Bahçeli: Hükümet hesap vermekten kaçınmaktadır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2013 Bütçesi üzerinde yapılan görüşmelerde AKP Hükümetinin TBMM'den rapor, bilgi ve gerçek manzarayı sakladığını belirtti.

Bahçeli: Hükümet hesap vermekten kaçınmaktadır
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.12.2012 - 17:08

Devlet Bahçeli, AKP Hükümetinin TBMM'den rapor, bilgi ve gerçek manzarayı sakladığını belirterek, "Hükümet hesap vermekten kaçmakta, şeffaflıktan kaçınmaktadır. Bu demokrasiye ve millet iradesine aykırı bir niyettir" dedi.

 

İlgili haberler için tıklayınız:

 

Bahçeli, konuşmasına AKP hükümetinin bütçeye bakış açısını eleştirerek başladı. 2011 yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Tasarısıyla ilgili Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda göre, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri için düzenlenecek genel uygunluk bildiriminin; idarelerin faaliyet raporlarının, genel faaliyet raporlarının ve dış denetim genel değerlendirme raporunun dikkate alınarak hazırlanması gerektiğini belirten Bahçeli şöyle devam etti:

"Sayıştay'ın düzenlemesi gereken; dış denetim genel değerlendirme raporu, faaliyet genel değerlendirme raporu, mali istatistikleri genel değerlendirme raporu ve diğer ilgili raporlar Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmamıştır. Ayrıca, Sayıştay'ın 1995 yılından bu yana her yıl düzenli olarak TBMM'nin ve kamuoyunun bilgisine sunduğu hazine işlemleri raporu da bu yıl gönderilmemiştir.

Hükümet hesap vermekten kaçmakta, şeffaflıktan kaçınmaktadır. Bu demokrasiye ve millet iradesine aykırı bir niyettir. TBMM'den rapor, bilgi ve gerçek manzara saklanmaktadır. Ve hükümetin korktuğunun, çekindiğinin ve veremeyeceği hesabı olduğunu en açık delilidir. Hali hazırda görüşmekte olduğumuz 2013 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi AKP hükümetlerinin 11. bütçesidir. Son 10 yılda bütçe süreçleri sıradanlaşmış ve heyecanını kaybetmiştir. 2012 yılı da dahil olmak üzere, farklı yıllarda dönem sonundaki harcama miktarlarının planlanan seviyeyi aşması, dolayısıyla bütçe kanunun inandırıcılığını ve itibarını yitirmesi münferit bir gelişme olmamıştır."

"Türk milletinin son kararıdır"


Türkiye'nin 89 yıl önce, işgalci güçleri def edip, sömürgeci anlayışı canı ve kanı pahasına yenerek Cumhuriyet'i ilan ettiğini belirten Bahçeli, "Cumhuriyet'in altında toplandık. Biliniz ki bu Türk milletinin son kararıdır. Bundan dönüş, sapış ve cayış katiyen olmayacaktır" dedi.

"Federasyon özlemi çekenler, siyasal Kürtçülükten medet umanlar, numaralı cumhuriyet sevdası taşıyanlar, başkanlık rüyası görenler ve üniter yapımızı bozmayı aklından geçirenler aynanın karşısında kendilerini bir kez daha kontrolden geçirmelidir. Altını çizerek söylemek isterim ki, dünün tecrübelerini, karşılaştığımız olaylardan çıkarılan sonuçları Cumhuriyet havzasında birleştirdik, buradan geleceğe emin, inançlı ve azimle varmanın ilke ve esaslarını belirledik.


"Dersim'deki eşkıyalığı kutsamak meşru bir davranış değil"


Konuşmasında Dersim Olaylarını da atıfta bulunan Bahçeli, "Dersim'deki eşkıyalığı kutsamak, bu isyana haddini bildiren millet iradesini zalimlikle suçlamak onurlu ve meşru bir davranış görülmeyecektir" diyerek, "Eşkıya Rıza'yı övüp, zımnen Gazi Mustafa Kemal'i hedef yapmanın, bir yanda Cumhuriyet'e hazımsızlık gösterenleri el üstünde tutup, diğer yanda koruyup ilerlemesi için fedakarca mücadele edenleri önemsizleştirmenin akılla ve milli vicdanla" açıklanamayacağını söyledi.

Türk devlet geleneğiyle bağlarını koparanların, "Türk milletinin emanetleriyle içten içe yollarını ayırmışlar biraz insafa" gelmesini isteyen Bahçeli, "Millet olarak, isyancılarla, hainlerle, sadakatte sınıfta kalmışlarla, kardeşliğimizin yoluna mayın döşeyenlerle ve ellerine şehit kanı bulaşanlarla mahşere kadar da sürse hesabımız bitmeyecektir" dedi. Türkiye'nin "Bölücülük ve terör, dış politika ve ekonomi" olmak üzere 3 ana sorunla uğraştığını belirten Bahçeli şöyle devam etti:

Terör: pkk tavizlerle dirildi

"Birinci ve öncelikli olarak; bölücülük ve terör sorunun kaydettiği mesafe ve geldiği aşamadır. Bu sorun öylesine kritik bir eşiğe dayanmıştır ki, bin yıllık kardeşlik hukukuyla birlikte, tüm milli ve manevi değerlerimiz taciz ve tahriklerle yüz yüze kalmıştır. PKK terör örgütü verilen tavizlerle dirilmiş, hain eylemlerini peş peşe sıralamıştır.

Etnik temelli bölücülük hükümetten gördüğü ilgi ve destekle şımarmış ve zıvanadan çıkmış durumdadır. Terör lobisi güç, imkan ve zemin kazanmış, hatta başta Şemdinli olmak üzere, ülkemizin bazı yerlerinde alan hakimiyeti kurma girişimine dahi kalkışabilmiştir. Bölücü terör dayatmaları, talep ve zorlamaları maalesef belirli periyotlarda cevap bulmuş, her taviz yenisinin kapısını aralamıştır.

 

"Sıfır sorundan alayıyla soruna"

 "Uluslararası ilişkilerdeki zikzaklar, stratejik körlükler, derin öngörüsüzlükler Türkiye'yi bölgesinde ve küresel sistemde zor duruma düşürmüştür. Türkiye, komşularla sıfır sorundan alayıyla sorun yaşayan bir konuma gerilemiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı Irak'a alınmamış, havada iken geri dönmek zorunda kalmıştır.
Görünen odur ki, Türkiye'nin Irak politikası iflas ve imha sırına dayanmıştır. Mezhep temelli ayrılıklara taraf olmak, merkezi yönetimi baypas yapan münasebetler ağı kurmak Türkiye'yi Irak'la ihtilafa itmiştir. Bize göre, bu eğilimleri terk etmek, Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı duymak ve mezhep konusunda tarafsız yerde durmak Türk dış politikasının amaçları arasında yer almalıdır.

Türkiye Suriye konusunda tam bir çıkmaza sürüklenmiştir. Batı'nın teşvik, tahrik ve desteğiyle Esad karşısında mevzilenen hükümetin, Şam yönetimiyle savaş sınırına gelmesi oldukça manidardır. Suriye geçtiğimiz Haziran ayında bir eğitim ve keşif uçağımızı düşürmüş ve iki pilotumuzun hayatına mal olmuştur. Şimdiye kadar Esad'a yönelik tehdit ve kuru gürültüler bir sonuç doğurmamıştır. Ve Suriye politikası Türkiye'nin sırtındaki kambur olmayı sürdürmüştür.

Büyük Türk milleti son yurdunda yardım, himmet, himaye ve korumayla bulunmamış, böylesi bir zilletle bağımsızlığını elde etmemiştir. Bizi korumaya almak kimin haddinedir? Bizim korunmamızı temin etmek kimin yapabileceği bir şeydir? Türkiye manda ve himaye altında alınmıştır da bizim mi bilgimiz olmamıştır? Türkiye'nin, konuşturulacak füzelerle korunması demek, ciddiye alınmaması ve kuvvetinin küçümsenmesi anlamına gelmektedir."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler