Beyzbol sopasıyla ders veriyorlar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kılıçdaroğlu, Hatay'da sivil toplum örgütü temsilcileri ve iş adamları ile bir araya geldi.

Toplantıda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın referandum öncesi Gaziantep mitinginde Suriye konusunda yaptığı konuşmayı dinleten Kılıçdaroğlu, bu konuşmanın unutulmaması gerektiğini söyledi.

Suriye ile vizeler kalktığında hiç kimsenin itirazının olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, fakat bir sabah kalkıldığında tablonun değiştiğini, Suriye'nin bir numaralı düşman haline geldiğini söyledi.

Hangi gerekçeyle böyle bir değişimin olduğunu soran Kılıçdaroğlu, ''Dost yaratmak değil düşman yaratmak için sanki yola çıkmışız. Esnaf perişan, sanayici aynı durumda. İki taraftaki akrabalar aynı durumda'' dedi.

Kılıçdaroğlu, sıfır sorun politikası ile yola çıkıldığını ancak sıfır komşu noktasına gelindiğini belirterek, artık komşu kalmadığını söyledi.

Hükümetin izlediği Suriye politikasının Türkiye'ye zarar verdiğini belirten Kılıçdaroğlu, Irak ve İran politikalarını da doğru bulmadıklarını, bu ülkelerden artık tehdit alındığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Siz hiç böyle dış politika gördünüz mü Ortadasın her taraftan tehdit alıyorsunuz ve size dersi beyzbol sopasıyla veriyorlar. Biz bunu da unutmadık.

Askerlerinizin kafasına çuval geçirilecek tık yok, 'Efendim ben Suriye'ye demokrasi getireceğim.' Bu olmaz arkadaşlar. Bir yere kan ve gözyaşıyla demokrasi götüremezsiniz. Demokrasiyi özgürlükle, barışla, barış ve demokrasi söylemleriyle götürürsünüz. Kan ve gözyaşıyla nerede demokrasi olur. 'Efendim Suriye'de demokrasi yokmuş.' Suudi Arabistan'da mı demokrasi var Katar'da mı demokrasi var. Hangi Orta Doğu coğrafyasında demokrasi var.''

Konuşması sırasında bir katılımcının ''Türkiye'de de yok'' demesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''Vatandaşımın dediği gibi Türkiye'deki demokrasi de sorgulanır ayrıca'' ifadelerini kullandı.

Gazetecilerin, aydınların, öğrencilerin, eleştirenlerin hapse atılıp, sonra ''Suriye'de demokrasi yok. Ben oraya savaş ilan edeceğim'' denildiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Sen önce kendine bak kardeşim. Senin ülkende demokrasi var mı yok mu '' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, kimliği ve inancı ne olursa olsun her yurttaşın başının üstünde yeri olduğunu belirterek, ''Bizim kitabımızda ayrılık gayrılık yoktur. İnançlar açısından, kimlik açısından insanları ayırmak bu ülkeye yapılmış en büyük ihanettir'' dedi.

Kılıçdaroğlu, çatışmadan ve kanla beslenmenin Ortaçağ politikası olduğunu belirterek, bütün bunların aşılması gerektiğini söyledi.

'Kampları biliyoruz'

Kılıçdaroğlu, Hatay Valisi Mehmet Celalettin Lekesiz'i ziyaretinde yaptığı konuşmada da, ziyaret kapsamında kampları ziyaret etmeyeceğini belirterek şöyle konuştu:

 ''Özel bir nedeni yok. Sivil toplum örgütleriyle bir arada olmak için geldik. Hatay'ı Sayın Valimizden de sivil toplum örgütlerinden de dinleyeceğiz. Sonuçta iki tarafı da dinlemek bir anlamda halkı dinlemek bizim görevimiz. Eğer bir politika oluşturacaksak, o politika oluştururken sağlıklı, tutarlı olması lazım. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Olası sorunlar en sağlıklı nasıl çözülebilir, var olan sorunlar nasıl giderilebilir... Kampları biliyoruz aslında ne olduğunu da çok iyi biliyoruz. Ama önemli olan buradaki yurttaşlarımızın olaylara bakış tarzı, sorun nedir, nereden kaynaklanıyor, nasıl oluyor, nasıl çözülebilir, onların beklentileri nedir. Bizim bu konuda onları dinlemek ve politika oluşturmak, asıl amacımız bu''

''Hatay'da Suriye ile ilgili eylemlerin yasaklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Öteden beri yasaklara karşıyız. Yasaklarla bir olayı çözmek mümkün değil. Dolayısıyla burada eğer bir sivil toplum eylemi olacaksa, o sivil toplum eyleminin bölgeye, halka zarar mı, yarar mı getireceğinin iyi düşünülmesi lazım. Bu çerçevede kararı verecek olan buradaki yönetimdir. Yönetimi dinlemeden hangi gerekçeyle yasakladınız, hangi gerekçeyle özgür bıraktınız yorumlamak doğru değildir. O nedenle zaten Sayın Valimizi ziyaretimizin nedeni de bu. Sayın Valimiz, bölgede alınan kararları, gelişmeleri, belki medyaya yansımayan bazı konuları bize sunacaktır, biz de dinleyeceğiz.''