Bahçeli'den dokunulmazlık açıklaması (27.11.2012)
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bazı BDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik tartışmalara ilişkin, ''Tamamıyla siyasi taktik mahiyetli, zaman kazanmaya yöneliktir'' dedi.
Bahçeli, parti grubunda yaptığı konuşmada gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sözlerine Kerbela'da yaşanan vahşet ve şiddetin unutulması, akıldan çıkarılması veya hafızalardan silinmesinin hiçbir zaman söz konusu olmadığını belirterek başlayan Bahçeli, Hz.Hüseyin ve yanındakilerin vicdansızca şehit edilmelerinin müşterek sızı ve feryat olarak yüzyıllardır Müslümanlar'ın yüreğinde taşındığını kaydetti.
Bahçeli, ''Tümüyle ortadadır ki iktidar ve saltanat hırsı uğruna kararan kalplerin, körleşen vicdanların, kapanan şuurların nasıl bir canavarlık kisvesine bürünebileceklerine Kerbela'da şahit olunmuştur'' dedi.
Devlet Bahçeli, ''Türkiye'nin niyet ve hedefi karanlık olan bir siyasi yönetim anlayışının elinde, 10 yıldır bocalandığını ve bunaldığını'' iddia ederek, şu görüşleri savundu:
''Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 10 yıllık iktidar serüveni hazin ve hüsran verici neticelere yol açmıştır. Dün düşünülmesi bile hayal olan konular, dün konuşulması bile ayıp ve mahsurlu sayılan hususlar AKP'nin eliyle gerçeğe dönmüş, AKP'yle zemin bulmuştur. İktidar partisinin dizginlenemez hezeyanları, dinmek bilmeyen şuursuzlukları ülkemizin geleceğini gölgelemiş, insanımızın ümitlerini kırmıştır. AKP Hükümeti, Türkiye'yi ayakta tutan ne varsa saldırmış ve sabote etmiştir. Ehliyetsizlik, liyakatsizlik, milliyetsizlik, adaletsizlik ve ahlaksızlık geçer akçe olmuş ve devamlı alkış almıştır.''
AKP'nin ''bölücülerin oyuncağı haline geldiğini ve dayatılan ihanet taleplerini karşılamak için her bahaneye sığınmaya başladığını'' ileri süren Bahçeli, ''Cinayet örgütü PKK, AKP'den ne istediyse almış, neyi umduysa elde etmiştir'' dedi.
Bahçeli, şöyle devam etti:
''PKK sözde Kürt sorununun kabul edilmesini ve bu çerçevede adımlar atılmasını beklemiş, sözde inkar, asimilasyon politikalarının bitirilmesini beklemiş, devlet eliyle anadilde televizyon kanalı açılmasını ısmarlamış, anadilde savunma için bastırmış, istediğini almış, anadilde eğitim için zorlamış, büyük oranda hedefine ulaşmış, çözüm adresi olarak gösterdiği İmralı'nın tecrit şartlarının düzeltilmesini, müzakerelerin başlatılmasını talep etmiş, tehditleri işe yaramış, üniter yapının gevşemesini, federasyon yolunun açılmasını ısrarla ileri sürmüş, bu konuda özellikle yeni Büyükşehir Kanunu ile hiç olmadığı kadar vaat alarak teskin edilmiş, demokratik özerkliğin tesis edilmesini, ihanetin çözüm ve çare kılıfına saklanmasını hararetle vurgulamış ve bunda da umut ışığını almıştır.
Bölücü örgüt taleplerinin karşılanması iddia edildiğinin aksine ne çözümü ne de huzuru sağlamıştır. Bilinmelidir ki, Başbakan Erdoğan'ın valilerin seçimle işbaşına gelmeleri konusundaki yaklaşımı PKK'nın tezlerine yaldızlı cevaptır, PKK'nın gökte ararken yerde bulduğu altın fırsattır.
''Başbakan'ın başkanlık sistemindeki ısrarı ve valilerin seçimle iş başına gelmesi düşüncesi aynı tornadan çıkmış teklifler olarak görülmelidir.''
Ne yapmak istiyor?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ne yapmak istediğini soran Bahçeli, ''Bu hadsizliğinin ve kontrolsüzlüğünün altındaki asıl neden nedir? Başbakan'ın başkanlık sistemindeki ısrarı ve valilerin seçimle iş başına gelmesi düşüncesi aynı tornadan çıkmış teklifler olarak görülmelidir. Bizim açımızdan, Türkiye'nin bugünkü nazik ortamında böylesi sivrilikleri dillendirebilmek için Başbakan Erdoğan'ın şayet aklından zoru yoksa, bilincini küresel güç merkezlerine ve bölücülük karteline rehin bırakmış olması lazımdır'' dedi.
Bahçeli, ''Başbakan'ı böylesine yalpalatan, ülkemizin hassasiyetleriyle oynamaya sevk eden acaba batılı çevreler tarafından deliğe süpürülme korkusu mudur?'' diye de sordu.
''Analarımız bir kez daha ağlamıştır''
Başbakan Erdoğan'ın Pakistan seyahati dönüşünde uçakta, bölücü terör örgütüne yönelik olarak; ''Silahı bırakan PKK'lılar başka ülkelere gidebilir'' dediğini ifade eden Bahçeli, bunun terör örgütüne af niteliğinde olduğunu belirtti.
Devlet Bahçeli, ''CHP Genel Başkanının bu fikre katılması ve bugünlerde partisinden bazı bildik simaların 1930'lu yılların isyan elebaşısı eşkıya Rıza'ya iadeyi itibar girişimleri sürece paralel ilerleyen densizlik ve işbirlikçilik numunesi olarak meydandadır'' dedi.
AKP'nin PKK'yi affetmek için el uzattığını öne süren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
''Af hayaldi, gelin görün ki nihayetinde gerçek olmuştur. AKP hükümeti PKK'lıları affetmiştir de, bunun duyurusunu Başbakan Pakistan dönüşüne bırakmıştır. Analarımız bir kez daha ağlamış, şehitlerimizin kemikleri tekrar sızlamıştır. AKP, PKK'ya can simidi uzatmış ve şehidin, şühedanın hakkını çiğnemiştir.
Hatırlayınız, daha birkaç hafta önce, Irak Cumhurbaşkanı Talabani genel afla ilgili tavsiyeyi, 12 kötü adamdan birisi vasıtasıyla kardeşi Başbakan Erdoğan'a iletmiştir. Öyle ki Talabani, Barzani, Başbakan, BDP, CHP ve PKK arasında dar alanda kısa paslaşmalar sonuç vermiş ve PKK Haburcu elekten geçirilerek aklanma tüneline sokulmuştur.
Medyadaki bölücü kalemşorlar, kökeniyle ilgili itiraf da bulunarak ve dilekleriyle İmralı'ya şirin görünmeye çalışan tükenmişler, PKK'nın doğal elçisi gibi davranan alçaklar, Kandil'den vize alarak bölgede gezen ihanet uşakları elele verip ihaneti temellendirmek için her şeyi yapmışlardır. AKP'de bunlara çanak tutmuş, ortam ve zemin hazırlamıştır. Görülüyor ki, AKP'nin acziyeti, zavallılığı ve teslimiyetçi ruhu PKK'nın güven ve imkan limanı haline dönüşmüştür.''
Siyasi taktik
İktidarın durum ve gelişmelere göre yön değiştirdiğini, millet varlığına rakip olarak etnik kimlikleri çıkardığını, suistimal etmedik değer, ters yüz etmedik ilke bırakmadığını savunan Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan'ın dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili görüşleri de tamamıyla siyasi taktik mahiyetli, zaman kazanmaya yöneliktir. MHP, teröre yardım ve yataklık yapanların, terör örgütüyle arasına sınır çekemeyenlerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına sonuna kadar vardır ve daha önceki teklifinin de arkasındadır'' dedi.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Gardiyan rolündeki PKK, mahkum pozisyonundaki AKP'ye alan belirmekte, görev hatırlatması yapmakta; menfur saldırı ve tahrikleriyle iktidarı adeta terbiye etmektedir. Üç tane çapulcu AKP'yi sıkıştırıp dize getirmede özgüven içinde hareket edebiliyorsa, burada bir bit yeniği aranmalıdır.
AKP milletimizin bölünmesi ve ayrılması konusunda ya iktidara gelirken razı edilmiş ve bu maksatla eline tutuşturulan yol haritalarına bağlılık iradesi göstermiştir. Ya da beceriksizliğini ve sefaletini gizleyebilmek, çürümüşlüğünü ve çürüklüğünü saklayabilmek için belirli bir sürenin geçmesi ve arkasından biraz daha soygun ve talan işlerine devam edebilmek için her düşüklüğe kucak açması gerekmiştir.
Başbakan Erdoğan'ın sahte çıkışları artık inandırıcılığını ve ehemmiyetini tamamen kaybetmiştir. Dağda mücadele, ovada müzakere ederek terörün belinin kırılacağını, çözümün sağlanacağını zanneden bu basiret ve feraset noksanlığının, bugüne kadar yaptığı tek şey bölücülüğü şımartmak, terörü daha da yüreklendirmek ve sonunda af kulvarına getirmek olmuştur.''
''Anadilde kamu hizmeti AKP'nin aklındaki ve gündemindeki tehlikeli planlarının son halkalarından birisi olarak bir hayli dikkat çekicidir'' diyen Bahçeli, ''Şu ibret verici manzaraya bakınız ki, AKP Türkiye'yi dil bataklığına çekmekte, mahalli düzeydeki diller aracılığıyla Türkçe'yi erozyona uğratmaktan hiç rahatsız olmamaktadır'' görüşünü savundu.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- Colani’nin arabası
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması
- 'Bıyık altından gülüyorsunuz'