BDDK Başkanı'ndan Arap bankacılara çağrı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankacılık sistemindeki 49 banka içinde Arap bankalarının aktif büyüklüğünün yüzde 5-6 seviyesinde olduğunu, bu rakamın kendilerine göre yetersiz kaldığını belirterek, Arap bankalarını yatırıma çağırdı.
İstanbul'da düzenlenen "Uluslararası Arap Bankacılık Zirvesi 2010: Krizden Mali İstikrara" konulu zirvede konuşan Bilgin, Türk bankacılık sisteminde bulunan 49 bankanın aktif büyüklüğün 560 milyar dolar düzeyinde olduğu bilgisini verdi. Bankacılık sisteminde özellikle 2009'un son ayları ile 2010'un ilk beş ayında hızlı bir toparlanma görüldüğüne dikkat çeken Bilgin, "Bankacılıkta geçen yıl krediler yerinde sayarken, bu yılın ilk beş ayında yüzde 12.4 arttığını görüyoruz. Bu artışın devam edeceğini düşünüyoruz" dedi. Bilgin, bankacıların KOBİ'leri tekrar keşfettiğini dile getirdi.
1 trilyon dolarlık yabancı banka, kârın yüzde 40'ını Türkiye'den sağlıyor
Türk bankacılık sisteminde yabancı sermaye payının yüzde 40'lar düzeyinde olduğunu söyleyen Bilgin, bundan 6 yıl önce bu oranın yüzde 3 seviyesinde kaldığını söyledi. Bu rakamların yakalanmasında istikrar ortamının önemli olduğunu kaydeden Bilgin, Türk bankacılık sistemine giriş yapan yabancı sermayenin, Türkiye'nin potansiyeli, kar marjlarının yüksek olduğunu, ayrıca bankacılıkta çalışan personel, IT teknolojisi ve enstrüman çeşitliliğinin pek çok Avrupa ülkesinden çok daha ileri düzeyde olduğunu vurgulayan Bilgin, "Türkiye'de bulunan bazı yabancı bankaların en önemli varlığı Türkiye'deki bankaları. 1 trilyon dolarlık büyük bankaların karlarının yüzde 40'ı buradaki küçücük bankadan geliyor"
Kapımız size sonuna kadar açık
Türkiye'de Arap dünyasından Libya kökenli bir, Kuveyt kökenli iki, Suudi Arabistan kökenli bir, Dubai ve Bahreyn kökenli birer banka olduğunu, bu bankaların 49 banka içinde aktif büyüklüğünün yüzde 5-6 seviyesinde olduğunu, bu rakamın kendilerine göre yetersiz kaldığını söyleyen Bilgin, Arap bankalarına yatırım çağrısında bulundu. Bilgin, "Para sizin, Buna karar verecek sizsiniz ancak şunu unutmayın ki, burada yapacağınız bir yatırım, Avrupa'daki bir yatırımdan, çok daha karlı ve istikrarlı bir yatırım olacaktır. Türkiye'de, bir bankanın ya da şubenin satın alması ve yeni kuruluş izni bize bağlı. Kapımız sizlere sonuna kadar açık. Sadece Batı'dan değil, Doğudan, Arap dünyasından da sermaye bekliyoruz. Sebebi çok basit. Bir bankası nasıl ki riskleri dağıtıyorsa, biz de sahipliği dağıtmak, hedge etmek istiyoruz. Kapımız sizlere sonuna kadar açık" dedi.
Fazla denetim ve gözetim bankacılık sistemini küçük bırakır
Türkiye'de bankaların sermaye yeterlilik rasyosunun kriz döneminde bile yüzde 20 düzeyinde ve karlı olduğu bilgisini veren Bilgin, "En şeffaf bilançolara sahibiz. OECD ülkeleri arasında bankacılığına bir sent yardım yapmayan bu krizde tek ülke Türkiye'dir" dedi. Bundan sonra bazı konuların ön plana çıkacağını söyleyen Bilgin, şunları söyledi:
"Kaldıraç, tüm dünyanın bundan sonra ele alacağı en önemli husus olacaktır. Az öz kaynakla çok iş yapmak elbette ki karlı ancak bu bir dengede olmalı. Belki de bunun bazı düzenlemelerle sınırlandırılması gerekir. Bununla birlikte denetim ve gözetime de bundan sonra daha fazla önem verilecek gibi görülüyor. Bunun hassas dengesi çok iyi kurulmalı. Fazla denetim, gözetim bankacılık sistemini büyütmez onları küçük bırakır. Bankacılığın yanı sıra, sigortacılık, leasingin de geliştirilmesi gerekir. Sadece bankacılığı geliştirirken, bankacılıktaki bir risk tüm ekonomiye derinden etkileyecektir" dedi.
Bankacılara uyarı
Bilgin, kredinin teminata değil, nakit akışa verilmesi gerektiğini de savunarak, "Teminatlar her zaman değer yitirebilir ancak nakit akışı kredi dengesinde esas alınması gereken hususlardır. Bir bankanın içini, bilançosunu kredi müşterileri değil, yanlış politikalar ve kararlar veren patronlar ve yöneticiler boşaltır. Kredi müşterileri değil, alınan kararlarla ilgili patron ve yöneticilerin sorumluluğu da bize göre en üst seviyededir" dedi.
Bankacıların da az ve öz konuşması gerektiğini belirten Bilgin, "Bankacılar, Avrupa ülkelerindeki deneyimi sizler de okuyorsunuz, az ve öz konuşmalıdırlar. Asla diğer bankalar hakkında dedikodu yapmamalıdırlar" uyarısında bulundu.
Krizlerin bir süre sonra elbette olacağını, önemli olan kriz öncesi tedbir alınması gerektiğine vurgu yapan Bilgin, "Önemli olan önleyici hekimlik tedbirler almaktır. Otoritelerin görevi de o sinyalleri alıp, zamanında tedbir almak olmalıdır. Finansal sistemde gördük. Sağlık bulaşmıyor, hastalık ise ülkeden ülkeye çok hızla bulaşabiliyor" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama