"Başbakan oyun oynamıştır"

Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen ''Kutlu Doğum Haftası''nın İstanbul'daki açılış törenine katılan Baykal, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

''Anayasa değişikliği paketi çalışmalarına ilişkin uzlaşma umudunun bitip bitmediği'' yönündeki soruya karşılık Baykal, ''Sayın Başbakan'ın bir uzlaşma arayışından vazgeçtiği izlenimini aldım'' dedi. Bunu üzüntüyle karşıladıklarını söyleyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Anlaşılıyor ki 'Bunu değerlendirebiliriz' derken bu konuda samimi değilmiş. Bir değerlendirme, iyi niyetli bir uzlaşma arayışına gerek olmadığını ifade ediyor. Yapacak bir şey yok. Biz görevimizi yaptık. Elimizden geleni yerine getirdik. Bunun gerçekleşmemesinin sorumluluğu hiçbir şekilde bize ait değildir. Tamamen bizim dışımızdadır. Eğer Sayın Başbakan bugün geldiğinde olumlu bir değerlendirme yapmış olsaydı, iş birliğini derhal gerçekleştirir ve parlamentoda Anayasa'yı değiştirme konusunda çok önemli bir adımı birlikte atabilirdik. Eğer bugün bu olmuyor ise bu tamamen Başbakan'ın tercihinin, anlayışının, siyasetinin sonucudur. Bu açık ve net bir biçimde ortaya çıkmıştır.''

Kendileri açısından değişen bir şey olmadığını, hala aynı noktada olduklarını vurgulayan Baykal, ''Yarın iş birliğine açık olduğunu söylerse Başbakan, yine derhal gerekeni yaparız. Bahane aramıyoruz, çamura yatmıyoruz, ipe un sermiyoruz. Bunu yapanlar bizim dışımızdakilerdir. AKP bir oyun oynamıştır ama bu oyunda hemen gereği yerine getirilmiştir, resmi görülmüştür, öyle yapalım denilmiştir ve masadan Sayın Başbakan kaçmıştır'' şeklinde konuştu.

Baykal, ''Şikayetlerimizi söyleyeceğiz, kamuoyuna anlatacağız. AKP'nin uzlaşmaz tavrını, bu konuyu böyle bir siyasi gerginlik haline getirme anlayışında olduğunu, konunun esasını çözme peşinde olmadığını, üzüm yeme peşinde değil bekçiyle kavga etme arayışı içinde olduğunu anlatacağız parlamentoda. Sonra konu referanduma gelirse gereğini yapacağız'' şeklinde konuştu.

Bir gazetecinin, ''Uzlaşma girişiminde böyle bir tavır bekliyor muydunuz Başbakan'dan?'' sorusuna da Baykal, şu yanıtı verdi:
''Hayır, hayır. Ben ciddiye almıştım. Daha önce de söyledim, çünkü akıl için yol bir. Türkiye için yararlı bir öneri bizimki. Bunu Başbakan da değerlendirdi diye düşündüm. Çünkü giderken 'bakarız' dedi. Kızgınlığını ifade etti ama 'gereğini yerine getiririz' dedi. Oradan umutlandık. Bize işte yok Şark kurnazlığı falan diye bağırdı, çağırdı. Boş laflar. Hiç alakası yok. Ne kurnazlığı, biz samimiyet peşindeyiz ama o 'bakacağız' dedi. 'Eğer yasal engel yoksa değerlendiririz' dedi. Biz de 'aradığımız buydu' dedik. Sen kavganı sürdür ama gereğini yap. Yapar diye belki umut ettik, ciddiye aldık. Biz bir an tereddüt etmeden bu kararlılığımızı sürdürdük. Geldiğimiz noktada görüyoruz ki Başbakan oyun oynuyormuş, bu ortaya çıktı. Bu bir samimiyet denemesidir, samimiyet sınavıdır. Bu sınavda Başbakan sınıfta kaldı.''

Bir gazetecinin, ''Başbakan'ın tavrını neye bağlıyorsunuz?'' sorusuna karşılık da Baykal, ''Bilemem. Mizaç olabilir, siyaset tarzı olabilir, gerilim politikası olabilir. Bilemem, o onun bileceği iştir. Gerçek budur'' şeklinde konuştu.

"Kurunun yanında yaş da yanmamalı"

Deniz Baykal, Brüksel'den dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda Anayasa değişikliğine ilişkin açıklamalarda bulundu. Anayasa değişikliği paketindeki tartışmalı 3 madde dışındaki 24 maddeye her türlü desteği vermeye hazır olduklarını bildiren Baykal, "Parlamentoda bu değişikliğin Anayasamız'ın öngördüğü çoğunluğa ulaşması için katkımızı yaparız, üçte ikinin üzerine çıkarırız ve bunların referanduma sürüklenmesine gerek bırakmayız. Eğer ilgileniyorsanız bunu yapabiliriz dedik. Bunun için ne istedik, bunları oylamamıza izin verirseniz bunlara evet oyu vereceğiz dedik. Bunları oylamamıza izin verin, bunlara evet oyu verelim, Türkiye'de üzerinde toplumun uzlaşması olan, bizim de onayladığımız maddeler dahil her maddeyi bir kavga konusu haline dönüştürmeyin dedik. Türkiye'yi bir siyasi kutuplaşmaya itmeyin dedik. Bakın bunun için bir öneri yapıyoruz gelin bunun 24'ünü ayıralım, 24'ünü ayrıca düzenleyelim. Ona göre bir oylama şansını getirin parlamentoya, biz oy verelim, bu 24'ünü gerçekleştirelim, bu konularda da kavga ediyor gibi olmak istemiyoruz dedik" diye konuştu.

Tartışmalı 3 maddeye karşı olduklarını, bu maddelerin Meclis'te görüşmeleri sırasında muhalefetlerini söyleyeceklerini, referanduma gitmesi durumunda da millete konuyu anlatacaklarını ve kararı milletin alacağını belirten Baykal, bu önerilerinin kamuoyunda büyük ilgiyle karşılandığını, sağduyu, sorumluluk sahibi pek çok yazarın da "Bu ciddi, doğru bir öneridir, bunu değerlendirmek lazımdır" sözleriyle destek verdiğini anlattı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'ye giderken bu konuda "Bakabiliriz eğer yasal bir engel yoksa, eğer bu konuda samimi ise CHP bunun gereğini yapabiliriz" dediğini anımsatan Baykal, "Biz bu konuda tamamen samimiyiz. Ben de bütün partililerim de sonuna kadar samimiyiz. Hiçbir şekilde bu konuda bizim açımızdan bir olumsuzluk, bir tuzak, bir oyun kesinlikle söz konusu değildir. Tamamen kararlı, samimi ve iyi niyetli olarak o 24 maddenin bir Anayasa değişikliği haline dönüştürülmesi için her türlü desteği, katkıyı vermeye hazırız" dedi.

Baykal, bazı AKP sözcülerinin "İpe un serme" hazırlığına başladıklarını dile getirerek "Bu işi açıktan reddetmenin, bu kadar haklı, kamuoyunda bu kadar kabul gören, bu kadar doğru bir öneriyi açıktan, kabaca reddetmenin uygun olmayacağını, kamuoyumuzu rahatsız edeceğini gördükleri için çamura yatmaya çalışıyorlar, bu yanlıştır. Oyun oynamıyoruz, ciddiyetle bunu söylüyoruz. Bizim samimiyetimizi sorgulamaya kimsenin hakkı yok, bizim samimiyetimizden kuşku duyanlar derhal bunu test etsinler" diye konuştu.

Samimiyetlerini test etmenin yolunun, paketi bölerek Meclis'e sunmak olduğunu belirten Baykal, "Biz bütün siyasi hayatımız boyunca o 24 madde içinde yer alan konuların hemen hemen tamamına hep sahip çıktık, hiçbirisinin aleyhinde hiçbir tavır takınmadık. Çok açık olarak bizim de destek verebileceğimiz maddeler. Bunları yapalım, bitirelim, niye hır çıkarıyoruz? En anlaşılması gereken konuyu niye kavga konusu haline getiriyoruz? Niye iktidar bunu yapıyor? Kavgadan niye medet umuyorlar, yanlış" dedi.

Paketin tümü üzerindeki görüşmelerin Pazartesi gününe bırakılmasını da "olumlu bir işaret" olarak değerlendiren Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Başbakan gelsin, sükunetle bir değerlendirme yapılsın. Umut ederim Pazartesi gününe kadar bu değerlendirme yapılır ve bir işbirliği şansı varsa Pazartesi günü bunu kullanmak mümkün olabilir. Bunu gerçekleştirmemize yardımcı olacak tek konu, Sayın Başbakan'ın bu konuda kararlılığını ifade etmesidir. Sayın Başbakan'ın bu konuyu tekrar bir kavga ve gerilim konusu haline dönüştürmek isteyen çevrelerin etkisinden kendisini sıyırmasıdır. Her noktada kavga etme eğiliminden partisini çekip çıkarmasıdır. Türkiye'nin uzlaşmaya ihtiyacı var, dış konular, iç konular ortada. Böyle bir ortamda bir Anayasa değişikliği gibi 70 milyonu ilgilendiren bir büyük konuda gereksiz, anlamsız bir gerginliği dayatmanın çok yanlış olduğuna içtenlikle inanıyoruz ve bu konuda üzerimize düşeni yapmak istiyoruz. Sayın Başbakan umut ederim AKP'nin içinde bu konuyu gerilim konusu haline getirmek isteyenlerin tuzağına düşmeyecektir. Sayın Başbakan umut ediyorum giderken açtığı kapıyı kapatmayacaktır. Amerika'ya giderken bir kapı açtı, biz o kapıyı açık tutmak istiyoruz ve o kapıdan bu iş geçirilerek sorun çözülsün istiyoruz. Umarım kapatmayacaktır. Öyle bir kapatma ortaya çıkarsa onu ayrıca değerlendiririz ama şimdi ben böyle bir kapatmanın olmayacağı, işbirliğinin gerçekleştirilebileceği ve bu konunun bir çözüme kavuşturulabileceği umudumu korumak için iyi niyetle Sayın Başbakan'ın bu konuya olumlu bir yaklaşım getirmesini bekliyorum."

Baykal, konuşmasının ardından bir gazetecinin sorusu üzerine Brüksel'de yaptığı temaslarda, muhataplarının Anayasa paketine ilişkin önerisinin çok doğru olduğu, bundan memnuniyet duydukları yönünde görüş bildirdiklerini ifade etti.