Bir buzdolabı için 30 ay ter dökmek gerek

Yeni asgari ücret ile asgari ücretlilerin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hanehalkı Tüketim Harcamaları Çalışmasına göre gıda için yapabilecekleri günlük harcamanın 7,41 TL olduğu belirtildi.

Bir buzdolabı için 30 ay ter dökmek gerek
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.12.2010 - 09:28

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) tarafından yeni asgari ücrete ilişkin gerçekleştirilen araştırmada, 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren asgari ücretin 16 yaşından büyük bir işçi için yüzde 4,7'lik zamla brüt 796,50, net asgari geçim indirimi dahil 629,96 liraya yükseleceği hatırlatıldı.

Araştırmada, eşi çalışmayan ve 2 çocuklu bir asgari ücretlinin asgari geçim indirimiyle eline 660 TL geçeceği dikkate alınarak, TÜİK 2008 Hanehalkı Tüketim Harcamaları Çalışmasında, en yoksul yüzde 20'lik kesimin harcama kalıbına göre oluşturulan harcama planında, bir asgari ücretlinin yaşamını sürdürebilmek için gelirinin sadece yüzde 33,7'sini gıda harcamalarına ayırabileceği ifade edildi. Buna göre, asgari ücretlinin gıda harcamaları için ayda 222 TL harcayabileceği dile getirilen araştırmada, ''TÜİK Hanehalkı Tüketim Harcamaları çalışmasına göre, 1 Ocak'ta yürürlüğe girecek olan zamlı asgari ücret ile gıda için yapılabilecek günlük harcama sadece 7,41 TL'' denildi.
Asgari ücretlinin gıdaya ayırabildiği günlük 7,41 lira ile eşinin, kendinin ve çocuklarının karnını doyurmak zorunda olduğuna işaret edilen araştırmada, ''Türkiye'ye Özgü Beslenme Kalıbı ve TÜİK Madde fiyatları dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre 4 kişilik bir ailenin günlük sağlıklı beslenebilmesi için kişi başına ortalama 7,78 TL gıda harcama yapması gerekmektedir. Buna göre asgari ücretli, 1 kişinin sağlıklı beslenmesi için gerekli olan gıda harcaması ile 4 kişiyi doyurmaya çalışmaktadır'' denildi.

TÜİK Madde Fiyatları İstatistiklerine göre Kasım 2010 tarihi itibariyle ortalama kira bedelinin 487 TL'yi bulduğu anımsatılan araştırmada, asgari ücretlinin kira ve diğer konut harcamaları için ayırabileceği tutarın sadece 203 lira olduğu, buna göre asgari ücretlinin en sağlıksız çevrede, kentsel donatı hizmetlerinin en az olduğu, deprem riski altındaki konutlarda yaşamak zorunda kaldığı ifade edildi.

Asgari ücretlinin çalıştığı işyerinin servis imkanı yoksa ulaşımının da büyük bir sorun olduğu vurgulanan araştırmada, asgari ücretten ulaşıma ayrılabilecek payın aylık 50 lira, günlük ise 1,68 lira olabileceği bildirildi.

Araştırmada, asgari ücretlinin TÜİK 2008 Hanehalkı Tüketim Harcamaları Çalışması çerçevesinde giyim için ayda 30 TL, sağlık için 12 TL,kültür ve eğlence için 8 TL, eğitim için 5 TL harcayabileceği kaydedilerek, şu görüşlere yer verildi:

''Asgari ücretlinin kültür ve eğlence için ayırabildiği pay toplamda aylık 8 TL'yi bulurken, bu miktar ile ne sinema, ne tiyatro ne de maça gidebilmek mümkün. Sinema bileti ortalama 9,9 TL. Isınma, bakım, onarım, temizlik ve hatta kadro eksikliği nedeni ile öğretmen ihtiyacı, kaynak yokluğu bahanesi ile velilerin ödediği katkı paylarına teslim edilen eğitim koşularında, asgari ücretli çocuğuna defter kalem bile alamayacak durumda. Okul tercihleri büyük oranda, yoksul ve kaynak yokluğundan eğitim veremez durumdaki okullar. Yani asgari ücretlinin çocuğunun okuması aylık 5 TL'lik ayrılan pay ile yokluktan dolayı neredeyse mucize.''
 

Buzdolabı almak için 30 ay çalışma

Araştırmada, asgari ücretlinin ev eşyası için ayda 34 lira ayırabileceğine işaret edilerek, ''Asgari ücretlinin ortalama fiyatlı bir buzdolabını alması için ev eşyası için ayırabildiği bu para ile 30 ay çalışması gerekiyor'' ifadesi kullanıldı.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) 2008 yılı istatistik yıllığına göre, Aralık 2008 itibariyle 8 milyon 800 bin sigortalı ücretlinin yüzde 41,1'i asgari ücret düzeyinde gelire sahip olduğuna işaret edilen araştırmada, şunlar kaydedildi:

''Asgari ücretin sadece yüzde 4 üzerinde bir gelire sahip olanlarla bu oran yüzde 54'e, sayı ise 4 milyon 783 bine ulaşmaktadır. Asgari ücret zammı aileleri ile birlikte 20 milyon kişiyi doğrudan etkilemektedir. Oysa 'yoksullukla mücadele' söylemi adı altında, uygulanan ekonomi politikaların sonucunda muhtaç duruma düşürülmüş geniş halk yığınlarına, çeşitli yardımların gündeme getirildiği günümüzde, yoksulluğu yenmenin en önemli aracı olarak görülen asgari ücretin tespiti, 'ülke şartları', 'enflasyonla mücadele' gibi öznel olmayan değerlendirmelerle baskı altına alınmaktadır. Bu da yoksulluğun ve sefaletin sürdürülmesi anlamına gelmektedir.''

 

''Desteğe ihtiyacı olan işvere değil işçiler"

Asgari ücretin belirlenmesinde resmi istatistik kurumu TÜİK'in tek kişi için belirlediği 899 TL'lik geçim haddinin dikkate alınmadığına vurgu yapılan araştırmada, zam oranlarının bir kez daha işveren ve hükümet yetkililerinin ortak kararı ile alındığı belirtildi.

Araştırmada, ''Hükümet, işsizlik fonu üzerinden işveren kesimine istihdam desteği altında, asgari ücret sigorta işveren payını destekleyerek 148 TL'ye varan teşvikler vermektedir. Halbuki, desteğe ihtiyacı olan işçilerdir. Buna karşın asgari ücret üzerinden gelir vergisi alınmakta, 106 TL'ye varan sigorta işçi payı konusunda işçilere bir destek yapılması söz konusu bile edilmemektedir'' denildi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler