Ateşle oynuyorlar (02.07.2013)

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın olaylardan sorumlu tuttuğu Sivas Valisi, demokrat kimliği ile tanınan Ahmet Karabilgin'dir.

Ateşle oynuyorlar (02.07.2013)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.07.2013 - 07:02

Ahmet Karabilgin, Sivas’taki etkinlik süresince Aziz Nesin’in yanından ayrılmamış, kendisine hep saygı göstermiştir. Olaylar başlar başlamaz Vali’nin askerden yardım istediği, ancak sürekli olarak oyalandığı biliniyor. Bu insan halen hayattadır ve Sivas cankırımında en çok acı çekenlerden biridir. Ahmet Karabilgin’in Sivas Kitabı’na da aldığım şu sözü, onun içtenliğinin kanıtıdır: “Keşke Sivas’ta ölen 38. kişi ben olsaydım!”

Bülent Arınç’ın; SHP’li eski Çalışma Bakanı Ziya Halis’in bir açıklamasına dayanarak Karabilgin hakkında soruşturma açılmasını istemesi ise çok düşündürücüdür. Kimler kiminle iş çeviriyor?

Başbakan Erdoğan da 4 Nisan 2012’de yaptığı konuşmada, Sivas katliamından -inanılır gibi değil!- CHP’yi sorumlu tuttu! Oysa o tarihte hükümet ortağı CHP değil SHP idi ve Başbakanlık koltuğunda Tansu Çiller oturuyordu! CHP “SHP’nin devamı” ise, AKP kimin “devamı”dır?

Başbakan bu kadarla da kalmadı; kanlı kıyımın başoyuncularından, RP’li Belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak’a açıkça sahip çıkarak şöyle dedi: “Orada ‘durun’ diyen, engellemeye çalışan adamı medya günah kurbanı seçti. Medyanın kurban seçtiği adam şu anda ölü. Ölüyü yargılıyorlar ölüyü...”

Oysa Erçakmak, olaylar sırasında “Durun!” diyen değil “Vurun!” diyen adamdı. Nitekim Madımak’tan yaralı olarak çıkarılan Aziz Nesin’i itfaiye merdiveninde tokatlayıp aşağıya yuvarlayan da aynı kişiydi.

 

Başbakan, suçluların yanında

Başbakan Erdoğan, Sivas davasında müebbet hapse mahkûm olmuş bazı kişilerin “haksız yere cezalandırıldıklarını” anıştıran sözler de söyledi. Başbakan, canilerin ailelerinin üzüntüsünü paylaşırken, nedense kurbanların aileleriyle en küçük bir empati denemesine girişmiyor…

Tezgâh açık değil mi? Katilleri yargı eliyle aklatıp davayı düşürdükleri yetmiyormuş gibi, şimdi de karşı saldırıya geçip topluöldürümün suçunu başkalarına yıkmaya çalışıyorlar.
Anımsayın, daha birkaç yıl öncesine değin Sivas kıyımını kimlere ihale ve havale etmediler ki! Dev-Sol’dan TİKKO’ya, Ergenekon’dan PKK’ye pek çok örgütü/çevreyi bu kanlı tezgâhın sorumlusu gibi göstermek için yandaş gazeteleri kullanarak olmadık yalanlar yaydılar!
Bütün bu tertipler sonuçta geri tepse de, “Durmak yok, yola devam!” diyen Başbakan, Sivas kıyımının gerçek suçlularını gizlemek için şimdi yeni arayışlar peşinde. Bu kez Aleviler üzerinden bir oyun oynanmak isteniyor. Olayların seyrini ve niteliğini değiştirip gerçekleri çarpıtarak, Alevileri sosyalistlere karşı kışkırtmak için durmadan yeni senaryolar üretiyorlar. Ne yazık ki Alevi kökenli kimi AKP işbirlikçileri de bu oyunda figüranlık yapıyor!

 

Kışkırtıcı söylemler

Bugün Sivas cankırımını anımsatan çok tehlikeli provokasyonlar peşinde görüyoruz siyasal iktidarı. Yirmi yıl önce din sömürüsü ve mezhepsel kışkırtmalar üzerinden Sivas’ta tezgâhlanan kanlı oyunun yeni versiyonları AKP iktidarında sahnelenmeye çalışılıyor. Başbakan Erdoğan iktidardan düşme korkusu içindedir ve bu korkuyla sorumsuzca çıkışlar yapıyor. Çığ gibi büyüyen Haziran Direnişi’ni gözden düşürmek için sıklıkla dillendirdiği “Camilerde içki içildi!”, “Mescitlere ayakkabıyla girildi!”, “Başörtülü kızlarımız taciz edildi!” türünden zehirli yalanlar, “mütedeyyin yurttaşlar”ı kışkırtma amacı taşıyor. Bilindiği gibi Kahramanmaraş, Çorum ve Sivas katliamları da böyle yalanlarla başlamıştı. Dinsel duyarlıklar kaşınarak, kitleler bir kez daha sokakta vuruşturulmak isteniyor. Yeni kıyımlara, kırımlara çağrı çıkarılmaya çalışılıyor. Bu kirli ve kanlı oyunu elbirliği ile bozmak zorundayız.

Siyasal iktidar, Sivas Kıyımı’nın yirminci yılında yaraları sarmak, acıları dindirmek yerine, yeni cankırımlarına, topluöldürümlere ortam hazırlıyor. Ateşle oynayan Başbakan’ı, birilerinin bu çılgınlıktan vazgeçirmesi gerekiyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler