Bahçeli'den Baykal'a 'cenk' daveti

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a canlı yayında tartışma teklifinde bulundu. Bahçeli, CHP'nin çarşaf açılımına ilişkin "Pusu, tuzak, aciz, korkak insanların kalleşçe davranış işaretidir. Sayın Baykal'da kabul ettiği takdirde düşüncelerimizi yüzyüze paylaşabiliriz" dedi.

Bahçeli'den Baykal'a 'cenk' daveti
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 18.12.2008 - 10:12

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP'nin çarşaf açılımına ilişkin "Ilımlı Siyasi İslam'ın sol ayağı mı oluşturuyor" sözünü "pusu" kurmak olarak yorumlayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a canlı yayında tartışma davetinde bulundu.

Bahçeli, hiçbir kişi ya da kurumla polemiğe girme ihtiyacı içinde olmadıklarını, polemikle Türkiye'nin gündeminde yer almak gibi bir siyasi anlayışta olmadıklarını belirtirken "Pusu, tuzak, aciz, korkak insanların kalleşçe davranış işaretidir. Bu MHP'yle bağdaşmaz. Cenk ille de vuruşmak anlamına gelmez. Sayın Baykal'da kabul ettiği takdirde düşüncelerimizi yüzyüze paylaşabiliriz" diye konuştu.

Bahçeli, Sheraton Otel'de düzenlediği basınla sohbet toplantısında, bir gazetecinin ''Başbakan Erdoğan'ın bütçe görüşmelerindeki sözlerinin ardından milliyetçilik açısından MHP ile AKP arasında bir yakınlaşma söz konusu mu?'' sorusu üzerine, Başbakan'ın bütçe görüşmelerindeki sözlerini ''2005 yılı Diyarbakır ziyaretinden sonra geçilen sürede herhalde gelişen olaylardan etkilenerek Türkiye'de ne yapılmak istendiği daha iyi kavradığı düşüncesiyle önemli bir adım olarak gördüğünü'' söyledi.

Bunun ''MHP'nin düşüncesiyle buluşma anlamını taşımadığını'' belirten Bahçeli, ''Ortada bir gerçek vardır. Bu gerçeği herkesin görmesi açısından atılmış bir adım olarak görmek daha faydalı olacaktır'' dedi.

Bahçeli, ''Deniz Baykal'a cenk çağrısında bulundunuz. Bununla ne kastettiniz? Baykal'ın açılımından rahatsız mısınız?'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Biz hiçbir kişi ve kurumla polemiği girmek gibi bir ihtiyacı içerisinde değiliz. Pusu, tuzak gibi kavramlar MHP'ye yakışmayan kavramdır. Pusu, tuzak; aciz, korkak insanların, kalleşçe davranışların bir işaretidir. Böyle bir davranış benimsemek MHP ile bağdaşmaz. Pusu yerine açıkça, yüz yüze görüşerek düşüncelerimizi söyleyebiliriz. Bunu yüz yüze, cenk halinde yapabiliriz. Cenk yapmak ille de vuruşmak anlamına taşımaz. Gerekiyorsa sayın Deniz Baykal da kabul ettiği takdirde her konuda düşüncelerimizi karşı karşıya paylaşabiliriz.

CHP'ye üye olmak isteyenlerin kıyafeti bizi hiç ilgilendirmez. Ancak kara çarşaflı bir törende bir rozet takmadan sonra 25-30 gün kara çarşaf üzerine bir açılımdan bahsederek CHP'ye yeni bir yorum getirmek isteniyorsa o zaman merak ettiğimiz bir konu var. Bu bir açılım mıdır, bir katılım mıdır? Katılımsa kimsenin diyeceği yok. Açılımsa, bu hangi anlama gelmektedir? Bu soruyu aynı zamanda benim sorma hakkım vardır. Kara çarşafla bir açılım yapılıyorsa bu da CHP'de olmaya çalışıyorsa acaba Türkiye nereye götürülmek isteniyor? Bu sorunun cevabını bulmak mecburiyetindeyiz. Acaba 'ılımlı siyasi İslam' modelinin bir tarafı oluştu bir tarafı boş kaldı, bu ayaklardan birisini oluşturalım gibi bir düşünce var mı yok mu? Bu sualin açıklanması lazım. Böyle bir modelin neresinde olup olmadığını önce parti yöneticisini, sonra milletvekilini, sonra seçmen kitlesini arkasından da diğer siyasi kurumları aydınlatmak mecburiyeti vardır. Böyle bir aydınlığı göremediğimiz takdirde Türkiye'nin temel meselelerini kavramakta yeni zafiyetler ortaya çıkar. CHP bizi pusu kurmakla suçlayacağına bunu açıklasın. Madem arkasında pusu kuranlar var, bu pusu nerede ne zaman kurulacak diye korkuyla yaşamaktansa düşüncesini açıklaması daha doğru olacaktır.

Biz istismar edilen bir türban meselesini bir anayasa değişikliğiyle gündeme taşıdığımızda tuzak, pusu kurma gibi bir niyetimiz olmamıştır. Samimi davranmışızdır. Açık görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler tutanaklardadır. Bütün bunlar varken nasıl tuzak olarak algılanmıştır anlamakta güçlük çekiyorum.''

 

"Gelecek iktidarın işaretleri"

MHP'nin yerel seçimlerdeki hedeflerinin sorulması üzerine Bahçeli, partisinin Türkiye'nin her tarafından seçime girdiğini ve büyükşehirlerde de iddialı olduklarını kaydetti. Bunlardan hangilerine öncelik vereceklerini şimdiden söylemenin erken olacağını belirten Bahçeli, ''Büyükşehirlerden almak istediklerimiz var. Onlar için de özel hazırlıklar içindeyiz'' dedi.
Yerel seçimlerin Türkiye'de geleceğin siyasi iktidarını belirleyeceğini ve iktidarın millet iradesinde tekrar tartılacağını ifade eden Bahçeli, ''Seçim, gelecekte siyasi iktidarı ortaya çıkarabilecek işaretler verecektir'' diye konuştu.
''İktidarın alternatifsiz olduğunu ve muhalefet olmadığı'' yönünde açıklamaların bulunduğunu belirten ve bunları eleştiren Bahçeli, ''Böyle söyleyerek demokrasi dışında bir yöntemi telkin eden bir bakış açısını ortaya koyuyorsunuz. O zaman birilerini davet ediyorsunuz. Bunlar denenmiştir ve demokrasiden daha güzeli olmamıştır'' ifadesini kullandı.

MHP'nin yerel seçimlerde yüksek bir başarı hedeflediğini dile getiren Bahçeli, yerel seçimlerde iktidarın oylarında gerileme olmasının ''hem ayağı yerden kesilmiş olan iktidarın kendisine çeki düzen vermesini sağlayacağını hem de iktidarın alternatifinin olduğunu ortaya çıkaracağını'' söyledi.

''Milleti bütünüyle kavrama anlayışı"

''MHP'nin seçimlere ilişkin açılımının ne olacağı, oy deposu olarak görülen yerlere hangi argümanlarla yaklaşacaklarının'' sorulması üzerine Bahçeli, ''Kılık kıyafetleriyle yaklaşmayacağımızı ifade etmek istiyorum'' dedi.

''Kıyafet üzerinden siyaset demokrasi kültürüyle bağdaşmaz'' diyen Bahçeli, şunları kaydetti: ''Birileri 'Bu kıyafeti istismar ederek sonuç aldı biz de bunlara benzer bazı açılımlar yapalım biz de oy alalım' diyorsak bu yanlıştır. MHP'nin böyle bir seçmen kavramı yoktur. Bütünüyle Türkiye'deki insanların sorunlarına çözüm üretmeyi amaçlayan bir siyasi anlayışımız var.
MHP'nin okyanus ötesinden takdim edilen bir programı benimsemek gibi bir anlayışı yoktur. Modelimizi kendi milletimizin milli ve manevi değerler toplamı içerisinden çıkarmayı düşünürüz. Bu da milletin tamamını kucaklama anlamındadır. Kıyafetiyle, inancıyla, yaşantısıyla milleti bütünüyle kavrama anlayışıdır.''


''Beka sorunu"

Devlet Bahçeli, ''Doğu ve Güney Doğu ile ilgili açılımınız olacak mı?'' sorusu üzerine, bu konuya bütçe konuşması sırasında değindiğini anımsattı.

Bahçeli, ''Türkiye'nin bazı sorunları köklü çözümlere ulaştırılmadığı takdirde sürekli tartışılır, öteleştirilir, dışlanırsa bu sorunların birikimi Türk devleti ve milletinin beka sorunu haline dönüşür'' dedi.

Bu sorunların çözüm yerinin TBMM olduğunu söyleyen Bahçeli, ''(Teklif iktidardan geldi ben yokum) demek doğru değil. Mecliste varsan iktidardan gelen teklife de iyi veya kötü bir şey söylemek durumundasın. Meclis dışı bir muhalefetin gelişmesini sağladığınız takdirde intifadan başlar çocuklarla gelişir ayaklanmayla devam eder, iç çatışmayla iyi veya kötü şekillenir. Bu da Türkiye için yazık olur'' diye konuştu.

Bahçeli, ''AKP ve CHP'nin birlikte hareket ettiğini mi söylemek istiyorsunuz?'' sorusu üzerine, Türkiye'de ''özellikle dışarıdan yapılan yönlendirmeyle bir siyasi gelişme sağlanmak istendiğini'' savundu. Buna iki partili Parlamento yapısıyla başlamak istendiğini ileri süren Bahçeli, bir ''tahterevalli siyaseti oluşturulmak'' istendiğini savundu. ''Başkalaşmadan gelişme arzusu taşıdıklarını'' ifade eden MHP Genel Başkanı Bahçeli, ''Birilerinin senaryosunda bir aktörlük görevi üstlenecek bir değişimi kabul etmiyoruz'' diye konuştu.

Irak

Bir soru üzerine, Irak'ın toprak bütünlüğü mutlaka korunması, Irak'ta iç huzur ve barışın sağlanması için demokratik sürecin sağlıklı şekilde gelişmesine katkı sağlanması gerektiğini ifade eden Bahçeli, ''Oradaki işgalci unsurlar ülkeyi terk etmelidir'' dedi.

Kuzey Irak'ta herhangi bir federal, özerk, bağımsız bir şekilde ''devletçik'' kurulmasına müsaade edilmemesi gerektiğini belirten Bahçeli, ''Hepsinin ayrı ayrı çoğaltan bir etkisi vardır. Bölünmüş bir Irak'ın Türkiye'ye çok yanlış yönden tesirleri olacaktır'' diye konuştu. Bahçeli, şunları kaydetti:
''Arada sırada diplomatik gösteriyle bazı unsurlarla tanışmak, görüşmek, elaman göndermek, bilgi almak, bunlar doğru şeyler değildir. İşin kaynağı bellidir. Orada birileriyle görüşeceğiniz yerde okyanus ötesiyle açıkça görüşmekte fayda vardır. Öbürleri orada belli süre içerisinde görevlendirilmiş Orta Doğu Projesi'nin acemi aktörleridir. Bazen eline yüzüne bulaştırıyor bazen bir şeyler söylüyor. Türkiye ile ilgili verdikleri demeçler, yöneticilerin hoşuna gidecek bir üslubu taşımışsa, yarım saat sonra tekzip geldiğini de unutmamak lazım. Talabani söylediğini yarım saat sonra tekzip ediyorsa arkadan çeken birileri mi vardır?''

''Dua etsinler"

Bahçeli, Iraklı gazeteci Muntazar El Zeydi'nin, ABD Başkanı George Bush'a ayakkabısını fırlatılmasını nasıl değerlendirdiği sorusuna, ''4.5 yıl işgal altında olmanın bir tepkisi. Patlayan dinamitler karşısında yeri geliyor pabuç atılıyor. Dua etsinler başka şey atmadılar'' karşılığını verdi.

Ekonomik kriz ile ilgili bir soru üzerine de 57. hükümet döneminde alınan tedbirlerin, krizin Türkiye'yi Batı Avrupa kadar etkilememesini sağladığını, ancak bunun da yeterli olmadığını ifade eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Teğet geçme dokunduğu yeri zedeliyorsa teğet geçme yerine direkt toplumu ve ekonomiyi etkilediği zaman ortaya çıkan durumu düşünmek istemiyorum'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler