"Biz masaya bağımsız yargı için oturduk"

Kılıçdaroğlu, Kurtdereli Spor Salonu'nda partisinin il kongresinde, Türkiye'de değişim, dönüşüm ve yeniliklerin adresinin CHP olduğunu, CHP'yi kuran kadroların, cumhuriyeti kurduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, tek partili sistemden çok partili sisteme geçilmesini sağlayıp, sosyal demokrasiyi Türk demokrasine kazandırarak 3 büyük değişime imza attıklarını belirtti.

''CHP'liler olarak 4. büyük devrime imza atmak için yola çıktık. Demokrasi ve özgürlük devrimini gerçekleştirmek için yola çıktık'' diyen Kılıçdaroğlu, demokrasinin çok önemli olduğunu dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, katıldığı TOBB'un geçen haftaki genel kurulunda iş adamlarına iki soru sorduğunu ve salondan sadece alkış sesleri geldiğini anlatarak, şöyle devam etti:

''Çünkü sanayici korkuyor, iş adamı korkuyor, yönetici korkuyor. Herkes, 'başıma bir şey gelir mi?' diye korkuyor. Böyle bir anlayışı kabul etmiyoruz. Bu demokrasi değildir. Bu özgürlükçü bir toplum değildir. Özgürlüğün ve demokrasinin yolunu açacak tek adres var, o adres CHP'dir. Demokrasi ve özgürlük mücadelemizden bizi kimse alıkoyamayacaktır. Bir kez daha söylüyorum; demokrasi ve özgürlük mücadelesinde eğer bir bedel ödeyecek varsa, o bedeli CHP Genel Başkanı olarak Kemal Kılıçdaroğlu her zaman ödemeye hazırım. O bedeli sadece CHP'nin genel başkanı değil, CHP'nin bütün üyeleri ödemeye hazırdır.''

Kılıçdaroğlu, CHP'ye, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na üye vermesi nedeniyle eleştiriler getirildiğini ifade ederek, Anayasa değişikliği konusunda miting meydanlarında söz verdiklerini anımsattı.
 

Anayasa değişikliği

Anayasa değişikliği konusunda ilk olarak yargı bağımsızlığı istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Bağımsız olmayan, siyasi iktidara endeksli bir yargı, ülkeye demokrasiyi de özgürlüğü de getiremez. O yargı ne getirir bu ülkeye? 97 tane hapiste gazeteci getirir. O yargı, bu ülkeye halkın oylarıyla seçilmiş milletvekillerinin zindanlarda çürümesini getirir. O yargı, boynuna poşu taktı diye bir üniversite öğrencisine 11 yıl hapis getirir. O yargı, bu ülkeye korku imparatorluğu getirir. O yargı, bu ülkeye herkesin telefonlarının dinlendiği ortamı sağlar. O yargı, bu ülkeyi iktidarın sopasını getirir. Biz bunu hiçbir zaman kabul etmeyiz. Onun için anayasa değişikliklerinde özgürlük ve demokrasi çok önemlidir. Birinci temel ilke, bağımsız ve tarafsız yargının ülkeye gelmesidir. Biz masaya bunun için oturduk. Bağımsız ve tarafsız bir yargı yoksa o ülkede demokrasi yoktur.''

Kılıçdaroğlu, ''Biz niye oturduk Anayasa komisyonuna?'' diye sorduğu konuşmasında, ''Eğer bu ülkede 12 Eylül darbe anayasasının getirdiği YÖK Yasası varsa, YÖK düzeni varsa, o düzeni kaldırmak için oturduk'' dedi.

Kılıçdaroğlu, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, yüzde 10 barajının kaldırılması, özgür ve bağımsız bir medya ortamının yaratılması için Anayasa masasına oturduklarını belirtti.

Kılıçdaroğlu, nereye gidilirse gidilsin ''demokrasinin kalitesinde sorun var'' denildiğini söyleyerek, ''Demokrasinin kalitesinde sorun varsa, bizim Anayasa'mızda sorun vardır. Biz diyoruz ki, yüzde 10 barajı kalksın, gerçek anlamda halkın oyları, milli irade parlamentoya yansısın. Sosyal devlet gerçekten işlesin, gerçek anlamda sosyal devlet olsun. İşte bunun için masaya oturduk. Zaman zaman 'CHP o masaya neden oturdu?' diye soruyorlar. Oturacağız. Bu ülkede gerçek anlamda demokrasi, gerçek anlamda özgürlükler gelinceye kadar sonuna kadar ama sonuna kadar mücadele edeceğiz'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, bir dönem, ''Değişimin adresi AKP. Dönüşümün adresi AKP. Yeniliğin adresi AKP'' denildiğini, bunun yurt içi ve dışında sürekli söylendiğini belirtti.

Şimdilerde ise bir gerçeğin ortaya çıktığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Yeniliğin adresi CHP. Değişimin ve özgürlüğün adresi CHP. Statükonun da adresi Adalet ve Kalkınma Partisi. Değişime direnen parti Adalet ve Kalkınma Partisi. 12 Eylül hukukundan medet uman parti, Adalet ve Kalkınma Partisi. Gelin özgürlük mü istiyorsunuz? O zaman Kenan Evren ve arkadaşlarının yaptığı bütün yasaları gözden geçirelim, gelin, yeniden yapalım onları. Geliyorlar mı? Hayır. Çünkü darbe hukukundan besleniyorlar. Ama şöyle bir algı yaratılıyor, Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi, darbeye karşıymış. Hikaye bunlar, hikaye. Defalarca söyledim. Bu ülkede darbeler dönemi bitmiştir. Eğer bu ülkede biri daha darbe yapacak olursa tankın karşısına çıkacak olan ilk kişi Kemal Kılıçdaroğlu olacak. Darbe hukukundan besleniyorsun. Darbe hukukundan beslenenler darbecilerin ortaklarındandır. Bunu herkesin bilmesini isterim.''

Kılıçdaroğlu, eskiden, CHP'nin sürekli eleştirdiğinin söylendiğini vurgulayarak, '''Cumhuriyet Halk Partisi, hiç proje üretemez. Halkın dertlerini dinlemez. İktidar bir şey yapar, CHP'de onu eleştirir' denilirdi. Altını çiziyorum, bu ülkede yaşayan her yurttaşın sorunlarıyla ilgili, her grubun, toplumun, sınıfın sorunlarıyla ilgili çözüm üreten tek parti, Cumhuriyet Halk Partisi'dir'' dedi.

Terör olayları

CHP olarak, inancı, dini, rengi ne olursa olun bu ülkede yaşayan herkesi barış ve huzur içinde yaşatmaya kararlı olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, bunun için kararlılıkla çalıştıklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''2002 yılında iktidar oldular, terör sıfırdı'' dediği konuşmasında, şunları kaydetti:

''Balıkesirliler kendisine sorsunlar. En çok şehit veren illerimizden biri Balıkesir değil mi? Balıkesir'in bir ilçesinde, bir anne yolumu kesti, 'Benim oğlum şehit oldu. Başka analar ağlamasın. Ne olursunuz bu derdi çözün' dedi. Hakkari'ye gidiyorum. Orada da bir ana ağlıyor. Trabzon, Mardin, Tekirdağ, Çorlu nereye gidersem aynı dert. Çünkü hep ağlayan analar. Hangi insan, anaların evlatlarını kaybetmesini ister? Bir annenin çocuklarını nasıl yetiştirdiğini bilmeyen mi var. Bizi analarımız yetiştirdi. Geliyoruz siyasetçi olarak edebiyatını yapıyoruz, 'Analar ağlamasın.' Ağlıyor kardeşim. Önleyemiyorsun sen. Çünkü sen beceriksiz bir hükümetsin. Proje üretemiyorsun. Çünkü sen proje nasıl çözülür bilmiyorsun. Çünkü sana talimatları okyanus ötesinden veriyorlar. Biz onu da çözeceğiz.''

Terör olayını sadece CHP'nin bitireceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Çünkü bizim yüreğimizde insan sevgisi var. Önümüzdeki hafta sayın Faruk Loğoğlu ve bir grup milletvekili arkadaşımız, sayın Cemil Çiçek'e gidecekler, terör nasıl çözülür ve izlenecek yol haritası nasıldır onun dilekçesini verecekler. Bakın yine söylüyorum, biz üretiyoruz. Ben burdan soruyorum, sayın Recep Tayyip Erdoğan, bizim yol haritamızı beğenmeyebilirsin, eksik bulabilirsin, yanlış bulabilirsin. Senin yol haritan ne? Gel benim açıkladığım gibi sen de açıkla. Millete soralım bakalım hangisi doğru'' dedi.

Uludere

Uludere operasyonuna da değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''TSK'dan uçaklar gidiyor, Uludere'de 34 yurttaşımızı öldürüyor. Bir ülkenin sınır ötesi operasyon yapması sadece ve sadece TBMM'dedir. Meclis, bu yetkiyi yine Anayasa'ya uygun olarak yeri zamanı geldiğinde hükümete devredebilir. Terörü sonlandırmak için önerge getirdiler. Biz de kendilerine yetki verdik. Sınır ötesi operasyon yapıldı. Defalarca sorduk, 'sayın Başbakan siz bu istihbaratı kimden aldı?' Tık yok. Sadece bir açıklama, 'Efendim milli kaynaklardan aldık.' Ama Milli İstihbarat Teşkilatı açıklama yaptı, 'Biz böyle bir haber vermedik' diye. Sonra bir Amerikan gazetesi yayınladı ki, Amerikalılar'dan almışlar istihbaratı. Hani bunu anladık. Daha vahimi sayın Başbakan diyor ki, 'operasyon yapıldıktan sonra benim haberim oldu.' Sen o koltukta niye oturuyorsun? Sen Başbakan değil misin? Eğer bir ülkenin başbakanının kendisine bağlı silahlı kuvvetler sınır ötesine gidiyor geliyor haberi olmuyorsa bu vahim bir durumdur. Ama daha vahimi olan şu, sınır ötesi harekatı Amerikalılar biliyor, bizim başbakanımız bilmiyor. Bu nasıl bir yönetim anlayışı?''

Türkiye'nin 2023 hedefi

Kılıçdaroğlu, 2023'te Türkiye'nin, dünyadaki en büyük 10 ekonomi arasına gireceğinin söylendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Bakın rakamları vereyim. 1998 yılı Türkiye, dünyanın en büyük 20 ekonomisinden 15'inci. Yani ilk 10'a girmek için 5 ülkeyi daha sollamanız gerekiyor. 2009, AKP iktidar. İlk 20 büyük ekonomiden bir adım düşmüşüz, 16. olmuşuz. Geçiyorum 2011 yılı, 16. ekonomiden 17. ekonomiye düşmüşüz. 2012 yılı şimdi 20 büyük ekonomiden 18'inciyiz. Yani ilk 10'a yaklaşmak değil ilk 20'den düşmek üzereyiz. Yani küme düşmek üzereyiz. Çıksınlar bu rakamlar doğru değil desinler. Milleti kandırıyorlar. Gazetelerin ekonomi sayfalarında yazan köşe yazarlarına soruyorum. Bu politikayla değil 2023 yılında ilk 10 girmek ilk 20'den çıkacaksınız. Niye milleti kandırıyorsunuz? Niye millete doğruları söylemiyorsunuz? Sarı sendikalara sendika demem ben. Memur-Sen gibi bir sendika mı var. Sendika dediğiniz çalışanlarının haklarını savunur, iktidara heveslenmez, önünde diz çökmez, onlara biat etmez. Sendikacı adam yürekli adamdır. Sendikacı adam mücadele eden adamdır. Sendikacı budur. Onlara sendikacı denmez. Kendilerine sendikacı sıfatı veriyorlar.''

Herkesi kucaklayacaklarını, Türkiye'nin gerçeklerini her yerde konuşacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, yurttaşın sorunlarının nasıl çözüleceğini anlatacaklarını söyledi.

Dünyanın en büyük faizinin ödendiğini de belirten Kılıçdaroğlu, ''Size çarpıcı bir örnek vereceğim. 1979 ile 2002 arasında yani 23 yılda Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin ödediği faiz, 135 milyar dolar. 2003-2011 yılları arasında yani 8 yılda ise 450 milyar dolar faiz ödemişler. Faizi nasıl ödüyorlar? Sizlerin ödediği vergilerle. Sizler ödüyorsunuz aslında. Bedelini de sizler ödüyorsunuz, faturayı da sizler ödüyorsunuz. Hep beraber güzel bir Türkiye için, herkesin karnını doyduğu bir Türkiye için mücadele edeceğiz. Size söz veriyorum bugün çalıştığımdan daha çok çalışacağım'' dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP İl kongresine katılmak üzere karayoluyla Balıkesir'e gelirken Pamukçu beldesinde mola verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş'in eşlik ettiği Kılıçdaroğlu, belde meydanında bulunan kahvehaneye uğrayarak, yurttaşlarla bir süre sohbet etti.