a katkıda bulunanlara yardım ve çabalarında mümkün olduğunca şeffaf olmayı telkin ettiği, Afganistan ve ötesindeki sorunların çözümünde bölgesel işbirliğini zaruri bir dayanak olarak içermesi gereken kapsamlı bir yaklaşımın önemini vurguladığı kaydedildi.
 

Ortak tehdit: terörizm

Katılımcıların terörizmin ancak birbiriyle uyumlu çabalarla çözülebilecek ortak bir tehdit olduğunu kabul ettiği ifade edilen bildirgede, sınırları aşan yasa dışı silah akışının, yasa dışı uyuşturucu ve ara madde üretiminin, ticaretinin, uluslararası örgütlü suçların önlenmesi amacıyla işbirliğini derinleştirmenin ve bu sorunlarla mücadele için ulusal kabiliyetlerin güçlendirilmesinin taahhüt edildiği, Afgan mülteci sorununun, uluslararası toplumun desteğiyle güvenli, gönüllü, aşamalı ve insan onuruna yakışır şekilde geri dönüşlerini ve yerleşimlerini kolaylaştıracak koşullar yaratılarak ele alınması ihtiyacının vurgulandığı bildirildi.

Katılımcıların ayrıca ticaret, enerji, taşımacılık, sanayi, madencilik, tarım, hayvancılık, çevre alanlarında proje bazlı işbirliğine ivme kazandırılmasında anlaştığı ifade edilen bildirgede, ortak vizyonların yerine getirilmesine yönelik çeşitli süreçlere katılmaya da hazır bulunulduğu kaydedilerek, şöyle devam edildi: ''Uluslararası toplumu bölgesel işbirliği amaçlarımızı ve projelerimizi tanımaya ve güçlü biçimde desteklemeye davet eder ve BM'nin Afganistan'da barış ve istikrarın sağlanmasındaki merkezi ve tarafsız rolünü vurgularız. Afganistan'ı haklı barış, güvenlik ve refah arayışında desteklemek için işbirliğinde aşağıdaki hususlarda mutabık kaldık.

a) Akademi, medya ve düşünce kuruluşlarının seçkin üyelerini bir araya getirecek düşünce platformunun kurulması. Türkiye, 2010 yılı içinde bu Düşünce Platformunun ilk toplantısına ev sahipliği yapmayı teklif etmiştir.

b) Ortak eğitim diyaloğu ve faaliyetlerinin teşviki maksadıyla ilgili ulusal kuruluşlardan kıdemli memurları bir araya getirecek seçilmiş alanlarda Bölgesel Yetenek Geliştirme Programları oluşturulması konusunda çalışılması.

c) Doğal afetlere karşı simülasyon tatbikatı düzenlenmesi.

d) İş sahası yaratılması ve altyapı geliştirilmesi konusunda sonuç almaya yönelik projeler oluşturulması amacıyla ortak uzman çalışması yapılması için görevlendirmede bulunulması.

e) Bölgede ülke ve halklar arasında işbirliği ve ortaklıkları ortaya koyacak ortak bir kültür sergisi düzenlenmesi.

Yıllık olarak ve uygun bulunduğunda bir araya gelmeyi kararlaştırdık. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'e bölgesel zirveye ev sahipliği yapmasından ve bu bildirinin kabulünü kolaylaştırmasından dolayı en derin minnettarlık hislerimizi ifade ederiz.''

 

Türkiye-Afganistan-Pakistan Ekonomik İşbirliği Forumu

Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasında Ekonomik İşbirliği için İstanbul Forumu'nda, forum üyelerinin, kısa ve orta vadede insan kaynakları projelerinin geliştirilmesine odaklanmaya ihtiyaç olduğuna karar verdiği bildirildi. İstanbul'da dün gerçekleştirilen ''Türkiye, Afganistan, Pakistan arasında Ekonomik İşbirliği için İstanbul Forumu'' 4. toplantısı ortak bildirisi yayımlandı.

Bildiriye göre forum üyeleri, üç ülkenin iş dünyaları arasındaki üçlü diyalog mekanizmasının önemini ve karşılıklı anlayış temelinde atılan ilerlemeci adımları vurguladı. Üyelerin, İstanbul Forumu'nun ikinci ve üçüncü toplantılarında kabul edilen üçlü stratejide yer alan; tarıma odaklı sanayi bölgeleri, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarında kurumsallaşma için kapasite inşa programları, mikro kredi temelli iş geliştirme merkezleri konularındaki çalışmaların uygulanabilirliğini kabul ettikleri dile getirilen bildiride, ''Forum üyeleri bu stratejinin uzun dönemdeki işlerliği konusunda görüş birliğine vardılar. Ancak kısa ve orta vadede insan kaynakları geliştirme projelerinin geliştirilmesine odaklanmaya ihtiyaç olduğuna karar verdiler'' denildi.

Bildiriye göre, Afganistan'ın insan kaynaklarının gelişimine katkı sağlaması amacıyla bir proje tasarlanmasının gerekliliğini vurgulayan forum üyeleri, bu projenin, özellikle Ulusal Öğretmen Eğitim Enstitüsü ve Ulusal Müfredat Geliştirme Enstitüsü ismi ile iki enstitünün kurulmasına yönelik olmasına karar verdi. Toplantıda, hem Afganistan hem de Pakistan için mesleki eğitim merkezi, iş geliştirme merkezi, oda geliştirme ve sanayi bölgeleri ve sınır yönetimi konularına odaklı kapasite inşası girişimlerinin tartışıldığı belirtilen bildiride, forum üyelerinin bu alanda somut projeler geliştirilmesinin önemini vurguladığı kaydedildi.

Bildiride, forum üyelerinin İstanbul Forumunun üçüncü toplantısında alınan karara dayanılarak TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde Özel Sektör ve Ekonomik Kalkınma Enstitüsü (IPSED) ve Kamu Politikaları Eğitim ve Araştırma Enstitüsü'nün (TRIPP) kurulmasını memnuniyetle karşıladığı ifade edildi. Üyelerin, özellikle, Haziran ve Temmuz 2009'da Pakistan Rekabet Kurumu uzmanları için organize edilen iki eğitim programının başarıyla uygulanmasına memnun oldukları ve bu tür eğitim programlarının, özellikle Afganistan hükümet yetkililerine dönük olarak devamı için duydukları arzuyu dile getirdiklerinin kaydedildiği bildiride, şöyle denildi: ''Forum, Afganistan ve Pakistan Transit Geçiş Anlaşması'ndaki (APTA) tartışmalı konularda, Pakistan ve Afganistan Ticaret ve Sanayi Odalarının bir araya gelerek, her iki ülkeyi de tatmin edici çözüm önerileri oluşturulması gereğini vurgulamıştır. Forum, projelerin uygulanmasını hızlandırmak için, Forum ve ilgili ülkelerin hükümet yetkilileri arasındaki diyaloğun güçlendirilmesinin önemini vurgulamıştır.'' Öte yandan, İstanbul Forumunun 5. toplantısının, 2010'un ilk yarısında gerçekleştirilmesine karar verildiği bildirildi.

 

Gül, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı'yla görüştü

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği İçin İstanbul Zirvesi kapsamında Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Miliband'ı kabul etti. Çırağan Sarayı'nda, basına kapalı olarak gerçekleşen kabul yaklaşık 45 dakika sürdü. Görüşmenin başında, basın mensuplarının görüntü almasına izin verildi.

Gül, daha sonra Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Gargaş'ı kabul etti. Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği İçin İstanbul Zirvesi kapsamında Çırağan Sarayı'nda gerçekleşen görüşme, yaklaşık 40 dakika sürdü.

Basın mensuplarının görüntü almasından sonra görüşme basına kapalı olarak sürdü.

 

Miliband'dan açıklama

Asya'nın Kalbinde Dostluk ve İşbirliği İçin İstanbul Zirvesi için İstanbul'da bulunan Miliband, toplantı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Miliband, zirvenin önemine işaret ederek, Türkiye'nin böyle bir toplantı düzenlemiş olmasını takdir ettiğini belirtti.

Afganistan'ın komşularının, ülke içindeki istikrara katkı sağlama potansiyeline sahip olduklarını kaydeden Miliband, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz aynı zamanda şunu da biliyoruz ki, Afganistan kendi problemlerini Güney ve Orta Asya bölgelerine ihraç etme yeteneğine de sahiptir. Bence bugünkü toplantıda bölgedeki ülkelerin sorumlu ortaklık vaatleri çok önemlidir. Ben, somut adımlardan yanayım. Sadece siyasi alanda işbirliği yetmez. Örneğin uyuşturucu, enerji alanlarında bölge ülkeleri birlikte çalışarak çok şey elde edebilir. Aynı zamanda bölgede güvenlik konusu da önem arz ediyor. Bundan dolayı bölgede Pakistan ve Afganistan'ın işbirliği yapması önemlidir.''

Türkiye'nin bölgedeki rolüne de işaret eden Miliband, Türkiye'nin hem NATO üyesi, hem de bölgenin önemli bir ülkesi olduğunu, hem Afganistan'da, hem de bölgede sorunların çözümü için önemli rol oynayabileceğini vurguladı. Miliband, ''Türkiye'nin bugün burada bu kadar çok ülkeyi bir araya getirmesi, onun sorunların çözümü için 'köprü' rolü oynayabileceğini gösteriyor'' dedi.

Afganistan'ın kalkınmasında siyasi istikrarın şart olduğunu, ülkedeki sorunların çözümünün askeri yolla olamayacağını vurgulayan Miliband, ''Afganistan'ın kalkınması ve kendisini koruyacak güce kavuşması, yapılacak işlerin başında gelmektedir. Ama siyasi istikrar da bunların yapılabilmesi için kaçınılmazdır. İngiltere'nin Afganistan politikasında bu her zaman öncelik oluşturmuştur'' diye konuştu.


Kıbrıs

Miliband, basın mensuplarının ''Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Orams davası konusunu görüşüp görüşmedikleri yönündeki sorusunu da şöyle yanıtladı:
''Görüşmede Kıbrıs konusunda ilerleme kaydedilmesinin gerekliliği üzerinde durduk. Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Londra'da iki hafta önce bu tarihi fırsatı yakalama üzerine bir görüşme yapmıştık. Kıbrıs'ta her iki toplumun liderlerinin de tavizler vermesi için desteklenmesi gerektiğini konuşmuştuk. Orams kararı, İngiliz yargısının bağımsız kararıdır. Karar siyasi değildir. Kıbrıs konusundaki önemli ve yoğun görüşmelerin ikinci turu başlamıştır ve biz bunu desteklemeliyiz''

İran'la diplomatik ilişkilere ilişkin bir soru üzerine de Miliband, İran'ın ya da İngiltere'nin diplomatik ilişkileri kesmek gibi bir durumunun söz konusu olmadığını belirterek, şunları söyledi:
''İran hükümetinin İngiltere ile diplomatik ilişkileri kesme fikrinde olabileceğini zannetmiyorum. Bence şimdi ilişkileri kesme zamanı değildir. İngiltere, İran İslam Cumhuriyeti'nin 30 yıllık faaliyet döneminde Tahran'daki büyükelçiliğinin faaliyetini devam ettirmiştir. Politik ve diplomatik diyaloğun devam etmesi çok önemlidir. İngiltere tarafından ilişkilerin kesilmesi yönünde hiçbir adım yoktur.
Ayrıca İran, Londra'da Perşembe günü yapılacak toplantıya davet edilmiştir. Biz İran'ın toplantıya katılmasını bekliyoruz. Ama İran'dan nükleer konunun çözümü için yapılan önerilere halen cevap gelmemesi, çok hayal kırıklığı yaratıcı. Biz, pozitif bir iletişim görmek istiyoruz artık.''



 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler