Bahçeli'den YSK kararına destek

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 12 bağımsız milletvekili adayının adaylıklarını iptal kararını değerlendirirken, ''Yargıya saygı duyulmalıdır. Alınan karar herkes tarafından kabul edilmelidir'' dedi.

Bahçeli'den YSK kararına destek
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 19.04.2011 - 14:19

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anadolu Gösteri Merkezi'ndeki MHP'nin milletvekili adaylarını tanıtım toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin ''YSK'nın bazı bağımsız adaylara ilişkin aldığı kararı'' sorması üzerine, Bahçeli şöyle konuştu:

''Yüksek Seçim Kurulu, her seçim döneminde bağımsız veya siyasi partilerden milletvekilliği aday adaylığı için başvurmuş olanlardan, milletvekilliği adaylığı statüsünü kazanarak seçim takvimine uygun günde Yüksek Seçim Kurulu'na verilmesi sonrası çok yönlü bir araştırma yapmaktadır. Araştırmanın hangi gerekçelere dayalı olarak yapılmış olduğu açıklanmadan bazı bağımsız adayların seçime katılamayacaklarının ilan edilmiş olması, konu üzerinde her zaman fırsat kollayan, istismar eden çevreleri harekete geçirmiştir. 24 saat bütün televizyonlar ve malum konuşmacılar değerlendirmelerde bulunmuştur. Yargıyı ve seçimleri sorgulayan bir bakış açısıyla ortaya çıkmışlardır ve yine hepsi PKK yandaşlığına soyunan bir üslubu kullanmışlardır.''


''O zaman bu demokrasi havarileri nerelerdeydi?"

Bahçeli, ''21. Dönem TBMM'de Adana milletvekili olarak dört yıla yakın bir süre görev yapmış olan Sayın Ali Halaman, 2007 seçimlerinde yine MHP'nin adayı olarak başvurmuş ve seçilebilir bir sırada iken, ismi Yüksek Seçim Kurulu'na verilmiş ve Yüksek Seçim Kurulu bugünkü maddeleri esas alarak Sayın Ali Halaman'ın adaylığını reddetmiştir. O zaman bu demokrasi havarileri nerelerdeydi, ileri demokrasi taraftarları nerelerdeydi, o zaman neden ses çıkarmadılar, şimdi konuyu istismar edercesine Türkiye'nin gündemini ve hatta seçimleri tehdit edecek boyutlara doğru sürüklemektedirler. MHP olarak her tarafta yargıya saygı duyulması gerektiğini söylüyoruz. Şimdi de yine yargıya saygı duyulmalıdır. Alınan karar herkes tarafından kabul edilmelidir'' diye konuştu.

Yasalara uygun adaylar belirlemenin, yasalara uygun seçim çalışmaları sürdürmenin her partinin görevi olması gerektiğini belirten Bahçeli, ''Türkiye'yi bölmeye yönelik bir olayın tahrikçisi, provokatörü ve mağduru durumuna düşerek Türkiye'yi karıştırmaya kimsenin hakkı yoktur. Buna da kimse müsaade etmeyecektir'' dedi.

Bahçeli ''CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Meclis'in olağanüstü toplanabileceğini söyledi, siz bu çağrıya katılır mısınız?'' sorusunu ise, ''AKP ile CHP uzun zamandır PKK'nın siyasallaştırılması ve ileri demokrasi konularında Türkiye'nin bölünme eşiğine doğru gidişinde çok yönlü bir ağız birliği içindeler. İleride koalisyon da kurabilirler, şimdi de Meclis'i toplayıp ikisinin sayısı ile her şeyi yapabilirler. Kendilerinin takdirine bırakıyoruz ama MHP olarak bu oyunlara Türkiye'nin düşmesine rıza gösteremeyiz'' diye yanıtladı.

 

 ''...Bu iktidardır"

İktidarın, ''demokratik özerkliğin tartışmaya açılması ve iki dilli yaşam girişiminin, devlete meydan okumasının teşvik edicisi'' olduğunu ileri süren Bahçeli, iktidarı, ''hainlere müsamaha gösteren, teröristle amansız mücadele edenleri sindiren, 12 Eylül'le hesaplaşmak için milletimizi aldatan, 28 Şubatçılara sesini çıkarmayan, 27 Nisancılara son model araba hediye eden'' olarak suçladı.

Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Krizi 'teğet geçti' diyerek görmezden gelen ve milyonlarca insanımızı aç ve işsiz bırakan, bu iktidardır. Katile 'sayın', şehide 'kelle' diyen, bu iktidardır. Milyonlarca gencimiz işsiz ve yarınsız bir haldeyken, hanedan üyelerini mısırcı, yumurtacı, gemici, doğalgazcı yapan, devletin imkanlarını yandaşlara peşkeş çeken bu iktidardır. Çiftçimize 'gözünü toprak doyursun, ananı da al git' diyen bu iktidardır. Ezberleri bozuyoruz, tabuları yıkıyoruz, ön alıyoruz, restore ediyoruz, sıfır sorun politikasıyla ilerliyoruz sözleriyle küresel ayak oyunlarına Türkiye'yi alet eden, bu iktidardır. 'Ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız' diyerek aldatma ve kandırmanın kırmızı kitabını yazan bu iktidardır. Zinayı suç olmaktan çıkaran, Türklüğe hakareti suç sayan Türk Ceza Yasasının 301. maddesini tarumar eden bu iktidardır. Yabancı vakıflara sahip çıkan, onları palazlandıran değişiklikleri yapan, bu iktidardır.

Basılmamış kitapları toplatan, herkesin telefonunu dinleyen, medyayı baskı altına alan, bu iktidardır. Heybeliada ruhban okulunu açmak için fırsat kollayan, cemaatsiz kiliseleri tamir ettirerek ibadete açan, misyonerlere kapıları aralayan, bu iktidardır. Mavi Marmara'da, İsrail'in kanlı saldırısı sonucu ölen 9 vatandaşımızı hatırlarken, aynı günde İskenderun'daki terör saldırısında şehit düşen kahramanları ağzına bile almayan bu iktidardır. Davos'ta sahte çıkışla İsrail'e 'one minute' diye efelenen, ancak Irak'ta, Afganistan;da milyonlarca Müslüman'ın kanına girmiş olanlara sesini dahi çıkaramayan bu iktidardır. Füze savunma sisteminin ülkemizde kurulmasına onay vererek İsrail'i korumaya alan bu iktidardır. NATO genel sekreterinin atanmasına önce itiraz eden, arkasından ise küresel destekçilerinin sözünden çıkmayarak kuzu kuzu 'evet' diyen bu iktidardır.''

 

''Şerefsiz tartışması"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''İmralı ile görüştüğü halde, önce bunu reddeden, sonra topu devlete atan, arkasından da Avrupalı dostlarının huzurunda ayakta hesap verirken ikrar eden bu iktidarın başı Recep Tayyip Erdoğan'dır'' dedi.

Bahçeli, şunları söyledi:

''Bu hakikati geçtiğimiz yıl milletimizle paylaştığımızda, Başbakan Erdoğan öfke nöbetlerine girerek ve gözünden nefret dalgası yayılarak bizi 'şerefsizlikle' suçlamıştı.

Şimdi her şey netleştiğine göre, Türk milletini bölmek için hunhar eylemlerine devam eden terör örgütüyle yattığı yerden kanlı çetesini yöneten terörist başıyla görüşmeleri hangi şeref ve siyasi namusla açıklamak mümkündür? Başbakan Erdoğan, şereften ne anlamaktadır? Şerefsizlik, bundan böyle kimin boynunda asılı duracak ve kimin sıfatı olacaktır? Bize 'şerefsiz' diyerek, küstahça hakaret eden Başbakan, kalan yıllarında şereften nasıl bahsedecek ve bu alçalmayı nasıl izah edecektir?

Başbakan Erdoğan'ın PKK'yla yaptığı pazarlıkların özünde ve esasında, Türk milletini etnik temelde ayrıştırma hesabı vardır. Milliyetçi Hareket'e 'kafatası ölçmekten başka bir işe yaramadı' diyerek kara çalmaya çalışan ve davamıza yönelik içindeki zehri her fırsatta kusan bu zihniyetin; Türk milletini yok etmek için fırsat kollayan mihraklarla sarmaş dolaş olması, Türk tarihinin şahit olduğu en büyük ayıp ve alçaklıktır.

Türkiye'nin iki devletli, iki dilli ve iki milletli federasyon sistemine geçme konusunda Recep Tayyip Erdoğan, memur edilmiştir. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmaları, bunun kılıfı ve hareket merkezidir. Başbakan Erdoğan'ın bu amacına ulaşması için tüm umutlar 12 Haziran Milletvekilliği Genel Seçiminden çıkacak sonuca bağlanmıştır.''



''Uydurma anketlerin hedefi"

Hesapların, AKP'nin üçüncü dört yıla döneceği üzerine bina edildiğini ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:

''Peşmerge, AKP'yi istemektedir, okyanus ötesi AKP'yi dilemektedir, Avrupa Birliği AKP;yi desteklemektedir, Haçlı zihniyeti 'AKP' demektedir, İmralı AKP'yi arzulamaktadır, dağdaki caniler AKP'yi gözlemektedir. Çıkarcılar, hırsızlar, vurguncular AKP'nin arkasındadır. Federasyon özlemiyle yanıp tutuşan, sözde demokrasi havarisi odaklar, AKP propagandası yapmaktadır. Rumlar, Recep Tayyip Erdoğan'a umut bağlamıştır. Arkadan kumandalı Ortadoğu sultanları, Recep Tayyip Erdoğan'ın safında dizilmişlerdir. Büyük Ortadoğu Projesinin amacına ulaşması için bu zihniyete ihtiyaç vardır.
Türkiye'nin dönüşmesi, milletin kalbinden hançerlenmesi için Recep Tayyip Erdoğan'ın bir dönem daha devam etmesi talep edilmektedir. Küçük Kaynarca Antlaşmasından beri süren, Sevr'de doruk noktaya çıkan tarihi şark meselesinin amacına ulaşması için taşeronların işbaşında olması gerekmektedir. Uydurma anketlerin hedefi budur. Kamuoyunun manipüle edilmesinin gerisinde bu yatmaktadır. Şimdiden zafer ilanı yapan AKP'nin şımarmasının altında bunlar bulunmaktadır. Eğer AKP 12 Haziran'dan sonra istediği neticeyi alırsa, Türkiye çok sancılı bir bölünme sürecine girecektir.
Anayasa'nın değişmez maddeleri tasfiye edilecek, Cumhuriyet;in kilidi kırılarak harap edilmesi sağlanacaktır. İmralı canisinin affıyla birlikte, önce özerk, sonra da bağımsız Kürdistan'ın kurulmasının önündeki engeller birer birer kaldırılacak ve ileri demokrasi diyerek Türkiye Cumhuriyeti fesh edilecektir.''



''Türkiye'yi hurdaya çıkaracaklar"

Bahçeli, ''Geleneksel köklerini inkar ve reddeden AKP hükümeti, dışarıda tasarlanmış, ülke içinde tanımlanmış ve tamamlanmış bir siyasal proje olarak kendisinden beklenenleri ve verilen ödevleri harfiyen yapmak için var gücüyle hareket halindedir. Milli görüş gömleğini kolaylıkla çıkaranlar, böyle giderse yakında Türkiye;yi de hurdaya çıkaracaklardır'' diye konuştu.

Devlet Bahçeli, şunları ifade etti:

''Başbakan Erdoğan'ın çıraklık dönemi, Türk milletini bölmenin hazırlığıyla ve Türkiye'yi pazarlamanın uğraşıyla geçmiştir. 'Birlikte yürüdük' masalıyla, aziz milletimiz fırtınanın ortasına getirilmiştir. 'Her şey Türkiye için' iddialarıyla ülkemizin tasfiye planı devreye sokulmuştur. Kalfalık döneminde, yıkımın ihalesi yapılmış ve Türk milleti karanlık bir tünele sokulmuştur. 'Çok iyi şeyler olacak, umutluyum' sözleriyle ayrışmanın ve bölünmenin şifreleri verilmiştir. Şartlar uygun olur ve Başbakan Erdoğan önümüzdeki süreçte tekrar iktidara gelirse bu defa da ustalık dönemi başlayacak ve Allah korusun Türkiye Cumhuriyeti'nden hiç kimse bahsedemeyecektir.

Türk milleti büyük bir husumet cephesi tarafından kuşatılacak ve haçlı zihniyeti bin yıl sonra amacına çok yaklaşacaktır. Daha önce dediğimiz gibi bunun adı ve tanımı bellidir ve o da dokuzuncu Haçlı seferidir. Tarafları bellidir ve son icraatları ise yakın coğrafyalarımızda ortaya çıkmıştır. Başbakan Erdoğan ve hükümeti; ayakta durabilmek ve içeride zinde kalabilmek için küresel gücün paçasına yapışmıştır. Küresel aktörlerin stratejik uşak beklentileri ziyadesiyle karşılık bulmuş durumdadır.''
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler