Bakan Ergin'den flaş açıklama!
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 4. yargı paketinde getirilen, silahsız örgüt olması koşuluyla örgüt üyeliğine ceza verilmeyeceğine yönelik düzenlemenin, KCK sanıklarını kapsamadığını ifade etti.
4. yargı paketinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri devam ediyor. AKP , verdiği değişiklik önergesiyle örgütün propagandasını yapan ve bildirisini dağıtanlara, silahsız örgüt olması koşuluyla örgüt üyeliğinden ceza verilemeyeceğine ilişkin değişlik yapılmasını talep etti.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, milletvekillerinin duruşmaları izlemesinin suç değil, bir hak olduğunu belirterek, ''Milletvekillerinin o duruşmaların yapılamaz hale getirilmesi hakları yoktur. Böyle olup olmadığı inceleme ve soruşturmalarda belli olacak'' dedi.
Ergin, TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda ''4. Yargı Paketi'' olarak bilinen İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın ikinci bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını cevaplandırdı. 2009 yılında yapılan çalışmalarla ceza yargılamalarının tamamen sivil yargıya aktarıldığını hatırlatan Ergin, bundan sonra savaş dönemi hariç hiçbir sivilin askeri mahkemelerde yargılanmayacağını, bu açıdan herhangi bir sorun olmadığını kaydetti.
Milli Savunma Bakanlığı'nın, disiplin hukukundan kaynaklı ve ihtilaflı olarak idari yargıya giden konulara ilişkin aynı olayla ilgili farklı mahkemelerde farklı sonuçlar çıkabileceğine yönelik endişesi bulunduğunu ifade eden Ergin, ''İdari yargı açısından bu konuda ayrıma şu aşamada ihtiyaç yok. Ancak AKP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nu sunduğu önerisinde yüksek mahkemelerin tek çatıda toplanmasıyla askeri yüksek idare mahkemelerinin yüksek mahkemeler içerisinde yeni pozisyon olarak korunması düşünülmüyor. Bu konuda şu anda yeni çalışma düşünülmüyor'' dedi.
Ergin, ''Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Arınç'ın Eski Genelkurmay Başkanı'nın tutuksuz yargılanmasına ilişkin'' sözlerinin hatırlatılması üzerine, 2012 yılı Temmuz ayında Genel Kurul'da bir yasa çıkarıldığını hatırlatarak, orada adli kontrolle ilgili üst sınırı kaldırdıklarını, iddianamelerde talep edilen ceza miktarı ile adli kontrol tedbiri arasındaki bağını koparttıklarını, mahkemelerin dosyaya bakarak adli kontrolle ilgili takdirlerini uygulayabileceklerini söyledi. Ergin, ''Bunun yolunu açtık, açmaya çalıştık. Ancak o dosyalarda yargılanan sanıklar sadece bahsedilen iki-üç kişiden ibaret değil. Aynı dosyalarda çok sayıda sanık var. İkisini, üçünü o dosyadan ayrıştıracak yasal düzenlemeyi buraya dahil edilmesi Hükümet tarafından uygun görülmemiştir'' diye konuştu.
''Yetkim yok''
Silivri'de yaşanan olayla ilgili olarak ''Mahkeme Başkanı'nın görevden alınmasının düşünülüp düşünülmediği'' sorusuna Ergin, ''Anayasaya açıp bakarsanız Adalet Bakanı'nın böyle bir görev ve yetkisi yok. HSYK'yı kastediyorsanız....HSYK'nın ilgili dairelerinin görevleri içerisindedir. Adalet Bakanı, o dairelerin çalışma yaptığı toplantılara katılamaz. Anayasa ve HSYK kanununa bakın. Adalet Bakanı, sadece genel kurul çalışmalarına katılabilir. Orada da hakim ve savcıların özlük işlerine ilişkin görüşmelerde bulunmazlar. Adalet Bakanı olarak böyle bir yetkim yok'' dedi.
Ergin, mahkemede yaşanan hadiselerin niteliğinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Milletvekillerinin duruşmaları izlemesi suç değil, bir haktır. Ancak duruşmaları izlemeleri bir haktır. O duruşmaların yapılamaz hale getirilmesinde bir dahli varsa milletvekillerinin....Milletvekillerinin böyle bir hakkı yoktur. Ben şart cümlesi kurdum. Milletvekillerinin yargılamanın yapılamayışına dahli varsa, böyle bir hakları yoktur. Onun böyle olup olmadığı inceleme ve soruşturmalarda belli olacak. Benim engellemişlerdir, engellememişlerdir gibi tespit yapma konumum yok. Çünkü oradaki kayıtlar, görüntüler henüz deşifre edilme aşamasında. İnceleme bittikten sonra böyle bir şey var mıdır, yok mudur ortaya çıkacaktır.''
''Yoksul Anadolu çocukları üzerinden siyaset yapma bitmiştir''
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, bölüm üzerinde yaptığı konuşmada, ''Hiçbir savaş sonsuza kadar sürmez, er geç bu coğrafyada barış ve kardeşlik yeşerecek. 21 Mart 2013'te Diyarbakır'daki nevruz kutlaması bir milattır; birlik, kardeşlik, ortak vatan adına bir milattır. Diyarbakırda manifestoyu herkesin ayakta alkışlaması lazım'' dedi.
Türkiye'de son 6 aydan beri kimsenin ölmediğini, silahların sustuğunu, bunu sağlayan aktöre kamuoyu adına teşekkür ettiklerini ifade eden Sakık, 'Tüm anne ve babalara sesleniyorum; siyasetçiler sizin çocuklarınızın kanı üzerinden siyaset yapmak istiyor, çünkü başka projeleri yoktur. Bunlar çocuklarını hiçbir dönem savaşa değil, polis, asker, memur olarak da Kürt coğrafyasına göndermezler. Ama yoksul Anadolu çocukları üzerinden siyaset yapma dönemi bitmiştir. 4 Nisan'da Başbakan'ın akil insanlarla toplantısında özeleştiri vardı, onu da milat kabul ediyoruz'' diye konuştu.
Sakık, isim vermeden MHP'li bazı milletvekillerinin kendisini bayrak direğine asacaklarını, idam edeceklerini söylediklerini belirterek, MHP'lilerin ''sen başlattın'' diye laf atması üzerine, ''Ben başlatmadım, kimseye hakaret etmedim. Bir ülkenin ortak değerlerini, bayrak direklerini idam sehpasına çevirirseniz, üniversitede muhaliflerinizi bayrak sopalarıyla döverseniz, siz o bayrağa saygısızlık ederseniz'' karşılığını verdi.
CHP ile BDP milletvekilleri tartıştı
Sakık'ın, CHP'lilerin İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'na baskı uygulayarak önergesinden imzasını geri aldırdıklarını ve Amerikan ajanlığıyla suçladıklarını sözlemesi, tartışma yarattı. CHP'liler ile BDP'li milletvekilleri, oturdukları yerden kalkarak birbirlerine laf attı.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, sataşma gerekçesiyle söz alarak, ''Silah ortada duruyorsa süreci ne Öcalan belirler, ne de Hükümet belirler, süreci o zaman silah tüccarları belirler. Yüzde 80 destek sağlamak gerekir, bu yok ortada. Süreci 7 kişi biliyor. PKK silah bıraktıktan sonra görüşme yapılabilir. Demokratik yöntemler o zaman gündeme gelir. Kürt sorununu çözmek için Türk kavramını ötelemek çözüm değildir. T.C'yi silmek, andımızı, marşı, Türk bayrağını tartışmak çözüm değildir, bunlar gaflettir'' diye konuştu.
Bu sırada BDP'liler ile CHP'liler arasında ant tartışması yaşandı. BDP'li Hasip Kaplan'ın ''bu andı kabul etmiyorum'' demesine İnce, dünyanın bütün ülkelerinde benzer andlar olduğunu söyledi.
CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan da yaptığı konuşmada, ''Yargı bugün TBMM'yi adam yerine koymamaktadır. Meclis'in çıkardığı yasaları saymıyor. Bu külhanbeyliğe dur demek Parlamento'nun görevi olmalı'' dedi.
Tasarının görüşmeleri sırasında CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ile birleşimi yöneten Başkanvekili Sadık Yakut arasında tartışma yaşandı. Genç'in söz talebinde ısrar etmesi üzerine Yakut, ''Konuşmaya devam edin mahkemede hesaplaşacağız'' karşılığını verdi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!