Bilim, duygusal derinlik

Erhan Karaesmen, aydınlanmacı kimliğini, mühendislik üretimlerini, çoklu sanat çalışmalarıyla besliyor; bilimi insan davranışları, seçim sonuçlarının ölçümlenmesine de taşıyor.

Yayınlanma: 01.11.2019 - 23:18
Abone Ol google-news

Erhan Karaesmen, Ortadoğu, Boğaziçi odaklı Amerika’ya, dünyaya ulaşan inşaat mühendisliği bilimsel çalışmalarına, emeklilikle de nokta koyamamış. Bilimsel çalışmalarda başarı, serinleme için olmazsa olmazın derinlikli sanata, spora, toplumsal sorumluluklara, insana, doğaya dokunmada arıyor. 

Yaşamı ile örnek olmakla yetinmeyerek öğrencilerini de yönlendirme çalışmalarına koyuluyor. Dahası bilimsel eğitimin vazgeçilemez bir parçası olarak yürütülmesinin gereğini, evrensel çalışmalarının programlarına alarak, öğrencilerin dersleri sevmesi ve de başarılarının yükselişleriyle de kanıtlıyor.


İnşaat mühendisliğinin farklı alanlarından olsalar da ayrılmaz ikili, eşi Engin ile Erhan Karaesmen’e emeklilik yıllarına dönük olarak ODTÜ’de ortak oda verilmiş. Nasılsa ikisi de çok yoğun, hem derslere hem de çoklu sosyal, sanatsal etkinliklere katılımlarıyla, yeri geldikçe bir diğerinin sekreterliğini de yapmakla bilinirler. Saatlerin çakışmasız ayarlanmasında sorumluluk Engin Karaesmen’de. Ev, üniversitelerin sabit telefonları dışında tek cep telefonu da onun sorumluluğunda. Masalar gelecek konukların da bir diğerinin çalışmalarına engel olmayacak biçimde, ayrı köşelerde. 

Erhan Hoca’nın masasının üzerinde yeniden basıma giren üç kitabı ile ilişkili ekler; çalışmaları da bildik bir karışıklık içinde düzenini oluşturmuş. Ben, doğaçlama “Bu kadar çok boyutlu ürün vermiş çok renkli bir kimliği bir sayfacığın içine nasıl sıkıştıracağım..” türünden bir cümle ile söylenince “En iyisi sondan başlamak” önerisini getirdi. Yeni bilimsel çalışmaların verileri eklemlenmiş olarak, basımdan çıkmak üzere son çalışmaları yapılan üç kitabından ikisinin kapak resimleri çok bildik. 

Beethoven’ın dâhi kimliğini yadsıyan olmadığına göre, Erhan Hoca son çalışmasıyla neleri anlatmak istemiş olabilir? Kitap başlığındaki vurgulamaların anlamı sadece dinlemeyi sevenler için fazlaca anlaşılacak gibi gelmedi. Benim anlayabileceğim, sizlerle de paylaşabileceğim bir boyut için hocadan anlam çevirisi istedim. Beethoven’ın ünlü senfonisinin parçalarının tınısı ile bütünü arasındaki ortak tınıyı, bütünsellik duygusunun yarattığı ortak büyük hazzı anlatıyormuş. Ancak üst düzey bir müzik dehasının başarabileceği, ender yaratılabilecek bir başarının kanıtlanmasıymış..

Mimar Sinan’ın dünya ölçeğinde en büyük mühendislik, sanatsal ürünü olarak kabul edilmiş Selimiye Camisi’ni anlatan yeni kitabının, yeni bilimsel çalışmalarla desteklenmiş son haline gelince.. Temelinden dünyanın bilinen en büyük kubbesine kadar uzanan bu mühendislik harikasının, yekpare yapılmış bir kubbe olmadığını bilenlerimiz de vardır. Teknik olarak bu büyüklükte kubbe yapılamadığından, Mimar Sinan, Selimiye’nin kubbesini yıkılmaz kılmak üzere, parçaların eklemlenmesinin dengeleri içindeki ustalıklarıyla gerçekleştirmiş. İşte kitap, en son verilerle söz konusu mühendislik harikasının oluşturulmasında, parçalar üzerinden yaratılmış dengelerin büyüsünü bilimsel olarak açıklamakla da yetinmiyormuş. Bütünsellik içinde, içinde namaz kılanları, ziyaretçilerini kucaklayan, estetik ve müzik akustiğinin bütünselliğini kapsayan, bugünün teknik mühendislik hesaplamalarının sırlarını içinde barındıran, yıllar öncesinin yıllar süren üretim yaratılacak hesaplamalarının inceliklerini anlatıyormuş.

Erhan Hoca’nın yine bizler için adının anlamının bile okunmasının zor olduğu inşaat mühendisliği çalışmaları kapsamındaki kitabını çözmeye uğraşırken, söz konusu kitapla ilgili bir ziyaretçisi oldu. Daha doğrusu aynı konudaki son kitabı tükendiği ve de öğrencileri aradığı için, ilgili bölüm hocası “Yeni baskısını yapalım mı” sorusu ile göndermiş. “Hayır, çünkü yenisi, yeni eklerle birlikte baskıda” yanıtı ile karşılaşmış. Kapağında çok estetik bir köprü var. İçeriği ise köprülerin depreme dayanıklı inşaat mühendisliği tekniklerinin yanında, estetik duygularımıza da yanıt verecek çevre bütünselliği, koşullarına uyumu zorunluluklarının inceliklerini de kapsıyormuş.

ATATÜRK, LAİK CUMHURİYET, DEĞERLERİNE BAĞLILIK

Erhan Hoca, yaşamının tüm üretim alanlarına dönük seçimleri, toplumsal çabalarının odağına, Atatürk’ün kurtuluş, kuruluş savaşları kazanımları, devrimleri üzerinden ülkemizde gelişen, hızla yol alınan aydınlanmacılığın, aydınlanmacıların işbirliği içindeki katkılarını, başarılarını koyuyor. 

Kendisinin özeli için övünçle andığı rol model olarak Atatürk’ten sonra babası Fikri Karaesmen var. 1895-1949 yılları arasında yaşamış, Mustafa Kemal kuşağından ziraat uzmanı. O tarihlerde mühendislik bilim dalı yok. Ziraat yüksekokulu mezunu olarak, aydınlanmacılığın, eğitim seferberliğine dönüştürülmesi çalışmalarının yılları içinde, tüm üretim alanlarına dönük bilimsel çalışmalar kapsamında yapılan danışma toplantılarına, program çalışmalarına çağrılmış, görevler almış. Mustafa Kemal özel olarak, atlar da içinde evcil hayvanların üretim kalitelerinin geliştirilmesinde ilerlemesini istemiş. Çok çalışmış, çok üretmiş, onur duyulacak bir baba modeli olmuş.

Erken kaybetmenin de acısı ile, bilimsel çalışmaları ile halen Amerika’da öne çıkan oğluna da Fikri adını vermişler. Aile, özellikle kardeşleri, uzaktaki genç Fikri Karaesmen’i yeni bilimsel makaleleri ile yakından izlemekten keyif alıyorlarmış. Literatürde, bilim alanı ile bağdaşır gibi görülmeyen bir başlığı görünce, meraklı kardeş merakla sormuş. “İpekböceğinin kaliteli ipek üretiminde evrimi” anlamına gelebilecek bir başlığın konusunu şaşkınlıkla sorgulayınca, gerçeğinde büyükbaba Fikri Karaesmen’e ait bir bilimsel çalışmanın metninin Amerikalılar tarafından bilinmeden, yanlışlıkla torunun makaleleri arasına yerleştirildiğini övünçle öğrenmişler.


MÜHENDİSLİKTEN BESLENEN SANAT ÇALIŞMALARI

Sanatın her alanına dönük çabaları, katkıları ile, izleyici ve soluksuz sanat yazarı olarak, aldığı ödüllerle de, belki de mühendislik alanındaki bilimsel başarılarının bilim, eğitim, üretim dünyası içinde ağırlıklı olması nedeniyle, daha da ünlü, popüler olabilir.

Bu söyleşi için bir kez daha gazetemizin sanat sayfalarında yer almış yazıları içinde, çok sayıda en önemli, anlamlı sanat yayınları içinde yayımlanmış yazılarının, ödüllerinin dökümüne şöyle bir ulaşmaya çalışmak bile belleğimizde kalmış izlerin ötesinde çok önemli bir başarının söz konusu olduğunu görmeye yetiyor da artıyor. Çıkan sonuç şu ki, bir yazının içinde bir bölüm olarak Erhan Hoca’nın sanata katkılarının anlamını özetlemek bile olanaksız. Zorunlu son çare olarak, bir tadımlık paylaşım için, yerimizin elverdiği ölçüde yayımlanmış yazılarının içerikleri, alınmış ödüllerin eksikli dökümleri, kimi fotoğraf kareleri ile yetinmek zorunda kalacağız. 

Bilimi, mühendisliği sanatla buluşturmanın, bilime sakinlik, soluk katma anlamına, değerine gelince, o görevin değerini kamuoyuna ulaştırmak, varsın öğrencilerinin, bilim kurumlarının görev, sorumluluk alanları içinde kalsın..

ÖNGÖRÜLERİ HEP DOĞRU ÇIKTI

Bilişim teknolojisinin bugünlerin çok gerisinde olduğu yıllarda, Cumhuriyet gazetesinde sabahlayan, çalışanları arasında hayranlıkla izlenen bir isim olarak Erhan Hoca’yı unutamayız. Seçim sonuçlarını okuma, öncesi öngörülerde, yazılarının, dizilerinin gerçekleri görmemize katkılarını hafife almak, unutmak söz konusu olabilir mi? Elbette çalışırken çok sıradan işler yapıyormuş gibi sempatik, sade duruşuna hayranlık duymamak olanaksızdı.

Gerçeğinde yaptığı işin mühendislik, matematik kurallarının işleyişinin insan davranışlarına uyarlanması olduğunu anlatmasından çok da fazla bir şey anlamazdık. Ama yazdıkları öylesine yalın, anlaşılırdı ki, öğrendiklerimizden çok anlamlı dersler çıkarma şansını yakaladığımızın bilincinde de oluyorduk. Sonuç çıkarımları öylesine anlaşılır, yalın oluyordu ki, mühendisliğin, matematiğin dengeleri üzerinden kurulan bağlarla ne yaptığını çok da kavrayamıyorduk. Bu yazıya dönük olarak da bir kez daha açıklama istediğimde, farklı kaynaklardan çıkmış farklı özellikler, akışkanlık, içlerinde barındırdıkları maddeere ilişkin çok farklı derelerin, birleşe birleşe sonunda büyük bir nehir yapmış olarak denize akması benzetmesini yaptı.

İşte tam da bu mantıkla farklı kimlikler, beklentiler, kültürel kimliklere sahip seçmenlerin söz konusu bir seçimin zaman dilimi içinde hep birlikte oy kullandıklarında özünde ayrı ayrı amaçlarına dönük oyları ile, oylarının bütünselliği içinde, matematik, mühendislik mantık ilişkileriyle de öngörülebilecek ortak noktalarda buluştuklarının gerçeğini altını çiziyor. Kendisi de ülkemize dönük ilk seçim öngörülerinde söz konusu verilerden yararlandığının altını çiziyor. Yeri gelmişken Erhan Hoca’nın kendi siyasal kimliği, beklentilerinin bağları ile de ilişkili olarak, ilk seçim öngörüleri çalışmalarını ülkemizde yapan kişi olarak ünlendiğini, bilindiğini paylaşmak isterim.

Bizdeki ilk yayımlanmış çalışması 1973 seçim sonuçları üzerinden. Siyasal, toplumsal, kültürel kimlik ve yaklaşımlarıyla da bağlantılı İlhan Selçuk, Nadir Nadi yakın arkadaşları. Benzer bir çerçevede yaklaşımla Ecevit’in seçim çalışmalarına katkıda bulunuyor. Seçim sonuçları öngörülerinin başarısıyla da Le Monde’a bile kapak oluyor. Erhan Hoca’nın sıcak insan ilişkilerinin payı da yadsınamaz, seçimler öncesi, sonrası gazeteye her gelişi sevinçle karşılanır. Gönüllü üstlendiği seçim sonuçları öncesi, sonrası değerlendirmeleri, yazı dizileri Cumhuriyet gazetesi ve okurlarına değerli katkı, armağan olarak, gazetenin koşulları zorlanarak hemen yayımlanmak üzere gereken sayfalar açılır.. Kuşkusuz Erhan Hoca’nın Cumhuriyet’in ayakta kalmasına, uzun soluklu, ilkeli yaşamasına ilişkin duyguları, çabaları, görüşleri hep saygı ve sevgi ile karşılanır..


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler