Bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı

Antalya'nın Döşemealtı ilçesi Çubukbeli mevkisindeki kum-taş ocağında geçen yıl 12 Şubat'ta meydana gelen ve iki kişinin ölümüyle sonuçlanan göçükle ilgili dava sürerken, bilirkişi heyetinin olayla ilgili kişi ve kurumların kusur oranlarına ilişkin raporu mahkemeye ulaştı.

Bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.01.2010 - 10:50

Bilirkişi raporunda, ''kaçınılmazlık'' unsuruna yer verilerek göçüğün jeolojik ve meteorolojik faktörlerden kaynaklandığı belirtilirken, şirket sahibi ile maden mühendisi 2 tutuksuz sanık ile ocağı şirkete kiralayan belediyenin ise olayda tali kusurlu olduğu belirtildi.

Çubukbeli mevkisindeki kum-taş ocağında meydana gelen ve iş makinesi operatörleri Sami Demirtaş (27) ve Mehmet Çevik'in (28) tonlarca kaya kütlesi altında ölümüyle sonuçlanan göçüğün üzerinden bir yıl geçerken, ''Taksirle ölüme sebebiyet verme'' suçlamasıyla haklarında dava açılan tutuksuz sanıklar, şirketin sahibi Hasan Dağıstan (60), kum-taş ocağının kontrol sorumlusu maden mühendisi Mehmet Kovan (34), pazarlama ve satış sorumlusu Mustafa Hakan Aydın (49) ile ustabaşı Bayram Tüzün'ün (38) yargılaması devam ederken, olayla ilgili olarak önceki duruşmalarda istenilen bilirkişi heyeti raporu da, yargılamanın yapıldığı Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ulaştı.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tayin edilen, inşaat, jeoloji ve maden mühendislerinden oluşan 3 kişilik uzman bilirkişi heyetince hazırlanan raporda, kaş ocağının işletilmesine yönelik verilen izinlerin süreci aktarılarak, bu süreç sonunda Dağıstan Kum, İnş. Ltd. Şti'nin, Çevre ve Orman Bakanlığından 28 Haziran 2006'da aldığı ÇED Olumlu Belgesi ile ilgili raporlarla faaliyetini sürdürdüğü belirtildi.
 

Kaçınılmazlık unsuru

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün ilgili maddelerine atıfta bulunulan raporda, Dağıstan Limited Şirketi'nin sahibi ve yetkililerinin ise tüzükte yer alan maddelerle ilgili gerekli güvenlik önlemini yerine getirmediğinin tespitine yer verildi.

Raporda, firma yetkililerinin, kendilerinden önce taş ocağı olarak açılmış ve arazinin yapısına göre uygun olmayan tarzda başlanmış hafriyat çalışmalarına dikkat ederek, ilgili kuruluşları uyarması ve bu yönde gerekli rehabilitasyon önlemlerini alması gerektiğine işaret edilerek, ocakta zorunlu olan maden mühendisi ve ilgili elemanların sadece ocak içinde ve şantiye bünyesinde değil, ocak dışından gelebilecek tehlikeleri de dikkate alarak gerekli önlemlerin alınması yönünde gerekenleri yapmadıkları, iş veren ile diğer kuruluşları uyarmadıklarının anlaşıldığı ifade edildi.

Raporda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan işletme yetkisini üzerine alan Döşemealtı Belediyesinin de, yıllardan beri taş ocağı olarak kullanılan alandaki kazı ve hafriyatın, ocağın jeolojik yapısı ile işin tekniğine uygun yapılmadığını bildiği veya gördüğü halde işletme iznini verdiği savunuldu.

Göçük altında kalarak ölen iki işçinin 5 yıldır çalıştıkları, kaza ve tehlikeleri görecek, sezecek deneyime sahip olduklarına yer verilen raporda, göçüğün iki işçinin çalıştığı alanın 200 metre uzağında birden meydana gelmesi ve çalıştıkları bölgeye doğru akmasından dolayı göçük altında kaldıkları, olayda herhangi bir kusurlarının olmadığı tespiti de vurgulandı.

Bilirkişi raporlarındaki tespitler, değerlendirmeler ve tanık ifadeleri dikkate alındığı, göçük-heyelan olayının çalışma ruhsatlı sahanın dışında meydana geldiği, ayrıca göçük olayının ocak sahasında yapılan, patlamalı veya makineli çalışmalardan kaynaklanmadığı belirtilen raporda, şu tespitlere yer verildi:

''Ocak sahasının içinde ve üst kısımlarındaki kademelerden daha yukarıdaki bölgelerde zeminin jeolojik yapısından ve tabakalar arasındaki birimlerin aşırı derece yağmur suyu olmasından kaynaklandığı, bu nedenle olayda kaçınılmazlık unsurunun olduğu anlaşılmıştır. Ocakta meydana gelen göçük-kaya düşmesinin esas olarak jeolojik faktörlerden kaynaklandığı anlaşılmış, ana faya dik fayların kaya düşmesinde etkili olduğu, tabaka arası ve kırıkları dolduran kil oluşumlarının yağmur suları ile şişmesinin de olayda ve heyelanda büyük rol oynadığı tespit edilmiştir.''
 

Sanık ve belediye tali kusurlu

Bilirkişi heyeti, kusur yönündeki incelemeye ilişkin ise, taş ocağını işleten şirketin sahibi Hasan Dağıstan ile makine mühendisi Mehmet Kovan'ın sorumluluklarına karşın, çalışma sahası dışından gelebilecek tehlikelere karşın gerekli önlemi almadıkları ve ilgili kuruluşları uyarmadıkları gerekçesiyle tali kusurlu olduklarını bildirdi.

Bilirkişi raporunda, Dömealtı Belediyesinin de, kazı ve hafriyatların ocağın jeolojik yapısına ve işin tekniğine uygun yapılmadığını bildiği ve gördüğü halde şirkete işletme izni verdiği gerekçesiyle meydana gelen olayda tali kusurlu olduğu belirtildi.

Raporda, tutuksuz yargılanan şirketin pazarlama ve satış sorumlusu Mustafa Hakan Aydın ile ustabaşı Bayram Tüzün'ün ise ölen işçiler gibi hiç bir kusurlarının bulunmadığı kanaatine yer verildi.
 

İddianamedeki suçlamalar neydi?

Antalya'nın Döşemealtı ilçesi Çubukbeli mevkisindeki kum-taş ocağında 12 Şubat'taki göçükte, operatörler Sami Demirtaş ve Mehmet Çevik, iş makineleriyle çalışma yaparken kayaların altında kalmıştı. Demirtaş'ın cesedine 15 Şubat'ta ulaşılırken, Çevik'in cesedi 12 gün sonra kayaların altından çıkarılmıştı.

Savcılık, Dağıstan, Kovan, Aydın ve Tüzün'ün, ''Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma'' suçlamasıyla 2 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep ederken, bu suçlamalarla açılan dava, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler