"Bıçak kemiğe dayandı, çabalar boşunadır"

Bahçeli, ilkinin Ankara'da yapıldığı ve Tandoğan Meydanı'nda düzenlenen, "Bin Yıllık Kardeşliği Yaşa ve Yaşat" mitinginde toplanan partililere ve mitinge katılanlara seslendi. Bahçeli, bugün Türkiye'nin bir ateş çemberimden geçtiğini, ihanetin gittikçe büyüdüğünü söyledi.

Sokaklarda yaşanan gerilime dikkat çeken Bahçeli, "Bölücü sokaklara taşmıştır. İhanetle pazarlık başlamıştır. AKP'nin attığı her yanlış adım bölücülüğün kazandığı yeni bir mevzi olmuştur" dedi.
"AKP'nin attığı yer yanlış adım, bölücülüğün kazandığı yeni mevzi oldu" sözleriyle Hükümete yüklenen Bahçeli şöyle dedi:
"Açılım dedikçe bölücüler azmakta, fırsat dedikçe İmralı Canisi ile Başbakan el ele vermektedir. İşbirlikçi yönetimin elinde bedeli kanla ödenerek kazanmış 1000 yıllık kardeşliğimiz, milli kimliğimiz huzurumuz kaybolmaktadır. AKP sınır ötesinde korkak sınır berisinde ise acizdir.Bu ses Hacı Bektaş'ın, Kürşat'ın, Dedem Korkut'un, Kara Fatma'nın sesidir. Başından beri açılım denilen yıkımın küresel proje Avrupa dayatması olduğunu söyledik. İmralı Canisi'nin muhatap alınacağını söyledik. Tahrikler çağdaşlık sayılacak bizim suhuletimiz ilkellik olacak.Parçalanmanın adı açılım olacak bizim tavrımızın alçakça suçlanacak bunu sahibine derhal iade ederiz. Teröristin döktüğü kan unutulacak biz kandan beslenmiş olacağız. Bu alçaklığı lanetleriz. Çürümüş zihniyete hak ettiği cevabı veririz."

Bahçeli, meydanda toplanan kalabalığa, "Türk Milleti'nin kardeşliğini bozanı affedecek misiniz? İmralı'yla pazarlık yapanları unutacak mısınız?" diye sorarak, "Bıçak kemiğe dayanmıştır. Sınır aşılmıştır. Türk milletini bölmeye hangi gafilin gücü yetecektir. Çabalar boşunadır. Sakın aldanmayın yanlış hesap yapmayın. Bunların bedelini Çanakkale'de Kocatepe'de ödediniz. İşte Türkiye sevdalıları işte MHP. Buradalar. Bu kaleyi asla geçemezsiniz. Devletimiz tarihimiz mukaddesatımız aradığı gücü bu kalede bulmuştur" diye konuştu.

Bahçeli, sürece bazı kesimlerin de destek verdiğini öne sürerek, "Bunlar bazen sözde yazarlar, bazen üniversite zeminin kullanmaya çalışan fırsatçı mihraklar bazen fırsatçı şirketler bazen düşün kuruluşları bazen sahte aydınlardır bazen medya kanallarıdır bazen devletin resmi medya grubunu işgal etmiş kokuşmuş zihniyet temsilcikleridir.Bu şer cephesinin ortak paydasını milli ve üniter yapımızdan duydukları rahatsızlık milli kimliği parçalamak için yürütülen kampanyalar oluşturmaktadır" dedi.

Kimliğimizi sorguladın, bizi 36'ya bölmeye çabaladın

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sert sözlerle yüklenen Bahçeli, "Başbakansın, yürütmenin başısın, ülkenin güvenliğinden ve esenliğinden sorumlu sensin, tüyü bitmemiş yetimin hakkından sorumlu sensin, incenen canın, dökülen kanın ve kırılan gururun sorumlusu sensin. Kefil olman gereken kanlı teröristler değildir. Senin şehadetlere de kefaletin var. Senin mazlumlara da mesuliyetin var. Kaçma! Terörle mücadele senin görevin. Çekinme! Vatanın birliği senin görevin. Başbakansın gereğini yap ve açılım denen yıkımdan hemen vazgeç." diye konuştu.

Bahçeli, Erdoğan'ın, 7 yıllık iktidarı süresince, milli değerleri fazlasıyla tahrip ettiğini, Türkiyelilik zırvasıyla hain gönülleri hoş tuttuğunu, eşkıyayı masaya davet ettiğini, İmralı ile işbirliği yaptığını, aşiret reislerini kucakladığını, teröristti Haburda törenle karşıladığını öne sürdü. Bahçeli Erdoğan'a şu sert sözlerle yüklendi:
"Kimliğimizi sorguladın. Birliğimizi kurcaladın. Bizi 36'ya bölmeye çabaladın. Kimlikleri kaşıdın ve yeterince kanattın. PKK'nın yapamadığını sen yaptın. Kardeşliğimizi derinden sarstın. Kanlı terörü hoş gördün, masum talepler dedin. Bizi utanmadan kanla beslenmekle suçladın. Sayın Başbakan olayların da gidişatında sahibi de sorumlusu da sensin. Şimdi ise oturduğun yerden seyrediyorsun. Bölücüye ezmek için ayak sürüyorsun. Hangi hesabın peşindesin. Kimi incitmekten korkuyorsun. Verilmiş bir sözün mü var? Kimden kaçıyorsun. Millet terörü ezmek istiyor, millet bayrağı yükseltmek istiyor. Bu mesajı doğru oku."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hükümetin başlattığı "Demokratik Açılım" sürecini değerlendirirken, AKP iktidarına ve Başbakan Erdoğan'a sert sözlerle yüklendi.
Bahçeli, açılım sürecini ve Tokat'ta 7 askerin şehit edilmesiyle sonuçlanan saldırıyı değerlendirirken, "Sizler; 'Şehitler ölmez' diye bağırdıkça birileri huzursuz oldu. Siz 'vatan bölünmez' diye haykırdıkça birileri rahatsızlık duydu. Bu tavrınızla, Türkiyelilik zırvasına dur dediniz. Askeri yan gelip yatmakla itham eden zihniyete dur dediniz. Şehide 'kelle', katile 'sayın' diyen çürümüş anlayışa dur dediniz. Ve açılım denen yıkımın taşeronlarını rahatsız ettiniz. Huzursuz ettiniz. Umutlarını boşa çıkardınız" dedi.

"Oyunlar boşa çıktı"

Bahçeli, Bin yılın kaynaştırdığı Türk milleti üzerindeki; oyunların boşa çıktığını, tuzakların bozulduğunu, kurulmak istenen düzenin dağıldığını savunarak, "Türkiye son yedi yıldır AKP iktidarı ile can çekişmektedir. Siyasi, ahlaki ve vicdanı hiçbir ölçü tanımayan, ilkesi, iradesi ve heyecanı olmayan, yalan, riya ve istismardan başka sermayesi kalmayan, yolsuzluk, hırsızlık ve soygun çamuruna batmış, sorunlara başka başkentlerden bakan, başarısız, kötü niyetli, şaibeli bir zihniyet yönetmektedir" dedi.

AKP iktidarında geçen yedi yılı "kayıp yıl" olarak nitelendiren Bahçeli, "86 yıllık Cumhuriyet tarihinin kaos, kriz ve kargaşa içinde geçen en acılı ve en karanlık dönemidir. AKP'nin yedi yıllık yıkım ve tahribatı, afet boyutlarına ulaşmıştır " diye konuştu. Bahçeli, AKP'nin 7 yıllık iktidarında Türkiye'ye çok şey kaybettirdiğini ileri sürerek şöyle dedi:
"Tek başına iktidar gücü ile israf edilen bu yedi yılda; Aziz milletimizin sosyal dokusu ağır yara almıştır. Toplumsal sorun alanları alabildiğine genişlemiştir. Kamplaşma ve kutuplaşmalar derinleşmiştir. Çatışma dinamikleri her alana yayılmıştır. Devlet kurumları kuşatılmış, siyaset kurumu kirlenmiştir. Ahlaki çöküntü, sosyal çözülme, kültürel çürüme ve siyasi kokuşma dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır"

Azerbaycan küstürüldü

Hükümetin dış politikasını da değerlendiren Bahçeli, "Kıbrıs Türkleri kaderlerine terk edilmiştir. Irak Türkmenlerine ve Kerkük'e sırt çevrilmiştir. Azerbaycanlı kardeşlerimiz küstürülmüştür. Balkanlar'daki kardeşlerimiz, Batı Trakya'daki soydaşlarımız unutulmuştur.  Ancak, bugün ülkemiz bunlardan çok daha ağır ve çok daha önemli beka düzeyinde tehdit ve tehlikelerle karşı karşıyadır" dedi.

Demokratik açılım ve 7 erin şehit edilmesi

Bahçeli, Hükümetin başlattığı "Demokratik Açılım" sürecini değerlendirirken, AKP iktidarına ve Başbakan Erdoğan'a sert sözlerle yüklendi.  Bahçeli, açılım sürecini ve Tokat'ta 7 askerin şehit edilmesiyle sonuçlanan saldırıyı şu sözlerle değerlendirdi:
"Türkiye'mizin önündeki bu sorunun adı: Bölücülük ve terördür. Vatan evlatlarının şehadetleri sürmektedir. Anaların ağıtları yürekleri dağlamaktadır. Daha bu hafta hain bir saldırı, yedi kahramanı aramızdan aldı. Altı gün önce, gececik yedi fidanımızı Tokat'ta şehit verdik. Teröre kurban verdiğimiz gencecik kızımızı Hakka uğurladık. Yüreğimiz ezik, acımız taze, üzüntümüz büyük. Gönlümüz Reşadiye'nin dağlarında kaldı. Gözyaşımız sel oldu aktı. Değerlerini kaybetmiş bir yönetime milli duruş gösterdiniz. Dünya'ya milletimizin gücünü, kararını, ilan ettiniz. Milli bir heyecanı ve ihanete karşı duruşu vatan sathına dalga dalga yaydınız. Ve siz 'Şehitler ölmez' diye bağırdıkça birileri huzursuz oldu. Siz 'vatan bölünmez' diye haykırdıkça birileri rahatsızlık duydu. Bu tavrınızla, Türkiyelilik zırvasına dur dediniz. Askeri yan gelip yatmakla itham eden zihniyete 'dur' dediniz. Şehide kelle, katile sayın diyen çürümüş anlayışa dur dediniz. Ve açılım denen yıkımın taşeronlarını rahatsız ettiniz. Huzursuz ettiniz. Umutlarını boşa çıkardınız."

Açılımın sahipleri, kaçma terörle mücadele senin görevin

Erdoğan, "demokratik açılım" sürecini başlatan Hükümete ve Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Açılımın sahipleri, yıkımın işbirlikçileri, ihanet erbapları duysun ve irkilsin. Öyle bir inançla haykıralım ki, Vashington, Erbil, Erivan, Kandil, İmralı ve Söğütözü titresin. 'Her şey vatan için' diyerek askere uğurladığımız; aziz şehitlerimizin ruhu şad olsun. Bu vesile ile buradan Erdoğan'a sesleniyorum: Başbakansın, yürütmenin başısın. Ülkenin güvenlik ve esenliğinden sorumlu sensin. Tüyü bitmemiş yetimin hakkından sorumlu sensin. İncinen canın, dökülen kanın, kırılan gururun sorumlusu sensin. Kefil olman gereken kanlı teröristler değildir. Senin şehadetlere de kefaletin var. Senin mazlumlara da mesuliyetin var. Kaçma, terörle mücadele senin görevin. Çekinme, vatanın birliği senin görevin. Başbakansan gereğini yap ve açılım denen yıkımdan vazgeç."

Kanlı terörü hoş görün

Bahçeli, Erdoğan'a , "PKK'nın yapamadığını sen yaptın" sözleriyle yüklenerek, "Kanlı terörü hoş gördün, masum talepler dedin.Ve bizi utanmadan, sıkılmadan kanla beslenmekle suçladın. Olayların ve gidişatın sahibi de sorumlusu da sensin.Şimdi ise oturduğun yerden seyrediyorsun. Bölücüyü ezmek için ayak sürüyorsun" dedi.

Bahçeli, "Hangi hesabın peşindesin?" diye sorarak, "Kimi incitmekten korkuyorsun?
Verilmiş bir sözün mü var?Kimden kaçıyorsun? Millet terörü ezmek istiyor. Millet bayrağı yükseltmek istiyor. Bu mesajı doğru oku" diye konuştu.

Başından beri ısrarla açılım denen yıkımın;Küresel proje olduğunu söylediklerini anımsatan Bahçeli, bunun bur Avrupa dayatması, Milli varlığın tehlikeye atıldığını, ç atışma ve bölünmeyi davet edeceğini vurguladıklarını söyledi.

Açılımla ilgili bütün iddialarının doğru çıktığını kaydeden Devlet Bahçeli, "Bizim sükunetimiz ilkellik görülecek. Bunu şiddetle reddederiz.

Ayrışmanız açılım olacak, Bizim duruşumuz yıkıcılık sayılacak. Bunu elimizin tersiyle iteriz" dedi.