Balbay'ın tutuklanmasına tepkiler
Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi ve Yazarı Mustafa Balbay'ın 'Anayasayı silahla değiştirmek suçlamasıyla' tutuklanması tepkilere neden oldu. Cumhuriyet gazetesi yazarı Hikmet Çetinkaya "Hukuk kuralı Türkiye'de işlemiyor" derken, Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay ise "Gazetecilere gözdağı vermenin bir parçası mı?" sorusunun akıllara geldiğini söyledi.
Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi ve Yazarı Mustafa Balbay'ın tutuklanması tepkiyle karşılandı.
Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Hikmet Çetinkaya, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Mustafa Balbay, 9 ay önce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ve tutuksuz yargılanacaktı. Henüz ortada bir iddianame yok. 9 aylık süre içinde ne değişti orasını bilmiyoruz. Bildiğim birşey var; Mustafa Balbay bir gazeteci ve yeri yurdu var. Hergün gazetesine geliyor ve köşesini yazıyor. Ankaralı gazeteciler hem siyasi hem askeri bürokrasiye giren ve yazı yazan insanlar. Bu sekiz aylık sürede ne oldu? Yeni kanıtlara mı gidildi burasını bilmiyor. Mustafa Balbay'ın evinde veya çalışma odasında ne vardır? Kitapları, belgeleri, gazete kupürleri vardır. Mustafa Balbay'ın toprak altına gömdüğü ne silah vardır, ne bombası vardır. Balbay, Cumhuriyetçidir, Atatürkçüdür, özgürlükçüdür, ulusalcıdır. Bunlar suçsa bilmiyorum. Bu operasyonlarda önce bir şüpheli bulunuyor sonra kanıta gidiyor, oysa hukuk da önce kanıt bulunur sonra şüpheliyi gidilir. Bu hukuk kuralı Türkiye'de işlemiyor."
"Balbay'ın tutuklanması gazetecilere gözdağı vermenin bir parçası mı?"
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay, daha önce de Ergenekon soruşturması kapsamında göz altına alınan ve ardından serbest bırakılan Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın yeniden göz altına alınarak tutuklanmasına tepki gösterdi. Abakay şunları söyledi: "Gazeteler ve gazeteciler üzerinde baskıların yoğunlaştığı ve çeşitli şekillerde boyutlar kazandığı biliniyor. Sayın Başbakan 'belli gazeteleri almayın' kampanyaları yürütüyor. Gazeteciler ve çizerler için dava üstüne dava açıyor. Bu olmazsa muhalif gördüğü gazeteler üzerine vergicileri salıyor. Bu şartlarda bir yandan da gazetecilerin bugünkü örnekte olduğu gibi yeniden göz altına alınması ÇGD olarak bizi hem üzdü hem de düşündürüyor. Çünkü Balbay daha önce göz altına alınmış ve uzun bir sorgulamadan geçmişti. Öğrenilmesi gereken, Savcılık ya da mahkeme tarafından bilinmesi gereken hemen her şey sorguda herhalde şekillenmişti. Bilinmeyen bir şey de kalmamıştı gibi düşünmekteydik. Ama şimdi bu kadar sorgudan sonra yeniden göz altına alınması ve tutuklanması konusu elbette bağımsız yargının görevidir; ama söylediğim gerekçelerle daha önce de uzun süre bilgisi alınan Balbay'ın yeniden ısıtılması, piyasaya sürülmesi yazarlara gazetecilere ya da muhaliflere gözdağı vermenin parçası mıdır? sorusunu akıllara getiriyor. Ya da iktidarın medyaya bir baskısı gibi görünüyor. Ve arkasında kötü niyet aramak şaşırtıcı olmuyor."
"Hukuku zorlayan bir karar"
Mustafa Balbay'ın Ergenekon Soruşturması kapsamında tutuklanması, meslek örgütleri tarafından da tepkiyle karşılandı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi, Balbay'ın tutuklanmasına şu sözlerle tepki gösterdi: "Gazetecilerin görevi, basın özgürlüğü ve fikir özgürlüğü kapsamında görüşlerini düşüncelerini, kamuoyuna aktarmaktır. Bu düşünce açıklamalarının Anayasal düzeni değiştirmek suçlaması ile ilişkilendirilmesini hukuku zorlayan bir karar olarak değerlendiriyorum. Yargı doğru kararı sonunda verecektir. Ancak meslektaşlarımız hiç ilgileri olmadığını düşündüğümüz bir takım çeteleşmelerle bağlantılıymış gibi gösterilerek mağdur edilmektedirler. Bu yöntemler zaten sindirme yönetmenleridir. Bu davalarla ilişkilendirilerek gazeteciler üzerinde bir baskı oluşturulmak isteniyor. Bu bir anlamda bir sindirme faaliyetidir."
"Meslektaşlarımın tutuklanmaları nedeniyle üzgünüm"
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, Mustafa Balbay ile Neriman Aydın'ın tutuklanması dolayısıyla üzgün olduğunu bildirdi.
Erinç, yaptığı açıklamada, söz konusu tutuklamalara ilişkin yaptığı açıklamada, şu görüşleri dile getirdi: ''Meslektaşlarımın tutuklanmaları nedeniyle üzgünüm. Ancak mahkeme kararı ile ilgili bir değerlendirme yapmam olanaksız. Fakat şunu söyleyebilirim. Uzun bir zaman diliminde sürmekte olan soruşturma konusunun mahkemelere aktarılması sürecini de uzatıyor. Bu durum, yargının işlevselliğini azalttığı gibi, yargı-siyaset ilişkileri konusundaki iddiaların da gündemde kalması sonucunu yaratıyor.''
Erinç, açıklamasında, ''İddianamelerin bir an önce hazırlanmasını ve davanın görülmeye başlamasını beklediklerini'' belirterek, ''Siyasetin medyaya son günlerdeki yaklaşımı ise ifade özgürlüğü ve gazetecilerin haber verme haklarını olumsuz etkiliyor. Dilerim ki hukuk devleti kavramı eksiksiz olarak ülkemizde de geçerli olur'' ifadesini kullandı.
"Ergenekon davası hukuki niteliğinden uzaklaşarak siyasallaşıyor"
CHP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın tutuklanmasından ötürü duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Ergenekon davasının hukuki niteliğinden uzaklaşarak daha da siyasallaştığını görüyoruz" dedi.
CHP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız'a bir mesaj göndererek Mustafa Balbay'ın tutuklanmasından duyduğu üzüntüyü belirtti.
Ergenekon davasının hukuki niteliğinden uzaklaşarak daha da siyasallaştığını belirten Özyürek, "Laik Cumhuriyete bağlı, Atatürk ilkelerine inanan yazar ve aydınları gözaltına alarak, tutuklayarak toplumda korku yaratılmaya çalışılmaktadır" dedi. Özyürek, CHP olarak, hukukun üstünlüğü ilkesinin Türkiye'de egemen olmasını, davaların siyasallaştırılmaması için hukuk mücadelesine devam edeceklerini de bildirdi.
"Türkiye nereye gidiyor?"
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu Balbay'ın tutuklanması nedeniyle gazetenin bürosuna ''geçmiş olsun'' ziyaretinde bulundu.
Basın özgürlüğü ve yargı bağımsızlığının demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından olduğunu belirten Mumcu, ''Yargı bağımsızlığı ve basın özgürlüğü herkese lazımdır. Bunu herkesin idrak etmesinde yarar görüyorum'' şeklinde konuştu.
Gazetenin yazarlarından Cüneyt Arcayürek de Balbay'ın yaklaşık 10 saat süreyle sorgulandığını dile getirerek, ''sağlıklı ifade vermesinin mümkün olmadığını'' söyledi.
Balbay'ın tutuklanma gerekçesine de tepki gösteren Arcayürek, ''Darbe yapmak isteyenler, darbe yapanlar kol geziyor ama Balbay içeride. Türkiye nereye gidiyor?'' diye sordu.
Öte yandan, DSP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Macit ile Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, İP Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile bazı sivil toplum örgütü temsilcileri de gazete binasına gelerek geçmiş olsun dileklerini ilettiler.
Milletvekili Hasan Macit, Türkiye'de ilginç olaylar yaşandığını ve AKP Hükümeti'nin "korku imparatorluğu" kurmaya çalıştığını ifade ederek, şunları söyledi: "Türkiye'de korku imparatorluğu yaratılmak isteniyor. AKP Hükümeti sistemli olarak bunu yapıyor. Ne zaman ekonomik kriz kendini daha net gösterse, krizin büyüklüğü daha büyük bir korkuyla, Ergenekon korkusuyla kapatılmak isteniyor. Cumhuriyet gazetesinin değerli yazarı ve Ankara Temsilcisi Sayın Mustafa Balbay, yaratılmak istenen bu korku imparatorluğunun en son mağdurlarından biridir. DSP olarak bu tür baskı ve yıldırma politikalarının her zaman yılmadan, usanmadan, eğilmeden, bükülmeden karşısında olduk ve demokrasi mücadelesi için her zaman da karşısında olmaya devam edeceğiz."
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Colani’nin arabası
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Çiçekçiyi yumrukla öldürmüştü: İstenen ceza belli oldu