AYM, 'Gezi' direnişçileri hakkında kararını verdi

Anayasa Mahkemesi, 2013 yılında Gezi Parkı eylemleri sırasında gözaltına alınan ve yürüyüş yapmalarına engel olunan 5 eylemcinin 'toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına' müdahalede bulunulduğunu kabul etti.

AYM, 'Gezi' direnişçileri hakkında kararını verdi
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 02.05.2019 - 13:46

Öner Yakasız, Aral Demircan, Ahmet Kamil Tekerek, Erkan Baş ve Ali Çerkezoğlu, 2013 yılında gerçekleşen Gezi Parkı eylemlerine katıldı. Beyoğlu Galatasaray Meydanı önünde toplanan yaklaşık 200 kişilik eylemci grup, İstiklal Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Eylemi sonlandıran polis, başvurucuların da olduğu 48 kişiyi gözaltına aldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, serbest bırakılan başvuruculardan Ali Çerkezoğlu hakkında 'suç işlemek için örgüt kurma', 'kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine kışkırtma' suçlarından, diğerleri hakkında da 'polisin ihtarına rağmen dağılmama' suçundan cezalandırılmaları talebiyle iddianame düzenledi. Açılan davada mahkeme, 29 Nisan 2015 tarihindeki duruşmada başvurucular dahil, 26 sanığın beraatine karar verdi. Karar temyize götürülmediği için kesinleşti.

ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURDULAR

Öner Yakasız, Aral Demircan, Ahmet Kamil Tekerek, Erkan Baş ve Ali Çerkezoğlu, 29 Mayıs 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Başvurucular, gösteri yapmalarının engellenmesi nedeniyle toplumsal ve ekonomideki sorunlarla ilgili taleplerini dile getiremediklerini, fikirlerinin daha baştan bastırılarak çoğulcu toplum ilkesine aykırı surette toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının ihlal edildiğini ileri sürdü. Ayrıca ifade özgürlüğünün, adil yargılanma hakkının, silahların eşitliği ilkesinin, masumiyet karinesinin, lekelenmeme hakkının, bağımsız mahkeme ilkesinin, özel hayat ile haberleşmenin gizliliğinin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının ve insan haklarına saygı hakkının ihlal edildiğini iddia etti.

GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ DÜZENLEME HAKKINA MÜDAHALE

Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi, 20 Mart 2019 tarihli kararında, başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarına müdahale edildiği iddiasını haklı buldu. Karar metninde, "Başvurucuların gösteri yürüyüşü sırasında gözaltına alınmaları ve yürüyüş yapmalarına engel olunmasının, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarına müdahale teşkil ettiği kabul edilmelidir" denildi.

34'ÜNCÜ MADDE İHLALİ YOK

Polis müdahalesiyle Anayasa’nın 34’üncü maddesinin ihlal edilmediğine hükmeden Mahkeme, karar metninde şu tespite yer verdi:

"Gezi Parkı gösterileri kamuoyunun dikkatini güncel bir soruna çekme amacını aşarak, kimi durumlarda yaygın şiddet hareketine dönüşmüş, kamu düzenini ciddi bir şekilde bozmuştur. Kamuya açık alanlarda kesintisiz olarak gece veya gündüz ve tüm ülke genelinde devam eden gösterilerin kamu düzenine ilişkin sıkıntı yaratan sürekli bir toplantı halini aldığı açıktır. Başvurunun özel koşullarını, daha önce yapılan gösterilerin süresini, sayısını ve gösterilerin amacına ulaşmasını dikkate alan Anayasa Mahkemesi, yetkili makamların bu hususta kendilerine tanınan takdir payı çerçevesinde hareket ettikleri kanaatine varmıştır. Başvurucuların toplantı hakkına yönelik müdahalenin zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiği kabul edilmelidir."

BAŞKAN VEKİLİ KARŞI OY KULLANDI

İnceleme sonunda Anayasa Mahkemesi, başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiasını oybirliğiyle kabul edilebilir buldu. Mahkeme, Anayasa’nın 34’üncü maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ise ihlal edilmediğine Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Engin Yıldırım’ın karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verdi. Kararda başvurucuların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddialar ise reddedildi.

Anayasa madde 34

Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması  amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.