"Başbakan hakkında dava açacağız"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bizi çete diye tanımlayan, Cumhuriyet Halk Partisi'ni çete diye tanımlayan Başbakan hakkında dava açacağız. Gelsin mahkemede ispat etsin'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.05.2011 - 09:48

Kılıçdaroğlu, partisince düzenlenen mitinge katılmak üzere geldiği Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı Güre beldesinde konakladığı otelde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin ''Kürşad Tüzmen'le dürüstlükle ilgili söyleminiz olmuştu. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Listeye konulmayan bakanların yolsuzlukluk yaptıkları için konulmadığını söyleyen kim? Başbakan. Niye cesaretleri varsa Başbakan'a sormuyorlar? Onurları varsa gidip Başbakan'ın yakasına yapışırlar. 'Sen beni listeye koymadın, yolsuzluk yaptığım gerekçesiyle. Ya sen yolsuzluk yapıyorsun, ya ben yapmıyorum' demeleri lazım. Bunu söylemeye cesaret edemiyorlar. Gelip bana diyorlar, 'benim dürüst olduğumu söyle.' Ben niçin senin dürüst olduğunu söyleyeyim?''

CHP lideri, bir gazetecinin ''Başbakan'ın sizinle ilgili 'SSK'yı yönetemedi, Türkiye'yi nasıl yönetecek' ifadesi var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusunu, ''Gelsin karşıma, oturalım konuşalım. Sadece SSK'yı konuşalım. Gelebilir mi? Gelemez. Çünkü bilgi fukarası, bilgisi yok. 1976'da ilk kez Sosyal Sigortalar Kurumu'nun açık verdiğini sayın Başbakan biliyor mu? Bilemez. Cahil adamlar bilemezler. Bunlar sadece iftira atarlar'' diyerek yanıtladı.

Bir basın mensubunun, ''Başbakan Erdoğan'ın 'Ergenekon ile aynı kefedeler' manasında sözleri vardı CHP için. Bunun için neler söyleyeceksiniz'' sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, ''O konuda dava açıyoruz arkadaşlar. Bizi çete diye tanımlayan, Cumhuriyet Halk Partisi'ni çete diye tanımlayan Başbakan hakkında dava açacağız. Gelsin mahkemede ispat etsin. Beraber göreceğiz'' dedi.

Kılıçdaroğlu, ''Başbakan Erdoğan'ın daha önce sizinle ilgili yürüyen yalancı, sonra da uçan yalancı sözleri var. Bununla ilgili bir şey yapacak mısınız'' şeklindeki soru üzerine de ''Dava açacağız. İspat etsin bakalım'' diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra, otelden ayrılırken otel personeli ve vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Bir vatandaşın, ''Biz, Doğru Yol Partili olarak oyumuzu CHP'ye vereceğiz'' sözünü Kılıçdaroğlu, gülümseyerek karşıladı.

 

"Bakanlar kurulunu al da gel"

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir televizyon kanalında karşı karşıya gelme çağrısını yineleyerek, ''Gel karşıma. Olabilir ya, tek başına bilgisi yetersizdir. Al Bakanlar Kurulunu yine gel. Tek başına çıkacağım karşına. Gelirse ne olur biliyor musunuz? millet kim usta, kim çırak o zaman anlayacak'' dedi.

Konuşması sırasında vatandaşlardan birinin elindeki ''Silkele Kemal abi kaçacaklar'' yazılı pankartı okuyan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Vallahi ben kendi adıma gövdesini silkeliyorum. Dallarını silkelemeyi de bize bırakıyorum. Dallarını da siz silkeleyin. Sadece burada değil, Edirne'de, Hakkari'de, Diyarbakır'da, Mardin'de, Trabzon'da, Elazığ'da, Çankırı'da, Ankara'da, Mersin'de, Çorum'da, her yerde dallarını silkeleyin. Ama bir şeyi unutmayın. Dikkatli olun başınıza Recep Bey düşebilir.''

Kılıçdaroğlu, işçi, memur, emekli ve esnafın bu ülkede rahat bir nefes alacağını belirterek, şunları söyledi:

''Bir pankart daha var. 'Onlar Kemal'den korkarlar' yazıyor. Gösteriyor 'bunu oku' diye. Zaten korkuyorlar. Korkunun ecele faydası var mı? Korkuyor karşıma çıkmıyor. Ne diyeyim ben ona? Atıp tutuyorsun. Dünyanın bütün ülkelerinde liderler, çıkarlar, televizyonlara, meydana, kapalı spor toplantılarına, karşılıklı konuşurlar, millet de değerlendirir ve ona göre oy verir. Ne diyor 'efendim' diyor, 'o çırak' diyor. 'O nedenle onun karşısına çıkmam.' Yeni siyasetçiyi kastedip söylüyorsa eyvallah. Ben ona göre yeni siyasetçiyim, temiz siyasetçiyim, düzgün adamım ben, efendi adamım. Ama kendisine her meydandan çağrıda bulunuyorum buradan da çağrıda bulunuyorum. Gel karşıma. Olabilir ya, tek başına bilgisi yetersizdir. Al Bakanlar Kurulunu yine gel. Tek başına çıkacağım karşına. Gelirse ne olur biliyor musunuz? Millet kim usta kim çırak o zaman anlayacak. Onun için korkuyor.''

 

Kemal Kılıçdaroğlu Çanakkale'de

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sözüm var, siyasetten zenginleşmeyeceğiz, halk zenginleşecek, halkın cebi para görecek, halk huzur içinde olacak'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Çanakkale Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde, 12 Haziran'da halkın iktidarını kuracaklarını, halktan yana hükümet oluşturacaklarını, işçi, memur, emekçi herkesin mutlu olduğu bir Türkiye yaratacaklarını söyledi.

''Sözüm var, siyasetten zenginleşmeyeceğiz, halk zenginleşecek, halkın cebi para görecek, halk huzur içinde olacak'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Aramızda gençler de var. Gençlerin olması ne kadar güzel. Siyasete girmeleri çok güzel. Onlar Türkiye'nin geleceğini şekillendirecekler, bizden daha iyi yetişecekler, bizi geçecekler. Daha iyi söylemler geliştirecekler, insan haklarına saygılı olacaklar. Özgürlük talepleri olacak onların, demokrasi talepleri olacak, onların önünü açacağız, onlar yürüyecekler, bağımsız Türkiye için yürüyecekler.''

Konuşması sırasında, partililerin açtığı, bir bölümünde ''3 tarafı denizlerle çevrili 80 1'den oluşan Türkiye Cumhuriyeti satılıktır, müracaat AKP Emlak'' yazılı pankarta işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Satamazlar, direneceğiz, sonuna kadar direneceğiz. Mücadele edeceğiz, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu ülkede bir çocuğun bile yatağa aç girmeyeceği, güzel, refah, mutlu Türkiye'yi kuracağız. Ne yaparlarsa yapsınlar, mücadeleden dönmeyeceğiz. Gerçi Recep bey demişti ki, ben daha grup başkanvekili bile değildim, 'siz bu ülkeyi pazarlıyorsunuz' dediğim zaman önce kızdılar, AKP'nin Genel Başkanı Erdoğan çıktı, AKP grup toplantısında, 'benim görevim ülkemi pazarlamaktır' dedi. Bakın söylüyorum; her şeyime itiraz ediyor, duysun, ülkeyi pazarlamakla görevli olan bir kişi, bu ülkenin yurttaşlarına hizmet verebilir mi?''


"YÖK ucubesini kaldıracağız"

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yurttaşların 2002'de borcunun 6 milyar olduğunu, bu borcun 2010'da 175 milyara çıktığını, 33 milyar dolarlık özelleştirme yapıldığını belirterek, ''Ne oldu bu paralar? Vatandaşa hesap verdiler mi? Size sözüm var. Son kuruşuna kadar toplanan vergilerin CHP iktidarında hesabını vermek, namuslu siyaset anlayışımızın bir sonucu olacaktır. Her hesabı vereceğiz, hesap vermekten de korkmayacağız'' dedi.

Kendisini dinleyen gençlere de hitap eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Gençler için askerlik süresini 15 aydan önce 9 aya, sonra aşamalı olarak 6 aya indireceğiz, Gençler daha kısa süre askerlik yapacaklar. Üniversite gençlerine söylemlerim var. Üniversiteleri idari açıdan, yani yönetsel açıdan, mali açıdan ve bilimsel açıdan özerk hale getireceğiz. YÖK ucubesini kaldıracağız. Üniversiteleri her düşüncenin özgürce dile getirildiği birer ilim yuvası haline getireceğiz. Düşünceden korkmayacağız, herkes düşüncesini özgürce söyleyecek. Size özgürlük sözü verirken, demokrasi sözü verirken; bu ülkede CHP üç büyük devrime imza attı, birincisi Cumhuriyeti kurduk, ikincisi çok partili yaşama geçtik, üçüncüsü sosyal demokrasiyi getirdik, demokrasiyi kökleştirdik, şimdi dördüncü adıma imza atacağız, sosyal devleti yeniden ayağa kaldıracağız. Herkesin mutlu olduğu, özgürlüğün ve demokrasinin olduğu bir Türkiye'yi ayağa kaldıracağız.
Çok sayıda atanamayan öğretmen kardeşim var. Üniversiteyi bitirdiniz, atanamıyorsunuz. Recep'e göre bir sorun yok, Kemal'e göre çok sorun var. Atanamayan öğretmen kavramını kaldıracağız. Üniversiteyi bitiren, öğretmenlik eğitimi alan herkesi okulu ve öğrencileriyle buluşturacağız. Onlar atanamayan değil, atanan öğretmenler olacak.''

Kemal Kılıçdaroğlu, bazı bölgelerde propaganda yapıldığını ifade ederek, ''Efendim aile sigortası gelecek, yeşil kartı iptal edeceklermiş. İnanıyor musunuz? İnanmayın. Niye inanmayacaksınız? Halkın iktidarında ne dedik? Bizim için vatandaşın mutluluğu esastır. Aile sigortası ayrı, vatandaşlık açısından, sağlık sigortası ayrı. İkisinin birbiriyle ilgisi yok. Hem aile hem sağlık sigortası olacak. Köylere gidiyorlar, efendim 'CHP geldi, bakın sizi dünyanın borcu içinde bıraktı, gelirse faizler yükselir, siz para ödeyemezsiniz.' İnanıyor musunuz? Kimse inanmasın. Bu tür palavralara karnımız tok'' diye konuştu.

"Halkın cebini düşünüyoruz"

Mazotu 1.5 lira yapacaklarını, çiftçinin elektrik borçlarını faiziyle sileceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, çiftçinin huzur içinde olacağını belirtti.

''Ya ben borcunu siliyorum diyorum, borcu azalacak, 'borcunuz artar, faizler yükselir' diyorlar tam tersine'' diyerek konuşmasını sürdüren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
''Hiç inanmayın. Çünkü biz cebimizi değil, halkın cebini düşünüyoruz. Halk zenginleşecek diyoruz, onun geliri artacak diyoruz. Bakın buna uygun da bir pankartımız var. 'Geleli Recep, para görmedi cep.' Görmez tabii para. Onun ceplerinde o kadar fazla ki... Ne yapacak vatandaş, bir cep var onda da para yok ama onlarda... Bizim bir türkümüz var, 'aradık hep ceplerini, her taraftan para çıktı' diyor. Onların tabii, her taraftan para çıkıyor, köşeyi dönüyorlar. Halka gelince halkın sorunları var. Sizin sorunlarınızı çözmeye biz hazırız.''

Kılıçdaroğlu, taşeron işçiliği, askerliği, çiftçinin, esnafın, emeklinin derdini de bildiklerini ifade ederek, şunları söyledi:
''(Emeklinin derdi yok.) Var mı? Dertli emekliler. Biz ne zaman emeklilerin derdi var desek hemen 3-4 tane AKP'li çıkar, 'siz zaten vatandaşın arasına girmiyorsunuz, siz vatandaşı tanımıyorsunuz, emeklilere para verdik, emeklinin durumu iyi, hatta sizin dünyadan haberiniz yok' diyorlar. Emekliler yaz tatillerini Kanarya Adaları'nda geçiriyorlar. Allah aşkına siz yaz tatillerini Kanarya Adaları'nda geçirmiyor musunuz? Peki size temel bir soru sorayım; millet mi doğruyu söyler, Recep bey mi? Millet doğruyu söylüyorsa biz halkın sözüne inanacağız. Emeklilerin iyi durumda olmadıklarını biliyorum. Hak etmedikleri aylıkları aldığını biliyorum. Size milli gelir artışından pay verilmez diye kanun çıkaran partinin AKP olduğunu unutmayın. Eğer sizi ikinci sınıf yurttaş konumuna getirdiyse 12 Haziran'da hesap sormak her emeklinin görevidir. 9 milyon emekli var. Bir tek bile fire istemiyorum, 9 milyondan oy istiyorum.''

"Demoktrasi ve özgürlük güzel şey"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Geçen bir konuşma yapmış. Memurlar demiş, 'rahat bir nefes alacak.' Demek ki bizim sloganı öğrenmiş, yani ve bir itiraf bu aslında. Ne itirafı? Demek ki memurun durumu kötü. Dokuz yıl sonra olursa rahat bir nefes alacakmış. Sormazlar mı adama, 'Kardeşim dokuz yıldır ne oldu da bu memuru perişan ettin, şimdi kalkmışsın rahat bir nefes alacak' diyorsun. Çiftçi, emekli, esnaf, köylü için demiyor. Memur için diyor. Çünkü memur bilinçli. Gidecek oyunu verecek. Nereye? CHP'ye, altı oka verecek, biliyor. Acaba oradan bir şeyler alabilir miyim diyor. Yemezler...''

Demokrasinin ve özgürlüğün güzel şey olduğunu, telefonların dinlenmediği, polislerin baskın yapmadığı, herkesin huzur içinde yaşadığı bir Türkiye istediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Anneler, babalar mutlu olsun, çocuklar geleceğe umutla baksın. Herkesin aşı, işi olsun, huzur içinde yaşasınlar istiyoruz. Arkadaşlar ısrarla diyorlar ki Recep beyi televizyona davet et. Gelir mi, gelebilir mi? Niye gelmez? Demokraside ister ABD'yi alın, ister Fransa'yı, ister Japonya'yı, ister Rusya'yı, ister İngiltere'yi. Liderler seçim öncesi bir araya gelirler, konuşurlar ve vatandaş da kararını verir. Şimdi gelmiyor. Bir sürü laf ediyor, karşıma da çıkmıyor. Cesareti olmayan insana ne denir? Ben söylüyorum, Recep bey korkma, gel. Kemal kardeşinizin karşısına çıkması için, bir, geçmişinin temiz olması lazım, iki, kul hakkı yememesi lazım, üç, mangal gibi yürek lazım. Bunlar var mı? Ben insanımı seviyorum. Size hizmet etmek istiyorum. Kim olursa olsun, doğulu, batılı, kuzeyli, güneyli değil, benim için yandaş yok. Sadece ve sadece vatandaş var. Bu ülke güzel bir ülke, umut dolu bir ülke. Huzur içinde yaşayabileceğimiz her şeyimiz var. Güzel insanlarımız var, gençlerimiz var. Yazarlarımız, çizerlerimiz, sinemacılarımız, işçimiz, çiftçimiz, köylümüz var. Gönlü insan sevgisiyle dolu olan yurttaşlarımız var. Onlara düzgün ve dürüst siyaseti, namuslu siyaseti getireceğiz. Getireceğiz ki, bu ülkede barışın, kardeşliğin yolunu açalım. Geçmişte hangi partiye oy vermişse vermiş, herkese saygı duyuyorum ama şimdi bir sürece girdik. Türkiye önemli bir sürece gidiyor. Geçmişteki ayrılıkları gayrılıkları bir tarafa bırakalım. Eğer bu ülkede huzur isteniyorsa, çocukların huzur içinde okula gitmesi isteniyorsa, özgürlük isteniyorsa, demokrasi isteniyorsa, telefonlarımız dinlenmesin deniliyorsa, işverenlerimiz bile çıkıp ben de konuşacağım, gerekirse ben de hükümeti eleştireceğim diye bir özgürlük istiyorsa sırtını AKP'ye dönecek. Karşıya bakacak, altı oku, CHP'yi görecek. Biz özgür ve bağımsız bir Türkiye'yi, gençlerin geleceğe umutla baktıkları bir Türkiye'yi, bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe yaşayan bir Türkiye'yi özlüyoruz ve amacımız hedefimiz bu.''

Konuşmasının ardından, CHP Çanakkale milletvekili adaylarıyla halkı selamlayan Kılıçdaroğlu, dinleyenlere karanfil attı. Daha sonra seçim otobüsüne binen Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, havaalanı güzergahında toplanan vatandaşları selamladı.

 

Kılıçdaroğlu Afyon'da

Kılıçdaroğlu, partisince Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasına, ''9 yıldır iktidarda olanlarla bir hesaplaşmamız var'' diyerek başladı.

İktidar partisinin ''İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün'' şeklinde sloganı olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, meydandakilere ''Afyon büyüdü mü?'' diye sordu.

fyonkarahisar'ın milletvekili sayısının 7'den 5'e düştüğünü belirten Kılıçdaroğlu, ''AKP'nin istikrarı gerçekleşti. Afyon küçüldü. Afyon, Afyonkarahisar 12 Haziranda kalk ayağa, AKP'ye bir demokrasi dersi ver'' diye konuştu.

Afyon'un Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın simgesi bir kent olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Afyon önemli devlet adamlarını yetiştirmiş bir kent. Ahmet Necdet Sezer, biliyorsunuz Cumhurbaşkanı, hepimizin Cumhurbaşkanı. Ali Çetinkaya önemli bir isim. Ulusal Kurtuluş Savaşımızın simgesi. Ayvalık'ta ilk kurşunu atan adam. Kadere bakın, bir Başbakan çıkmış ona 'katil' diyor. Siz Afyonlu kardeşlerim, yetiştirdiniz, Ayvalık'ta düşmana ilk kurşunu attı. Şimdi ona 'katil' diyor. Bakın ben hiçbir zaman hiçbir yerde bu ülkede taş üstüne taş koyan hiç kimseyi ama hiç kimseyi kötülemedim, ne rahmetli Erbakan'ı ne Özal'ı ne İnönü'yü ne Ecevit'i ne Süleyman Demirel'i, hiç kimseyi. Niye kötülüyoruz? Niye geçmişe gidip insanlarımızı kötülüyoruz? İnsanlarımızı kötüleyeceğimize neleri yapacağız, bizim bunu anlatmamız lazım. Nedir acaba Türkiye'nin derdi, bunları anlatmamız lazım. Geçmişle zaten tarihçiler ilgileniyor. Tarihçilerin görevi o, biz geleceğe bakmalıyız.''

YGS'deki şifre iddialarına değinen Kılıçdaroğlu, ''1 milyon 700 bin çocuğu yetiştiren annelere sesleniyorum, bir sınavla o çocuklarımızın umutlarını ellerinden aldılar. Bunun dersini herhalde 1 milyon 700 bin çocuğun annesi verecektir. Siz ders vereceksiniz. O dersin hesabını sormak Kemal kardeşinizin görevi olacak, hiç merak etmeyin'' ifadelerini kullandı.

Afyonkarahisar'da kapanan fabrikaları sayan Kılıçdaroğlu, sıranın şeker fabrikasına geldiğini söyledi. İktidar partisinin milletin oyunu aldıktan sonra şeker fabrikalarını kapatmayı hedeflediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Size sözüm var. Sadece burada söylemedim, Doğu, Güneydoğu'da da söyledim. Şeker fabrikalarını özelleştirmeyeceğiz. Gittiler Amerika'ya, birilerinin önünde diz çöktüler, Bursa'ya kurdular fabrikayı. Şeker fabrikalarını kapatacaklar. Unutmayın, bir dönem dediler ki Afyon'da afyon ekilmeyecek. Rahmetli Ecevit 'Sen kim oluyorsun kardeşim. Burası benim ülkem, benim ülkemde afyon ekilir' dedi. Aynı şeyi söyleyeceğiz, 'Siz kimsiniz kardeşim, bu ülkede şeker pancarı da ekilecek, şeker fabrikaları da çalışacak ve biz bunu yapacağız'' dedi.

Afyon'un yolların kavşağında bir kent olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, ancak kentin gelişmediğini, gelişmek yerine gerilediğini söyledi.

Afyonkarahisar'ın yumurta fiyatlarını belirleyen kent olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Peki nasıl oluyor da yumurta fiyatları düşüyor? Niye düşüyor? Millet yumurta yiyemez hale geldi de ondan. Para yok, emeklide, esnafta, çiftçide para yok. Kimde var para? Bizim bir türkümüz var, 'Aradık hep ceplerini, her taraftan para çıktı' diyor. Onların öyle, vatandaşın değil'' diye konuştu.

"Memleketin kaymağını yediler"

Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında çiftçinin kullandığı mazotun litre fiyatının 1.5 lira olacağını kaydetti.

Başbakanın mazotun fiyatını 1.5 liraya indireceğini söylediğinde daha önce ''Parayı nereden bulacaksın?'' dediğini ama şimdi söyleyemediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Gemiciğe nereden para buldunuz diyorsunuz. Arkadaşlar onlar sorulur mu? Şimdi soracağız. Recep Bey'in yine ezberi bozulacak. Sözüm var, bu ülkede bir çocuk bile yatağa aç girmeyecek'' dedi.

Aile sigortası projesinden de bahseden Kılıçdaroğlu, hiçbir ailenin gelirinin asgari ücretin altında olmayacağını bildirdi.

Kılıçdaroğlu, ''Diyorlardı ki parayı nereden bulacaksınız? Geçen gün de diyor ki 'Merkez Bankasında bu kadar para var, herhalde Kemal Kılıçdaroğlu gözünü o paraya dikti.' Sanıyor ki o para kendi parası. O para bu milletin parası. Benim gözüm şunu görmez, 2.5 aylık Kübra, annesinin kucağında açlıktan ölüyorsa, benim gözüm o parayı görmez. Ben insanı görürüm... Biz insanı görüyoruz, insana saygı duyuyoruz. Onların derdi köşeyi dönmek, benim derdim halk zenginleşsin'' diye konuştu.

Bu düzeni değiştireceklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Çalışana değer vereceğiz, alın teri dökene değer vereceğiz, yan gelip yatana değil. Kimler yan gelip yatıyor? Ankara'da oturanlar. Yan gelip yatıyorlar, milletin kanını da sülük gibi emiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Herkes kazanacak, herkes üretecek ve herkesin cebinde para olacak. Herkes evine giderken akşam helal ekmek götürecek, hedefimiz bu. Afyon bir şeyde daha ünlüdür. Afyonun kaymağı var, meşhur değil mi? Memleketin kaymağını yiyenleri biliyorsunuz. Hangi parti o, o partinin başkanı kim, siz benden daha iyi biliyorsunuz. Memleketin kaymağını yediler. Memleketin rantını paylaştılar. Kemal kardeşiniz bu ülkenin sorunlarına taliptir, rantına değil. Bu rantı millet için kullanacağım.''

Meydanda ''Angus ithalatı hayaldi gerçek oldu'' şeklinde pankart olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, tüm vatandaşlardan sandığa giderken Cumhuriyet tarihinde ilk kez AKP Hükümeti zamanında kurbanlık ithal edildiğini hatırlamalarını istedi.

CHP'nin iktidar olması halinde kul hakkı yiyenlerden hesap soracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''AKP'nin gövdesini her yerde sallıyorum, arada bir düşenler oluyor, siz de biliyorsunuz. Şimdi dallarını sallamak size düşüyor. Türkiye'nin her tarafında dallarını silkeleyin. Silkeleyin, alaşağı edelim. Ama size şunu söyleyeyim, dallarını silkelerken öyle meyve falan düşecek diye de beklemeyin. Dikkatli olun, Recep düşebilir. Düşüreceğiz, sandıkta düşüreceğiz. Hesabını soracağız, yok öyle şey. Milleti perişan et, perişan ettikten sonra ortaya çık, ben memleketi iyi yönetiyorum' de.''


"Sırtınızı AKP'ye dönük, karşınıza bakacaksınız"

Kılıçdaroğlu, 2002 yılında hapisteki tutuklu ve hükümlü sayısının 59 bin 429 kişi olduğunu, 28 Nisan 2011 tarihinde ise bu sayının 123 bine çıktığını savundu. Hapishanelerde yer kalmadığı için de 49 yeni hapishane yapıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, ''49 hapishane mi iyi 49 fabrika mı iyi? 49 fabrika yapsaydınız, gençlerimiz orada çalışsaydı günah mı işlemiş olurduk? İşte istikrar sürsün dedikleri bu. Millet hapse girsin, beyefendiler keyif çatsınlar'' dedi.

Kılıçdaroğlu, çiftçilerin elektrik borcunun hem faizini hem anaparasını sileceklerini bildirdi. Emeklilerin sorunlarını her fırsatta kendisinin dile getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki 9 milyon emeklinin tamamının oyunu istediğini söyledi.

Ülkedeki tüm sorunları bildiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezinin son 6 ayda bir üniversite gibi çalıştığını ve tüm sorunlara çözüm ürettiğini kaydederek, vatandaşlardan oy istedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasında, Kütahya'da meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi. Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Burası da deprem bölgesi, onu biliyorum. Ama şunu unutmayalım. Her şeye göğüs gerebiliriz, her acıyı paylaşabiliriz. Bizim isteğimiz şu, memlekette huzur istiyoruz. Memlekette adalet, özgürlük istiyoruz. Gençlerimiz geleceğe umutla bakmalı. Ama bu işsizlik milleti perişan ediyor, gençlerimizi perişan ediyor. Atanamayan öğretmenlerin derdi var, emeklilerin derdi var, biliyorum 4/C, 4/B'lilerin derdi var, hepsini biliyorum. Çözüm halkın iktidarında. Bu sorunları çözmediler. 12 Haziranda sırtınızı AKP'ye döneceksiniz ve karşıya bakacaksınız. Karşınızda 6 oku ve Cumhuriyet Halk Partisini göreceksiniz.''

Kılıçdaroğlu, mitingin ardından Kütahya'daki deprem bölgesinde incelemelerde bulunmak üzere özel uçakla Uşak'a gitti. Kılıçdaroğlu'nun, Uşak'tan karayoluyla Simav'a geçeceği bildirildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler