'Bir tek AKP'den ses yok'

TBMM Genel Kurulu'nda, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın adrese dayalı nüfus kayıt sistemi ve seçmen kütükleri konusunda bilgi vermesinin ardından gruplar da görüşlerini ifade etti.

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, seçmen kütükleriyle ilgili temel ilkenin değiştirilerek YSK'nın yapması gereken bir için idareye bağlı bir genel müdürlüğe bırakılmasına itiraz ettiklerini belirterek, ilgili yasada böyle bir hüküm bulunmadığını kaydetti. Mükerrer seçmen iddialarının olmadığını ifade eden Okay, ''Sorun YSK'nın seçmen kütükleri veri tabanını doğrudan içişleri Bakanlığına dayandırmasıdır. Bunu YSK yapmalıydı, İçişleri Bakanlığı'ndan istediği kadar yararlanmalıydı. Madem bu kayıtlar bu kadar sağlıklıydı niye o zaman Anayasa Mahkemesi, kapatılan belediyelerle ilgili, iptal davası açanlar için yürürlüğü durdurma ve iptal kararı verdi. YSK, niye 862 belediye için seçime katılma izni verdi? Çünkü sistemde hatalar, eksiklikler ve yanlışlıklar var'' dedi.

AKPdışındaki her siyasi partinin şikayetçi olduğuna işaret eden Okay, ''Bir tek AKP'den ses yok, tık çıkmıyor. Ama unutmayın ki bir oyla seçimin kaderi değişiyor. İddialara, eleştirilere ve getirilen olaylara münferit olay diyemezsiniz'' diye konuştu.

'Anayasal kriz yaşanıyor'

DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, Türkiye'de her seçim döneminde seçmen kütükleri tartışması yaşandığını, ancak hiçbirinde şu andaki kadar Anayasal ve yasal kriz yaşanmadığını savundu. Demirtaş, ''Cumhuriyet'in hala seçmen kütükleriyle ilgili sorunu giderememiş olması çok hazindir'' dedi.

Demirtaş, bugün yaşanan sorununun ''seçmen sayısının 6 milyon artması'' olmadığını kaydederek, ''Türkiye'de seçmen kütükleri Anayasa gereği YSK tarafından belirleniyordu. Şimdi ise yürütmeye bağlı bir organ belirleyecek. İşin esası budur ve bu konuda ciddi sıkıntı vardır. Seçmen kütüklerinin yüzde 100'nün TÜİK verileri baz alınarak belirlenmesi doğru mu?'' diye konuştu.

İçişleri Bakanı Atalay'ın ''YSK nüfus sayımı mı yapacaktı?'' demesi üzerine Demirtaş, ''Şimdiye kadar nasıl yapılıyordu ise öyle yapılacak'' karşılığını verdi. Demirtaş, TÜİK'in yaptığı adrese dayalı nüfus kaydının tartışmalı olduğunu, Türkiye'nin hala gerçek nüfusunu bilemediğini savunarak, bu kayıtta tutulan formların da imha edildiğini söyledi. Demirtaş, ''Diyarbakır'da oturuyordum ve nüfusa yazılmadım. Evime kimse gelmedi, not da bırakılmadı. Ben gidip kendimi muhtarlıkta yazdırdım. Anketörler hangi kafede oturup, bu formları doldurdu bilmiyorum. Benim gibi herkes de şüphelidir. Bu da seçimleri şüpheli kılar'' ifadesini kullandı.

Demirtaş, sorunun çözülmesi gereğine işaret ederek, konuyla ilgili olarak Mecliste araştırma komisyonu kurulmasını istedi. Atalay'ın açıklamalarının tatmin edici olmadığını bildiren Demirtaş, 18 yaşını doldurmuş olsalar dahi hükümlüler, kısıtlılar ve askerlik görevini yapanların seçmen olamayacağını söyledi. Bakan Atalay'ın ''Onlar ayıklandı'' demesi üzerine Demirtaş, ''Top başka kurumlara atılmamalı, bu konudaki görev Meclis'indir'' diye konuştu.


Sorular itirazlarla giderilemez

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İçişleri Bakanı Atalay'ın ''aksaklıklar olduğunu kabul ettiğini'' belirterek, bundan sonra Mecliste bir araştırma komisyonu kurularak sorunun giderilmesi için çalışılması gerektiğini söyledi. Adrese dayalı nüfus kaydının seçmen kütükleri için esas alınmasının sorun yarattığını anlatan Vural, bir kimsenin seçmen olabilmesi için 18 yaşında olmasının yeterli olmadığını, bulunduğu yerde ve oturduğu adreste kayıtlı olması gerektiğini ifade etti. ''Kandil Dağı'nda ikinci adam olan kişi seçmen yazılmış, ölüler ve yurt dışında yaşayanlar da seçmen yazılmış'' diyen Vural, bunlara itiraz etmelerine rağmen ve ''YSK'nın bunları çıkardığını'' söylemesine rağmen bu kişilerin hala kayıtlarda gözüktüğünü anlattı. YSK'nın yazım yapma hakkı bulunduğuna işaret eden Vural, bu yazım sonucu seçmen listelerinin oluşturulabileceğini vurguladı. Vural, sorunun itirazlarla giderilemeyeceğini savundu.

'Geçmiş yıllara göre daha doğru...'

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, benzeri tartışmaların Türkiye'de her seçim öncesinde yapıldığını belirterek, bunda nüfusla ilgili gerçek bilgilerin olmamasının etkili olduğunu söyledi.

Önce mahalle, cadde, sokak, evlerin numaralandırılmasının ardından TÜİK'in yaptığı anketörlerin yüz yüze görüşmesi sonucu adrese dayalı nüfus kaydını oluşturduğunu anlatan Bozdağ, Türkiye'nin gerçek nüfusunun 2008 yılı başında açıklandığına işaret etti. Yeni sisteme göre düzenleme yapıldığına dikkati çeken Bozdağ, seçmen kayıtlarını nüfus müdürlüklerinin değil, YSK'nın oluşturduğunu vurguladı.

Bozdağ, seçmen sayısının arttığı geçmiş seçimlerde de gündeme geldiğini belirterek, ''Geçmiş yıllarda seçmen yaşına gelmiş kişiler listelerde olmadığı için sandık başına gittiğinde oy kullanamıyordu. Oysa yeni sistemle, seçmen listesinde olmayan kalmamıştır. Askı süresi de konuyla ilgili itirazların yapılabilmesi için konulmuştur. İtirazlar ilçe seçim kurularına yapılıyor. Bu kurullarda siyasi parti temsilcileri de var. İlgililere düşen, görevlerini tam olarak yapmasıdır. Seçmen kütükleri düzenlemesi, diğer yıllara göre daha doğru bir uygulamadır'' dedi.

 

'Davacıyım'

DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli ise ''konunun davacısı'' olduğunu belirterek, sorunu yargıya taşıdığını, davanın halen Danıştay 10. Dairesinde görüşüldüğünü söyledi. İçişleri Bakanı Atalay'ın konuyla ilgili açıklamalarının Anayasa'nın görülmekte olan bir davayla ilgili ilkesine aykırı olduğunu savunan İçli, 5749 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleriyle ilgili yasada yapılan değişikliğin de Anayasaya aykırı olduğunu söyledi.

İçli, ''Dünyanın her yerinde seçmen kütükleri yargının denetim ve gözetimindedir. Ama Türkiye'de bu son değişiklikle, İçişleri Bakanlığı'nın gözetim ve denetimine bırakılmıştır. Bu da Anayasaya aykırıdır'' dedi.