BDP'yi Alperenler yakmış

Diyarbakır’in Silvan ilçesinde 13 askerin şehit olmasının gecesinde BDP Ankara İl Başkanlığı binasının molotof atılarak yakılması olayının altından BBP’ye bağlı “Alperenler” çıktı. Eylemi gerçekleştirdikleri belirlenen üç kişi, etkin pişmanlıktan yararlanmak istediklerini belirterek, olayın tüm ayrıntılarını savcıya anlattı. Bu üç kişiyle birlikte, eski Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Şahap Gürsoy’un da arasında bulunduğu toplam 19 kişi hakkında “silahlı suç örgütü” iddiasıyla dava açıldı.

Ankara Emniyeti’nin geçen kasım ayında “Alperenler” olarak tanınan gruba yönelik yaptığı operasyonun iddianamesi tamamlandı. Özel yetkili Ankara savcılığının hazırladığı ve Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği iddianamede 8’i tutuklu 19 sanık yer aldı. Şahap Gürsoy, Çağdaş Ozan Güneş ve Kenan Berkay Şipal’in “suç işlemek amacıyla kurulan silahlı suç örgütünün yöneticileri” olduğu savunulan iddianamede, diğer 16 sanık üyelikle suçlandı. İddianamede, sanıkların Gazi Üniversitesi’de bir sekreterin tehdit ve darp, bir güvenlik görevlisinin ise tehdit edilmesi gibi çeşitli olaylara karıştıkları belirtildi. BDP binasının yakılması olayı, şöyle anlatıldı:

“Örgüt yöneticisi Kenan Berkay Şipal’in azmettirmesi ve talimatı sonucu suç işlemek amacıyla kurulan örgütün üyeleri olan Aziz Mencet, Nurullah Coşgun ve İmran Koyuncu’nun Ankara-Çankaya ilçesi Tunca Caddesi’nde faaliyet BDP Ankara İl Başkanlığı bürosuna molotof kokteyli atarak yangın çıkarttıkları, yangın sebebiyle partinin bulunduğu dairenin salonun ve eşyalarının yanarak zarar verdikleri (...) tespit edilmiştir”

‘He he konuş böyle de alsınlar’

İddianameye göre, olayı azmettirdiği öne sürülen Kenan Berkay, bir telefon görüşmesinde kendisine “BDP’yi de mi yaktırdın” diyen sanık Halil Bakibaba’ya “He he he telefonda konuş böyle de alsınlar bizi var ya” sözleriyle tepki gösterdi. Şipal, “O olayı biz gerçekleştirdik” diyen Aziz Mencet’e de “İyi olmuş boya badana” şeklinde mesaj çekti.

‘Derin bağlantılar peşindeyim’

Başka bir telefon görüşmesinde ise dikkat çeken diyaloglar yaşandı. Kenan Şipal’in “Reis biraz daha güçlenelim de öyle az daha bana yol ver” demesi üzerine eski Alperen Ocakları Ankara Başkanı Resul Gökhan Koruç, “Yo güçlenmeye gerek yok, Berkay benim tek kafamdaki sıkıntı evin yerinin belli olmaması. Var ya şu evin Ankara’daki mekanımızı bilmeseler” yanıtını verdi. Şipal ise buna karşılık “Gücümüz herkese yetecek diyom, derin bağlantılar içerisindeyim bu sıralar” ifadesini kullandı.

Nurullah Coşgun ise, bir arkadaşına telefonda olayı anlatırken, “Bu BDP İl Başkanlığı yok mu orayı ben yaktım. Kundaklamanın cezası 3-4 seneymiş. Atan benim zaten. Mobeseye düşen benim, en çok ben belli olmuşum mobesede...” dedi. Molotof atma eylemini yaptıklarını itiraf eden Nurullah Coşgun, Aziz Mencet ve İmran Koyunca, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediklerini belirterek, savcılık sorgusunda her şeyi anlattı. Aziz Mence, olayın gerekçesini ise şöyle dile getirdi:

“Benim Ankara’da kalacak yerim yoktu. Geçici olarak Strazburg Caddesi’nde bulunan Alperen Ocakları’nda kalıyordum. Terör olayları Türkiye’de arttı. 8 tane şehit verilmişti ve bir BDP milletvekilinin de özerklik ilan edeceğini haberlerde duyduk. Bu sırada arkadaşım Nurullah Coşgun bana bu olaylar sebebiyle BDP Ankara İl Başkanlığı binasına geceleyin molotof atalım dedi. Ben de yukarıda belirttiğim sebepler yüzünden kabul ettim. Sonra İmran Koyunca adlı arkadaşımız da benzin getirdi. Nurullah üç tane bira şişesine benzinleri doldurdu, bezi de şişenin ağzından içeriye sarkıttı. Üç tane molotof kokteyli hazırladı. 15 Temmuz 2011’ günü saat 02:00 sıralarında ben, Nurullah ve İmran beraber BDP İl Başkanlığı’na doğru yola çıktık. Bina önüne geldik, kimse yoktu. Ben ve İmran bekledik. Nurullah iki molotof kokteylini attı. Binada yangın çıktı. Olay yerinden kaçarak uzaklaştık.”