"Birçok sınır açılacak"

Türkiye ve Ermenistan arasındaki mutabakat ile ilgili konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Bu bir süreçtir ve bittiğinde sadece Türk-Ermeni sınırı değil, birçok sınır açılacak'' dedi. Davutoğlu, ''açılacak birçok sınır'' ifadesiyle ilgili olarak da, Azerbaycan-Ermenistan sınırını örnek gösterdi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 01.09.2009 - 07:27

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan arasında imzalanan protokole ilişkin açıklamalarda bulundu.

Şam'dan Lefkoşa'ya giderken uçakta Reuters Ajansı'na açıklamalarda bulunan Davutoğlu, ''diplomatik ilişkilerin kurulması ve sınırların açılması'' konusunda Türkiye ve Ermenistan tarafından dün yapılan ortak açıklama konusunda, ''Bu bir süreçtir ve bittiğinde sadece Türk-Ermeni sınırı değil, birçok sınır açılacak'' dedi.

Türkiye'nin, 1993'te Ermenistan ile olan sınırlarını kapatmasına neden olan Azerbaycan'ın Yukarı Karabağ bölgesinin Ermeni güçleri tarafından işgali konusuna da değinen Davutoğlu, ''bölgedeki bu sorunun da mutlaka çözülmesi gerektiğini'' vurguladı.

 

Davutoğlu NTV'ye konuştu

Ziyaret için bulunduğu KKTC'de NTV'nin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Ermenistan ile Türkiye arasında paraf edilen iki protokole ilişkin soruları yanıtladı.

Davutoğlu, Türk diplomasisinin genel ilkelerini artık herkesin doğru anlaması gerektiğini söyleyerek, "Artık krizlere dayalı ve bu krizlerin getirdiği psikolojik eşiklere dayalı politikalar yerine, uzun dönemli vizyonlara istinat eden bir dış politika geliştirmek önemli. Yani krizlerden tıkanıklığa gitmek değil, vizyondan krizlere yaklaşarak krizleri etkin olarak çözmeye çalışmak" diye konuştu.

Türkiye'nin etrafında kriz üretmeyen bir çevre oluşturmak istediklerini söyleyen Davutoğlu, "Bu Türkiye için geleceği, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği için bir şarttır" dedi.

Davutoğlu, komşu ülkelerle izlenen sıfır sorun politikasının da buna dayandığını belirterek, Türkiye'nin hemen hemen bütün komşularından coğrafi, askeri ve ekonomik olarak çok daha büyük olduğuna dikkati çekti. "Dolayısıyla düzen kurma misyonu bizimdir" ifadesini kullanan Davutoğlu, düzen kurarken de komşularla sağlam ilişkiler geliştirilmezse düzen arayışının en önemli unsurunun eksik kalacağını kaydetti.

Bakan Davutoğlu, Türkiye-Ermenistan normalleşmesinin önünün açılması gerektiğini belirterek, ancak buna paralel olarak Ermeni-Azeri ihtilafının çözülmesinin önemine de işaret etti ve uluslararası hukuka dayalı olarak bu ilişkilerin normalleşmesinin de bu vizyonun bir parçası olduğunu kaydetti. Davutoğlu, "Çünkü bölgede kapsamlı bir normalleşme olmazsa tek bir normalleşmenin yaşayabilir, sürdürülebilir olması mümkün değildir" diye konuştu.

Türkiye'nin gerek Kafkaslar, gerekse Orta Doğu ve Balkanlar'a bakışının bu çerçevede olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Donmuş krizler, donmuş sınırlar elimizde patlamaya hazır bombalar gibi" dedi.

Davutoğlu, Türkiye'nin, kendi iradesiyle mevcut durumu değiştirerek donmuş krizleri çözme basireti göstermesi gerektiğini belirtti ve uluslararası toplumun da bu adımı görmesi, Kafkaslar'da kalıcı bir barış tesis edilmesi için bütün sorunların çözülmesi iradesini göstermesi gerektiğini bildirdi.

 

Azerbaycan ile ilişkiler

Azerbaycan'ın bu süreçten ne kadar haberdar olduğunun sorulması üzerine Davutoğlu, Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerinin "bir millet iki devlet" esasına dayandığını hatırlatarak, "her şeyin ortak olduğunu, dolayısıyla bütün bu süreçler konusunda bilginin de ortak olduğunu, hiçbir şeyin saklı olmadığını" kaydetti. "Gerekli bilgilendirmeler yapılmıştır" diyen Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen cuma Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'i aradığını, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu'nun da cumartesi günü Bakü'ye giderek gerekli bilgilendirmelerde bulunduğunu belirtti.

İki ülke ilişkilerinin köklü bir temele, "iki devlet bir millet" ilkesine dayandığını, ancak aynı zamanda da "egemen, eşit ve kardeşlik esasına" dayanan bir ilişki bulunduğunu söyleyen Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Biz hiçbir zaman Azerbaycan'ın Türkiye'nin menfaatlerini gözetmeden bir politika geliştireceğine, kim ne söylerse söylesin inanmayız. Aynı şekilde Azeri kardeşlerimizin de onların menfaatlerini gözetmeyecek bir politikanın Türkiye tarafından yürütülmeyeceğine mutlak olarak inanmasını bekliyoruz. Hiçbir süreç, bizim için Türkiye-Azerbaycan dostuluğundan daha önemli değildir."

Bakan Davutoğlu, bu sürecin Azerbaycan'ın milli menfaatlerine zarar vermeyeceğini, bu konudaki tutumlarının çok açık olduğunu söyleyerek, bu süreçle Yukarı Karabağ ve işgal altındaki topraklarla ilgili meselelerin çözümünün de ciddi bir ivme kazanacağına inandıklarını kaydetti.

Bir başka soru üzerine Davutoğlu, bu süreçlerin bazen kamuoyunun bilgisi dışında süregiden süreçler olduğunu söyleyerek, kamuoyunun bu süreçlerin seyrinin hangi aşamada olduğunu günbegün bilmesi gerekmeyeceğini belirtti.
"Buna olağanüstü bir gelişme olarak bakmamak lazım" diyen Davutoğlu, zamanlamanın

Ermenistan Cumhurbaşkanı Edvard Sarkisyan'ın dünkü açıklamalarıyla ilgisi bulunmadığını da bildirdi. Davutoğlu, sürecin Sarkisyan'ın açıklamalarından etkilenerek bu noktaya gelmiş olmadığını ifade ederek, "Türkiye dış politikada her zaman öznedir" diye konuştu.

 

Sarkisyan'ın Bursa'ya gelmesi söz konusu

Paraf edilen protokollerin ardından Sarkisyan'ın maç için Bursa'ya gelip gelmeyeceğinin sorulmasına karşılık, Davutoğlu şunları kaydetti:
"Bunu ilkesel bir tutum olarak söylüyorum: Sayın (Cumhurbaşkanı Abdullah) Gül Ermenistan'a maça giderken medeni bir ülkenin son derece erdem sahibi bir lideri olarak, hiçbir ön şart koşmadan ve karşılığında bir şey beklemeden gitmiştir. Bunun da dünyaca çok iyi anlaşılması lazım. Sayın Sarkisyan'ın Bursa'ya gelip gelmemesi kendi iradesidir, biz ona karışamayız ve bu gelişme de ondan bağımsız bir gelişmedir. Ama biz Sayın Gül'ün sergilediği tutumun Sayın Sarkisyan tarafından benimsenmesinin, kendisi için iyi olacağını düşünüyoruz. Ama gelip gelmemesi sürecin doğasını o anlamda etkilemez, tamamıyla kendi kararıdır."

 

Bundan sonra ne olacak?

Protokollerin paraf edilmesinin ardından ne olacağının sorulması üzerine Davutoğlu, Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu, gelinen sürecin topluma anlatılması, alınan kararların toplum tarafından benimsenmesinin önem taşıdığını, bunların iç siyasi süreç olduğunu, altı hafta içinde bu doğrultuda çalışmalar ve görüşmeler yapılacağını bildirdi.
"Biz bu 6 haftalık dönemi önemli bir fırsat olarak görüyoruz" diyen Davutoğlu, Başbakan (Recep Tayyip) Erdoğan'ın BM Genel Kurul toplantıları çerçevesinde de bu konunun ele alacağını belirterek, Karabağ sorununun aynı zamanda BM sorunu olduğunu kaydetti. "Biz Kafkasya barışının BM gündeminde olmasına ve daimi olarak takip edilmesine önem veriyoruz" diyen Davutoğlu, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün temin edilmesinin önemine dikkat çekti.
 

Dünya yakınlaşmadan memnun

ABD

ABD Dışişleri Bakanlığı, İsviçre'nin de katılımıyla Türkiye ve Ermenistan'ın, ikili ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde daha fazla adım atılmasına yönelik mutabakatının memnuniyetle karşılandığını bildirdi.

Açıklama, Türkiye ve Ermenistan'ın, diplomatik ilişkilerin tesisi protokolüyle ikili ilişkilerin geliştirilmesi protokolüne dair iç siyasal istişarelerin başlatılması konusunda mutabakata varıldığını bildirmesinin ardından geldi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ian Kelly imzasıyla yayımlanan açıklamada, ''ABD, İsviçre'nin de katılımıyla Türkiye ve Ermenistan'ın ikili ilişkilerinin normalleştirilmesinde daha fazla adım atılmasını ortaya koyan ortak mutabakatını memnuniyetle karşılıyor. ABD'nin eskiden beri pozisyonu, normalizasyonun önkoşulsuz ve makul bir zaman dilimi içinde gerçekleştirilmesi olmuştur. Ermenistan ve Türkiye'yi, bugünkü açıklamalarında tarif edildiği şekilde üzerinde mutabakata varılan çerçeve dahilinde, süreci hızlandırmaya davet ediyoruz'' ifadeleri kullanıldı.

Kelly açıklamada, ''her iki hükümetle de, bölgede barış, güvenlik ve istikrara katkıda bulunacak tarihi bir süreçte ilişkilerin normalleştirilmesine destek için yakın çalışmaya hazır olmayı sürdürüyoruz'' ifadesine de yer verdi.

 

Fransa

Fransa, Türkiye ve Ermenistan'ın, diplomatik ilişkilerin tesisi protokolüyle ikili ilişkilerin geliştirilmesi protokolüne dair iç siyasal istişarelerini başlatma hususunda mutabakata varmasının ardından iki ülkeyi kutladı.

Fransa Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndan yapılan açıklamada, Fransa'nın Türk ve Ermeni yetkilileri kutladığı belirtildi.

Açıklamada Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin bölge istikrarına katkıda bulunacak tarihsel bir olay olacağını da kaydetti.

 

Yunanistan

AGİT Dönem Başkanı Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, Türkiye ve Ermenistan'ın vardıkları son mutabakat ilişkin olarak iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının Güney Kafkas bölgesi ve ötesi için çok olumlu bir gelişme olacağını belirterek "Bu olumlu adım sıcak bir biçimde karşılıyorum" dedi.

Dora Bakoyanni, AGİT Dönem Başkanı olarak yaptığı açıklamada, Türkiye ve Ermenistan arasında sağlanan ilerlemeden duyduğu memnuniyeti dile getirirken diplomatik ilişkilerin kurulması amacıyla iç siyasi istişarelerin başlatılacağı açıklamasını olumlu karşıladığını belirtti. Bakoyanni, şunları söyledi:
"Türkiye ve Ermenistan arasındaki diplomatik bağların tesis edilmesi sadece Güney Kafkas değil, bu bölgenin ötesi için de olumlu bir adım olur. İki AGİT ülkesi arasındaki bağların normalleşmesine yönelik bu adım sıcak bir biçimde karşılıyorum."

Bakoyanni ayrıca, İsviçre'nin arabuluculuğu ile sürdürülen görüşmelerde sağlanan olumlu ivmeden yararlanılarak daha da ilerleme sağlanması için taraflara çağrısında da bulundu.
 

İlgili haber için tıklayınız;

TÜRKİYE-ERMENİSTAN YAKINLAŞMASI DÜNYA BASININDA

 

Davutoğlu Kıbrıs'ta

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, komşu ülkelerle sıfır problem ilişkisi ilkesine dayalı olarak Ermenistan’la ilişkileri normalleştirmek istediklerini belirterek, “Bu normalleşen ilişkilerin kalıcı barışı getirebilmesi için Azerbaycan-Ermenistan ihtilafının da bir an önce uluslararası toplumun katkılarıyla çözüme kavuşturulmasını bekliyoruz” dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’la düzenlediği ortak basın toplantısında soruları yanıtlayan Davutoğlu, Azerbaycan-Ermenistan ihtilafının uluslararası toplumun katkılarıyla çözüme kavuşturulmasını beklediklerini belirtti. Kıbrıs’ta statükonun sürmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Davutoğlu, Kıbrıs Türklerine, “Türkiye her zaman yanınızda” mesajı verirken, Kıbrıs Rumlarına da 2004 yılında reddettikleri barış imkanının tekrar önlerinde olduğu söyledi.


Ziyaret yasadışı

Kıbrıs Rum yönetimi sözcüsü Stefanos Stefanu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bugün KKTC'ye yaptığı resmi ziyaretin ''yasa dışı'' olduğunu iddia etti.

Rum radyosunun haberine göre, Stefanu yaptığı açıklamada, ''Türkiye'nin, çözüme katkı koymak istiyorsa, Kıbrıs Rum yönetimi de dahil AB karşısındaki yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği'' ifadesini kullandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon