Bir garip kırmızı bülten

Pınar Selek’i Türkiye’ye getirmek için Adalet ve İçişleri’nin hızı göz yaşarttı.

Bir garip kırmızı bülten
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 30.08.2013 - 03:21

Sosyolog Pınar Selek hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararı veren İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi kırmızı bülten çıkartmak için harekete geçti. Mahkemenin gönderdiği talep incelendikten sonra kırmızı bülten çıkartılıp çıkartılmayacağı konusunda son sözü Interpol Genel Sekreterliği söyleyecek.

Basında yer alan Pınar Selek hakkında kırmızı bülten çıkartıldığı haberinin ardından konuyu araştıran avukatı Akın Atalay, adli bürokrasinin istediği zaman ne kadar hızlı çalışabildiğine tanık oldu. Zamanaşımı kararları ile birçok dava sonuçlanamazken veya failler cezasız kalırken Pınar Selek’i Türkiye’ye getirmek için Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın göz yaşartan yazışma trafiği ortaya çıktı.

Adalet Bakanlığı’nın yazısı

Selek’in müebbet hapis cezası almasının ardından bürokrasi çarkları Türkiye’de hiç de alışık olunmayan bir hızla çalıştı. 24 Ocak 2013 günü mahkemenin kararını açıklamasının bir gün sonrasında, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı’na yazdığı yazı ile Selek’in Strasbourg’da bulunduğunu iletti. Adalet Bakanlığı ise 29 Ocak 2013 günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazdığı yazıda, “Yakalama emrinin CMK’nin 98. veya 199. maddesi gereğince kişinin savunmasının alınması müteakip serbest bırakılması amacıyla çıkartılmış olması durumunda böyle bir yakalama emrine istinaden iade talebinde bulunmanın mümkün olmadığını” belirtti. Bakanlık bu nedenle iade evrakı ile birlikte kırmızı bülten çıkartılmasının daha uygun olacağı görüşünü iletti.

Mart ayında gerekçeli karar yazımını tamamlayan mahkeme, bakanlığın görüşü doğrultusunda kırmızı bülten formunu da doldurdu ve işlemi başlattı. Uluslararası Hukuk ve Dışilişkiler Genel Müdürlüğü tarafından 16 Kasım 2011’de hazırlanan genelgeye göre, Interpol’ün kırmızı bülten çıkartması için gönderdiği talep formuna, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 100. ve 248/5 maddeleri uyarınca verilmiş bir tutuklama kararı eklenmesi gerekiyor. Eğer hakkında kırmızı bülten çıkartılması gereken kişi mahkûm edilip cezası kesinleşmişse, hükmedilen cezanın infazını teminen C. Başsavcılığınca çıkarılmış yakalama emrinin bulunması gerekiyor.

Kesinleşmiş cezası yok

Selek hakkında verilen yakalama kararı CMK’nin 98. maddesine dayanıyor, hakkındaki karar henüz Yargıtay aşamasında olduğu için kesinleşmiş bir mahkûmiyet de bulunmuyor. Ancak 98. madde uyarınca çıkartılan yakalama kararı mahkemenin kırmızı bülten formuna eklediği yazılar arasında CMK’nin 100. maddesi uyarınca verilmiş tutuklama kararı şeklinde yer alıyor. Mahkemenin 28 Mart 2013 tarihinde Adalet Bakanlığı’na gönderdiği evraklar yine bakanlık tarafından alışık olunmayan bir hızla incelendi ve eksiklikler saptandı ve mahkemeden talep formunu yeniden düzenleyerek göndermesi istendi.

Bakanlık uyarısı üzerine talep formunun “olguların özeti” bölümüne Pınar Selek hakkındaki suçlamalar yazıldı. Selek hakkında düzenlenen ve daha sonra birleştirilen her iki iddianame de talep formuna yazıldı. Ancak Pınar Selek hakkında düzenlenen ilk iddianame sadece PKK üyeliği suçlaması olmasına rağmen formda her iki iddianamede de Mısır Çarşısı’nın bombalanması ile ilgili suçlamalara yer verildi.

‘Kararı Interpol verecek’

Selek hakkında düzenlenen kırmızı bülten talebinin Interpol’e ulaşmasının ardından son kararı Interpol Genel Sekreterliği verecek. Selek’in avukatı Akın Atalay, gelişmeleri “Pınar’ın iade edilmesi için Fransa adli makamlarına iade başvurusu yapıldı mı? Bunları bilemiyoruz. Medya mensupları belki de, bakanlığı arayarak durumu öğrenebilir? Zaten, bırakın bakanlığı davada taraf olduğumuz halde, mahkeme bile, verdiği her kararı, yaptığı işlemleri yasaya göre bize bildirmesi gerekirken bildirmemiş; bir nevi gizli kapaklı işler vesselam... Güya mahkemenin işlem ve kararlarına bizim itiraz hakkımız var, demokratik yasamıza göre. Bırakın itirazı, yapılan işlemlerden, alınan kararlardan haberdar bile edilmiyorsunuz, neymiş savunma hakkı kutsalmış, kısıtlanamazmış. Geçin bunları bir kalem...” sözleri ile değerlendirdi.

Fransa’nın imtihanı

Atalay, Türkiye tarafından son on yılda Interpol’e iletilen 298 talepten sadece 9’unun kabul edildiğine dikkat çekiyor ve ekliyor; “Fransa özelinde ise 28 talepte bulunulmuş, kabul edilen tek bir talep olmamış, 11’i reddedilmiş, 3’ünden vazgeçilmiş, 14’ü ise halen derdest durumdaymış. Şimdi sırada Pınar Selek’in iade başvurusu var. Ne dersiniz, son 10 yılda kabul edilen ilk iade başvurusu Pınar’ınki olur mu? Bugüne kadar terör suçundan iade taleplerini kabul etmeyen Fransa, hele de yakından izlediği ve büyük bir adaletsizliğe, haksızlığa, mağduriyete uğradığını sık sık farklı ortamlarda dile getirdiği bir davada iade kararı verir mi?”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler