"Bankacılıkta yabancı sermaye stratejisi geliştirilmeli"

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, Türk bankacılık sisteminde yabancı sermaye stratejisi oluşturulması gerekliliğine dikkat çekti.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.03.2010 - 07:43

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun 2006, 2007, 2008 yılı faaliyet ve işlemlerini denetleyen Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu(DDK), Türk bankacılık sisteminde yabancı sermaye payına yönelik bir politika veya strateji oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Gözetim ve denetim fonksiyonlarının daha etkili, ekonomik ve verimli biçimde yürütebilmesi amacıyla kurum merkezinin İstanbul'a taşınması gerektiğini vurgulayan DDK , BDDK'nin İstanbul temsilciliğinde dava takip yetkisi olan personel bulundurulması tavsiyesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) 17 Şubat Tarihli 2006- 2007, 2008 Yılları Faaliyet ve İşlemlerinin Denetlenmesi Raporu'nda BDDK'nın yönetiminde "iyi yönetişim" ilkelerinin esas alındığı belirtildi. Sorumlu olunan sektör üzerindeki düzenleme ve denetim görevinin etkin bir şekilde yerine getirilmeye çalışıldığının vurgulandığı raporda, kurumun yaklaşık olarak on yıldır faaliyette olmasına rağmen, kurum kültürünün ve bilgi birikiminin oluşturulmasında başarılı olunduğuna dikkat çekildi. Kurum faaliyetlerinin yürütülmesinde temel aktör olan meslek personelinin özenle seçildiği ve eğitimine önem verildiği vurgusu yapılarak, "Kurum faaliyetlerinin nitelikli uzman personel marifetiyle yürütüldüğü anlaşılmıştır" denildi. Gerek mevzuat ve kurumsal yapıdan kaynaklanan gerekse yürütülen faaliyet ve işlemlerle ilgili uygulamalardan kaynaklanan hata ve eksikliklere temas edilen söz konusu tespit ve öneriler, şöyle sıralandı:
 

Yabancı sermaya stratejisi oluşturulmalı

-Türk bankacılık sisteminde yabancı sermaye payı ile ilgili bir politika veya strateji oluşturulmasının uygun olacağı düşünülmeli . Türkiye'de yabancı sermayeli bankaların aktiflerinin sektördeki oransal payının 2001'de yüzde 3 düzeyinde iken, 2009 yılı Haziran ayı itibarıyla bu oranın yüzde 19.9'a çıktı. Bu paya, yurt dışı yerleşik yatırımcılar tarafından elde tutulan yüzde 19.6 oranındaki borsa payları da eklendiğinde Türk bankacılık sisteminde toplam küresel sermaye payı 2009 yılı Haziran ayı itibarıyla yüzde 39.5 düzeyine ulaştı. Bu itibarla, yabancı sermayeye yönelik tartışmaların salt teorik ve uygulamalı çalışmaların bulgularının değerlendirilmesinden ziyade, ülkelerin uzun dönemli büyüme politikalarının (strateji tercihinin) bir parçası olarak ele alınmasının ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası yükümlülükler ve Avrupa Birliği üyelik süreci gibi kurumsal çerçeveler gözetilerek, Türk bankacılık sisteminde yabancı sermaye payına yönelik strateji oluşturulmalı.
 

BDDK'nin merkezi İstanbul'a taşınmalı

-Gözetim ve denetim fonksiyonlarının daha etkili, ekonomik ve verimli biçimde yürütebilmesi amacıyla kurum merkezinin İstanbul'a taşınması gerekli.
-Kurumun İstanbul temsilciliğinde dava takip yetkisi olan personel bulundurulmalı.
 

Sigortacılık sektörünün denetimi de BDDK kapsamına alınmalı

-Gözetim ve denetimi Hazine Müsteşarlığının görev alanı içerisinde bırakılan ikrazatçılık faaliyetlerinin de Kurumun faaliyet ve görev alanı kapsamına alınması sağlanmalı.
-Sigortacılık sektörü ile bankacılık sektörünün gelişiminin orta ve uzun dönemde sıkı
bir korelasyon içinde olması ve konsolide denetimlerde etkinliğin sağlanabilmesi nedeniyle sigortacılık sektörüne ilişkin düzenleme ve denetim faaliyetlerinin de BDDK'nın faaliyet ve görev alanı kapsamına alınmalı.

-Bankacılık piyasasının istikrarlı bir şekilde büyümesini ve verimliliğini sağlayacak tedbirler hayata geçirilmeli.
 

Yasada zimmet suçu muhafaza edilmeli

Bankacılık Kanunu'nda yer alan "zimmet suçu" muhafaza edilmeli. Her ne kadar sektör temsilcileri tarafından zimmet suçunun bankacılık mevzuatından çıkartılması veya ilgili madde metninin değiştirilmesi yönünde taleplerinin bulunsa da, zimmet suçuna ilişkin mevcut düzenlemenin finansal piyasalarda güvenin ve ekonomik istikrarın oluşmasında önemli bir etkiye sahip olduğu ve bu nedenle de Bankacılık Kanunu'nda muhafaza edilmesinin yerinde olacağı düşünüldü.
 

Banka dışı finansal sektör denetimleri düzenli hale getirilmeli

-1 Ocak 2006'dan itibaren finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketlerinin denetim ve gözetimi Hazine Müsteşarlığı bünyesinden alınarak BDDK'ya verilmiş olmasına karşın, sektördeki kuruluşlara ilişkin düzenli denetimlere halen başlanılamadığı tespit edildi. Bu itibarla, gerekli alt yapının oluşturularak banka dışı finansal sektör denetimlerinin düzenli hale getirilmesi sağlanmalı.
 

Sınır ötesi finansal kiralama tescili BDDK'nin işi olmalı

-Çoğunlukla hava araçlarının, gemilerin, tıbbi cihazların ve ileri teknoloji ürünü malların konu olduğu, bu sözleşmeler kapsamında yurda getirilen malların geçici ithal ve kayıt işlemlerinin Gümrük Müsteşarlığı ve Ulaştırma Bakanlığınca (Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü) yürütülen snır ötesi finansal kiralama sözleşmelerinin tescil işlemi, Kurumun görev alanından çıkarılmalı.
 

Tek tip sözleşme ve ekleri hazırlanmalı

-Tüketicilerin mağduriyetinin giderilmesini, şikayetlerin azaltılmasını, yargıya intikal eden konuların asgari düzeyde kalmasını ve uygulamada birliğin sağlanmasını temin etmek üzere kredi kartı ve mevduat gibi bankacılık uygulamalarında "tek tip sözleşme ve eklerinin" oluşturulması sağlanmalı.
-"Tüketici Hakları ve Şikâyetler Müdürlüğü" ayrı bir birim olarak yapılandırılmalı.
 

Para cezaları artırılmalı

-Sektörde uygulanan para cezaları caydırıcılık etkisini sağlayacak şekilde yeniden belirlenmeli.
-Finansal Sektör Komisyonunun kuruluş amacına uygun bir şekilde çalışması sağlanmalı. Ayrıca, TCMB, HM, BDDK ve TMSF arasında düzenlenen 14 Nisan 2009 tarihli "sistemik risk iş birliği protokolüne" SPK da dahil edilerek, daha hızlı ve etkin bir Sistemik Risk Yönetim Komitesi oluşturulması uygun olacak.
 

Bankalararası kart merkezi denetlenmeli

Bugüne kadar Kredi Kayıt Bürosu ile Bankalar arası Kart Merkezinin BDDK tarafından herhangi bir denetime tabi tutulmadığı tespit edildi. Önemli bilgilerin depolandığı bu kurumların denetim dışı bırakılmış olmasının finansal sistem açısından bir risk oluşturduğu düşünülmektedir. Öte yandan, kredi kartı limitine ilişkin düzenlemelere bankaların uyup uymadığının kontrolünün, Kredi Kayıt Bürosu ve Bankalar Arası Kart Merkezi verileri kullanılarak yapılması mümkün iken bugüne kadar böyle bir çalışmanın yapılmadığı anlaşıldı. Bu itibarla, Kredi Kayıt Bürosu ile Bankalar arası Kart Merkezi denetlenmeli.
 

Konsolide denetimler yapılmalı

Bankaların iştiraklerini kapsayacak şekilde bir konsolide denetimin yapılmadığı müşahede edildi. Bu durum, bankacılık piyasasına ilişkin risk analizlerinin sağlıklı bir şekilde yapılamaması sonucunu doğurabilir. Bu nedenle sektörde konsolide denetimler yapılmalı.
 

Başkan ve üyelerin görev süresi 6 yılı geçmemeli

-Kurul başkan ve üyelerinin görev süresinin hiçbir şekilde altı yılı geçmeyecek şekilde
sınırlandırılmalı ve görev süresi sona eren üyelerin mali ve sosyal haklarına ilişkin
düzenlemeler hizmet yasağı süresi ile uyumlu hale getirilmeli. Aksi halde eksik süreyi tamamlamak için görev süresi biten Kurul üyelerinin tekrar aynı göreve Bakanlar Kurulu kararıyla atanabilme olanağının bulunması, görev süresi sonunda tekrar aynı göreve atanmak isteyen Kurul üyelerinin görevlerini yaparken bağımsız hareket etme ve karar alma kapasitesini etkileyebilecek bir durum yaratabilir. Bu durum, Kurumun idari ve mali özerk statüsü ile bağdaşmıyor.
 

Risk odaklı denetim anlayışı yerleştirilmeli

-Gerek Kurum yöneticileri gerekse denetim elemanlarıyla yapılan görüşmelerde risk odaklı denetim yaklaşımının yeterince uygulanamadığı izlenimi edinilmiştir. Bu itibarla, risk değerlendirme faaliyetlerinde bilgi sistemleri denetim ekibinden yararlanılması; risk değerlendirme faaliyetlerinin uluslararası denetim standartlarına uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi ve belirlenecek usuller çerçevesinde dosyalanmasının sağlanarak risk odaklı denetim anlayışının tam olarak yerleşmesi sağlanmalı.
-Yasal raporlamalarla ilgili olarak kurumlar arası iş birliği çalışmaları artırılmalı.
-Kurumda iç denetim birimi oluşturulmalı.
-İç denetim ve iç kontrol sistemlerinin denetimi konularında eğitim programlarının
düzenlenmesi sağlanmalı.
 

Denetim çalışma programları güncelleştirilmeli

Denetim dairelerinin 2006, 2007, 2008, 2009 yılları çalışma programları incelendiğinde, 2006 yılı çalışma programı ile izleyen yılların çalışma programlarının büyük ölçüde aynı ifadeleri içerdiği; 2007, 2008 ve 2009 yılları çalışma programlarının ise hemen hemen aynı olduğu; güncel ekonomik gelişmeler ve ileriye dönük projeksiyonlar çerçevesinde yeni çalışma programlarının hazırlanmadığı anlaşıldı. Öte yandan, Denetim dairelerinde iş takip sistemi konusunda etkin bir yapının bulunmadığı görüldü. Bu nedenle, Denetim Çalışma Programlarının güncel konuları kapsayacak şekilde hazırlanması ve uygulanması ile takibinin yapılması sağlanmalı.

-Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının aksi yöndeki 24 Temmuz 2007 tarihli yazısına rağmen, 27 Aralık 2007 tarih ve 2430 sayılı Kurul Kararı ile emekli iken Kurul üyeliğine atanan ve görev süreleri 13 Haziran 2007 tarihinde sona eren iki üyeye "herhangi bir görev
veya işe başlayıncaya kadar, kendilerine en son almakta oldukları her türlü ödemelerin net
tutarının ödenmesine" karar verilmiş. Bu itibarla, görev süresi sona eren Kurul üyelerine
yapılan yersiz ödemelerin kanuni faizi ile birlikte ilgililerden tahsil edilmesi sağlanmalı.

BDDK'nin özerklik statüsünün gereklerine uygun hareket ettiği ve özerlik statüsünün kurumun faaliyet ve sorumluluk alanı ile ilgili sektörün düzenlenmesi ve denetlenmesine yönelik asli işlevlerin yerine getirilmesinde önemli katkılar sağladığı tespit edildi. Kurumun ve faaliyet ve sorumluluk alanının pekiştirilmesine yönelik tedbir ve önerilerin gereklerinin karşılanması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldı. Bu nedenle raporda yer alan değerlendirme ve önerilerin gereğinin yapılmasını teminen söz konusu Raporun, 2443 sayılı Devlet Denetleme Kurulu Kurulması Hakkında Kanun'un 6'ncı maddesi uyarınca Başbakanlığa gönderilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon