"Ben platonik aşktan anlamam"

AKP'de "açılım kadrosu"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin MKYK toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sorular, dün imzalanan Ermenistan protokolüne yoğunlaşırken, Başbakan Erdoğan, protokolün mecliste ne zaman görüşüleceğine ilişkin soru üzerine, "Şu anda bir takvim önümüzde var. Bu takvimi özellikle de grup başkanvekilleriyle değerlendirmesini yapacağız. Ardından meclis takvimine göre bunu meclise sevk edeceğiz. Artık o meclisteki süreç, meclisin inisiyatifi dairesinde yürüyecek" dedi.

Başbakan Erdoğan, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'dan, Türkiye-Ermenistan maçına gelip gelmeyeceği konusunda henüz bir cevap gelmediğini belirtirken, kendisinin Sarkisya'nın maçı izlemeye geleceğine "kuvvetle inandığını" ifade etti. Erdoğan, "Fakat Çarşamba gününe kadar burada bir süreç var. Kendileri belki kararını son anda verebilir. Onlar bunu ne zaman açıklarla bilemem. Temennimiz o dur ki, maça gelsinler. Bu anlaşmaların imzalanmasından sonra bir anlam da kazanır. Tam bir dostluk maçına dönüşür diye inanıyorum. Artık onların vereceği karara bağlı ama ben geleceğine inanıyorum" diye konuştu.
 

"Mesele sıkıntıyı aşma iradesi"

Başbakan Erdoğan, Türkiye-Ermenistan protokolündeki 3 saatlik gecikmeyi nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine ise, "Bu tür şeylerde bu tür sıkıntılar hep olur. Bunlar ilk defa olan şeyler değildir. Mesele onu aşma iradesini gösterebilmektir. Nitekim, dün MİNSK üçlüsü içinde yer alan sayın bakanların da gayretleriyle oradaki o sıkıntı aşıldı. Bizler bu süreç içinde Dışişleri Bankımızla sürekli telefon görüşmesi halinde olduk; nerede ne yapılmalı, nasıl bir tavır takınmalı? Ve bu gelişmelere göre de kararı verdik, hayırlısıyla da imzalar atılmış oldu" diye konuştu.

"Baykal'dan henüz cevap yok"

Erdoğan, bir soru üzerine, demokratik açılım kapsamında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a gönderdiği mektuba henüz yazılı bir cevap gelmediğini belirterek, "Herhalde kendilerinden bugün yarın bir yazılı cevap gelecektir ve bu yazılı cevaba göre de bizler açılım sürecine yönelik olarak takvimizi çalıştırmaya başlayacağız" dedi.
 

"Benim aşkım gerçek aşktır"

Başbakan Erdoğan, DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un, kendisinin, Baykal'la olan mektuplaşma çabasını "platonik aşka" benzetmesini ise şu sözlerle değerlendirdi:
"Ben pek platonik aşktan anlamam. Benim aşkım gerçek aşktır ve bugüne kadar da hayatım benim hep böyle yaşanmıştır, böyle geçmiştir. Bundan daha öte ifadeler kullanmayı doğru bulmam. Yoluma aynen arkadaşlarımla beraber bu şekilde biz devam ederiz. Platonik aşkı yaşayanların zaten ülkeyi bu hale getirdiler."
 

"81 ile dağılacağız"

Demokratik açılım çalışmaları kapsamında, gidilecek illerin şu anda planlamasını yapmadıklarını ancak, 81 vilayetin 81'ine de tüm arkadaşlarıyla beraber dağılacaklarını belirten Erdoğan, söylem birliği içinde olunacağını söyledi. Erdoğan, "Tabii 81 vilayetin 81'ine de ben gidecek değilim. Fakat milletvekili arkadaşlarım, başta bakan, genel başkan yardımcısı arkadaşlarım hep birlikte dağılacağız. Hepsinden öte tüm teşkilatlarımız bu konuda önemli bir görev üstlenecekler, tabi bütün bunları başlatırken de meclis sürecini geçireceğiz ve meclis sürecinden sonra da bizler bütün bu çalışmaların ortalamasını bir söylem birliği içersinde örgütümüze ve tüm arkadaşlarımıza sunacağız. Projelerimizi açılım süreci içinde o takvime göre uygulamaya koyacağız" dedi.
 

"Özgürlükler konusunda referanduma gidilmez, saygısızlıktır" 

Başbakan Erdoğan, yine demokratik açılım çalışmaları kapsamında Anayasa değişikliğiyle ilgili son durumun sorulması üzerine, "Bu sürecin kısa-orta-uzun vadeli yaptırımları var. Kısa vadede yapılacak olanlar, mevzuat, genelge çerçevesinde yapılabilir, gerekirse bazı yasal değişiklikler olabilir. Orta vadede ağırlıklı olarak yasa değişiklikleriyle bu işi çözebiliriz. Ama uzun vadeli yapacağımız değişiklikler Anayasal değişikliği gerektirir. Dolayısıyla bunları bizimle paylaşacak olan siyasi partilerle, bu değişikler üzerinde adımlarımızı atarız" diye konuştu.

Anayasa değişikliğine ilişkin "her durumda" referanduma gidilmesinin ise halka saygısızlık olacağını söyleyen Erdoğan şöyle devam etti:

"Bir defa referanduma gitme olayı çok farklı bir konu. Yani referanduma gitmenin de bir zemini, şartları oluşacak. Kaldı ki her konu referanduma götürülmez. Öyle konular vardır ki bunlar referanduma götürdüğünüz zaman halka da saygısızlık yaparsınız o konu neyse, diyelim ki özgürlükler, haklar konusu, şimdi bu konularda hemen aklınıza hemen referandum gelirse bu bir defa bu kavramı, kavramamış olmanın bir ifadesi olur, çok ciddi bir yanlışlıktır, bu halka saygısızlık olur. Onun bu yaradılıştan gelen hakkıdır. Siz yaradılıştan gelen bir hakkı kalkıp da referanduma sunamazsınız ki. Bir insanın siz yaşam özgürlüğünü kalkıp da referanduma sunabilir misiniz? Bir inanç özgürlüğünü referanduma sunabilir misiniz? Bir düşünde özgürlüğünü sunabilir misiniz? Bunlar çok çok yanlış şeylerdir. Bunların üzerinde referandumu konuşmak yanlış olur."