Bayramda beslenmeye dikkat! (16.08.2012)

Ramazan döneminde yeme-içme, uyku düzenimiz değişti, bazılarımız ciddi zorluklar yaşadı. Ramazan ayı boyunca katıldığımız davetler, çok çeşitli yemek seçenekleri bulunan sofralar, aileyle, arkadaşlarla yenilen yemekler nedeniyle ölçüyü kaçırmış olabiliriz. Şeker Bayramı, tekrar eski düzenimize kavuşmak için önemli bir fırsat olabilir. Bu dönemde sağlığa yeniden dönüş için bazı ayarlamalar yapmak gerekiyor.

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nurdan Tözün, Şeker Bayramı’na yönelik sağlıklı yaşam önerilerini şöyle sıralıyor:

Nelere dikkat edilmeli?

- Reddetmesini bilmelisiniz. Tatlı yiyelim tatlı konuşalım diyerek şeker ikramı, çikolata ikramı, şerbetli tatlılar ikram edilir. Ölçülü olmak gerekiyor. Keyif için ye, ölçülü iç diye bir söylem var. Buna uymalıyız.

- Ziyaretlerde bayramda bir yere tatile gidilmişse açık büfe tuzağına düşmeyin. Afrika’daki açları düşünmek bile yeterli. Göz mideden büyüktür derler, insanlar tabakları tıka basa dolduruyor, kalanı dökülüyor. Oysa milyonlarca insan açlık çekiyor.

- Bol bol su içmek gerekiyor. Ramazan yaz aylarına rastladığından susuzluk yaşanıyor. Sahur ve iftarda içseniz bile bu açığı yerine koyamayabilirsiniz. İnsan çıkardığından daha fazlasını içmeli, terlemeyle de kayıplar oluyor. En az iki litre su tüketilmeli.

- Tatlılar çok şerbetli yapılıyor. Batı ülkelerinde, baklava ve kadayıfın verdiği hazzı sunacak bir tatlı yoktur. Endorfin salgılattığından keyif verir. Ama sütlü tatlıları, meyveli karışımları yemek iyi. Bitter çikolata tercih edilmeli. Her öğün değil bir öğün yemek uygun olabilir.

- Yemek sonrası ortaya çıkan şişkinlik, hazımsızlık sıkıntı yaratabilir. Bayramda alkol alınmamalı. Sıcak havalarda özellikle zararlı. Çünkü susuz kalmayı artırıyor. Az hatta hiç tüketmemeli. Açlık halinde alkol tüketmemek gerekiyor. Karaciğerle ilgilenen bir hekim olarak alkol alınmasını hiç önermiyorum.

- Sigara içenlerin Ramazan nedeniyle azalttıkları sigarayı bırakmaları iyi olur. Nikotin bağımlılığı ciddi bir sorundur elbette ama azaltmayı başaran kesmeyi de başarabilir. İnsan umudunu kaybetmemeli. Çünkü sigara ağızdan makata kadar insana zarar veriyor.

Bayram sonrası neler yapılabilir?

- Bir aylık bir terbiye döneminden sonra kişi irade gücünü sonuna kadar kullanır ve başarılı da olur. Bunu da devam ettirmek lazımdır.

- Birinci yapılacak iş tartılmaktır. Fazla kiloları da bu sayede azaltma imkanı doğar.

- Ama bu aç kalmak şeklinde olmamalıdır. Yani bir öğün atlayarak zayıflamak hiçbir diyet prensibine uymaz, öğünler az ve sık olmalıdır.

- Günde bir ya da 1,5 saat yürüyüş yapmak gerekiyor. Tüm gün bilgisayar başında oturmak kilo artışına neden oluyor.

- Ramazan ayında uykusuzluk baş gösteriyor. Uykusuzluk insanı şişmanlatır, günde en az 6, gençlerde 8 saat uyumak iyidir. Ramazan ayında suyun az alınmasından dolayı ve hareketsizlikten kabızlık ortaya çıkar.

- Sebze ve meyveden zengin beslenmek gerekiyor. Ne kadar çok lif verirsek barsağa o kadar çok su çeker ve normal dışkılamayı sağlar. Birçok insan kabızlık, hemoroid ve ona bağlı kanamalar yaşayabiliyor.

- Koroner arter, diyabet, üresi sınırda olan, gut hastalığı, hafif böbrek yetmezliği olup da oruç tutanlar mutlaka doktorlarına gitmeli. Bozuk olan değerlerini düzeltmek için uğraşmalıdır.
- Diş tedavisini ve diğerlerini, kontrollerini aksatanlar bayram sonrası bunun planını yapmalı ve en kısa zamanda hayata geçirmelidir.

- Bayram sonrası sendromu vardır. Bu gerginliği atmak lazımdır. Tatil süresi uzadıkça geriye dönüş zorlaşır. İlk gittiğiniz gün başka bir dünyadasınızdır. Tatil modundan çıkmakta zorlanırsınız. İyi şeyleri düşünmek lazımdır. İş arkadaşlarına, kendisine ait dünyaya kavuşmak bir sevinç sebebi olabilir.

- ABD’de yapılan bazı araştırmalara göre, tatil dönüşü işe başlamaktan kaynaklanan kaygılar, sıkıntılar öğlen saat 12.00’de son bulmaktadır. Bu kolaylıkla yenilebilir bir duygudur.