Balbay ve Özkan'a tahliye yok (13.04.2012)
İkinci Ergenekon davasında Neriman Aydın tahliye edildi. Mahkeme heyeti, CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu diğer sanıkların tutukluluklarının devamına hükmetti. Bir sonraki dava 7 Mayıs'ta görülecek.
CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay, sözlerine İnternet Andıcı davasının İkinci Ergenekon ile birleştirilmesine değinerek, “Bu dava sürecine ilişkin önceki duruşmalarda İstanbul'dan Ankara'ya git git 250 kilometre' demiştim. Şimdi son beş ayda dinlediğiniz sanık sayısı kada sanığı olan İnternet Andıcı davasını birleştirdiniz. Sanık sayısı 118'den 147'ye çıktı. Bu dava görüldükçe uzuyor, dosya inceledikçe şişiyor. Yüksel Dilsiz'i sanık ve tanık olarak 1 ay dinlediniz. Yeni olan ne buldunuz?” dedi. Bu davanın “hukuk üretilen bir dava” olarak görülmediğini belirten Balbay “Yargı, adalet değil, yeni operasyonlar üretiyor. Yargı adalet değil, tartışma üretmektedir. Yargı hukuk değil, hukuk çeşitliliği üretiyor. Hukuk bilimdir ve tektir. Çoktan seçmeli hukuk olmaz. ‘Ben sonrakini alayım’ denemez” diye konuştu.
Başka bir hukuk
Deniz Feneri iddianamesi ile ilgili tartışmaların gündeme geldiğini ifade eden Balbay şu karşılaştırmayı yaptı: “Silivri davaları ve Deniz Feneri iddinamesine bakarsak başka bir ülkede başka yasalara göre yargılama yapılıyor düşüncesine kapılabilirsiniz. TCK’na göre yargılama mı yapılıyor? İki farklı hukukun uygulandığı çıkmıyor mu ortaya? Deniz Feneri’nde 4 yıl süre içinde mevcut olan örgüt kayboldu. Lütfen bunu öfke olarak kabul ediniz. 4 yıldır bir sanığın bile ‘evet ben bu örgütün üyesiyim’ demediği bu davada örgüt aranıyor. Gele gele Ergene’ye gelindi. Burada 4 yıldır ‘örgüt bulacağım’ deniliyor, orada 4 yılda örgüt yok edildi. Deniz Feneri davasında 3-4 ay uzun tutukluluk sayılıyor, bu davada 3-4 yıl doğal tutukluluk Deniz Feneri'nde 4 ay sonra ‘masumiyet karinesi’, bu davada 4 yıl sonra hala ‘mahkumiyet’ karinesi geçerli.”
“Hak hukuk beklerken umudumuz ne kadar kaldı” diyen Balbay şöyle devam etti: “Yeni operasyonlar üreten yargı, ‘kan ile kan yıkamak’ deyimindeki gibi ‘davayı dava ile yıkamak’ deyimini getiriyor aklıma. Gelinen noktada ‘bundan sonra ne olur’ diye konuştuğumuzda ‘yeni bir operasyon olur’ dedik. 4 yıldır davada belli bir noktaya geldikten sonra başka bir tartışmanın önü açılıyor. Bu ‘geç gelen adalet’ bile değil, gelmeyen, şekil değiştiren adalet.”
Dünyaya söylediler
Mahkeme heyetine “Sizler ne olursa olsun hukuk zemininde kalabilmenin yollarını arıyorsunuz” diye hitap eden Balbay “Çok zor. Her tarafı açık, tavanı olmayan bir davada kapıları kilitliyorsunuz” diye konuştu. Balbay, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın 2 Nisan’daki Uluslararası Yargı Reformu Sempozyumu’ndaki konuşmasının “Adalet hizmetlerinin onarıcı niteliği, üretim kalitesi ve zamanında dağıtımın varlığı ile güç kazanır. Aksi durum bunalım, kaos ve vicdanları isyana sürüklemekten başka sonuç doğurmaz” bölümünü okudu. Balbay “Bu ağır bir söz. Hakimlerin bugünkü Türkiye'yi tarif ettiği bir söz. Biz burada kaos ortamı yaratmaktan yargılanıyoruz” diye konuştu. Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak’ın da sempozyumdaki konuşmasından alıntı yapan Balbay, “Kılıç ve Kaynak bunları Uluslararası bir sempozyumda söylediler, yani dünyaya söylediler” dedi. Avrupa Parlamentosu’nun son Türkiye kararında “Özel yetkili mahkemelerdeki uygulamalar, hala sorun olmaya devam etmektedir” ifadelerinin yer aldığını belirten Balbay “Bu artık uluslar arası bir tartışma. Sağır sultanın duyduğu bir tartışma” diye konuştu.
Açık yargılama
Mahkeme Başkanı’nın duruşmaları “Açık yargılamaya devam olundu” diye başlattğına dikkat çeken Balbay “Bu yargılamalar ne kadar açık? Buraya gelmek isteyen en az 1 gün ayırmak zorunda. Yanında biraz cesaret de koymalı” diye konuştu. Balbay, davanın 23 Nisan’dan sonrasına erteleneceğini ifade ederek herkesin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Balbay “Ulusal Egemenlik 4+4'ü buldu. Ulusal Egemenlik esaret haline geldi. Milli irade temsil edilemiyor” diye konuştu.
“Dosyayı çıkarın dilekçelerime el bile değmemiş”
Gazeteci Tuncay Özkan’ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, mahkemenin taleplerini dikkate almadığın ifade ederek “Dosyayı çıkarın dilekçelerime el bile değmemiş” diye konuştu. Başkan Özesi es “Mahkemeyi bu şekilde itham edemezsiniz” dedi. Tartışma uzayınca Başkan Özese, Avukat Çörtoğlu’nu salondan çıkardı ve duruşmaya ara verdi. Avukat Hüseyin Ersöz, talep konuşmalarının 15 dakika süre ile kısatlanmasını eleştirerek şunları şöyledi: “Sanıklar ve avukatların görüşmeleri dahi salonda mikrofonlarla kayıt altına alınırken savunma avukatları jandarma eşliğinde duruşma salonundan dışarı çıkarılırken adil bir yargılama yapıldığını söylemek mümkün değildir. Benim sizden talebim adil bir yargılamanın koşullarını oluşturmanızdır.”
Bu sırada aradan sonra salona giren Avukat Ahmet Çörtoğlu’nun söze girmesi üzerine Başkan Özese “Siz ne zaman salona girdiniz. Sizi çıkarmıştım” diyerek salondan yeniden çıkarılmasını istedi. Ahmet Çörtoğlu ise “CMK’de böyle bir şey yok” diyerek yasa kitapçığıyla kürsüye doğru yürüdü. Başkan Özese’nin çıkmasında ısrarı üzerine Ahmet Çörtüğlu “Yasada yok” diye söylenerek salondan çıktı.
Başkan Özese ise CMK’nin 252-f maddesinde göre çıkarma yetkisi olduğunu söyledi.
Tesadüfen karşılaştık
Tutuklu sanık eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Kent Otel’de “Hilafetin Kaldırılması”na ilişkin bir toplantının adından düzenlenen yemekte 21 Haziran 2010'da kaybettiğimiz Cumhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay ile tesadüfen karşılaştığını anlattı. Prof. Dr. Hilmioğlu, "Bunun dışında İlhan Selçuk ile hiçbir irtibatım yoktur. Umuma açık bir restoranda herkesin ortasında örgüt toplantısı mı olur” diye konuştu.
CD'ler bende bulunmadı
Tutuklu sanık emekli Orgeneral Hurşit Tolon, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve ailesine ait özel bilgilerin yer aldığı 2 adet Elba marka CD’nin iddiaların aksine kendisinde bulunmadığını söyledi. Tolon şöyle devam etti: “Bunlar bizi eziyor. Böyle bir şey yoktur. Bende olmayan 2 adet elba marka CD'nin kaderini tayin etmenizi istiyorum” dedi. Tolon, bu iki CD’nin Büyükanıt ile eski Bakan Fikri Sağlar arasındaki bir davaya konu olduğunu anımsatarak, “Bende bulunmadığı için bu CD’ler delil olamaz.”
Aydın'a tahliye, Balbay ve Özkan'ın tutukluluğunun devamına...
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından emekli bankacı Neriman Aydın tahliye edildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada taleplerin ardından alınan ara kararlar, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından açıklandı.
Buna göre mahkeme heyeti, dosya kapsamı, delil durumu ve sanığın tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak, 3 yıldır tutuklu yargılanan Neriman Aydın'ın tahliyesine karar verdi. Mahkeme heyeti, CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu diğer sanıkların tutukluluklarının devamına hükmetti.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Çiçekçiyi yumrukla öldürmüştü: İstenen ceza belli oldu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti