Belçika hapishanelerinin durumu ürkütüyor

Belçika'nın Jamioulx hapishanesinde geçen cumartesi günü hayatını kaybeden Mikail Tekin, ülkedeki hapishanelerde yaşanan insan hakları ihlallerine yeni bir örnek oluşturdu.

Belçika hapishanelerinin durumu ürkütüyor
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.08.2009 - 08:05

Türk kökenli Mikail Tekin'in Belçika'nın Jamioulx hapishanesindeyken hayatını kaybetmesi, ülkedeki  hapishanelerinde yaşanan skandallara ve insan hakları ihlallerine yeni bir örnek oluştururken, Türk vatandaşının ailesi büyük acı yaşıyor.

Olaydan bir gün önce gözaltına alınan Tekin'in (31) hapishanede ölümü üzerine bir açıklama yapan cezaevi yönetimi, ölüm nedenini "yemek yerken boğulma" olarak duyurmuş, ancak diğer mahkumlar, nedenin "tecrit hücresine nakil sırasında işkence" olduğunu savunarak, isyan hareketi başlatmıştı.

Savcılık, hafta sonu yapılan yapılan otopsi sonunda, ölüm nedeninin "fiziksel şiddet" olduğunun belirlendiğini, Tekin'in vücudunda şiddetten kaynaklanan yara izleri bulunduğunu açıklamış ve 3 gardiyanı sorguya almıştı.

Jamioulx hapishanesinin gardiyanları, 3 arkadaşlarının sorguya çekilmesi üzerine grev hareketi başlattı ve 280 yatak kapasitesine karşın 440 tutuklu barındırılan hapishanedeki zor çalışma koşullarını ön plana çıkararak, sorgulanan arkadaşlarına destek girişiminde bulundu.

Gardiyanların Mikail cinayetinin zanlısı 3 arkadaşlarının savcı tarafından sorgulanmasını ve görevlerinden açığa alınmalarını protesto için hapishane önünde eylem yapmalarına isyan eden Mikail'in yakınları ile Belçikalı komşuları ve arkadaşları da hapishane önünde toplanmak istedi. Polis hapishanenin birkaç yüz metre ilerisinde barikat kurarak, kalabalığın hapishane önüne ulaşmasını engellemeye çalıştı. Mikail'in yakınlarının ısrarı üzerine hapishaneyle konuşarak gardiyanların içeri girmelerini sağlayan polis daha sonra barikatı kaldırdı.

Hapishane önünde toplanan Mikail'in yakınları ve arkadaşları, ellerinde içerideki cinayeti adeta belgeleyen fotoğraflarla adalet isteklerini haykırdılar.
 

Mikail'in cesedine Türkiye'de otopsi

Mikail'in babası İlhami Tekin (51), hapishane yönetiminin, Mikail'in kalp krizinden ya da yemek yerken boğularak öldüğünü ileri sürmesine isyan etti.

Mikail'in dövülerek ve boğularak öldürüldüğünü belirten baba Tekin, cinayete tanık olan hapishanedeki diğer mahkumların gardiyanlara karşı eylem yaptığını, gardiyanların ise savcı tarafından sorgulanan 3 cinayet zanlısı arkadaşlarına destek için hapishane önünde toplanarak adeta tahrikte bulunduklarını söyledi.

Hapishanede, son 5 yılda birçok yabancı kökenlinin intihar süsü verilerek ya da ilaçla öldürüldüğünü kaydeden İlhami Tekin, sonuçları Belçika tarafından tanınmasa bile, Mikail'in cesedine Türkiye'de de otopsi yaptıracaklarını ifade etti.

Baba Tekin ve Mikail'in komşuları, Mikail'in 10 yıl kadar önce evlendiği ve daha sonra ayrıldığı Belçikalı eşinden olan çocuğunu görmesine izin verilmediğini ve Mikail'in çocuğunu ziyaret girişimlerinin, karşı tarafın şikayetiyle karakolda dayakla bittiğini anlattı.
Bu nedenlerle bunalım geçiren Mikail'in depresyon tedavisi gördüğünü ancak kimseye zararı dokunmadığını belirten İlhami Tekin, 1,5 yıl önce Charleroi'deki bir yangında, itfaiyecilerin cesaret edemediği bir ortamda, Mikail'in evde yanmak üzere olan 80 yaşındaki bir kadını kurtardığı için Charleroi belediye başkanınca ödüllendirildiğini anlattı.

Olayı doğrulayan komşu Saint Hulie Pienette de Mikail gibi, herkese elinden geldiğince yardım etmeye çalışan birinin hapishaneye gönderilmesine ve burada katledilmesine anlam veremediğini söyledi.
 

Yakınları, Mikail'in, mahallesinde uyuşturucu kullanan gençleri de ikaz ederek onları faydalı işler yapmaya yönlendirdiğini anlattı.
 

Olay

Yakınlarının verdiği bilgiye göre, geçen cuma günü, cuma namazının ardından arkadaşlarıyla beraberken polislerin kimlik kontrolü yapması üzerine onlarla tartışan Mikail gözaltına alındı.

Sağlık raporlarına bakılarak hastaneye gönderilmesi gereken Mikail, bazılarına göre kasıtlı olarak, bazılarına göre ise yanlışlıkla hapishaneye yönlendirildi.

Mikail, polisler tarafından götürülmeden önce yanındaki arkadaşlarına, "Bana bir şeyler olabilir, polis arabalarının plakalarını alın" diyerek, sanki başına gelebilecekleri tahmin etmişti.

Mikail'in yakınlarına telefonla bilgi veren hapishanedeki bir mahkum, Mikail'in 3 gardiyan tarafından dövülerek yerlerde sürüklendiğini ve boğularak öldürüldüğünü anlattı.
Cumartesi öğleden sonra Mikail'in ailesini arayan hapishane yönetimi, yemek yerken boğulduğu ve kalp krizi geçirdiği şeklinde iddialarla Mikail'in cesedinin acilen teslim alınmasını istedi.

Hemşire olarak çalışan ve Mikail'in halasının kızı olan Selvihan Karasu, yaşananları ırkçılığa bağladı.

Gardiyanların aksi yöndeki uyarılarına rağmen Mikail'in cesedinin fotoğraflarını çekerek bir anlamda cinayeti belgeleyen Karasu, oldukça beyaz bir tene sahip olan Mikail'in morarmış yüzünü gördüğünde tanıyamadığını belirterek, bileklerindeki izlerden, ellerinin bağlı olduğu anlaşılan Mikail'in sırtındaki ve kafasındaki morluklarla ağız, burun ve kulaklarındaki kanın darp ve boğulmayı işaret ettiğini belirtti.

Charleroi Savcısı Christian De Valkeneer, Tekin ailesinin fertleriyle görüşürken, olayla ilgili soruşturmanın derinleştirileceğini söylemekle yetindi ve sorgulanan 3 gardiyanın, bu aşamada sanık olarak gözaltına alınmadığını bildirdi.

Savcılığın, hapishanedeki grev hareketi nedeniyle ''şimdilik'' olay yerinde inceleme ve araştırma yapamadığı ifade edildi.

Mikail Tekin'in cesedi bugün Kayseri'ye ve oradan da baba ocağının bulunduğu Sivas'a götürülecek. Ailesi cesede Türk doktorlarınca da otopsi yapılmasını ve Türk yetkililerin konuyu ısrarla takip etmesini istiyor.

Öte yandan, Türkiye'nin Brüksel Başkonsolosluğu da konuyu yakından takip ediyor.

 

Belçika hapishanelerinin durumu içler acısı

Belçika İnsan Hakları Derneği (LDH), ülkedeki insan hakları ihlallerinin giderek arttığına işaret eden kapsamlı yıllık raporunu bu yıl başında açıklamıştı.

"Başka ülkelerde insan hakları söz konusu olduğunda çok konuşan Belçika'nın kendine miyop baktığını" ifade eden LDH, bu ülkede bazı temel hak ve hürriyetlerin saygı görmediğini belirtmişti.

LDH, Avrupa Konseyi ve BM kurumlarının da Belçika'yı uzun yıllardır uyardığını hatırlatmıştı.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu da sürekli denetlemelerin ardından, Belçika'daki hapishanelerin durumunun "içler acısı" olduğunu tekrarlıyor.

Belçika hapishanelerinde 8 bin 200 yatak kapasitesine karşın, 10 bin tutuklu veya mahkum barındırılıyor.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon