"Benim için Davos bitmiştir diyordu"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Uludağ'daki yeniden yapılandırma projesine ilişkin "Başbakan ikinci bir Davos yapacakmış. Kendisi, 'Benim için Davos bitmiştir' diyordu, kendisine haber verelim ki onların bu politikalarının sonucunda, Uludağ da bitmiştir" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.08.2009 - 12:09

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, partisinin Bursa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın, hükümetin ''Kürt açılımı'' diye takdim ettiği girişim konusunda açıklama yaptığını anımsatarak, muhalefetten destek istediğini, ancak neye destek istendiğini söylemediğini ifade etti.

Bundan, ''Siz bizi destekleyin gerisini biz biliriz. Merak etmeyin, gereğini yaparız'' gibi bir anlam çıktığını dile getiren Onur Öymen, şunları söyledi:
''Muhalefetten destek istiyorsanız, ne için istediğinizi söyleyeceksiniz. Yani ağzınızı kapatarak konuşamazsınız. Hükümetin yaptığı açılım, aslında kapalı bir açılımdır. 'Açılım' diyecekseniz ne istediğinizi, ne düşündüğünüzü açıkça söyleyeceksiniz. Efendim, 'Biz üslubu, çerçeveyi söylüyoruz, herkesle konuşacağımızı söylüyoruz'. Bu bir açılım sayılmaz. Nasıl çözeceksiniz, bu meseleyi nasıl çözeceksiniz ve bizden hangi katkıyı bekliyorsunuz? Bu yok ortada. Bir tek şey söylüyor; Daha çok demokratikleşme yoluyla bu işi çözecekmişiz.''
 

''Şaka mı yapıyorsunuz?"

Öymen, ilgili bakanın demokratikleşmeden bahsederken, ''Şimdiye kadar yaptıklarımız, şimdiden sonra yapacaklarımızın teminatıdır'' dediğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
''Kara mizah gibi bir şey. Şimdiye kadar ne yaptınız mesela? İçişleri Bakanlığı olarak 70 bin kişinin telefonunu dinlediniz. Bu mu daha sonra yapacağınız işlerin teminatı? Yasa dışı dinlemelerin ötesinde yaptığınız uygulamalarla, bütün uluslararası insan hakları sözleşmelerini ihlal ettiniz. Bu mudur demokratikleşme? HSYK yetkililerinin açıkladığı gibi yasalarla bağdaşmayan pek çok iş yaptınız. Mahkemelerden arama yetkisi alıp, insanları gözaltına aldınız yasa dışı biçimde. Bu mudur demokratikleşme? Bu hükümetin en önemli özelliği, demokrasiye darbe vuran, demokrasiyi baskı altına alan bir hükümet oluşudur ve şimdide kalkıp halkın önünde diyorsunuz ki; 'Şimdiye kadar yaptıklarımız, bundan sonra yapacaklarımızın teminatıdır.' Şaka mı yapıyorsunuz siz milletle?''

Bu konuda partisinin görüşlerine de değinen Onur Öymen, ''Siz bütün vatandaşlar için demokrasiyi derinleştirme, geliştirme paketi mi düşünüyorsunuz, yoksa sadece belli etnik gruptan gelenler için mi demokrasi düşünüyorsunuz? Biz diyoruz ki; Devlet etnik kördür. Devlet hiçbir zaman etnik gruplar arasında ayrımcılık yapmaz. Bir adım atacaksanız, bütün halk için atacaksınız. 'Biz filanca etnik grup için haklar tanıyacağız, başka etnik gruplar için tanımayacağız.' Böyle bir şey olmaz. Bütün vatandaşların eşitliği ilkesi, anayasamızın temel direğidir. Onun için atacağınız adımların bütün vatandaşlara şamil olması lazım. Ama şimdiye kadar bakıyoruz, bu gidiş aslında son durağı faşizm olan bir gidiştir. Onun için bu yaklaşımla siz yola çıkmışsanız, demokratikleşme yöntemiyle bir meselemizi hallederiz diye halkı kandıramazsınız. Gerçekleri açıkça koyalım'' diye konuştu.


Uludağ projesi

Uludağ'daki yeniden yapılandırma projesine ilişkin görüşlerini de açıklayan Öymen, Uludağ'ın başı boş bırakıldığını söyledi.

Hükümetin ne yaptığını bilmediğini söyleyen Öymen, şunları kaydetti:
''Başbakan ikinci bir Davos yapacakmış. Kendisi, 'Benim için Davos bitmiştir' diyordu, şimdi demek ki onun yerine 'Benim için Uludağ başlamıştır' diyecek ama biz kendisine haber verelim ki onların bu politikalarının sonucunda, Uludağ da bitmiştir. Uludağ'da yer altı suları etkilenmektedir. Uludağ'da zamanında kapsamlı, bilimsel turizm, çevre projesi yapılmadığı için başı boş bir gelişme meydana gelmiştir. Oraya yatırım yapanlar da bundan şikayetçidir. Vatandaş da, çevreciler de şikayetçidir.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon