Atalay: Sorun koruculuktan kaynaklanmıyor
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, koruculuğun eleştirilecek, tartışılacak, yeniden düzenlenmesi gereken boyutları olabileceğini belirterek, ''Doğrusu koruculuğun kaldırılması yolunda bir çalışma yok. Bu ifadeleri biraz ileri ifadeler olarak görüyorum'' dedi.
Ankara'dan İstanbul'a gelişinde Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bir gazetecinin ''Mardin'deki saldırının ardından olayla ilgili son durum nedir, yeni bir gelişme var mı, olayın nedenleri konusunda yeni bir gelişme söz konusu mu?'' sorusuna karşılık şunları söyledi:
''Mardin'deki bu acı ve vahşet derecesindeki olayın sonrası 11 kişi tutuklandı. Olay sonrası önce 10 kişi göz altına alınmış ve tutuklanmıştı. Daha sonra bir kişi daha göz altına alınıp tutuklandı. Bu kişi olay yerinde olan bir kişi değil ama evlerde yapılan aramalarda evinde el bombası, sis bombası, mermi ve mühimmat bulunan bir kişiydi. Dolayısıyla o da gözaltına alındı. Şu anda 11 kişi tutuklu ve bunlar artık yargıda. Yargı da görevini yapacak. Ama köyle ilgili valiliğimiz, bakanlık ve çeşitli kurumlar rehabilitasyon çalışmalarına devam ediyor. Güvenlik tedbirleri sürüyor. Çalışmalar aksatılmadan yürütülüyor.''
Beşir Atalay, ''Olaydan sonra koruculuk sistemi konusunda tartışmalar yapıldı. Bazı kişiler koruculuğun kaldırılmasını, bazı kişiler rehabilite edilmesini savunurken, Genelkurmay Başkanlığı da bir açıklama yaparak olaylardan koruculuk sisteminin sorumlu tutulamayacağını açıkladı. Bu konuda yeni bir düzenleme yapılacak mı, görüşünüz nedir?'' şeklindeki bir başka soru üzerine, ''Bu köydeki vahşetin ve acı olayın tamamen koruculuk sistemi üzerine oturtulması doğru değil. Bu olayın kendine has pek çok faktörü var'' dedi.
''Olay korucukul sisteminden kaynaklanmıyor"
Olayla ilgili nedenler ve faktörlerin analizlerinin yapıldığını,bir kısmının da basında yer aldığını hatırlatan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, sözlerine şöyle devam etti:
''Bu olayda korucular rol almıştır. Hayatını kaybedenler içinde de korucular vardır, zanlılar içinde de korucu vardır. Ama olay tamamen koruculuk sisteminin kendisinden kaynaklanan bir olay değildir. Tabii koruculuk sistemi ile ilgili şu günlerde yazılardan, beyanatlardan faydalanıyoruz. Ama şu gerçeği de bilmemiz gerekir, koruculuk sistemi bir ihtiyaçtan doğmuştur. Fiilen 1986 yılında başlatılmış, bir anlamda o yıllarda yeni başlayan bölücü terörle mücadeleye halk ve toplum desteği olarak başlatılmıştır. Özellikle bölgedeki köylerin korunması yönünde ciddi katkısı olmuş. Bugüne kadar gelmiş bir sistem.
Koruculuğun eleştirilecek, tartışılacak, yeniden düzenlenmesi gereken tabii ki boyutları olabilir. Zaten bunlar değerlendiriliyor. Nitekim 2007 yılında Köy Kanunu'nda bu konuda belli değişiklikler yapılmıştı. Ama doğrusu koruculuğun kaldırılması yolunda bir çalışma yok. Bu ifadeleri biraz ileri ifadeler olarak görüyorum. Konuya biraz dengeli bakmak gerektiğini düşünüyorum. Türkiye açık bir toplum, her şey konuşulup tartışılır ve biz de bundan faydalanırız.''
Maçlardaki güvenlik
Bakan Atalay, bir gazetecinin, ''Sporda Şiddetin ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 5149 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinin ardından statlardaki güvenliğin özel güvenlik tarafından sağlanması konusunda bazı kulüpler hazır olmadığı yolunda açıklamalar yaptı. Bu konudaki son durum nedir?'' şeklindeki soru üzerine, şunları söyledi:
''Maçlardaki güvenlik ile ilgili hiçbir aksama olmayacak. Her tedbir alınacak o konuda hiçbir endişeye mahal yok. 2005 yılında 5149 Sayılı Sporda Şiddetin ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu çıkarıldı. Kulüp ve Federasyonun işbirliği ile statların içindeki güvenliğin sağlanması için özel güvenlik sisteminden faydalanılması ve geliştirilmesi konusunda hükümler bu yasada var. Bunun için de bir yıl süre verildi. 2005 yılı Mayıs ayında bu tamamlanacaktı. Bir gelişme olmadığı için 2009 yılının 5 Mayıs tarihine bu uygulama ertelendi. Özel güvenlik bir miktar geliştirildi. Bazı maçlarda özel güvenlik görevlileri de görev yaptı. Ancak şu anda statlarda güvenliği sağlayacak şekilde bir gelişme olmadı.
16 Nisanda Kulüpler Birliği yöneticileri ve Futbol Federasyonu yöneticileri Bakanlığımıza geldi. Konuyu değerlendirdik. Bu sürenin biraz daha uzatılması yönünde bir karar aldık. Bugün de bütün Valiliklere bir genelge gönderdik. Talep edildiği taktirde ve talep edildiği sürece, güvenlik birimlerimiz burada görev yapacak. Stadyumlarda güvenlik birimlerimiz yine görev yapacak. İl Spor Güvenlik komiteleri bu konuda analizlerini yaparak güvenlik talebinde bulunabiliyor. Biz taleplerin karşılanması için valiliklere genelge gönderdik. Hem polis hem özel güvenlik görevlileri birlikte görev yapsın istiyoruz. Ama bizim beklentimiz ve talebimiz, spor karşılaşmalarında giderek özel güvenlikten faydalanma sisteminin hızla tamamlanmasıdır.''
Beşir Atalay, stat dışındaki güvenliğin polis ve jandarma tarafından sağlanmaya da devam edeceğini ifade ederek, ''Stat içinde de her zaman yardım istendiğinde polis ve jandarma güvenlik desteği verecektir. Ama giderek diğer ülkelerde olduğu gibi statların içinde özel güvenlik sisteminin biraz daha hızlı geliştirilmesi bizim beklentimizdir. Şu anda endişe edecek bir şey yok. Bugün genelgemizi gönderdik. Bugüne kadar olduğu gibi güvenlik birimlerimiz ve polisimiz spor karşılaşmalarından aynı şekilde görevini yapacaktır'' diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi