'Benimle zaman kaybetmesinler'

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, dinlemelere ilişkin, “Ben dinlendim mi bilmiyorum ama beni dinlemeye çalışıyorlarsa zaman kaybederler, bence başkalarını dinleseler daha iyi olur. Ben çok açık konuşurum. Benim gizli kapaklı işim olmaz. Benim herhangi bir ilişkim olmadığı için beni sıkıntıya sokacak bir durum olmaz, ben konuşurum dolayısıyla. Dinleme denilen şey lazım olan bir şeydir. Bu devlet ayakta kalmayı istiyorsa dinleme yapar, dinleme yapmalı. Ama öylesine dinlemeler var ki, artık ayağa düştü” şeklinde konuştu.

Kuzu, Habertürk yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Tutukluluk süresinin kısaltılmasına ilişkin düzenleme hakkında konuşan Kuzu, “Tutukluluk meselesi yeni bir konu değil. Son yıllardaki Ergenekon ve Balyoz davaları ile beraber biraz daha gündeme geldi. Kaba taslak konuşuyorum, bizim geldiğimizde eğer dünyada bir ülkede hapishanede yatan 100 kişiden yüz kişiden 70’i mahkum, 30 tutukluysa buna iyi denir, normal denir. Biz geldiğimizde bunun tam tersiydi. Şuanda hapishanelerdekilerin yüzde 22’si tutuklu. Yani 70’lerden buralara döndü. Belli davalar bakımından bu hala sorun olarak devam ediyor. Davaların uzunluğu da bunda etkili oluyor. Çok sanıklı davalar” dedi.

Geçmişte, “Hans’a güveniyorsunuz, bizim Haşim’e güvenmiyorsunuz” dediğini dile getiren Kuzu, tutukluluk süresi ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvuruların arttığını vurguladı.

“BALYOZ DAVASINI KAPSAMAZ”
Tutukluluk süresinin azami 5 yıl olacağını kaydeden Kuzu, “5 yıl azami olacak, kaç kişi istifa eder bilmiyorum. Balyoz ile ilgili dava bittiği için onu kapsamaz. Belki yeniden yargılama boyutu olabilir. Hala devam eden KCK ve Ergenekon davalarında uygulamalar olabilir. Sayısı konusunda bir şey söyleyemiyorum; 140 kişiyi etkileyeceğinden söz ediliyor, bunlar kimdir bilemiyorum. Tutukluluk 5 yıl dedin diye illa 5 yıl olacak diye bir şey yok, mahkeme belki daha önce karar verecek. Tutukluluk süresinin inmesinin her zaman savunucusu olduk. Tutuksuz yargılansa suçsuzluğuna karar verilse en azından tutuksuz yargılandın denir. Tutukluluk bir tedbirdir” diye konuştu.

“DEVLET AYAKTA KALMAYI İSTİYORSA DİNLEME YAPAR, DİNLEME YAPMALI”
Telefon dinlemeleri ile ilgili sorular üzerine Kuzu, şunları söyledi: “Ben dinlendim mi bilmiyorum ama beni dinlemeye çalışıyorlarsa zaman kaybederler, bence başkalarını dinleseler daha iyi olur. Ben çok açık konuşurum. Benim gizli kapaklı işim olmaz. Benim herhangi bir ilişkim olmadığı için beni sıkıntıya sokacak bir durum olmaz, ben konuşurum dolayısıyla. Melih Gökçek’le dokunulmazlık konusunda bir dinleme durumumuz oldu, 10 yıl önce. Sanki ihale pazarlığı yapıyorum adamla. Dokunulmazlık dosyası kaç tane falan soruyor. Hala sanki bir şey gibi…

Bu sözlerimden bırakın dinlesinler anlamı çıkmaz. Dinleme denilen şey lazım olan bir şeydir. Bu devlet ayakta kalmayı istiyorsa dinleme yapar, dinleme yapmalı. Ama öylesine dinlemeler var ki, artık ayağa düştü. Sevgilisi ile konuşması, komşusu ile konuşması çarşaf çarşaf her gün çıkıyor. Sorunun özü de burada. Terör bağını, uyuşturucu ağını bulmak istiyorsun, nasıl bulacaksın dinlemeden? Ha bütün mesele burada yasal dinlemenin sınırı ne? Biz ise şimdi uzun yıllar dinlemenin önünü kesiyoruz. Oy birliğiyle karar alınmadan dinlemeye karar verilmeyecek. Dinleme önüne geçmek mümkün değil. Yasa delil olma niteliği olan dinlemeleri düzenliyor. Adam senin bürona böcek koyuyor, 3 ay sonra geliyor alıyor, bitti işin. Bunun önüne dünyada geçemezsin. Yasa ne yapsın, başbakan ne yapsın.”

“BUGÜN İÇİN GELMİŞ DEĞİL”
İstifa eden bakanlarla ilgili fezlekeler hakkında ise Kuzu şöyle konuştu: “Fezlekeler Meclis Başkanlığı’na gelir. Bunun için bir süre yok. Şu kadar sürede gelmezse diye bir şey yok. Ama geldikten sonra görüşme süreleri çok sınırlı. Şu ana kadar gelmediğini ben biliyorum ama gelmemesinde bir ihmal varsa bu araştırılır. Bugün için gelmiş değil."