"Başbakan, PKK başı ile bir oyuna girmiştir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Sayın Başbakan, PKK başı ile bir oyuna girmiştir. Bu oyunun adı biraz taviz, biraz terör oyunudur. Biraz terör olduğu zaman Sayın Başbakan biraz taviz veriyor. O tavizi alan şımarıyor, cesaretleniyor, biraz daha terör diyor, biraz daha taviz alıyor'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.06.2011 - 08:01

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Niğde Atatürk Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde halka hitap etti.

Konuşmasına milletvekili genel seçimlerinin sıkıntılı bir döneminde yapılacağını söyleyerek başlayan Bahçeli, bu dönemden milleti kazasız belasız çıkartabilmenin yolunun, hangi parti olursa olsun bulunması gerektiğini belirtti.

Bahçeli, ülkede kaos yaşanırsa, kardeş ayrılığı, kardeşler arasında kavgalar yaşanırsa siyasi partilerin olmasının bir anlamı kalmayacağını ifade ederek, ''Sayın Başbakan üçüncü dönem Türkiye'yi yönetebilecek bir psikolojiye sahip değildir. Kimyası bozulmuştur, ne konuştuğunu bilmemektedir. İktidar hırsı gözünü bürümüş ve her şeyi yapabilecek bir konuma kendisini getirmiştir. Şimdi çılgın projelerinin arkasında nasıl bir durum var onu daha iyi anlamaya gayret gösteriyoruz. Çünkü çıldırmış bir başbakan, çılgın projelerle milleti oyalıyor'' diye konuştu.

Ülkenin iyi yönetilmediğini savunan Bahçeli, terör örgütü PKK'nin de siyasallaşma sürecine sokulduğunu kaydetti.

Milli devlet, toprak bütünlüğü, üniter devlet ve bin yıllık kardeşliğin tehlike altında olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
''Sayın Başbakan, PKK başı ile bir oyuna girmiştir. Bu oyunun adı biraz taviz, biraz terör oyunudur. Biraz terör olduğu zaman Sayın Başbakan biraz taviz veriyor. O tavizi alan şımarıyor, cesaretleniyor, biraz daha terör diyor, biraz daha taviz alıyor. Netice itibariyle Türkiye'yi 12 Haziran'dan sonrası beraber hazırlayacakları bir anayasa ile bölünmeye götürebilecek bir döneme işaretini veriyor. Yani çıraklık dönemi gaflet, kalfalık dediği dönem delalet ama Allah muhafaza bu kafayla giderse ustalık dönemi ihanet olacaktır Sayın Başbakan'ın. Bu yüzden Sayın Başbakan gerçekten ülkeyi yönetemez hale gelmiştir. Sinir katsayısı artmıştır. Nerede ne söyleyeceğini bilemediği gibi Türkiye'yi kaosa, kargaşaya sürüklüyor.''

AKP'den Türkiye'nin kurtulması gerektiğini savunan Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin sosyal ve ekonomik problemlerinden meydanlarda söz edemediğini ileri sürdü.

"Yiyenler ile yemeyenler arasında kavga başlayabilir"

MHP Lideri Bahçeli, şöyle konuştu:
''Bugün, Türkiye'yi değerlendirdiğimizde en önemli sorunun işsizlik olduğu görülüyor. Nitekim, bazı araştırmalar yapılıyor. Hele hele bazı sözleşmeli, yandaş aydınlar bu araştırmalar üzerinde son günlerde televizyonlarda yorumlar getiriyorlar. Her iktidar döneminde iktidar yandaşı olarak bilinenler 8 yıldan beri AKP'nin yandaşı olarak ona hizmet edenler çıkmışlar, seçime 11 gün kala araştırma sonuçlarını değerlendirirken 'Sonuç belli olmuştur, Adalet ve Kalkınma Partisi 3. defa iktidar olacaktır' diye edepsizce millet iradesini hiçe sayarak değerlendirmede bulunuyor. O zaman aziz vatandaşlarım biz seçimi niye yapıyoruz? Bu meydanları niye dolduruyoruz. Bunlara bir ders vermek lazımdır. Bu ders günü 12 Haziran olsa gerek.
Adalet ve Kalkınma Partisinin araştırma yaptırdığı şirketler aynı zamanda bir soru daha soruyorlar vatandaşa, 'Size göre ülkenin temel sorunu nelerdir?' Bir işsizlik, iki yoksulluk, üç yolsuzluk, dört asayişsizlik, beş terörde tırmanış. Şimdi bu ülkenin bu sorunları 9 yıldan bu yana çözülmeyip hala vatandaşların işsizliğinden, yoksulluğundan bahsediliyorsa bu televizyonlardaki besleme insanlar yüzde 40'ın üzerinde nasıl yorum yapıyorlar?''

Gerçeğin onların konuştuğu gibi olmadığını öne süren Bahçeli, en zengin ile en yoksul arasında kat kat fark olduğunu ifade etti. Batı Avrupa ülkelerinde farkın biraz artması halinde bile insanların sokaklara çıktığını anlatan Bahçeli, Türkiye'de insanların bu sebepten dolayı sokağa çıkmamalarının, Türkiye'de bir sorun olmadığı anlamına gelmediğini söyledi.

''AKP'nin yandaşlara, beslemelerine, hanedanlara rant sağladığını'' iddia eden Bahçeli, yurttaşların AKP'ye oy vererek milletvekili, bakan yaptığı kişilerin evlatlarına, daha sonra da kendi evlatlarının durumlarına bakmalarını istedi.

Bahçeli, ''AKP'nin Cumhuriyet Dönemi'nin Lale ve Sülale dönemini yaşadığını'' savunarak, daha önce arabası olmayan kişilerin şimdi ciplerle gezdiğini belirtti.

Devlet Bahçeli, AKP'nin üçüncü dönem iktidarında ''yiyenler ile yemeyenler arasında kavga başlayabileceğini'' belirterek, Ortadoğu'da ve Kuzey Afrika'daki ayaklanmaların benzerlerinin yaşanabileceği uyarısında bulundu.

''Adalet ve Kalkınma Partisinin yandaşlarını ihya ettiğini'' ileri süren Bahçeli, ''Haksız kazançla çocuklarını ihya ediyor. Kimisi gemi filosu kuruyor, kimisi mısır ticareti yapıyor, kimisi yumurta patronu olmuş. Hepsi 16-24 yaş arasında ülke yöneticilerinin mutlu evlatları'' dedi. Bahçeli, aynı yaş grubundaki gençlerin ise akşama kadar işsizlikten kırıldığını ve hayatını sürdürdüğünü söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a yaptığı çağrıyı eleştiren Bahçeli, ''Recep Tayyip Erdoğan Bey, Suriye'deki gelişmelere bakarak oradaki devlet başkanına, Amerika'nın tavsiyesiyle suflörlük yapar gibi, 'iktidardan çekil' diyeceği yerde, o şartları hazırlayan bir başbakan olarak 'gel sen bu seçimden çekil istersen'' dedi.

Partisinin seçim vaatlerinden de söz eden Bahçeli 700 bin gence iş bulacaklarını, asgari ücreti 825 TL'ye çıkaracaklarını söyledi. Bahçeli, aile sigortası, ilköğretim öğrencilerine 50'şer lira harçlık, engelli vatandaşlara maddi imkan, tarımsal girdilerde KDV ve ÖTV'nin kaldırılmasının yanı sıra muhtarların maaşlarını artıracaklarını anlattı.

Bahçeli'den sert tepki

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyarbakır mitingi öncesi "olay çıkaracakları" iddiasıyla 17 ülkücünün gözaltına alınmasına yazılı bir açıklamayla sert tepki gösterdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Pazartesi günü yapılması planlanan Diyarbakır mitingi öncesi "olay çıkaracakları" iddiasıyla 17 ülkücünün gözaltına alınmasına yazılı bir açıklamayla sert tepki gösterdi. Türkiye,'nin 12 Haziran Milletvekili Genel Seçimi öncesi; çok gergin ve her türlü provokasyona açık bir ortamda adeta can çekiştiğini belirten Bahçeli şöyle dedi:
"Ülkemizin değişik yörelerinde meydana gelen son derece tehlikeli, düşündürücü ve endişe verici olaylar tahammül edilemez bir sınıra dayanmış bulunmaktadır.
Gerisinde AKP'nin olduğu anlaşılan alçakça tertipler artık bardağı taşırma noktasına kadar getirmiş, sinirler ve sabırlar ciddi düzeyde gerilmiştir.

Önümüzdeki seçimlerde iktidarı kaybedeceğini anlayan ve bir daha tek başına hükümet olamayacağını gören Başbakan Erdoğan kontrolünü, ferasetini ve sağduyusunu bütünüyle kaybetmiştir.

Fren ve ayar mekanizmalarını yitiren AKP hükümeti, siyasal fayda sağlayabileceğini ümit ettiği her çirkin yola tevessül etmeye başlamıştır.
Aziz milletimiz, çıkışı olmayan alacakaranlık bir ortama hükümet eliyle sürüklenmeye çalışılmaktadır."

MHP'ye ilgi AKP'nin dengesinin kaybolmasına neden oldu

Bu kapsamda, Türk milletinin Milliyetçi Hareket Partisi'ne dönük artan ilgi ve desteğinin AKP'nin kâbusu haline geldiğini ve dengesinin kaybolmasına neden olduğunu belirten Bahçeli, "Bundan böyle, Başbakan Erdoğan ve partisinin iftiraları, asılsız suçlamaları ve yalanları partimizi daha çok hedef alabilecektir. Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi'ne yönelik kirli bir saldırının adım adım ve bir strateji dâhilinde ilerletildiği anlaşılmaktadır" dedi.

İktidarın MHP'yi zan ve töhmet altında bırakmak, millet nezdinde şaibeli bir duruma sokmak için İktidarın hummalı bir faaliyet yürüttüğünün tüm çıplaklığıyla ortada olduğunu belirten Bahçeli, "Karanlık odakların komplosundan sonuç almayacağını anlayan AKP hükümeti, mesnetsiz va sanal suç oluşturmak marifetiyle partimizin artan millet desteğini geri çekmeye ve itibarını zedelemeye pervasızca cüret etmiştir" dedi. Bahçeli şu iddialarda bulundu:
 

Bahçeli'nin açıklaması

"Başbakan Erdoğan'ın tedirginlik ve korku yaratmaya dayalı siyasal yaklaşımının icrası, ne yazık ki AKP güdümlü devlet güçleri tarafından yerine getirilmektedir. İlave olarak partimizin fütursuzca ve ahlaksızca kavgaya çekilmeye çalışıldığı, yükselen toplumsal ve siyasal tansiyonun müsebbibi gibi sunulmaya uğraşıldığı görülmektedir. Seçim öncesinde Milliyetçi Hareket Partisi'yle siyasi bölücüleri karşı karşıya getirmek ve bir kaos ortamı oluşturmak için olağanüstü gayret sarfedilmektedir. Ülkemizi yaşanmaz hale getiren bölücü unsurları ülkücü hareketin üzerine kışkırtan ve etnik temelli bir husumet oluşturarak bundan siyasal rant elde etmeyi hesap eden adice bir plan AKP hükümetinin yönetimi altında hızla mesafe almaktadır.

Bunun yanı sıra, geçtiğimiz günlerde yandaş bir basının hayâsızca tahriklerine ve düzmece haberlerine tepki gösteren vatanseverlerin ve ülkücülerin gözaltına alınmasıyla başlayan süreç çok kritik bir aşamaya gelmiş durumdadır. Takip eden günlerde ise, özellikle İstanbul'da meydana gelen ve parti mensuplarımızı hedef alan bölücü saldırı kurgusunun ve alt yapısının AKP tarafından oluşturulduğu anlaşılmaktadır.

Özellikle, partimizin İstanbul Kazlıçeşme'deki muhteşem mitingini sabote etmek ve gölgelemek maksadıyla, partililerimizin yol güzergahına PKK'lı çapulcuların çıkmasına sessiz ve tepkisiz kalınması AKP'nin gerçek niyet ve yüzünü ortaya çıkarmıştır."
Bu kapsamda Milliyetçi Hareket Partisi'nin seçim bürolarının harap edildiğini ve partililerin can ve mal güvenliğinin tehlikelere maruz kaldığını belirten Bahçeli, en son olarak da, bir grup dava arkadaşlarının sistemli ve organize bir şekilde; partinin Diyarbakır mitinginde provokasyon yapacakları iddiasıyla insanlık dışı yollarla göz altına alındıklarını savundu. Bahçeli şöyle devam etti:

Hükümet birinci derecede sorumlu

"Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül veren ve şerefli geçmişimizin kutlu hatıralarını yüreğinde taşıyan hiçbir arkadaşımızın; şahsımı, partimizi ya da demokratik nizamı hedef alan bir tezgâhın içinde yer alması düşünülemeyecektir.

Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti ateşle oynadığını artık idrak etmeli, iftiralarla ithamlarla, oyunlarla partimize ve dava arkadaşlarımıza çamur etmekten bir an önce vazgeçmelidir.

Barbakan Erdoğan, karanlık emellerle, rezil yöntemlerle ve kuşkulu vasıtalarla Milliyetçi Hareket Partisi'ni sindiremeyeceğini er geç anlayacaktır. Hali hazırda gözaltında bulunan dava arkadaşlarımızın başına geleceklerden ve bundan sonraki yaşanacak olumsuzluklardan Başbakan ve hükümeti birinci derecede sorumlu olacaktır. AKP hükümetinin, hiçbir suçu ve günahı olmayan dava arkadaşlarımızdan pis elini çekmesi gecikmeksizin sağlanmalıdır.

Aksi taktirde AKP iktidarı, bundan sonra olacakların ve ağır vebalin faturasına katlanmak zorunda kalacak ve fitne siyasetinin altında ezilip gidecektir.
Demokrasiyi gerçek manasıyla içine sindirememiş olan Başbakan Erdoğan'ın kurduğu ve yönlendirdiği çeteleriyle sonuç alması asla mümkün olamayacak ve yaptıklarının hesabını maşalarıyla birlikte yakın bir zamanda verecektir.

Bilinmelidir ki, tahrikler ne kadar büyük olursa olsun; Milliyetçi Hareket Partisi hukukun ve demokrasinin tayin ettiği ilkelerden bir an olsun ayrılmayacaktır. Partimiz, çıkarılmaya çalışılan kardeş kavgasının asla tarafı olmayacaktır.

Başbakan Erdoğan'ın kumpasları, nefreti ve hiddeti aziz milletimizin yardımıyla ve Cenab-ı Allah'ın izniyle sonuca ulaşamayacak; keskin sirke mutlaka küpüne zarar verecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi 12 Haziran'da yapılacak olan hesaplaşmayı sabırsızlıkla beklemektedir. Türk milletinin belirleyiciliği altında; AKP geldiği gibi gidecek ve gittiği yerde de neden olduğu tahribatların hesabını inşallah verecektir."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler