"BDP, KCK ise bu ne aymazlıktır?"

Son KCK tutuklamalarını, "Siyasetle müzakere değil, muharebe kararı alındı" diye eleştiren BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, AKP ve Meclis adına BDP'den istenen randevuları hatırlatarak, "BDP, KCK ise neden görüşüyorsunuz" diye sordu.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.10.2011 - 10:19

BDP Grup Başkanvekilleri Hasip Kaplan ve Pervin Buldan Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin en önemli sorunu olarak gördükleri Kürt sorununun asayiş-terör sorunu değil, siyasi ekonomik, sosyal, kültürel, tarihsel boyutları olan bir sorun olduğunu söyleyen Kaplan, "Çözümü de barışçıl, demokratik yollardan Meclis'te sağlanmalıdır" dedi.

Meclis'in ilk iş olarak savaş tezkeresini değil barışı, çözümü konuşması gerektiğini anlatan Kaplan Meclis'teki tezkere görüşmesi öncesi partilerinin oylarını da açıkladı.

Kaplan, "BDP/blok olarak oy birliği ile savaş tezkeresine 'hayır' diyoruz. Bugün Meclis'te sembolik olarak az sayıda milletvekilimiz olacak bu yönde oylarını kullanacak" dedi.
 

"Meclis'e geldiğimiz gün operasyonlar başladı"

Kaplan, 15 ilde partilerine yönelik KCK adı altında yapılan operasyonları da, "Siyasetle müzakere değil muharebe kararı alındı" sözleriyle eleştirdi. Kaplan şunları söyledi:

"Meclis'e geldik, yemin ettik aynı gün on beş ilde KCK adı altında BDP'nin Genel Merkez yöneticilerinin de olduğu belediye başkanı, meclis üyeleri, kadın meclisi, kültür sanat, basın komisyonlarında, sendika ve derneklere kadar her alanda topyekün bir operasyon başlatıldı. 12 Eylül'de benzeri görülmeyen bir hukuksuzluk yaşanıyor. Terörle mücadele bahanesi adı altında AKP demokratik siyasetin içindeki siyasi muhaliflerini ezmek sindirmek istiyor. Başbakanın siyasetle müzakere anlayışının, 'siyasetle muharebe' anlayışı olduğu ortaya çıkmıştır. Daha önce 'iyi niyetli' davranmayacağız diyerek 'kötü niyeti' deşifre olmuş, AİHS'nin 17'inci maddesine Anayasanın 90'ınrcı maddesine aykırı olarak 'hakları kötüye kullandığı' ortaya çıkmış, hukuk ve meşruiyet çizgisinden sapmıştır."
 

"Başbakan hukukun ırzına geçiyor"

Başbakan Erdoğan'ın kendisini Yargıtay Başsavcısı, kabinesini de Anayasa Mahkemesi olarak gördüğünü söyleyen Kaplan, "Başbakan sınır tanımıyor, açıkça hukukun ırzına geçiyor, demokrasiyi milletin iradesini ayaklar altına alıyor" dedi.

 

"BDP, KCK ise bu ne aymazlıktır?"

KCK ile BDP arasında kurulan ilişkiyi eleştiren Kaplan, hükümet kanadından gelen randevu taleplerini hatırlatarak şunları söyledi:

"Hükümet bir yandan bize mektup yazıyor, gelin görüşelim diyor. 10 Ekim Pazartesi Anayasa komisyonumuz AKP heyeti ile görüşecek. BDP KCK ise neden görüşüyorsunuz? Meclis Başkanı bize yazı yazdı. 10 Ekim'e kadar Hazırlık Komisyonu için üç üye istedi. BDP Başbakan'ın dediği gibi terör örgütü ise ne yaman çelişki bu. Yargının yerine geçmek, yargısız infaz yapmak, kararlar almak, görev ve sorumluluğu kötüye kullanmak bir Başbakan'ı bitirir. Dışişleri Bakanı Davutoğlu Cuma günü saat 10.00'da BDP'yi ziyaret edecek. BDP, KCK ise bu ne aymazlıktır."

Hükümetin bu operasyonlarla sandıkta elde edemediğini zorbalıkla ele geçirmek istediğini belirten Kaplan, "Merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasında yaşanan bu baskıcı psikolojik ayrışmadan sonra topyekün operasyon ve saldırılarla halk ve devlet arasında kopuşu hızlandıracak çok tehlikeli bir oyun oynanıyor. Birlikte yaşama arzusu yara alıyor" dedi.
 

"Kandil bahanesiyle Ankara'ya operasyon"

Savaş tezkeresi, hava ve askeri operasyonlarla daha fazla kan dökülmesi, acı yaşanması istendiğini söyleyen Kaplan, "Kandil bahane edilerek Ankara'ya sefer düzenleniyor. Demokratik siyaset, muhalefet, emek ve meslek örgütleri, kamuoyu susturulmak isteniyor. Ülkede fiili OHAL ve savaş hali uygulanmak isteniyor" eleştirisi getirdi.
 

"Erdoğan'a Miloşeviç uyarısı"

Hükümeti uyaran Kaplan, "Hukuk ve meşruiyet tanımayan bu saldırganlık, savaş tezkere ve operasyonları adım adım insanlığa karşı suç ve soykırım yolu izliyor. Halklar arasına kin, nefret, kan, ölüm koyarak devlet terörü estiren El Beşir, Miloşeviç gibi savaş suçları mahkemesinde yargılananlardan ders çıkarmasını öneriyoruz. Yol yakınken bu faşist baskılardan vazgeçin" dedi.
 

"Uzlaşma komisyonu vefat etti"

Basın mensuplarının da sorularını yanıtlayan Kaplan, Uzlaşma Komisyonu'na verecekleri üyelerle ilgili soruya, "Uzlaşma Komisyonu vefat etti. Allah rahmet eylesin. Onun yerine Hazırlık Komisyonu doğdu. 10 Ekim'de isimleri belirleyeceğiz" yanıtı verdi.

Kaplan, Meclis'teki askeri taburun kaldırılmasıyla ilgili hazırlıkla ilgili soru üzerine, "Başbakan'ın kendisi asker polis kafalı. Başbakan Erdoğan geldiğinde 60 koruma ile geliyor. Biz 20 kişilik odada 35 kişi oturuyoruz. Zihniyetlerdeki militarist plaka sökülmeden burada askeri tören birliğini almışsınız ne yazar. Başbakan postal giymişse veya her bakan 50 korumayla dolaşırken polisi çıkartsanız ne yazar" dedi.
 

"BDP grubuna giren meczup Fethullah Gülen'in yurtlarında kalmış"

Güvenlik olacaksa herkes için olması gerektiğini söyleyen Kaplan, Meclis'te yaptıkları bir toplantıya bir kişinin elini kolunu sallayarak girebildiğini hatırlatan Kaplan, "Biraz soruşturduk. Fethullah Gülen'in yurtlarında kalmış. İmam hatip mezunu. Başbakan onu görevlendirmiş. Meçzup mudur görevlendirilmiş biri imdir, ne olduğu belli olmayan bir kişi karşımıza çıktı." dedi.

Kaplan, Öcalan'ın ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmemesi nedeniyle Gemlik'e yapılacak yürüyüş öncesi İçişleri Bakanıyla bir görüşme yapacağını belirterek, "Hukuk devletinde bunun güvenliğini almak ve engel olmamak hükümetin sorumluğundadır" dedi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler