'Biz muhalefet olarak sorgularız'
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Biz muhalefet olarak sorgularız. Milletimizin lehine olan bir şey varsa desteğimizi veririz, aleyhine olan bir şey varsa o zaman sorar, sorgularız'' dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, milletin sorunlarını Meclis'e taşımaya kararlı olduklarını, bu konuda TBMM İçtüzüğü'nden kaynaklanan bütün hakları kullanacaklarını ifade etti.
Oktay Vural, bu kapsamda, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün hakkında toplam 7 gensoru önergesi verdiklerini, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız hakkında da gensoru önergesi hazırladıklarını belirtti. Vural, 10 farklı konuda da genel görüşme açılmasını talep ettiklerini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, muhalefetin gensoru önergelerini ne zaman vereceklerine de kendisinin karar verdiğini savunan Vural, ''(Böyle muhalefet olmaz' diyerek de İçtüzük'ten kaynaklanan hakkımızı kullanmamızı yadırgıyor'' dedi.
Vural şöyle devam etti: ''Bakanlara soru sormayalım mı sorgulamayalım mı? Muhalefet olarak en meşru hakkımızdır. Bu hakkımızı yok saymak ancak totaliter, despot bir yönetim anlayışının tezahürü olur. Sen gece yarıları parmak çoğunluğu ile uzlaşma sağlamadan kanun geçireceksin, gensoruyla geldiği zaman, 'Niye soruyorsunuz...' Soracağız, millet adına soruyoruz. Sen de cevap vereceksin. Senin karşında duran piyon muyuz? Sen kendini ne zannediyorsun? Muhalefeti de susturacak. Gensoruları gayrı ciddi bulan Başbakan, milletvekillerine yurt dışına çıkma yasağı koyuyor. Başta zaten milletvekilleri senin Bakanlarının icraatları karşısında şikayetçi. Neyin nasıl konuşulduğunu, ne yapıldığını biliyoruz. Her şey Meclis'in içerisinde oluyor. Kimin ne düşündüğünü biliyoruz. Parmak çoğunluğuna bakma, vicdan çoğunluğu var mı yok mu ona bakacaksın sen. Bütün bu süreçler içinde büyükşehir belediye yasasını bir takım mahfillerin dayatmasıyla Türkiye'nin bölgesel yönetime götürecek bir anlayışı gündeme getireceksin, 'çoğunluğum var istediğimi yapıyorum' diyeceksin. Benim de burada hakkım var, hukukum var. Biz haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytan değiliz. Varsa bir haksızlık konuşuruz, gereğini yaparız. Biz muhalefet olarak sorgularız. Milletimizin lehine olan bir şey varsa desteğimizi veririz, aleyhine olan bir şey varsa o zaman sorar, sorgularız. Biz karşına alıp da televizyon programlarında oturttuğun gazetecilere, soru siparişi ile soru sorduranlardan değiliz. Gazeteci soru soracak, 'Sen bu işleri bilmiyorsun galiba' diye azarlayacaksın, yok öyle bir şey... Biz gücümüzü milletten alıyoruz. Burası tek adam yeri değil.''
İdam tartışması
Başbakan Erdoğan'ın, idam konusundaki açıklamasına değinen Vural, ''Biz idamın kaldırılmasına 'hayır' derken, AKP 'evet' demiştir. Biz terör suçlarına, savaş suçlarına idamın verilmesini mümkün kılan bir Anayasa değişikliği yapmıştık. İdamın kaldırılması ile ilgili çekince koymuştuk. AKP 2004 yılında bu çekinceyi de kaldırdı. İdamın kaldırılmasına destek veren onlar'' diye konuştu.
Vural, şöyle devam etti: ''Sayın Başbakan'ın, 'Bu ülkede binlerce insanın ölümüne vesile olan bir terörist başına idam verilmiştir ama ülke maalesef birilerinin, bazı malum yerlerin baskıları ile idamı dahi kaldırmıştır' diyor. Ey Sayın Başbakan, bu idamın kaldırılmasına niye 'evet' dedin? Sana hangi malum birileri ve malum çevreler, 'idam kaldırılsın' diye söyledi. Hangi malum çevreler, hangi malum birileri, Anayasa'dan idamın kaldırılmasını sana söyledi? Hangi dayatmaya boyun eğdiğini çık söyle. Çankaya Köşkü'nde bir liderler zirvesi yapılmıştı. Köşke, Recep Tayyip Erdoğan Bey ile giden Ertuğrul Yalçınbayır'dır. Orada kendisi diyor ki 'Biz o dönem (hayır) demedik. Parti yönetiminde konuyu tartıştık, karşı çıkanlar olmasına rağmen, çoğunluk (evet) denilmesinden yanaydı. Biz olmasak zor geçerdi' diyor. Eğer idamın kaldırılması ile ilgili kanun ve Anayasa değişikliğinde, Başbakan'ın ifadesi ile 'Ülke maalesef birilerinin ve bazı malum yerlerin baskıları ile idamı dahi kaldırmıştır' diyorsa Sayın Başbakan, kendisine idamın kaldırılması noktasında bu birilerinin, malum çevrelerin kim olduğunu açıklamalı.''
21 Haziran 2010 tarihinde, terörle mücadele konusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün liderleri çağırdığını anımsatan Vural, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de bölücü terör örgütü ile mücadelede neler yapılması gerektiğini kapsamlı bir şekilde Köşk'e ilettiğini söyledi. Vural, Bahçeli'nin, ''AB sürecinde uyum adına bugünkü iktidar tarafından kaldırılan ölüm cezası, terör suçlarında ve savaş halinde, yeniden TCK'ya konulmalıdır'' dediğini ifade etti. Oktay Vural, ''Neye mahkumsan, neye mecbursan ey Sayın Başbakan, kurtul o cendereden. Terörü bitir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın 2023 yanıtını da değerlendiren Vural, ''Bu cevap zihniyetin nasıl çalıştığını ortaya koyuyor. Hep akçeli, hep para işi. Başka bir dertleri yok bunların. 'Patentinin parası neyse verelim...' diyor. İşleri güçleri para. Akçeli işler olduğu zaman acele oluyor onlar için. Oysa hayırlı işlerde acele etmek gerekiyor'' dedi.
'Tehditle demokrasilerde sonuç alınmaz'
Gazetecilerin sorularını yanıtlaya Vural, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın cezaevlerindeki açlık grevleri ile ilgili açıklamasını değerlendirdi. Vural, ''Bunların işleri güçleri terör örgütüyle pazarlık etmek, onların istek ve taleplerini getirmek. Bülent Arınç'ın en önemli görevi, millete bu süreçleri hazmettirmek. Milletin derdi var, ama onların siyasi isteklerini yerine getiriyorlar'' diye konuştu.
BDP'li milletvekillerinin de açlık grevine başlayacağı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Vural, ''Bu millet iradesi hiçbir tehdide, silaha, şantaja teslim olmaz. İnsanlık değerlerini, insanı yok ederek hiçbir hedefe ulaşılamaz. Millet nezdinde bunun hukuki ve siyasi meşruiyeti yoktur. Peki çiftçiler, emekliler, atanamayan öğretmenler de mi açlık grevi yapsın. Zaten aç, biçare. Zorbalıkla, tehditle demokrasilerde sonuç alınmaz'' dedi.
MHP Kurultayı'na ilişkin bir soruyu yanıtlayan Vural, kurultayın kararını verdiğini, ilk turda iradesini ortaya koyduğunu belirtti. MHP'nin bu kararlı gidişini akamete uğratmak isteyenler olduğunu belirten Vural, ancak kurultayın, birlik içinde, önümüzdeki dönemde Genel Başkan Bahçeli liderliğinde MHP'nin iktidara taşınması mesajını verdiğini dile getirdi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!