"Biz ittifakı halkla yaparız"

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında ittifak tartışmalarına yanıt verdi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.11.2010 - 12:00

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, BDP ile ittifak tartışmalarını değerlendirirken ''CHP üzerinde ciddi oyunlar oynandığını'' söyledi. Tartışmaları hayretle izlediğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Biz milletle ittifak yapacağız'' dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ''Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini'' ifade ederek, şöyle devam etti:

''CHP üzerinde ciddi oyunlar oynanıyor. Sağ medyaya asla inanmayın. AKP yandaşı olan medyaya asla inanmayın. Tutturmuşlar bir 'ittifak' diye. Ne ittifakı Allah aşkına... Kim konuşuyor, kim yapıyor? Günlerdir tartışılıyor. Ben bile hayretle izliyorum 'bunlar uzayda mı yaşıyor' diye. Çıkmışız böyle bir şeyin olmadığını söylemişiz. Oturmuşlar bir sürü adam, hep aynı tipler, aynı televizyon kanalları, sabah akşam bunu konuşuyorlar.
Hiçbir CHP'li bu tuzağa düşmez. Ne söylersek biz söyleriz. Birileri bizim adımıza konuşmasın.

Tek hedefimiz vardır: İttifak ise biz milletle ittifak yapacağız. İşçisiyle, çiftçisiyle, memuruyla, emeklisiyle çalışacağız; böyle yola çıkacağız. Bize inanan, Cumhuriyete inanan, laik demokratik sosyal hukuk devletine inanan, ezilmişlerden, emekten yana olan, ülkesini seven, ülkesinin onurunu koruyan, örgütlü toplumdan yana olan herkesin... İster Doğu'da, ister Batı'da, ister Güney'de, ister Kuzey'de olsun CHP'nin çatısı altında yeri vardır.''

 Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın din istismarcılığı yaptığını ileri sürerek, ''Kutsal mekanlar herkes içindir. Bu mekanlarda siyaset, ticaret,yolsuzluk, haksızlık olmaz. O mekanları biz yanlış yerlere çeker, siyasete alet edersek Müslümanlığa en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Bunu, Sayın Başbakan'ın hiç ama hiç unutmaması lazım'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemdeki konuları değerlendirdi. Paris'te katıldığı Sosyalist Enternasyonal Toplantısı ile hafta sonu Diyarbakır ve Şanlıurfa illerine gerçekleştirdiği ziyaretler hakkında bilgi veren Kılıçdaroğlu, özellikle Diyarbakır ve Şanlıurfa'ya gitmesinin belli çevrelerde ''bunlar ne yapıyorlar?'' şeklinde bir tedirginliğe yol açtığını ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, ''Buradan açıkça söylüyorum; bir şey yapıyoruz, CHP'yi iktidara taşıyoruz'' diye konuştu.

Hiç kimseyi ötekileştirmediklerini belirten Kılıçdaroğlu, bu ülkede yaşayan CHP'nin felsefesine ve çağdaş uygarlığı inanan, sosyal hukuk devletinden yana olan, laikliği ana ilke olarak kabul eden bütün yurttaşların CHP çatısı altında yeri olduğunu söyledi.
Konuşmasında vatandaşların Kurban Bayramı'nı da kutlayan Kılıçdaroğlu, uzun bayram tatillerinde yaşanan trafik kazalarına dikkati çekti.

Trafik kazalarının özenle ele alınması gereken bir sorun olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, geçmişte karayollarında güvenliğin sağlanması amacıyla ''Karayolları Yasası''nın çıkarıldığını, bir de Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu'nun kurulduğunu hatırlattı. Kurul'un başkanının Başbakan olduğunu ve yasaya göre yılda iki kez toplanmasının gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Tam 8 yıldır bu Kurul toplanmıyor'' açıklamasında bulundu.

Parlamentonun çıkardığı yasanın gereğini yerine getirmenin yürütme organının görevi olduğunu da ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''8 yıldır bu kadar can kaybı varken hiç meraklanıp 'şu kurulu bir toplayayım. Nerede hatamız, eksiğimiz var? Üstelik duble yollar da yaptık. Can kaybı azalmadı, artıyor. Demek ki sorun var' denmiyor. Sorun varsa aklımızı, mantığımızı kullanacağız, çözüm üreteceğiz. Ama çözüm üretmiyoruz. Bu tablo güzel bir tablo değil. Umuyorum, gelecekte bizim bu eleştirimizi dikkate alarak Sayın Başbakan kısa sürede bu Kurulu toplar, alınması gereken önlemler varsa, çalıştırılması gereken komisyonlar varsa çalıştırır ve biz can kaybını bir daha ki uzun tatilde asgariye belki de sıfıra indirmiş oluruz.''

 

''İbadet yeri siyaset mekanı değildir"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 Eylül halk oylaması öncesinde bir cami çıkışında vatandaşlara hitap ederek ''evet'' oyu istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan görevini yapmıyor ama bir şeyi çok iyi yapıyor, din istismarcılığını çok iyi yapıyor'' dedi.
Yurttaşların kendilerine ''ibadet yerlerinin siyaset mekanı olup olmadığını'' sormalarını isteyen Kılıçdaroğlu, eğer olmadığını düşünüyorlarsa, bu duruma itiraz etmeleri gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, 453 yıllık Süleymaniye Camisi'nin restorasyonun ardından arife günü ibadete kapatıldığını ve gazetelere Başbakan Erdoğan'ın bayram namazını burada kılacağına ilişkin ilan verildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın namaz çıkışında da burada bir konuşma yaptığını anlattı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Ellerini vicdanına koyarak bütün yurttaşlarımın beni dinlemesi lazım. Bu yapılan hareket doğru mu, yanlış mı? Eğer yanlışsa, önce bu yanlışı Sayın Başbakanın kavraması lazım. Eğer biz inanca saygı göstereceksek, Müslümanlığa saygı göstereceksek, insanımıza saygı göstereceksek, Allah'la kulun arasına bir başka kişinin girmediğini biliyorsak böyle bir olayı hayata geçirmememiz lazım. Bu yanlış. Bu yanlıştan herkesin dönmesi lazım.

Aksi halde en temiz duyguları, en temiz mekanlarda yerine getirirken tepemize bir siyasetçi gelecek mi gelmeyecek mi, böyle bir beklenti içine gireriz. Bu doğru değil. Kutsal mekanlar herkes içindir, insanların bütün duygulardan arınıp kendisine Tanrı'ya adadığı mekanlardır. Bu mekanlarda siyaset olmaz, ticaret olmaz, yolsuzluk, haksızlık olmaz. O mekanlarda kul, Allah ve insanın vicdanı vardır. O mekanları biz yanlış yerlere çeker, siyasete alet edersek Müslümanlığa en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Bunu, Sayın Başbakan'ın hiç ama hiç unutmaması lazım.''

 

"Sözleşmeli öğretmenler kadrolu olacak"

Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde sözleşmeli öğretmelerin tamamının kadroya alınacağını belirterek, "Ortalama bin 400 lira öğretmen aylığı, bunu en az 2 bin liraya çıkaracağız" sözünü verdi. Kılıçdaroğlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde acı bir tablonun olduğunu söyledi. AKP'nin öğretmenlere destek vermediğini dile getiren CHP Genel Başkanı, öğretmenlere, "Sizi seviyoruz. Siz elinizde meşale toplumu ileriye taşıyan önderlersiniz. Sizi aç ve açıkta bırakmayacağız. Verdiğimiz aylıkla ikinci işe mahkum ettirmeyeceğiz. Siz bütün mesainizi okulunuza ve öğrencilere harcayacaksınız" diye seslendi.

 

"Evlere şenlik bir Milli Eğitim Bakanı var"

"Evlere şenlik bir Milli Eğitim Bakanı var" diyerek Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'yu eleştiren Kılıçdaroğlu, "Kendisinin yönettiği bakanlıkta öğretmen açığını bilmeyen Milli Eğitim Bakanı, Milli Eğitim Bakanlığını yönetebilir mi? Yönetemiyor" dedi. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlayan Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında öğretmenlere şu vaatlerde bulundu:

"CHP iktidarında bütün öğretmenleri baş tacı edeceğiz. Neyi hedefliyoruz. Ortalama bin 400 lira öğretmen aylığı, bunu en az 2 bin liraya çıkaracağız. 7 lira olan ek ders ücretini 15 liraya çıkaracağız. Öğretmenlere toplu taşıma ücretsiz olarak verilecek. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde öğretmenlere bir aylık verilecek, ek maaş verilecek. Öğretmenlere ücretsiz bilgisayar ve internet hizmeti verilecek.

Sözleşmeli öğretmenlerin tamamı kadroya alınacak. Aileler bölünmüş. Sözleşmeli öğretmenin biri Van'da biri Çorum'da.Arada belli günlerde buluşuyorlar. Böyle bir sistem olabilir mi? Bu doğru değil. Sayın Başbakan beni çok iyi dinlesin, CHP'nin iktidarında TÖB-DER'in mal varlığını iade edeceğiz."

 

''Nerede kaldı sıfır sorun"

''Bunların bir başarısı daha var; yenilgiyi zafere, yalanı gerçeğe dönüştürüyor'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Füze kalkanı için gazetelerde manşetler; neredeymiş bu başarılar, Türkiye her istediğini elde etmiş, Türkiye olmasaymış NATO'nun onuru bile kırılabilirmiş...

Türkiye güçlü bir ülke, NATO için de öyle. Ama sizin söylemleriniz ile bu laflar arasında hiçbir bağlantı yok. Dışişleri Bakanı, füze kalkanı konusu görüşülürken, 'Biz çevremizdeki hiçbir komşumuzdan tehdit algılaması içinde değiliz. NATO'ya dönük de bir tehdit oluşturduğu kanaatinde değiliz' diyor. Allah aşkına füze kalkanı sisteminin Türkiye'de ne işi var o zaman, niye getiriyorsunuz? Getirdin kalkanı kuracaksın, nerede kaldı sıfır sorun? Sorunun olmadığı yerde böyle bir önleme gerek var mı? Demek ki sen halka doğruları söylemiyorsun.

Bir Dışişleri Bakanı'na yakışır mı? Füze kalkanı sistemini buraya kuracaksın, yeni soğuk savaşın cephe ülkesi Türkiye olacak.
Başbakan, 'Muhalefetin bu konuda yeterli bilgisi yok' demiş. Niye Meclisi toplamıyorsun, toplarsın bilgi verirsin. Onların yeterli bilgisi yok, onlar halen gerçeği göremediler. Irak'ta da aynı şeyi yaptılar. Ortadoğu'nun eş başkanı değil miydi Sayın Başbakan, yüz binlerce Müslüman kadına tecavüz edilirken, milyonlarca Müslüman öldürülürken burada sesi soluğu çıkmıyordu.

Bütün Türkiye, dünya, İran da biliyor; bu İran için kuruldu. İran, Pakistan, Kuzey Kore, Çin bizim düşmanımız değil, peki bu füze savunma sistemini niye biz kendi ülkemizde kuruyoruz? Amaç İran'ın nükleer sistemini kontrol etmek. Bunu korkudan söyleyemiyorlar, biz söylüyoruz. Başbakan, 'Özellikle topraklarımızın genelinde böyle bir şey düşünülüyorsa, zaten kesinlikle bu bize verilmeli, aksi takdirde böyle bir şeyin kabulü mümkün değil' Sevsinler senin celallenmeni. Sayın Başbakan çark etmiş durumda. Bu sistemde, Anadolu halkının cebinden kaç lira çıkacağını bilen yok.''
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler