Babacan: Yeşilkart askıya alınacak

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yeşil kartla ilgili askıya alma sistemi getireceklerini belirterek, ''Kişi, sosyal güvenlik kurumundan istifade etmeye başlayınca sadece yeşil kartı askıya alınacak. Ama tekrar iş kaybı olduğunda yeşil kart otomatik devreye girecek'' dedi.

Babacan: Yeşilkart askıya alınacak
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 14.10.2010 - 08:01

TGRT Haber'de Ankara'nın Gündemi programında soruları yanıtlayan Ali Babacan, vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin olarak, son kriz sırasında, istihdamdaki daralmayla birlikte bazı vatandaşların devlete olan yükümlülüklerini yerine getirmekte güçlük çektiğini belirterek, bu durumdaki vatandaşlar için kamu ile vatandaş arasındaki borç-alacak ilişkisini düzenleyecek bir çalışma yapıldığına işaret etti.

Gelir idaresi, Gümrük, SGK, belediyeler ya da TEDAŞ borçlarını ödemeyen vatandaşlar için yeni bir kapı açtıklarını, ancak bunun bir af olmadığını, hiçbir alacağın af edilmediğini ifade eden Babacan, düzenlemeyle, borcun ana parasının bugüne belli bir güncelleme katsayısıyla getirileceğini ve yüksek faizlerin de daha makul faizlere getirileceğini, farklı ödeme opsiyonlarına göre taksitlendirme söz konusu olacağını kaydetti.

Babacan, ''Biz geçmişe doğru bir gün söyleyeceğiz. Dolayısıyla ağustos ve sonrakindeki ödemeleri vatandaşların günü gününe yapması gerekecek çünkü onunla ilgili bir yapılandırma söz konusu olmayacak'' dedi.

Memurlara verilen zam miktarının bütçe dengesini bozup bozmayacağına yönelik bir soruya karşılık olarak da Babacan, 2010 yılı için emeklilere özel bir düzenleme yapıldığını, 60 lira minimum artış yaşandığını belirtti. Bu yıl da geçen senenin çok benzerini tekrar etmiş olduklarını ifade eden Babacan, şunları söyledi:

''Memur emeklilerinin alacağı zam oranı toplu görüşmeler sonunda belli oldu. Yüzde 4 artı 4. Kanun, (Bağkur ve SSK emeklileri için artış oranı için son altı ayın enflasyonuna bak) diyor. Sadece enflasyon oranında artış değil, memur zammındaki yüzde 4 artı 4'ü de buraya taşıdık. Dolayısıyla enflasyon ne olursa olsan yüzde 4 artı 4'ü herkes alacak ancak Bağkur ve SSK maaşlarının başlangıç noktası çok düşük olduğu için biz onlara en az 60 lira olacak şekilde zam öngördük. İkinci yarıda yüzde 4 daha gelecek. Bu bizim bütçe hesaplarımızın içinde Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Plan da bu zamlar dikkate alınarak hazırlandı. Gönül ister ki daha fazla zam yapabilelim ama bütçe dengelerini korumak ancak vergi gelirleriyle orantılı artışlarla söz konusu oluyor.''


"Satın alma gücünde çok ciddi artış var"

Babacan, bir soru üzerine, reel anlamda satın alma gücünde Türkiye'de çok ciddi artış olduğunu belirterek, satın alma gücü paritesine göre, 2002 yılında Türkiye'de günlük 1 doların altında geliri olan binde 2'lik bir nüfus olduğunu, artık bu nüfusun kalmadığını söyledi.
Satın alma gücüne göre, günlük 2 dolar geliri olan nüfusun 2002'de yüzde 3 olduğunu, açıklanan en son rakam olan 2008'de bu oranın binde 5'e düştüğünü ifade etti.

Kişi başına gelir anlamında Türkiye ile mukayese edilen Meksika'da günde 2 doların altında gelir elde edenlerin oranının yüzde 8, Brezilya'da yüzde 12 ve Endonezya'da yüzde 60 olduğunun altını çizen Babacan, Türkiye'de kişi başına geliri günde 4 dolar olanların oranının ise 2002 yılında nüfusun yüzde 30'u iken 2008 yılında yüzde 6,8'ine düştüğünü kaydetti.

 

Yeşil Kart ile ilgili düzenleme

Orta Vadeli Program'da gelir dağılımındaki düzelmenin devam edip etmeyeceği sorusu üzerine Babacan, Türkiye'de gelir dağılımında yaşanan düzelmenin arkasında yatan temel faktörün serbest ve rekabete dayalı bir piyasa ekonomisinden yana olunuşu olduğunu söyledi.
Serbest rekabet olduğu zaman, her şeyin şeffaf olduğu bir ortamda, astronomik şeyler kazanmanın çok kolay olmadığını belirten Babacan, şunları kaydetti:

''Rekabeti önleyici uygulamalardan kaçınıyorsanız, o zaman firmalar daha ucuza daha iyi satmaya çalışıyor. Otomotiv sektörü Gümrük Birliğinden en çok korkan sektördü. Rekabete açtık bu sektörü, dünyanın en kaliteli arabalarını üretiyoruz. Türkiye'de üretilen Japon, Fransız, İtalyan markaları var. Dünya genelindeki otomobillerin en kalitelisi Türkiye'de üretiliyor. Küresel modellerin hepsi Türkiye'de üretilir hale geldi, niye, Türkiye'de rekabet var. Serbest rekabet sistemi çok çok önemli, rekabeti iyi çalıştırın, gelir dağılımından korkmazsınız.''

Babacan, yeni bir düzenlemeyle, sosyal yardım alan vatandaşların eğer sağlığı da yerindeyse, aynı zamanda İş-Kur'a kayıt olmalarını isteyeceklerini, bu vatandaşların aynı zamanda İş-Kur'da da listelenmiş olacağını ve uygun bir iş olduğunda haber verileceğini ifade etti.

Yeşil kart sistemiyle ilgili bir sorun olduğunu belirten Babacan, ''Bir vatandaşımız asgari ücretle iş bulduğunda ya da 10 kişilik bir ailede bir kişi bile asgari ücretle iş bulsa, yeşil kartı iptal ediliyor. Biz bunu değiştiriyoruz, askıya alma sistemi getireceğiz. Kişi, Sosyal Güvenlik Kurumundan istifade etmeye başlayınca sadece yeşil kartı askıya alınacak ama tekrar iş kaybı olduğunda yeşil kart otomatik devreye girecek'' diye konuştu.

Bu yılın ilk yarısındaki büyümenin kaynağının özel sektör yatırımları olduğunu vurgulayan Babacan, özel sektörün toplam 80 milyarlık yatırım yaptığını ifade etti.

Bu yıl açıklanan Orta Vadeli Program'ın geçen yılın devamı niteliğinde olduğuna işaret eden Babacan, ''Dolayısıyla üç yılda mali disipline devam edeceğiz, kamu borç stoğumuz da düşmeye devam edecek. 2009 sonundan 2010 sonuna kadar kamu borç stokunun milli gelire oranı yüzde 42'ye düşmüş olacak'' dedi.


"Kendi içimizde olabildiğince sağlamız."

Dünyadaki ikinci resesyon beklentisine ilişkin bir soru üzerine de Babacan, Türkiye'nin kendi içinde olabildiğince sağlam, ancak dış dünyanın gerçekten tedirgin edici olduğunu söyledi. Ekonomik krizlerden çıkışta zor kararlar almak gerektiğini belirten Babacan, bunun da ancak kendine güvenen hükümetlerle olabileceğini, ancak dünya genelinde o tedbirleri alacak güçte yönetimler göremediğini ifade etti.

Gelişmiş ülkelerde bu dönemde iki önemli risk unsurunun kamu borçları ve işsizlik olduğuna işaret eden Babacan, kriz döneminde Türkiye'nin ürettiği istihdamla istisnai bir tablo ortaya koyduğunu ifade etti. Babacan, Türkiye'nin yüzde 10'un altına düşmeyen yapısal bir işsizlik sorunu olduğunu, bu konuda ciddi reforma ihtiyaç bulunduğunu belirtti.

Cari açık sorununa da değinen Babacan, Türkiye'de cari açığın yapısal kaynaklı olduğunu, büyümek için ithalat yapmak zorunluluğu olduğunu, bu durumda Türkiye ne kadar büyürse, cari açığın da o kadar büyüdüğünü belirtti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler