Aziz Yıldırım: Gelsinler yargılansınlar

''Futbolda şike'' iddialarına ilişkin Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 16'sı tutuklu 93 sanıklı şike davasının 10. duruşması sona erdi.

'SARI MELEKLER'DEN YILDIRIM'A DESTEK

Çağlayan'daki özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunması alınan tutuksuz sanıklardan Sezer Öztürk, sanıklardan Sami Dinç'in kendisinin avukatı olduğunu, Şekip Mosturoğlu ile de tanışma maksatlı görüştüğünü söyledi.

Öztürk, kendisine bu zamana kadar asla yasa dışı bir teklifte bulunulmadığını ifade ederek, ''Fenerbahçe'ye olan transferim çok uzun ve çıkmaza giren görüşmeler sonucu gerçekleşmiştir. Ancak yine de bu iddia ortaya atıldı. Eğer şike olsaydı bu kadar zor olmazdı transferim. Ben transfer için yasal temsilcim Hüseyin Ok'a yetki verdim.

Transferlerle ilgili tüm çalışmaları o yaptı. Şekip beyin yanına babamla gittim. Tanışma amaçlı bir konuşmadır, transfer ücreti falan konuşulmadı. Şekip bey bana 'Futbolcuyla bir pazarlık durumu söz konusu olamaz' dedi'' şeklinde konuştu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci'nin, ''Sami Dinç neden gizli konuşmak istedi seninle? Hiç tedirgin olmadın mı?'' sorusuna Öztürk, ''Hayır transferle ilgili olduğunu düşündüm, normal buldum'' cevabını verdi.

Mithat Halis

Tutuksuz sanık Mithat Halis ise savunmasında iddianameyi okumaya gerek duymadığını belirterek, ''Çünkü savcı ifademi dahi almadı, beni ciddiye almadılar. 1980'de de siyasi davalarda yargılandım. Şimdi şike davasında yargılanmayı kendime yediremiyorum. Futbol her türlü yasal olmayan işlerin yapıldığı bir yer. Bunu hiçbir kanunla önleyemezsiniz. Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde futbol kirli. Yüksek paraların gezdiği, rantların oluştuğu bir yer. Ben bunları polise de anlattım'' şeklinde konuştu.
Buraya sanık olarak geleceğini asla tahmin etmediğini, Sivas'ta 5 oyuncuya aracı olduğunu, bunun da dava konusu maçlara denk geldiğini anlatan Halis, ''Benim şanssızlığım bu oldu. İşin başka boyutları var, eğer dinleselerdi onları da anlatabilirdim. Bu olaylarla ilgim yok. Ayrıca şike de teşvik de yok. Teşvik, şike, bahis için olur. Burada öyle bir bağ yok'' ifadelerini kullandı.

Aziz Yıldırım'dan Halis'e soru

Duruşmada, soru sormak için izin alan Fenerbahçe Kulubü Başkanı Aziz Yıldırım, Halis'e Trabzonspor'un yöneticisi davanın sanıklarından Nevzat Şakar ile aralarında geçen telefon görüşmesi sordu.

Bunun üzerine Halis, ''Konuşmalarımızda şike ya da teşvikle alakalı hiçbir şey yoktur. Ne Fenerbahçe, ne Trabzon şike ve teşvik primi amaçlı benim oyuncularım için bir girişimde bulunmadı'' cevabını verdi.

Yıldırım, tekrar söz alarak, şunları kaydetti:
''Türk futbolunun tümü mahkemeye gelecek. Şahit olarak göstereceğim hepsi buraya gelecek. Herkes gelip 2 dakika konuşuyor, biz saatlerce ifade veriyoruz. Burada sadece biz yargılanıyoruz, diğerleri nerede? Trabzonsporlular nerede? 6 ay sonra geleceklerse hiç gelmesinler. Gazeteler sadece bizi yazıyor. Burada Türk sporu yargılanıyor ise gelsinler, yargılansınlar. Bu dava şike davası olsaydı, ben yargılanmazdım.''

Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Ekinci, talimatla ifade almanın yasal bir durum olduğunu belirterek, ''Bir hafta ayıracağız. Talimatla ifadesi alınan sanıklar da burada olacaklar. Acele ettiğiniz için bilmiyorsunuz. Çapraz sorgularınız olacak'' dedi.
Tekrar konuşan Yıldırım, ''6 ay sonra gelseler işe yaramaz. 6 ay daha yatacağız. Gelsinler hesaplaşalım, benim 103 tane tapem okunsun. Bir tane suçum varsa herkesin cezası kadar yatarım. Nevzat Şakar ile konuşurken dinlemeden haberleri varmış gibi konuşuyorlar, o tape burada yok. Bende var, perşembe günü o tapeyi buraya getireceğim'' ifadelerini kullandı.

Tutuksuz sanık Şükrü Ongar da savunmasında, kendisinin yönetici, hoca veya futbolcu olmadığını belirterek, ''Sadece futbolcuların işlerini hallediyorum. Bu durumdan çok mağdur oldum. İddia edildiği gibi eylemlerde bulunmam imkansızdır'' diye konuştu.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Ongar, beraatini talep etti.

"Fenerbahçe'nin şampiyon olmasından yana değilim''

Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, eski futbolcu Ümit Karan, Cemil Turan, Alaeddin Yıldırım, Samet Güzel, Hasan Çetinkaya, Serkan Acar ve Faruk Yaşar'ın aralarında bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar da duruşmada hazır bulundu.

Tutuksuz sanıklardan eski futbolcu Ümit Karan'ın savunmasının alınmasıyla devam eden duruşmaya, Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Murat Özaydınlı'nın da aralarında bulunduğu bazı yöneticiler de izleyici olarak katıldı.

Bu arada, duruşma nedeniyle İstanbul Adalet Sarayı'nın içinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Salona önceki duruşmalarda olduğu gibi sadece ana bloktan giriş sağlandı. Salona giden diğer koridor ve geçişler güvenlik gerekçesiyle kapatılırken, asansörlerin de bu katta durması engellendi.

"Fenerbahçe'nin şampiyon olmasından yana değilim''

Çağlayan'daki özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ifade veren tutuksuz sanık Ümit Karan, 17 yıl profesyonel olarak futbol oynadığını belirterek, böyle bir suçlamayla karşı karşıya kalmanın hiç hoş olmadığını ve kendisini şaşırttığını belirtti.

Hem futbolcu olarak, hem de şahıs olarak Fenerbahçe Kulübüne uzak bir insan olduğunu dile getiren Karan, ''Kaldı ki bir Galatasaraylı olarak Fenerbahçe'nin şampiyon olmasından yana değilim. Ayrıca telefon konuşmalarımda para almış ya da vermiş gibi ifadelerim hiç olmadı. Böyle bir şey olsa hayatım boyunca verdiğim başarıları, mücadeleyi yok sayarım. Hiçbir zaman bu tür suçlamalara (şike) hayatım boyunca bulaşmadım'' şeklinde konuştu.

Karan, şike yapıldığı iddia edilen Fenerbahçe-Eskişehirspor maçında teknik direktör olan Bülent Uygun'a kendisini oynatmadığı için isyan ettiğini anlatarak, ''Telefon konuşmalarımda özellikle demişimdir 'her iki takımı da yeneceğiz'. Bu suçlamalarla karşı karşıya kalınca şaşırdım. Fenerbahçe ile bir bağlantım olmadığını çok net söyleyebilirim'' ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin, ''Tutuklu sanık Ali Kırat ile ilişkini açıklar mısın?'' sorusuna Karan, Ali Kıratlı'yı 15 yıldır tanıdığını ve aralarında ağabey-kardeş ilişkisinin bulunduğunu kaydetti.

Karan, Ali Kıratlı'yı futbolu seven biri olarak bildiğini ifade ederek, ''Bana saat hediye etmişti. Ancak bunda bir art niyet aramadım, hiç farklı düşünmedim. Hatta bana emniyette bir telefon konuşmamda geçen bir ifadeyi sordular. O ifade de 'Fenerbahçe'yi görüyor musun, yürüyerek maç kazandı' diyorum. Bunun anlamı, 'bu rakip kötü oynadı ama maçı kazandı', şanslı anlamına geliyor dedim'' diye konuştu.

Soruşturma kapsamında tutuklanınca futbol hayatının altüst olduğunu söyleyen Karan, adının böyle bir soruşturmada geçmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Karan'a Eskişehirspor-Trabzonspor maçı öncesinde Ali Kıratlı'nın kendisine gönderdiği mesajın ne anlama geldiğini sordu. Karan, Kıratlı'nın kendisini tanıdığı için takımı motive etmek amacıyla bu mesajı göndermiş olabileceğini söyledi.

Bunun üzerine Ekinci, ''Kıratlı, senin kulüp başkanın değil, teknik direktörün de değil, ne ilgisi var? Sana mesaj attığında veya aradığında cümlelerinden rahatsız olmadın mı?'' diye sorması üzerine Karan, ''Bana kimse böyle bir şey teklif edemez. Etse bile tepkimin ağır olacağını bilir. Bunu art niyetli görmemek lazım. Motive etmek için aramıştır. Zaten Ali Kıratlı'ya telefonda, çok açık ve net söyledim. 'Biz hem Fenerbahçe'yi, hem Trabzonspor'u yeneceğiz, sizin yarışınız bizi ilgilendirmez' dedim'' cevabını verdi.

Karan, takımı motive etmek için her maç öncesinde toplantı yaptığını belirterek, ''Arkadaşlarıma her zaman söylerdim, 'sağdan soldan size bir şey gelirse bana söyleyin, önlemini alalım' derdim'' ifadelerini kullandı. Hakkındaki suçlamaları reddeden Karan, beraatini talep etti.
 

Kaleci Murat Şahin

Tutuksuz sanık kaleci Murat Şahin de savunmasında, dava konusu Kasımpaşa-Fenerbahçe maçında oynamadığını söyledi. Oynamadığı bir maçla ilgili suçlandığını savunan Şahin, bu nedenle iddiaların hiçbirini kabul etmediğini belirtti.

Mahkeme Başkanı Ekinci, ''(Sanıklardan) Mehmet Yenice'yi tanır mısın?'' diye sorması üzerine Şahin, 15 yıldır Yenice'yi tanıdığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Ara sıra görüştüğüm bir ağabeyimdir. Kendisiyle bir görüşmemiz oldu. Bunun emniyet de sordular, ifadesini verdim. Mehmet Yenice bana Ankaragücü takımında tanıdığım futbolcular olup olmadığını sordu. Bunu neden sorduğunu bilmiyorum. Emniyette 'şike amaçlı' diye yazmışlar ama ben 'şike etti' lafını kullanmadım. Bu nedenle emniyetteki ifademi kabul etmiyorum.''

Şahin, Ekinci'nin, ''Mehmet Yenice sana ne amaçla bunu soruyor?'' şeklindeki sorusuna, ''Hangi konu hakkında sorduğunu bilmiyorum. Menajerlikle ilgili sıkıntılarım vardı. Konuyu irdelemedim'' cevabını verdi.

Bunun üzerine Ekinci'nin, ''İyilik yapacaktır belki, niye kesip atıyorsun?'' sorusuna ise Şahin, ''Sıkıntılı bir dönem yaşıyordum. Bu konulara girmedim'' demekle yetindi.
Duruşma, tutuksuz sanık Mithat Halis'in savunmasının alınmasıyla devam ediyor.