Bahçeli'den Erdoğan'a sert yanıt

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik yaptığı açıklamalara sert karşılık verdi. Bahçeli, Erdoğan'ın siyasi sermayesini tüketmesi nedeniyle çamur siyaseti yapmaya başladığını ifade ederek "Başbakan Erdoğan'ın kendisinin özürlü siyaset tarzı ve anlayışının bütün çarpıklıklarını MHP'ye yükleyerek yalan, çamur ve iftira siyaseti yapma alışkanlığı, tedavi kabul etmeyen derin bir rahatsızlık haline dönüşmüştür" dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin Antalya il kongresinde MHP'ye yönelik yaptığı sert açıklamalara yanıt verdi. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakanın siyasi sermayesinin tükendiğini bu nedenle "çaresizliğin çırpınışları" içinde çamur siyaseti yaparak ve "hezeyandan hezeyana" koştuğunu söyledi.

Uygur Türklerine yönelik "etnik temizlik" karşısında Erdoğan'ın gereken kararlılığı göstermediği yönündeki açıklamalarına verilen cevabın söz konusu durumun en açık örneği olduğunu kaydeden Bahçeli, "Bu konuda söyleyebileceği bir sözü olmayan Başbakan, suçluların telaşı içine girmiş ve 2002 yılında Uygur bölgesine yaptığımız ziyareti kullanmak gafletine düşmüştür. Başbakan adeti olduğu üzere yine gerçekleri saptırmıştır. 26 Mayıs - 2 Haziran 2002 tarihlerinde Çin'e yaptığımız resmi ziyarette Uygur bölgesinde üç gün kalınmıştır. Bu, siyasi düzeyde bölgeye yapılan ilk ziyaret olma özelliğini taşımaktadır. Çin ziyaretimizde Uygur Türklerinin sorunları ve bu konudaki hassasiyetimiz yaptığımız bütün görüşmelerde açıklıkla dile getirilmiştir" dedi.
 

'Erdoğan 7 yıldır ne yaptı'

Uygur dilinin Sincan Üniversitesi programından çıkarılması uygulamasının 1 Eylül 2002'de başladığını anımsatan Bahçeli, 3 Kasım 2002 seçimlerinde ise AKP'nin iktidara geldiğini belirtti. Başbakan Erdoğan'ın kendisinin yedi yıllık iktidarı döneminde bu konuda ne yaptığını dürüstçe kamuoyuna açıklaması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, "Bu konu ve Uygur Türklerinin sorunları hakkında yedi yıl içinde bir kere olsun Çin makamları nezdinde bir girişim yapılmış mıdır?" sorusunu yöneltti.
 

'Takipçisi olacağız'

Başbakanın, Çin ile ilgili ne yapacağının merakla beklendiğini söyleyen Bahçeli, Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kader'in Türkiye'ye gelişi konusuna da dikkat çekti. MHP olarak, geçen yıl Kader'in Türkiye'ye gelmesi için kendisine vize verilmesi konusunda Dışişleri Bakanlığı ile temas kurduklarını anlatan Bahçeli, Çin'in hassasiyeti nedeniyle ve özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliği seçimleri öncesi bu konunun şimdilik gündeme getirilmesinin doğru olmadığı yanıtının verildiğini anlattı. Erdoğan'ın Kader'e vize verileceğine açıklamasına karşın hangi adımları attığını açıklamasını istediklerini söyleyen Bahçeli, "Milliyetçi Hareket Partisi bu konuların takipçisi olacak ve bunu Başbakan Erdoğan'ın kendisi yapmazsa, gelişmeler hakkında kamuoyunu aydınlatma çalışmalarım sürdürecektir" dedi.

'Erdoğan adalet kaçağıdır'

Bahçeli, Erdoğan'ın açıklamalarına da işaret ederek, "Başbakan Erdoğan'ın kendisinin özürlü siyaset tarzı ve anlayışının bütün çarpıklıklarını MHP'ye yükleyerek yalan, çamur ve iftira siyaseti yapma alışkanlığı, tedavi kabul etmeyen derin bir rahatsızlık haline dönüşmüştür. Başbakan, aynaya bakıp kendisini görmekte, gördüklerini MHP'ye yükleyerek ruhunu ve vicdanını temizleyebileceğini sanmaktadır" dedi.

Bahçeli, Erdoğan'ın aklanmaya davet etmesinin de ruh halinin çok çarpıcı bir biçimde dışa vurulması olduğunu ifade ederek Erdoğan'ın lekeli sicilinin "orta" olduğunu kaydetti. Erdoğan'la ilgili zimmet, evrakta sahtecilik. görevi ihmal suçlarından yargılanmasına ilişkin dosyaların TBMM'de beklediğini anımsatan Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: "Partisi AKP yedi yıllık iktidar döneminde yolsuzluk çamuruna batmış, kurumsal yolsuzluk markası haline gelmiştir. Başbakan milletvekili dokunulmazlığının arkasına saklanarak yargı önünde hesap vermekten kurtulmaya çalışan bir adalet kaçağıdır. Bu hazin tablo karşısında kimin aklanmak için deterjan ihtiyacı olduğu ortadadır. Aklanma, yıkanma ve temizlenme yeri bağımsız Türk mahkemeleridir. Bunun için de ilk önce dokunulmazlık zırhının arkasına sığınmaktan vazgeçme erdeminin gösterilmesi gerekmektedir. Başbakan ve arkadaşları bu hesabı Türk adaleti önünde mutlaka vereceklerdir. Milliyetçi Hareket Partisi adalet kaçkınlarının sürekli peşinde olacak, demokrasi ve hukuk kuralları içinde Türk milleti adına bu hesabın sorulmasını sağlayacaktır. Başbakan'ın siyasi kâbusu da budur."

Erdoğan MHP'ye yüklenmişti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Antalya'da partisinin il kongresinde MHP'ye sert sözlerle yüklenmişti. Erdoğan, şunları söylemişti: "Buradan Sayın Bahçeli Davos'ta one minute dedin. Burada da one minute de yanında olalım diyor. Sen duymuyorsan ben ne yapayım Bahçeli. Bizim hassasiyetlerimiz seninle mukayese edilmez. Biz olayları anında gündeme taşırız. Ama sen ne yazık ki iktidarda olduğun dönemde Başbakan Yardımcısıyken Çin'e gittin. Çin'e gittiğinde 50 yıldır Uygur Türkçesi üniversitede okunurken sizin gittiğiniz dönemde Uygur Türkçesi orada yasaklandı. Sizin sesiniz çıkmadı. Geldin şimdi bana hamaset yapıyorsun. Hamaset yapma icraat yap. İcraat yap da alkışlayalım. Uygur Türkçesi yasaklanıyor sesin çıkmıyor. Bahçeli'yi tutarlı siyaset yapmaya, kan üzerinden, istismar üzerinden siyaset yapmamaya davet ediyorum. AK Parti için deterjan arıyormuş. Önce sen kendini bir temizle, gerçek manada milli ol, milliyetçi ol. Uygur Türkleri bizim kardeşimizdir. Bu katliama kayıtsız kalmamız söz konusu olamaz."