Baykal: Ciddi rahatsızlık duyuyorum

CHP'nin eski genel başkanı Deniz Baykal, partideki istifalara ilişkin yaptığı açıklamada, "Politikasını özümsemiş insanların ayrılmak durumunda kalması beni ciddi üzüyor" diye konuştu.

Yayınlanma: 13.11.2014 - 13:04
Abone Ol google-news

Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Kanal D’de yayımlanan Genç Bakış programında, canlı yayında seyircilerden gelen soruları yanıtladı.

"Yeni Türkiye" ve "Atatürk istismar ediliyor" söylemlerini yorumlayan Baykal, "Atatürk 133 yaşında. Son 76 yıldır aramızda olmamasına rağmen bugün genç, dipdiri ve siyaset yıldızı kimliğini sürdürüyor. Birilerinin bu kimliği sahiplenmesi çok doğal" dedi.

"İleri demokrasi deniyor. Şimdi var olan demokrasiyi de kaybettik" diyen Baykal şöyle konuştu:

"Bakın otosansür basına hâkim olmaya başladı. Rejimin, iktidarın baskısından dolayı gazetecilik yapamayan insanlara bir bakın. Orada bir facia yaşanıyor. Türkiye’de çok ciddi bir basın özgürlüğü sorunu var. Yargı sorunu var. Yeni Türkiye ne? Soma mı? Ermenek mi? 18 tarım işçisinin öldüğü düzen mi? Yargı mı? İmal edilmiş cd’ler mi? Yıllarca içeride tutulmuş komutanlar mı? Yeni Türkiye ne?”

“Ciddi rahatsızlık duyuyorum”

Baykal, Mehmet Bekaroğlu’nun katılımı ve CHP’den istifalarla ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi:

“Yeni insanlar partilere katılmak ister, katılır, parti kendi içinde şekillendirir gelenleri. Bu doğal. Yalnız, bu partinin ilkelerini, değerlerini, politikasını özümsemiş, onun için siyaset yapan, makam, mevki peşinde olmadan bunun için siyaset yapan insanların ayrılmak durumunda kalması beni ciddi üzüyor. Çünkü böyle bir ayrışmayı taşıyacak düzeyde değiliz. Ben ilkelerinden, ahlâkından kuşku duymadığım insanların, CHP’de siyaset yapma imkânı kalmadığı yönündeki kararlarından ciddi rahatsızlık duyuyorum.”

Bir partide istikrarın disiplinle değil, hoşgörü ile sağlanabileceğini belirten Baykal, Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan’ın istifasını da şu sözlerle değerlendirdi:

“Ben Emine Ülker Tarhan’ın CHP ilkelerinden koptuğu kanısında değilim. Partisinden ayrılma kararı almış olabilir ama ilkelerinden ayrılmadığı kanaatindeyim. Sayın Tarhan’ı CHP’de tutamamak beni çok üzüyor. Biz onu tutabilmeliydik. Ben Tarhan’ı CHP’li saymaya devam ediyorum.”

“Şehir efsanesi”

2002-2003 döneminde henüz milletvekili olmadığı dönemde Recep Tayyip Erdoğan’la buluştuğu ve bazı vaatler karşılığında Erdoğan’a milletvekilliğini ve başbakanlığı verdiği yolundaki soruları da yanıtlayan Baykal, söylentileri şehir efsanesi olarak niteledi. Baykal, "Bu görüşme olmuştur. Doğrudur. Ama o görüşme olduğunda o iş zaten bitmişti. Anayasa değişikliği olmuştu. O görüşmede sadece 1 Mart tezkeresi konuşuldu. Tek kelime bile bu konulara ilişkin bir konuşma olmadı" dedi.

“Bu ciddi bir kriz olur”

2015 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti’ye oy istemesi halinde neler yaşanabileceği yolundaki soruya ise Baykal, "Bu kaba bir şekilde anayasayı tekmelemek olur. Bu ciddi bir kriz olur. Yapar mı? İnşallah yapmaz. Yapmayacağını umut ediyorum" cevabını verdi.

Çözüm süreci

Kürt sorunundaki çözüm sürecini de değerlendiren Baykal, hükümetle terör örgütünü temsil edenler arasında kapalı bir diyaloğun sürdüğünü belirtti. "Uzunca bir süredir bu iktidar döneminde bir işbirliği yapılıyor" diyen Baykal, "Hükümetin beklediği, aman kan akmasın, çatışma olmasındı. Bu yaratıldı. Hükümet bunu istiyordu, bunu bekliyordu, aldı. Bu hareketin karşısında olanlar ne bekliyordu? Önce ilan edilmedi ama sonra anlaşıldı. Bölgede yönetimin, etkinliğin kendilerine devredilmesini bekliyorlardı, bu büyük ölçüde gerçekleşti" dedi.

Bölgede vali, kaymakam ve garnizon komutanlarının içine kapandığını, silahlı kişilere müdahale etmeme kararı alındığını belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yollarda resmen kimlik kontrolü yapılmaktadır, vergi toplanmaktadır, yerel mahkeme oluşturulmaktadır. Silah bırakmadan, silah bırakılması ciddi bir takvime bağlanmadan girilen sürecin sonuçları bunlar. Hükümet artık verebilir olmaktan çıktı. İş tehlikeye girdi. Maalesef süreç iyi yönetilmedi."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon