Belge 12 gün önce geldi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, Ergenekon savcılarına orijinali gönderilen 'İrtica ile eylem planı' olduğu iddia edilen belgenin savcılığa 12 gün önce geldiğini söyledi.

Belge 12 gün önce geldi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.10.2009 - 15:28

İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” olduğu ileri sürülen belge ile ihbar mektubunun 12 gün önce posta yoluyla kendilerine ulaştığını ve söz konusu belgeyi Adli Tıp Kurumuna gönderdiklerini bildirdi.

Adliye çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çolakkadı, mektubun altında imza olmadığını belirtti ve "belgenin bekletildiği" yönündeki haberleri yalanladı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, basın mensuplarının 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' belgesine ilişkin soruları cevaplayan Çolakkadı, 12 gün önce Ankara'dan posta yoluyla kendilerine bu belgenin yollandığını belirterek, imzasız bir kişi itarafından gönderilen belgenin zabıt tutulduktan sonra Adli Tıp'a gönderildiğini söyledi.Belgenin bekletildiği yönünde basında yer alan haberleri yalanlayan Çolakkadı, "Belge bekletilmeden işleme konulmuştur" dedi.

Askeri Savcı istemişti

Daha önce iddialar üzerine yapılan belge soruşturmasında takipsizlik kararı veren Genelkurmay Askeri Savcılığı, ıslak imzalı belgeyi, Cumhuriyet Savcılığı'ndan istemişti.

Genelkurmay Başkanlığı'nın talimatıyla Albay Dursun Çiçek hakkında soruşturma yapan Askeri Savcılılık, daha önce aslı olmadığı için takipsizlik kararı verdiği belgeyi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan resmen istedi. İrtica ile Mücadele Eylem Planı olarak nitelendirilen ve Albay Çiçek'in ıslak imzası bulunduğu belirtilen belgeyi yazılı olarak talep eden Askeri Savcılık, belgenin orjinal olup olmadığının araştırılması için Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Dairesi, Jandarma Kriminal Laboratuvarları ve Adli Tıp Kurumu'nda incelenmesini de istemişti.

Genelkurmay savcısı belgeyi istedi
 


"İfadeler bizi rahatsız ediyor"

Çolakkadı, "Bu belge 12 gün önce bize geldi. Ankara’dan posta aracılığıyla, bizzat soruşturma savcılarının adına geliyor. Birkaç gün postada kaldıktan sonra buraya ulaşıyor. Ulaşır ulaşmaz biz hemen işleme koyduk. Zabıt tuttuk. Kolluk kuvvetlerine ve adli tıbba belge soruşturulsun diye gönderdik. Bunlar vakit aldı. Bunun geç işleme koyulduğu, 25 gün önce bize ulaştığı şeklindeki iddiaların aslı yok. Bu tip ifadeler bizi rahatsız ediyor. Bunu postalayan basına da vermiş olabilir" dedi.

Çolakkadı, belgenin basına verilmesinin kendisini rahatsız ettiğini belirtti.

Çolakkadı, "Bunun basına verilmesi bizi rahatsız ediyor. Bir kişinin elinde değildir bu belge. Kimin verdiğini bilemiyoruz. Gizli soruşturma belgelerini basına verenleri ortaya çıkaracak olan biz değiliz ilgili savcılıktır. Veya şüpheliler kimse onlarla ilgilenen savcılıktır. Bu CMK 250. maddesi kapsamında suç değil. O zaman şunu istiyoruz: Türkiyede savcılar var, kim ne diyorsa, kim veriyorsa, ihbarcı mı veriyor, bu ortaya çıkarılmalıdır. Ortaya çıkarılmalıdır ki bizler de eleştirilmeyelim. Kimse veren, üst düzey biri de olabilir, ortaya çıkarılmalıdır. Bu tartışmadan bizim soruşturmamız zarar görüyor. Bizim amacımız gerçeği ortaya çıkarmak. Savcılığın başka bir amacı kesinlikle düşünülemez" dedi.

Çolakkadı, Genelkurmay'a ne gönderildiği şeklindeki soruya da, "Bununla ilgili yazışmalar oluyor. Birbirlerinden belge alıp veriyorlar. Direkt savcı arkadaşlar yazıyor, ben yazmıyorum. Ne istiyorlarsa karşılıklı gönderiyorlar, onların içeriğini bilmiyorum" yanıtını verdi.

Çolakkadı, "Bu konuda askeri savcılıkla aranızda belge alışverişi oluyor mu?" sorusuna ise, "Onu soruşturmayı yapan savcı biliyor. Ben soruşturma hakkında karar veremiyorum. Anlatmak istediğim, bu işte basının verdiği zarardır. Belge bizim burada beklememiştir, bunu söylüyorum., Bu belgeyi basına kim verdiyse, soruşturulsun" yanıtını verdi.

Çolakkadı, soruşturma kapsamında ifade için asker çağrılıp çağrılmadığı sorusunu cevapsız bıraktı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler