Babalar Günü'nde babasız kaldılar
Konya'da dağ başındaki tek gözlü evlerinde kalp krizi geçirip yaşamını yitiren Mesut Bağırıcı'nın yaşları 4 ile 8 arasında değişen 3 çocuğu, babalarının cesediyle 4 saat boyunca birlikte kaldı.
Konya'da yaşayan Mesut Bağırıcı (30), merkez Meram ilçesine bağlı Sefa köye yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki dağ başında bulunan tek gözlü evinde 20 gün önce gece yarısı rahatsızlandı.
Kalp krizi geçirip öldüğü belirlenen Bağırıcı'nın eşi Hatice Bağırıcı (24) ağlayarak bağırmaya başladı ancak sesini kimseye duyuramadı, karanlıktan korktuğu için gece yarısı yardım çağırmaya gidemedi.
Gözlerinin önünde son nefesini veren eşinin başında gözyaşı döken 5 aylık hamile kadın, günün ilk ışıklarıyla koşarak durumu köydeki yakınlarına bildirmeye gitti.
Annelerinin feryatlarıyla uyanan Zeynep (8), Mustafa (7) ve Yunus (4) kardeşler, bu süre içinde babalarının cesediyle yaklaşık 4 saat boyunca birlikte kaldı.
Babasını çok seven ve hayattayken hiç yanından ayrılmayan küçük Yunus, evin önüne araçların gelmesiyle hastaneye götürüleceğini düşündüğü, başına sarılarak ağladığı babasını uzun süre uyandırmaya çalıştı.
Mesut Bağırıcı'nın eşi Hatice Bağırıcı, henüz iki günlük bebekken annesinin bağırsak kanserinden öldüğünü, 15 yaşına geldiğinde teyzesinin oğlu olan eşiyle kaçarak evlendiğini, bu evlilikten 4, 7 ve 8 yaşlarında üç çocuğu olduğunu söyledi.
Eşinin elektriği, suyu olmayan, dağ başında bulunan evlerinde gece yarısı öldüğünü ifade eden Bağırıcı, ''Eşimi kaybettiğimde sesimi kimselere duyuramadım. Çünkü köy merkezinden uzaktayız. Maddi durumumuz olmadığı için burada yaşamak zorunda kaldık. Çocuklarımı ölen kocamın başında bırakıp hava aydınlanmaya başladığında koşarak köyden yardım istedim'' dedi.
Bağırıcı, eve köylüler geldiğinde babalarının başında olan çocuklarını görünce fenalaştığını belirterek, şunları kaydetti:
''Yunus, biz gelince başına sarıldığı ölen babasına 'Hadi baba kalk, annemler geldi. Seni doktora götüreceğiz' diyerek ağlıyordu. Bu durum sadece beni değil herkesi etkiledi. Çocuklarım yaşadıklarından dolayı uzun süre yemek yemedi. Yunus'un ağzında yara çıktı. Onları her gün babalarının mezarına götürüyorum. Ancak yine de küçük oğlum Yunus sürekli babasını soruyor. Her sabah 'babam nerede' diye ağlayarak uyanıyor. Babasını çok severdi. Şimdi de babasını hiç göremeyecek olan karnımdaki çocuğumu düşünmeye başladım.''
Kimse sahip çıkmadı
Kocası ölünce 3 çocuğuyla hamile haliyle sokakta kaldığını söyleyen Bağırıcı, ''Kimse beni kabullenmedi. Ben de 2 günlükken beni büyüten, bugünlere getiren dedemin yanına sığındım. Onlar da yaşlı. Yük olmak istemiyorum ancak elimden bir şey gelmiyor. Tarlalara gidip ırgatlık yapıyorum. Çocuklarımın hem anneye hem de babaya ihtiyacı var. Tüm çabam onların boyunlarını bükmemek. İnsanlar bizlere sahip çıkarsa çok seviniriz'' diye konuştu.
Dede Seyit Kıran (72), torunu Hatice ve onun çocuklarına eşi Gülistan ile sahip çıkmaya çalıştıklarını ancak kendilerinin de durumunun iyi olmadığını belirtti.
Yardımseverlerin hamile olan Hatice ve çocuklarına sahip çıkmasını isteyen Kıran, uzun yıllar çobanlık yaptığını, tarlalarda çalıştığını ancak şimdi yaşlı olduğu için kimsenin kendisine iş vermediğini bildirdi.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması