Birlikte yaşamak için sanat

İKSV’nin Yedinci Kültür Politikaları Raporu yayımlandı.

Birlikte yaşamak için sanat
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.07.2018 - 21:50

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) kültür politikaları çalışmaları kapsamındaki yedinci raporu, “Birlikte Yaşamak: Kültürel Çoğulculuğu Sanat Yoluyla Geliştirmek” başlığıyla Temmuz 2018’de yayımlandı. Kanada Trent Üniversitesi’nden Dr. Feyzi Baban ile Wilfrid Laurier Üniversitesi’nden Dr. Kim Rygiel tarafından kaleme alınan rapor, farklı kültürler barındıran toplumlarda, özellikle mülteci ve göçmenler ile ev sahibi nüfusun uzun vadede bir arada yaşama pratikleri geliştirmesinde kültür ve sanatın rolüne odaklanıyor. İKSV olarak kültür ve sanata erişimi ve katılımı temel bir hak olarak gördüklerini belirten İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece, raporla ilgili olarak şu yorumlarda bulunuyor: “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük göç dalgasına tanıklık ettiğimiz günlerden geçiyoruz. Türkiye’de ve dünyanın farklı coğrafyalarında bu konuda yürütülen tartışmalar, bu süreçte birlikte yaşamı eşitlik ilkesi temelinde kurma yolunda kültür politikalarının her zamankinden büyük bir rol oynadığına işaret ediyor. Bu raporun çıkış noktasını da yerleşik halklar ile yeni gelenler arasında kültür ve sanat aracılığıyla oluşturulabilecek yeni dayanışma bağlarına olan inancımız oluşturuyor.”

Farklılıklarla birlikte yaşamak

Kaleme aldıkları rapor ile ilgili olarak Dr. Feyzi Baban ve Dr. Kim Rygiel şunları söylüyor: “Farklı kültürel geleneklere sahip bireylerin kimliklerinden vazgeçmeden, ortak değerleri ve kültürü paylaşarak birlikte nasıl yaşayabileceklerine verilen cevaplar, genellikle yeni gelenlerin kimliklerinden feragat etmesini bekleyen asimilasyoncu politikalar ile buna karşı geliştirilen çok kültürlü uyum politikaları arasında gidip geliyor. Bu iki yöntemin de günümüz sorunlarını çözmekte yetersiz kalması, bizi Türkiye ve Avrupa’da vatandaş inisiyatifleri ve sivil toplum kuruluşlarının alternatif birlikte yaşama modellerini nasıl hayata geçirdiklerini araştırmaya teşvik etti. Bu raporda farklılıklarla birlikte yaşamaya yönelik tematik tartışmalara yer verdik ve kültür-sanat alanında faaliyet gösteren kuruluşların bu soruya verdikleri cevapları örnekler ile göstermeye çalıştık.” “Birlikte Yaşamak: Kültürel Çoğulculuğu Sanat Yoluyla Geliştirmek” başlıklı raporun tamamı http://www. iksv.org/tr/raporlar/birlikte-yasamak- kulturel-cogulculugu-sanat-yoluyla- gelistirmek adresinden ve AppStore’dan indirilebilen İKSV Kitaplık uygulamasıyla iPad üzerinden okunabilir.

Avrupa ’dan ve Türkiye’den örnekler

Avrupa ve Türkiye’deki çeşitli kültür- sanat girişimlerinin haritasını çıkaran raporda, araştırmanın odağını oluşturan mülteci ve göçmenlere yönelik kültür-sanat girişimlerinden 50’ye yakın örnek sunuluyor. Örneğin, Über den Tellerrand, adını “açık tabak” deyiminden alan, kâr amacı gütmeyen bir mutfak projesi. Mültecilerin ve Almanya doğumlu Berlinlilerin birlikte yemek pişirdiği, yediği ve birbirleriyle kaynaşma imkânı bulduğu tek bir mutfak ile başlayan proje, bugün 30’dan fazla şehre yayılmış bir mutfak ağı olarak devam ettiriliyor. Danimarka’da hayata geçirilen bir belgesel sanat projesi olan “Yüzde Yüz Yabancı?” ise eskiden mülteci konumunda olan 100 kişinin kişisel öykülerini fotoğraflar ve metinler aracılığıyla anlatıyor. Raporda ayrıca Gaziantep’te sekiz vatandaşın özel girişimiyle kurulduktan sonra halen onların fon desteğiyle hayatını sürdüren Kırkayak Kültür Merkezi ile İstanbul’da bulunan ve Suriyelilerle Türklerin, vatandaş ve mülteciden ziyade eşit insanlar olarak bir araya gelip deneyimlerini paylaşabilecekleri açık bir mekân sunan Hamiş Suriye Kültür Evi de inceleniyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler