"Bilgi vermeden konuşma kaydı insan haklarına aykırı"

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyareti sırasında basın mensuplarının, iktidarla muhalefet arasında tartışmaya yol açan ve bir tanesi de basın bürolarının girişine yerleştirildikten sonra bu sabah kaldırılan mikrofonlara ilişkin sorularını yanıtladı. Mikrofonların konulduğundan bilgisinin olmadığını kaydeden Üskül, tartışmaların yaşanmasının ardından bilgi aldıklarını belirtti. Üskül, "İnsanlara bilgi vermeden, mahkeme kararı olmadan onların dinlenmesi, konuşulanların kayda alınması hukuka aykırıdır, insan haklarına da aykırı. Bunun sınırları elbette var ama ne zaman bu sınırlamaların ne zaman uygulanabileceğine ilişkin kararı da yargı organı vermek zorunda ya da istihbarat örgütlerinin dinleme konusunda yetkileri var. Nasıl kullanacakları konusunda düzenlemeler var. Dolayısıyla mevcut düzenlemelere aykırı bir biçimde insanların dinlenmesi, o bilgilerin kayda alınması hatta saklanması insan haklarına aykırı. Mevcut düzenlemeler çerçevesinde bu yapılabilir ama mevcut düzenlemeler de her zaman elbette eleştiriye açıktır" diye konuştu.

250'ye yakın kamera var

Meclis'te değişik noktalara konulan mikrofonların güvenlik gerekçesiyle konulduğunu, bunun yanı sıra yine değişik noktalarda 250'ye yakın kamera bulunduğunu belirten Üskül, "Girişlerde güvenlik görevlileri ile yurttaşlar arasında tartışmalar olmuş, şikayetler olmuş. Ancak belge olmadığı için bu şikayetlerden sonuç alınamamış" dedi. TBMM'nin değişik noktalarına kaydın kısa süreli saklanması koşuluyla 13 mikrofon konulduğunu, yaptıkları girişim sonucunda bunların basın bürosu girişi de dahil 8'inin kaldırıldığını söyleyen Üskül basın bürosu girişindeki mikrofonun hiç çalıştırılmadığı bilgisinin verildiğine dikkat çekti.

"Güvenlik sağlayacağız derken İnsan Hakları ortadan kaldırılmamalı"

"Tedirgin olacak bir durum yok" diyen Üskül, sadece giriş kapılarında kalan mikrofonlarla ilgili de 'ses kaydı yapılmaktadır' uyarısı ve duyurusunun yapılması yönünde öneride bulunduğunu söyledi. Üskül şunları kaydetti: "Güvenlik sağlayacağız derken insan haklarının ortadan kaldırılması söz konusu olamaz. Güvenlik ihtiyacı hakları ortadan kaldırmayı gerektirmez. İkisinin arasında makul bir dengenin kurulması gerekir. İnsanların güvenliğe de ihtiyaçları var ama aynı zamanda özgürlüklerini diledikleri gibi kullanmaya da. İkisinin arasındaki denge çok hassas. Burada eğer bir sorun yaşanıyorsa herhalde öncelikle hakların kullanılmasını biraz daha öne çıkarmak gerekir. Onun dışında bütün önlemler alınacaktır. Güvenlik görevlileri, güvenliği insanlar için sağlamaya çalışıyorlar. Onların güvenliği sağlanamazsa özgürlüklerini kullanacakları ortam olmaz. Bu bakımdan güvenlik ile özgürlük birbirine sıkı sıkı ilişkili olan bir kavram. İkisini de sağlamalıyız ama birini öbürü lehine feda etmemeliyiz."

Üskül bir soru üzerine, "Ben, burada gerçekten kötü niyet sezmiyorum. Belli ki zaman zaman sürtüşmeler oluyor, kim haklı kim haksız ayırmakta sıkıntı çekiyor polis. Ancak yeteri kadar dikkatli davranılmadığı ortada" dedi.