Başbakan: Ne barışı?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin asla savaş meraklısı olmadığını belirterek, "Ancak savaştan da uzak değiliz. Benim vatandaşım şehit edilecek, eee biz hala barış diyeceğiz. Ne barışı? Ne barışı? Utanmadan sıkılmadan, 'eee bakanların hangisinin çocuğu oraya gidiyor' diyorlar. Nereye gitmek gerekiyorsa oraya kadar gideriz" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye genelinde 7 milyon konutu etkileyecek kentsel dönüşüm projesini başlattı. 35 ilde eş zamanlı olarak başlatılan ve yıkımın yapılacağı bazı şehirlere canlı bağlantı kurulan törende, Erdoğan, Esenler'den, Çekmeköy'deki binaların yıkımını patlatma yönetimiyle başlattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kentsel dönüşüme ilişkin ''Depremlere karşı zemin etütleri yapılmadan yapılmış binalarla hep tehdit altındaydık. Şimdi bu adımla birlikte bunları minimize edeceğiz, asgariye indireceğiz ve benim vatandaşım da insanca yaşamanın erdemini yakalayacak'' dedi.
Erdoğan, İstanbul'da kentsel dönüşüm töreninde konuşma da yaptı.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
-Öncekilerle de misliyle karşılık verdik. Ama bu defa onların canlarını yakacak şekilde misliyle cevap verdik.
-Suriye’nin Türkiye’ye yönelik mütecaviz tutumunu sürdürmesi hele hele vatandaşlarımızın zarar görmesi bizi karşılık vermeye mecbur bırakmıştır.
-Şunu ifade etmek istiyorum biz ancak savaş meraklısı değiliz, savaştan da uzak değiliz. Bu millet yeri gelmiş kıtalararası savaşları da görmüştür. Yurtta sulh cihanda sulh, sulhun egemen olduğu yerde olur. Bizim can damarımıza bastıkları zaman o zaman sulh konuşamayız. “Hazır ol cenge, Sulh-u Salah istiyorsan” (*Barış istiyorsan savaşa hazır ol) denirken, yeri gelir o zaman cenk barışın anahtarı olur.
-Benim vatandaşım şehit edilecek, eee? Biz hala barış diyeceğiz, ne barışı? Utanmadan sıkılmadan, bakanların hangisinin çocuğu oraya gidiyor? Bunu söyleyenlere şu cevabı veriyorum. Biz şu anda arazideyiz. Nereye gitmek gerekiyorsa, başta şahsım olmak üzere oraya kadar da gideriz. Böyle şeylerle basit ifadelerle Ak Parti iktidarını test etmeye ana muhalefetin gücü yetmez.
-Biz bölgemizde ve dünyada barışın esenliğin hakim olmasını temel politika olarak kabul eden bir milletiz. Biz Suriye’de tek bir kardeşimizin kanı akmasın istiyoruz.
-Her geçen gün daha zor ve sıkıntılı bir konuma düşüyorlar. Türkiye kararlılığını kapasitesini test etmeye kalkanlar için, ölümcül bir hata içerisine girerler. Biz blöf yapmıyoruz. Boş atıp dolu tutmak gibi bir şeyin peşinde de değiliz. Biz bu meselenin takipçisi olacağız. İnşallah Suriye halkı en yakın zamanda bu zulümden kurtulur. Temennimiz tüm kesimlerin haklarını garanti altına alacak bir yönetime kavuşur.
-Ana muhalefetin başı, yanı her neyse, “Siz bunlara boğaz seyahati yaptırdınız, işte Bodrum’a gittiniz” diyor.
-Eline diline dursun yahu. Kaç kere açıkladım. Yapmadığım bir şeyi bana yaptın deme. Eğer barış içindeysek, İstanbul Boğazı’nda o seyahati de yaptırırım, ama böyle bir şey yok.
-Buradan bir kez daha Esed rejimine ve onu destekleyenlere sesleniyorum Türkiye'nin sabrını sınamaya kalkmayın, Türkiye'nin sınırlarını ölçmeye kalkmayın. Türkiye, bu badireden de sapasağlam çıkar, yoluna devam eder. Ama siz bunun altında kalır, büyük bedel ödersiniz'
-Bodrum’da kendisiyle birlikte tatil yapmadım. Kendisini oraya davet ettim, kendileri iki üç gün tatil yaptılar. Bizim medyanın fotoğraflarını çekmesinin ardından sonra gittiler. Olayların aslı budur. Ama bunların yalan ciğerlerine işlemiş. Mesele cibilliyet meselesi.
-Sen gene bildiğini oku da, bu bir milli meseledir de, gel aynen MHP gibi davran ve orada el ele verelim, milletçe tavır ortaya koyalım. Ama biz bu CHP zihniyetini Hatay’da da gördük.
-Üzüntüm ülkem adına, milletim adına. Üzüntüm bu CHP’ye oy verenler adına. Üzüntüm, BDP’ye oy veren Kürt kardeşlerime.
-Birinde bölücü terör örgütü muhabbeti, diğerinde Esad yönetiminin muhabbeti. Burada bu partiler açısından söylüyorum. Bunlar ülkelerinin milli çıkarlarını, ulusal onurlarını değil, ulusal güvenliğini değil, saldırgan ülkenin hassasiyetlerini gözeterek tarihe geçtiler.
-Meclis’ten oy birliğiyle çıkması gereken tezkere, maalesef CHP ve BDP’nin tavrı sebebiyle oy çokluğuyla kabul edildi. MHP’ye sorumlu davrandığı ve tezkereye destek açıklaması için teşekkür ediyorum. Ama CHP’nin duruşu bir siyasi garabet örneğidir. Bunlar sadece siyasi duruş itibariyle şaşkınlık pişkinlik içinde değiller, bunlar aynı zamanda usulden kanundan da bihaberler.
-Tezkerede geçen, “Yabancı ülke” kavramını böylesine dallandırıp budaklandırmak, siyaset yapmak değil cehaletini ortaya sermektir.
Kentsel dönüşüm
- Hiç kimse gecekondu yapan vatandaşımıza kızmasın. Gecekondu dediğimiz hadise, şehirleri yönetenler işlerini doğru ve tam yapmadığı için, vatandaşımızın kendi kendine, el yordamıyla bulduğu bir çözümdür. Şehirlerin bu plansız büyümesi beraberinde çevrenin tahribini, yoksulluğun derinleşmesini, afetler karşısındaki çaresizliği getirdi. Depremlerde, sellerde, toprak kaymalarında, bina çökmelerinde yaşadığımız kayıpların temelinde, büyük ölçüde şehirlerin sağlıksız büyüme süreci var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım döneminde, bu konuda bütün Türkiye'ye örnek olacak bir model geliştirdik. KİPTAŞ... KİPTAŞ vasıtasıyla 4,5 yılda 17 bin konut inşa ederek, istenirse, azmedilirse, irade ortaya konursa, çarpık kentleşmeyi nasıl ortadan kaldırabileceğimizi alternatifleriyle ortaya koyduk. Az gelişmiş bölge durumunda olan yerlerde, bir defa, alt, orta ve hatta üst gelir gruplarına hitap edecek konutlar yaptık. Başakşehir konutlarını, Hilal konaklarını o dönemde başlattık. Hükümete gelince, bu defa bütün ülke çapında bu çarpıklığa 'dur' demek için hemen kolları sıvadık. Bu defa Toplu Konut İdaresi'ni harekete geçirerek, ülke genelinde, planlı ve doğal afetlere karşı dayanıklı konut üretimi konusunda örnek bir model ortaya koyduk. 10 yılda, şu anda 558 bin konut inşa halinde. Bu bir dünya rekorudur. Bu konutların 450 binini sahiplerine teslim ettik ve bunların içerisinde 10, 15 ve 20 yıl vade ile teslim ettiğimiz konutlar var.
- Batıda ne varsa Doğu da onu görecek, kuzeyde ne varsa güney de onu görecek. 780 bin kilometrekarenin tamamını ayağa kaldıracağız. Van'da deprem oldu. Van'da BDP'li belediye var diye sessiz kalabilir miyiz? Ne oldu? Söz verdik, adımı attık, şu anda bir taraftan konutları teslim ediyoruz. 23 Ekim'de oradaki en büyük konut teslim törenini yapacağız, bizzat ben de katılacağım. Söz verdiğimiz gibi 8, 9, 10 ayda konutları bitirip, depremzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. Okullarıyla, hastaneleriyle her şeyiyle. Bu AK Parti iktidarına yakışır, bize yakışır. Biz de yakışanı yapıyoruz. Bu imkandan hiçbir ihtiyaç sahibi vatandaşımız mahrum bırakılmadı ve bırakılmayacak. Yeni yapılan binaların, afetlere karşı dayanıklı şekilde inşa edilmesi konusunda tavizsiz bir denetim sistemi kurduk. Fakat, daha önceden yapılmış binaların sağlıksız ve güvensiz olması, bizi çok daha köklü tedbirler almaya ve bu adımları atmaya yöneltti. Şimdi bu adımları atıyoruz.
- 1999 yılında meydana gelen Gölcük ve Düzce depremleri ile 2011 yılında yaşanan Van depremi, bize bu tedbirleri mutlaka, ne pahasına olursa olsun hayata geçirmemiz gerektiğini gösterdi. Bunun için geçtiğimiz mayıs ayında Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu'nu çıkardık. Bu kanun ile çok yönlü bir değişim hedefliyoruz. Her şeyden önce, yeni yapılar, yeni hayat alanları, çevreyle uyumlu, enerji verimliliğini esas alan, yeşile önem veren, doğal kaynakları koruyan bir anlayışla inşa edeceğiz. Şimdi yeşil denilince akla hep mezarlıklar geliyor. İstanbul'da mezarlıktan başka neredeyse yeşil alan kalmadı, onun için yeni yeşil alanlara ihtiyacımız var. Esenler'de atacağımız adımlar yıkımların yapılacağı ve onların yerine inşaa edilecek bölge yeşille konutları bir arada özdeş hale getirecek bir proje olacak. Yeni yapılaşma anlayışımızın ekonominin canlandırılmasına, işsizliğin ve yoksulluğun azaltılmasına yönelik bir boyutu da var. Elbette hepsinden önemlisi, mevcut güvensiz yapıları, can ve mal emniyetini temin eden yeni yapıların ikame edilmesi. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu, işte bu hedeflerimize süratle ve etkin şekilde ulaşmamızı sağlayacak bir düzenleme.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza