'Balyoz' davası ertelendi
Balyoz Planı iddialarına ilişkin görülen dava reddi hakim talebi nedeniyle dana 6 Ocak tarihine ertelendi.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda görülen duruşmada, geçen celseye katılmayan bazı sanıkların kimlik tespitleri tamamlandı. Duruşmada söz alan Tümgeneral Gürbüz Kaya ve diğer bazı sanıkların avukatı Ahmet Koç, Anayasanın kuvvetler ayrılığı ilkesine dikkat çekerek, yargıçların yıllardır ''Adalet mülkün temelidir'' yazısı altında adalet dağıtmaya çalıştığını söyledi. Ancak bu davalarda mahkemenin yürütme tarafından baskı altına alınmaya çalışıldığını savunan avukat Koç, ''İktidarın eylem ve söylemleriyle mahkeme siyasallaşmıştır. Emekli ve muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetlerinin sayın mensupları adalet arayışına gelmişlerdir. Ancak bağımsız ve tarafsız olması gereken yargıçların maddi ve manevi baskı altında oldukları izlenimi verilmektedir'' dedi.
Koç, müvekkili Tümgeneral Gürbüz Kaya'nın yanı sıra Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu ve Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nun terfilerinin YAŞ tarafından onaylanmasına karşın yürütme tarafından açığa alındıklarını ifade ederek, bunların idarenin baskı yapma çalışmaları olduğunu öne sürdü. Eski İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zafer Başkurt'un görevden alınmasının ''Özel yetkili mahkeme içinde başka özel yetkili bir mahkeme mi kuruluyor?'' sorusunu akla getirdiğini anlatan Koç, mahkemenin diğer üyelerinin de tarafsızlığını yitirdiğini düşündüklerini belirterek, ''Bu yargıçların tarafsız ve bağımsız olacaklarından şüpheye düşmekteyim. Tarafsızlıklarını yitirmiş oldukları endişesi, adalet ve yargıya güveni sarsar. Üye hakimlerin çekilmelerini talep ediyorum'' diye konuştu.
Koç, iddianamenin özetlenerek okunmasını istediklerini ifade ederek, emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın önceki duruşmada talep ettiği askeri bilirkişi bulundurma isteminin yerinde olacağını anlatarak, ''Duruşmada söylenecek askeri terimlerin ne anlama geleceği konusunda Genelkurmay Başkanlığı ya da Kara Kuvvetleri Komutanlığının göndereceği bilirkişinin hazır bulundurulmasını talep ediyoruz'' dedi.
Görevsizlik talebi
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek'in avukatı Dinçer Eskiyerli de müvekkilinin atılı suçu işlediği iddia edilen dönemde kuvvet komutanı olarak görev yaptığını dile getirerek, bu nedenle Örnek'in yüce divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde yargılanması gerektiğini bildirdi. Avukat Eskiyerli, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğini, bu taleplerinin geri çevrilmesi durumunda iddianamenin tekrar edilen bölümlerini atlanarak okunmasını talep etti.
Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına avukatı Hasan Fehmi Demir de müvekkilinin 2003-2005 yılları arasında Hava Kuvvetleri Komutanı olduğunu anımsatarak, Fırtına'nın isnat edilen suç tarihi itibariyle komutan olduğunu belirtti. Mahkemenin görevli olmadığını ifade eden avukat Demir, yetkisizlik kararı verilerek davanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesini istedi.
Sanık avukatlarından Metin Çetinbaş da suç tarihi itibariyle kuvvet komutanı olan sanıkların bulunduğunu dile getirerek, yargılama yerinin yüce divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi olduğunu kaydetti. Başka suçtan tutuklu olan Albay Dursun Çiçek de suçlamaların ve iddiaların kişilerin şahsıyla ilgili olmadığını belirterek, ''Suçlamalar rütbeli olarak görev yaptığımız resmi kimliğimizle ilgilidir. Suçların askeri mahalde işlendiği belirtilmiştir. Davanın askeri mahkemeye gönderilmesini talep ediyorum'' dedi. Albay Dursun Çiçek de Anayasa ve askeri mahkemelerin kuruluşuyla ilgili kanuna ve Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre mahkemenin görevsiz olduğunu söyledi.
Çetin Doğan
Sanıklardan Çetin Doğan da iddianamede davanın temelinin CD'lere dayandırıldığını ifade ederek, ''Eğer seminerde işlenen bir suç varsa, başkanı bendim. O dönemde ordu komutanıydım. Seminerin sevk ve idaresini ben yaptım. Kaynağının, temelinin nereden geldiğini açıklayabilecek durumdayım. Suç isnadı varsa bana yapılmalı. Arkadaşlarım suçlu değillerdir'' diye konuştu.
Doğan'ın bu konuşmasını, salonda bulunan izleyiciler alkışladı. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken ise alkışlanmaması konusunda izleyicileri uyardı. Yaklaşık 10 dakika ara verilen duruşmaya, taleplerin alınmasıyla devam ediliyor. Öte yandan, biri Ankara Barosundan, diğerleri İstanbul Barosu adına 8 avukat da gözlemci olarak duruşmayı izliyor.
Cumhuriyet Savcısı taleplerin reddini istedi
Balyoz Planı davasında iddia makamı görevini üstlenen İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş, sanıklar arasında olan eski kuvvet komutanlarının Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde yargılanması yönündeki taleplerin reddini istedi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada söz alan sanıklardan emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatı Celal Ülgen, iddianame yazılırken 11 numaralı CD'ye dayandırıldığını belirtti. Zaman açısından da önemli bir çelişki olduğunu ifade eden Ülgen, belgelerin bu CD'nin üretildiği tarihte ya da bir gün önce gerçekleştiğini ileri sürdü.
Ülgen, ''Örneğin fişleme yapma emri veren doküman ile fişleme yapılmış olduğunu gösteren doküman aynı günde ve aynı saatte üretilmiş. Bunu gizlemek için karıştırmak için birileri bu pazılı bulmacayı önümüze koymuşlar. Bu nedenle iddianame okunurken iddiaların hangi klasörlerdeki kanıtlara dayandığının belirtilmesini talep etmekteyiz'' dedi. Ülgen, 48 kişinin seminere katılanlar ve ''Balyoz Görev Ek A''sında ismi yazıldığı için, 43 kişinin salt ''Görev Ek A''da ismi geçtiği için, 51 kişinin ''Suga–çalışma grupları'' listesinden, 17 kişinin ''kilit görevlere atanacak kişiler'' listesinden, 3 kişinin ''Oraj'', 32 kişinin de ''operasyon timleri'' listesinden sanık olarak iddianameye aktarıldığını öne sürdü.
Sanık avukatlarından Hatice Özgün Duman da özel yetkili mahkemenin görevsizlik kararı vererek, dosyanın normal ağır ceza mahkemenine gönderilmesini istedi. Sanıklardan Levent Erkek'in avukatı Yılmaz Yazıcıoğlu da duruşma salonunun Silivri Cezaevi'nde olmasını eleştirerek, ''Burada savaş suçluları yargılamıyoruz'' diye konuştu.
İddianamenin çarpık ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunan Yazıcıoğlu, iddianamenin hepsinin okunmasını talep etti. Duruşmada söz alan bazı avukatlar da reddihakim talebinde bulundukları üye hakimlerin duruşma salonunda yer almalarının doğru olmadığını ifade ederek, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz haklarının olduğunu, bu yönde bir karar verilmediği için duruşmanın geri bırakılmasını istediler. Duruşmada, müdahillik talebinde bulunan Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği Genel Başkanı Rıdvan Kaya ve avukatı Necip Kibar ile yine müdahil olmak isteyen yazar Abdurrahman Dilipak'ın avukatı da hazır bulundu.
Sanıklardan Çetin Doğan ise CD'lerle ilgili olarak TÜBİTAK raporunda ''kötü niyetli kişiler tarafından eski tarihli CD'lerin hazırlanabileceği''nin belirtildiğini ifade etti. Doğan, 102 kişi hakkında yakalama kararının çıkarıldığını anımsatarak, dosyaya ilişkin askeri bilirkişi raporunun 1 ayda hazırlandığını, bu raporun gündeme getirilerek okunmasını istedi. Öte yandan, duruşmayı izleyenler arasında Çetin Doğan'ın kızı Pınar Doğan ve damadı Dani Rodrik de yer aldı.
Savcılık görüşü
Taleplerin ardından görüşünü açıklayan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş, yetkisizlik taleplerinin reddedilmesini isteyerek, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) terörle mücadele suçlarını düzenleyen maddeleri gereğince bu suçların özel yetkili mahkemelerin kapsamına girdiğini söyledi. Kuvvet komutanlarının Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesinde yargılanmasına yönelik talepleri de değerlendiren Savcı Kırbaş, bu kişilerin eski TCK'nın 147. maddesine muhalefet ettikleri gerekçesiyle yargılandıklarını söyledi.
Kırbaş, bu kişilere isnat edilen suçların Anayasa Mahkemesinin görevi kapsamında değerlendirilmeyeceğinden bu yöndeki talebin reddine karar verilmesini istedi. Bazı avukatların askeri bilirkişi isteminin de kabul edilmemesini talep eden Savcı Kırbaş, dosyadaki ''devlet sırrı'' olan bilgi ve belgelerin ayrılarak, bunların dışındakilerin sanık ve avukatlarına istenmesi halinde verilmesini mütalaa etti. Mahkeme heyeti, daha sonra duruşmaya ara verdi.
Duruşma, 6 Ocak'a ertelendi
Balyoz Planı davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, reddihakim taleplerin reddine ilişkin İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine yapılan itirazın sonucunun beklenmesine karar vererek, duruşmayı 6 Ocak 2011 tarihine erteledi. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen davada söz alan eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına'nın avukatı Hasan Fehmi Demir, bu kadar muvazzaf subay ve üst düzey komutanın bulunduğu davada sanıkların terör suçundan yargılandığını söyledi. Demir, ''Burada garip bir durum ortaya çıkıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri terörist, terör örgütü de ordu sayılıyor. Askeriye ile ilgili bir sorun olduğunda Genelkurmay Başkanlığına sorulmuyor, en can alıcı konular İmralı ile görüşülüyor'' iddiasında bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş'ın Anayasa Mahkemesinde yargılanma talebinin reddedilmesine ilişkin görüşüne katılmadığını ifade eden Demir, işlenen suçun görev suçu olup olmadığının daha teminatlı bir mahkeme olan Anayasa Mahkemesinin takdirine bırakılmasını istediklerini söyledi. Sanıklardan Faruk Oktay Memioğlu'nun avukatı da müvekkilinin kanser olduğunu belirterek, bağırsağından 60 santimetre kesildiğini, bu nedenle duruşmalara katılmasının zor olduğu, duruşmalardan vareste tutulması gerektiğini bildirdi.
Tutuklu sanık Albay Dursun Çiçek de mahkemeye duruşma aralarında yakınlarıyla görüşmek için başvurduklarını, bunun Silivri Cumhuriyet Savcılığına bildirmelerinin istendiğini ifade ederek, ''Burası bağımsız, tarafsız mahkeme ise bu kararları sizin vermeniz gerekir'' dedi. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken ise duruşma aşamasındaki olayları yönetmekle görevli olduklarını belirterek, kişilerin cezaevinde yakınlarıyla görüşmelerinin cezaevi kolluk güçleri ve cezaevi savcılığının inisiyatifinde olduğunu söyledi.
Başkan Diken, daha sonra taleplere ilişkin aldıkları ara kararı açıkladı. Diken, 3 üye hakiminreddine ilişkin yapılan talebin İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiğini anımsatarak, bu karara da İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine başvurularak itiraz edildiğini söyledi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin bu yöndeki başvuruyu karara bağlanmasının beklenmesine hükmettiklerini ifade eden Başkan Diken, bu nedenle duruşmanın 6 Ocak 2011 tarihine bırakıldığını bildirdi.
Emekli Orgeneral Çetin Doğan
''Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin haklarında dava açılan 196 sanık arasında bulunan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen davanın duruşmasına verilen arada Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bazı avukatların davanın belli bölümlerinin ayrılması gerektiğini söylediklerini hatırlattı. Doğan, şöyle devam etti: ''Ben de iddianamenin 50 ve 81. sayfalarında bu davanın temel dayanağının 11, 16 ve 17 numaralı CD'ler olduğunu, öncelikle bu CD'lerin 1. Ordu'dan çıktığına dair TÜBİTAK raporları dahil hiçbir rapor bulunmadığını, bu nedenle 2. TÜBİTAK raporunda özellikle üst verilerle oynanarak sahte CD'ler çıkartılabileceğini ve bizim bu konuda zamansal çelişkiler bulduğumuzu, evvela davanın CD'ler sahte mi, değil mi bölümünün halledilmesi gerektiğini söyledim. Çünkü CD'lerin üzerindeki üst verilerde kullanıcı olan ve burada bulunan 148 kişi öyle sanıktır dedim.''
Mahkeme heyeti başkanına öncelikle belirttiği konunun halledilmesi gerektiğini aktardığını belirten Doğan, ''Mahkeme başkanına, bundan sonraki süreçte geriye sadece seminerler kalacak. O dönemde 1. Ordu komutanıydım. Seminerler benim emrimde sevk ve idare edilmiştir. Eğer bir suç varsa bana aittir. Ben kefilim, kendi savunmamı kendim yaparım. Bu kadar insanı buraya getirmenin bir anlamı yoktur beyanatında bulundum'' şeklinde konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza