Birleşmiş Milletler'den Türkiye'ye 'OHAL derhal bitsin' çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM), devasa insan hakları ihlallerine yol açtığını söylediği OHAL uygulamasının derhal sonlandırılması için Türkiye'ye çağrı yaptı. Türkiye'de hukuk devleti ve kurumların normal işlevlerinin yeniden tesis edilmesini talep etti.

Birleşmiş Milletler'den Türkiye'ye 'OHAL derhal bitsin' çağrısı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.03.2018 - 13:38

15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi takiben yürürlüğe giren OHAL'le gelinen duruma dair hazırladığı 28 sayfalık raporu aktaran BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, ''OHAL'in rutin şekilde uzatılması yüz binlerce kişiye karşı çok geniş kapsamlı, derin çaplı insan hakları ihlallerine yol açtı'' dedi.

Bu insan hakları ihlallerine keyfi gözaltı, işkence ve diğer kötü muamele, keyfi şekilde çalışma hakkı ve hareket serbestisinin elinden alınması, ifade ve toplanma haklarının saldırıya uğramasının dahil olduğunu belirtti.

Sputnik'te yer alan haber şöyle: Raporla ilgili açıklamayı yapan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, 18 aylık OHAL'de yaklaşık 160 bin kişinin tutuklandığını, 152 bin devlet memurunun işten atıldığını, bunların çoğunun tümüyle keyfi şekilde yapıldığını aktardı.


BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri, tutuklanan ve işten atılanların sayısının bu kadar yüksek olmasının 'afallatıcı' olduğunu ifade etti. Öğretmenler, akademisyenler, yargıçlar ve avukatların işlerinden edildiğini ya da yargılandığını, gazetecilerin tutuklandığını, medya organlarının kapatıldığını, web sitelerine erişimin engellendiğini sıralayan Hüseyin, ''OHAL'in sürekli uzatılmasının, çok çok fazla sayıda kişinin insan haklarını kayfi şekilde ve vahim boyutta engellemek için kullanıldığı açıktır'' dedi.

Çıkarılan 20'den fazla KHK'nın keyfi gözlatı, gözlatında işkence, bunu yapanların cezasız kalması ve yargının bağımsızlığına müdahale edilmesine yol açtığını vurguladı.

Raporda ''Çok sayıda ve çok sıklıkla çıkarılan KHK'ların herhangi bir ulusal tehditle bağlantısız olması, olağanüstü yetkilerin hükümete yönelik her türlü eleştiriyi ve muhalefeti bastırmak için kullanıldığına işarete eder gözüküyor'' vurgusu yapıldı.
28 sayfalık raporda polis, jandarma ve diğer güvenlik güçleri 'gözaltında işkence ve kötü muameleyle' suçlanıyor. 'Feci şekilde dövme, cinsel saldırı, elektrik verme, CIA'in meşhur suda boğulma hissi yaratan 'waterboarding'i gibi işkence yöntemlerinin kullanıldığı' iddialarıyla ilgili örnekler veriliyor.

 BM, 'OHAL'i kaldır' dedi, Dışişleri'nden yanıt geldi

Dışişleri'nin açıklamasında, rapor için 'terör örgütlerinin propagandalarıyla birebir örtüşen asılsız iddialar' ifadeleri yer aldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri 20 Mart 2018 tarihinde, ülkemizdeki Olağanüstü Hal tedbirlerine odaklandığı bir belgeyi “rapor” başlığı altında kamuoyuyla paylaşmıştır. Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu çok yönlü ve ağır terör tehditlerini, özellikle de milletimizin demokratik yaşamına ve ülkenin bekasına kasteden 15 Temmuz 2016 terörist darbe girişiminin insan haklarına etkisini tamamen gözardı eden bu metin bir anlam ifade etmemektedir.

Bu belgeye imzasını atan Yüksek Komiser’in bir süredir Türkiye’yle ilgili konularda tarafsızlığını ve nesnelliğini yitirdiği ve ülkemize karşı şahsi önyargılar beslediği başka vesilelerle kamuoyuna yaptığı açıklamalarda da açıkça gözlenmektedir. Yayınladığı bu son belge, terör örgütlerinin propagandalarıyla birebir örtüşen asılsız iddialar içermektedir. Bu kabul edilemez bir durumdur.

Tüm dünya için önemi tartışılmayacak bir uluslararası kurumun başında bulunan bu kişi, anılan metinle, yönetimindeki BM organını maalesef terör örgütleriyle işbirliği yapan bir kuruluş konumuna düşürmüştür. Bu durumu kınıyor, ayrıca evrensel bir kuruma verilen zarar nedeniyle derin üzüntü duyuyoruz.

Sözkonusu Yüksek Komiser, ülkemizi ziyaret etmesine yönelik müteaddit davetlerimize olumlu yanıt vermemiş, yayınladığı metin için ülkemize gelme konusunda teklifte dahi bulunmamış ve terör iltisaklı çevrelerle işbirliği halinde bu belgeyi hazırlamıştır. Ülkemize erişim bulunmadığı iddiasının gerçekle ilgisi bulunmamaktadır.

Belgenin hazırlık aşamasında, ilgili diğer BM mekanizmalarıyla dahi bilinçli olarak eşgüdüm sağlanmadığı, öne sürülen iddialar hakkında ülkemiz tarafından BM birimlerine sunulan yüzlerce sayfa bilgi ve görüşün bilinçli olarak gözardı edildiği ortadadır.

Bu çerçevede hazırlandığı görülen ve çarpıtılmış, taraflı ve yanlış bilgiler içeren bu metin kabul edilemez. İHYK ofisine de bu yönde resmi bildirimde bulunulmaktadır.

İçerdiği objektiflikten uzak değerlendirmeler sebebiyle sözkonusu belge, tüm insan hakları sistemi açısından tehlikeli bir durum yaratmaktadır. Türkiye, insan haklarının korunması, mevcut standartların en ileri seviyelere taşınması ve bu konularda BM dahil uluslararası kuruluşlarla işbirliğini yürütme kararlılığını muhafaza etmektedir."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler