Bilip susanlar suç ortağıdır
6 yıl önce öldürülen Dönmez'in ailesi, faillerin yakalanmamasını olayın etkin soruşturulmamasına bağlıyor.
Üniversiteden yeni mezun olmuş, askere gitmek üzere olan Barış Dönmez’in Beyoğlu’nda “Academy 14” adlı barda, boğazı kesilerek öldürülmesinin üzerinden 6 yılı aşkın bir süre geçti. Cinayet davası ise olaya ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmediği için kördüğüm oldu. Olay gecesi barda olan onlarca tanık, adresleri bulunamadığı gerekçesiyle mahkemeye getirilmezken duruşmada ifade verenler ise “olayı görmedim, hatırlamıyorum” dedi. Barış Dönmez’in annesi Ayla Dönmez “O gece barda olan herkes gördü. Görmemek mümkün değil... Bilen kişi söylemiyorsa, bu onun için de tehlikeli. Bir insan böyle bir şeyi taşıyamaz. Hayatının bir yerinde bunu çok kötü yaşayacak. Söylemediğimiz zaman o cinayeti işlemiş oluruz” diyor.
Ayla Dönmez, Barış’ın gidişini bir türlü içine sindiremediğini söylüyor. Hiç ummadığı bir anda, olmadık bir çağrışımla yine Barış’ını var ederken “Barış hep benimle, babasıyla beraber. Aradan geçen çok büyük bir zaman dilimi ama bana göre çok yeni, çok yakın, hiç bitmeyen sıcaklıkta duygu yaşatan durum bu. Yaşanabilecek bir duygu değil aslında... İnsanoğlu yine ayakta duruyor... Ama önceki yaşayış biçimi, hayata bağlılığı, çevreyi duyup algılaması çok farklı bir boyutta oluyor. Bir yarım kalmışlık duygusu... Her türlü olay, sohbet, gözlemimiz, mutlaka Barış’la ilgili anıları bize yaşatıyor... ” diyor. Psikolog olarak büyük kayıplar yaşayan pek çok insana danışmanlık eden, benzer duygularla daha iç içe ilişki içinde olan Dönmez, aile olarak da şiddete karşı olduklarını, insana önem verdiklerini, Barış’ı da böyle yetiştirdiklerini anlatıyor. “Barış, küçükken bir çocuk vurduğu zaman, ‘Niye vuruyorsun? Gel konuşalım’ derdi. Kavga etmekten hoşlanmazdı. İyilik mi ettik, kötülük mü? Bazen ‘Özür dileriz Barış, biz seni böyle yetiştirdik’ demek geliyor içimden, ama tabii ki doğrusunu yaptık…”
Adalet duygumuz kararıyor
Barış’ın davasının bütün duruşmalarına katılan Ayla Dönmez, sorunların hukuk yoluyla çözülmesi gerektiğine inanırken, duruşmalara gide gele farklı düşünceler ve duygular yaşamaya başlamış. Yasaların ve mahkeme sisteminin, soruna odaklı olmadığını, haksızlıkların, haklılık duygusunun ağır bastığı biçimde çözümlenmesi noktasında yeterli olmadığını görmüş; “İlk başından beri ben adalete güveniyorum diyerek baktım davaya... Ancak adaletin uygulanması sırasında çıkan sonuçlar adalet duygumuzu karartıyor. Soru işaretleri geliyor, kaygılarımız artıyor.” Ayla Dönmez, son yıllarda polis araçlarındaki “Halk için emniyet adalet için hizmet” sloganlarını görünce, öfkelendiğini söylüyor. Barış’ın yaşadığı saldırının hemen ardından, polisler, sorgulamaları tam yapsalardı davanın farklı ilerlemiş olacağını vurguluyor. “Hâlâ bulunamayan tanıklar var. İstanbul’da yaşayan bir kişiyi polis nasıl bulamaz? Ben bunu anlamıyorum. İstenildiği zaman Türkiye’nin bir ucundan şüpheli bulunabiliyor... Hukukçular da ön soruşturmanın ciddiyetten uzak olduğunu söylüyorlar…”
Dönmez ailesi her duruşmada, birinin çıkıp gördüklerini, “gerçekleri” söylemesini bekliyor. Küçük bir mekânda olan bu olayı kimsenin görmediğine inanmadığını söyleyen Ayla Dönmez, “Mutlaka birilerinin gözüne ilişmiştir. Garsonlar ya da barın bodyguard’ları görmemiş olabilir mi? Görüp de yıllardır bunu saklayan bir insanın ruh sağlığı da normal olamaz. Bir yerde patlayacak ve kendisi için çok kötü olacaktır... Bu duygu onları mahvedecek. Böyle bir duyguyu yaşamak, cinayete şahit olup da söylememek... Hiçbir vicdan bunu taşıyamaz... Kişi gördüklerini duyduklarını söylemezse suça ortak olmuş demektir” diyor. O gece barda olan çalışanların, müşterilerin, barın sahiplerinin, en önemlisi de olayı soruşturan polislerin, cinayetin aydınlatılmamasından sorumlu olduklarını vurgulayarak şunları söylüyor: “Daha sonra yargı aşaması var. Barış’ın arkadaşları, oradaki görevliler, yani orada bulunan herkes cinayeti görmediklerini söylüyor. İnsan olarak mahkemeye gördüğümüz, yaşadığımız, bildiğimiz her şeyi aktarmak sorumluluğundayız. Bu insan olmanın yüklediği bir sorumluluk ve ahlaktır.”
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Colani’nin arabası
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması
- 'Bıyık altından gülüyorsunuz'