"Başbakan'ın kızına serbest, öğrencilere yasak"

BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, İstanbul'da öğrencilere yönelik polis tarafından orantısız güç kullanımını "faşizm" olarak nitelendirerek "Başbakan'ın kızına serbest olan bir toplantı bu ülkenin üniversite gençliğine yasak. İşte AKP'nin demokrasi ve özgürlük anlayışı böyle" diye konuştu.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.12.2010 - 13:48

BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, partisinin grup toplantısında, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Grup toplantısına dün Ankara'da Kürtçe müzikal oynayan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tiyatro ekibi de katılırken Kışanak, kültüre, sanata gönül vermiş kişilerin kendi dillerine, kültürlerine sahip çıkarak bu konuda çaba göstermelerinin takdir edilmesi gerektiğini söyledi. Sanatın dilinin siyasetin dilinden daha fazla çözüme yakın olduğunu kaydeden Kışanak, tiyatro oyuncularına sergiledikleri Kürtçe müzikal için teşekkür etti ve "Umuyoruz ve diliyoruz ki Ankara'nın yüreğindeki buzlar da eriyecektir, sağır olan kulaklar bu sorunu duyacak, vicdanlar da bu sorunu çözecektir" dedi. Bugünün Alevilerin 12 İmam orucunun birinci günü olduğunu hatırlatan Kışanak, Alevilere inançlarını özgürce yaşayacakları bir Türkiye için birlikte mücadele etmeye çağırdı.

"Başbakan'ın kızına serbest, öğrencilere yasak"

Kışanak, grup toplantısında, İstanbul'da öğrencilere yönelik polisin orantısız güç kullanımı iddiasını da değerlendirdi. Türkiye'de ne zaman demokrasi rafa kaldırılmak istense işe üniversite gençliğinden başlandığını ifade eden Kışanak, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın rakamlarına göre bu yıl 370 öğrencinin soruşturma geçirdiğini ve 53 öğrencinin okuldan uzaklaştırıldığını söyledi. Üniversite öğrencilerine, bilime karşı tahammülsüzlükle karşı karşıya bulunulduğunu, İstanbul'da öğrencilere yönelik polis dayağının bunun üzerine "tuz biber ektiğini" belirten Kışanak, meydan dayağı çekilerek, linç edilerek tüm üniversite öğrencilerine mesaj verilmek istendiğini söyledi. Dayak yiyen öğrencilerin bugün Meclis'e gelerek BDP grubuna katılmak istediklerini ancak Meclis'e alınmadıklarını kaydeden Kışanak şöyle konuştu:

"Bu ülkenin Başbakanı üniversite rektörleriyle toplantı yapıyor, öğrenciler de o toplantıya temsilci göndermek istiyor. Bu kadar basit açık, demokratik bir hak talebi. Bunun karşısında yaşanan ise tam bir faşizm örneği. Öğrenciler meydan dayağından geçirildiler. Biri ağır 14 öğrenci yaralandı, bir kadın öğrenci, çocuğunu düşürdü. Ama o toplantıda Başbakan'ın kızı boy gösteriyor. Başbakanın kızına serbest olan bir toplantı bu ülkenin üniversite gençliğine yasak. İşte AKP'nin demokrasi ve özgürlük anlayışı bu. Her şey kendisi için mübah kendisi dışındaki herkese yasak. Gerçekten öğrencileri dinlemek istiyorsa her sese kulak vereceksin.

Onun dışında bir diktatoryal hevestir. Bu anlayış değişmediği sürece bu ülkede demokrasiden bahsetmek mümkün olmayacaktır. AKP sözcüleri 'polis görevini yapmayacak mı' diye soruyor. Biz de soruyoruz; polisin görevleri arasında linç etmek, meydan dayağı çekmek, kafa göz kırmak, çocuk düşürecek derecede darp etmek, işkence yapmak var mı? Hangi yasada yazılı bunlar? Ama eğer AKP'nin özel bir görevlendirmesi varsa bunu da çıkıp kamuoyuna açıklasınlar. Demokratik ülkelerde güvenlik görevlilerinin böyle bir yetkisi yok ama AKP'nin polislerinin varsa açıklasınlar. Hangi genelgeyle verdiler bu görevi? Bu olay mutlaka soruşturulmalı. Emniyet müdürü açığa alınıncaya kadar bu mücadeleyi gençlerle birlikte yürüteceğiz."
 

"Topu taca atarak bu işin altından kalkamaz"

Başbakan'ın üniversite rektörleriyle yaptığı toplantıda söylediği, Kürt sorununu üniversitelerin gündemine almasına ilişkin sözlerini de değerlendiren Kışanak, Kürt sorununun siyasal bir sorun olduğunu ve başka yerlere havale edilemeyeceğini kaydetti. Başbakan'ın önce kendisinin bu sorumluluğu alması gerektiğine işaret eden Kışanak "Kendisi siyasal sorumluluk almaktan kaçınarak, adeta topu taca atarak bu işin altından kalkamaz. Başbakan Kürt sorunu konusunda topu taca atmaktan vazgeçip anayasal düzeyde nasıl çözüm önerdiğini açıklamalı" dedi.
 

"Gelsinler ders verelim"

AKP sözcülerinin BDP'ye yönelik "cesur olsunlar" şeklindeki sözlerini de hatırlatan Kışanak BDP'nin ne kadar cesur olduğunun herkes tarafından bilindiğini söyledi. Ağzını açan, gösteriye katılan herkese onlarca yıl hapis cezası verildiğini ifade eden Kışanak "Biz cesaretimizi şimdiye kadar binlerce kez kanıtladık. Ama AKP yöneticilerine demokrasi mücadelesi verme konusunda cesur olma konusunda ders vermeye hazırız. İstiyorlarsa kurs da açarız en kıza zamanda bunları öğrenci olarak almaya hazırız, gelsinler derslerini alsınlar" diye konuştu. AKP'ye "ne kadar cesursunuz, neye cesaret ettiniz" sorusunu yönelten Kışanak, "Oy kaygısından, Çankaya hevesinden feragat etmeye cesaret edebiliyor musunuz, ne kadar cesursunuz, bedel ödeyerek bu ülkeye barış getirmeye hazır mısınız, değil misiniz? Varsa cesaretiniz yüzde 10 barajını indirin. Varsa cesaretiniz bu ülkede yaşayan yurttaşların kimliklerini anayasal güvenceye kavuşturun, anadilde eğitimin önündeki engelleri kaldırın, demokratik siyasetin önünü açın, cezaevlerini boşaltın" diye konuştu. BDP olarak üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirdiklerini ifade eden Kışanak, Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulması yönündeki önerilerini yineleyerek "İşte hodri meydan. Cesaretleri varsa göstersinler en kısa zamanda hakikatleri araştırma komisyonu kuralım" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler