'Biz, yeni CHP'yiz'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Biz, yeni CHP'yiz. Proje üreten, ülkesini düşünen, yarattığı değerleri hakça bölüşen, yoksulluğu tarihe gömmeyi düşünen yeni bir anlayışın sahibiyiz. İnançlara, etnik kimliğe saygılı, bunları siyasetin odağına koyan partilerden olabildiğince uzak duran, 19. yüzyılın politikalarını reddeden yeni bir anlayışın sahibiyiz'' dedi.

'Biz, yeni CHP'yiz'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.04.2011 - 09:20

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TOBB Yönetim Kurulu Toplantısı'na katıldı. Buradaki konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, CHP'nin 29 ildeki ön seçimlerde, milletvekillerinin listelerde alt sıralarda yer aldıklarını hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Ön seçimleri gayet iyi değerlendiriyoruz, 29 ilde bütün üyelerin katılımıyla ön seçim yaptık. Demokrasiyi, biz bu ülkeye getireceğiz, kararlıyız, parti içi demokrasiyi de getireceğiz onda da kararlıyız. Siyasi partiler yasasını değiştireceğiz, siyasi ahlak yasasın çıkaracağız. İlk 4 ay içinde artık bu ülkede demokrasi, özgürlük sorunu olmamalı. 29 ilde ön seçim yaparak, önemli bir başarıya imza attık, ortaya çıkan sonuçlar şu; Türkiye değişim istiyor. Bir ilimizde birinci ve ikinci sırada kadın milletvekili adayları çıktı ve ön seçimden bizim düşündüğümüzden daha fazla kadınlar çıktı, bundan da son derece mutluyuz.''

İklim Bayraktar sorusu

Kılıçdardoğlu, ''Ön seçim sonuçlarına uyacak mısınız?'' sorusuna ''Seçim sonuçları, yargının gözetiminde yapıldı, uyacağız tabi'' karışılığını verdi. Bugün bir gazetede, gazeteci İklim Bayraktar'ın iddialarına ilişkin bir haber olduğunun hatırlatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, ''Türkiye'nin en önemli sorusunu sorduğunuz için teşekkür ederim. Türkiye'de zaten başka sorun yok. Var olan sorunların en temeli buydu herhalde. Kusura bakmazsanız bu soruya yanıt vermek istemiyorum, daha ciddi sorular sorarsınız büyük bir içtenlikle yanıt veririm'' dedi.

 

'Bu tabloyu kırmak istiyoruz'

TOBB Yönetim Kurulu Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu, TOBB Yönetim Kurulu üyeleriyle bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. CHP'nin iş dünyasında bir algısı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''CHP'nin, iş dünyasındaki algısı biraz olumsuz, bu tabloyu kırmak istiyoruz'' dedi. İş dünyasının rahat çalışabileceği, üretebileceği, istihdam yaratabileceği bir modeli kurmakta kararlı olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, sanayicinin ekonominin kamu görevlisi olduğunu, bu nedenle önündeki engellilerin kaldırılması gerektiğini söyledi. TOBB'u özel sektörün kalbi olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, gelişip büyümesi için herkesin çalışması gerektiğine işaret etti. ''Ekonomi iyi yönetilmiyor'' diyen Kılıçdaroğlu, iyi yönetilen bir ekonomide 9 yılda 4 kez mali af çıkmasının söz konusu olamayacağını belirtti.

Ekonominin iyi yönetilmediğinin bir diğer somut göstergesinin de ''ekonominin büyümesinin sıcak paraya bağlanması'' olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Bugün gazetelerde ilginç bir haber vardı. İnce belli bardağı ithal ediyoruz artık. Türkiye, cam sanayinde dünyada sayılı ülkelerden birisi. Nasıl oluyor da çay bardağını ithal etme konumunda kalıyoruz? Bu kur politikası böyle devam ederse bu sorun sadece sizin sorununuz değil hepimizin sorunu olmaya devam eder'' diye konuştu. ''Türk Lirası çok değerlendi'' diye övünmenin de hatalı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, ''Ekonomiyi bilen birisi, Türk Lirası'nın olduğundan fazla değerli olmasından övünmez. Burada bir sorun vardır'' dedi. Türkiye'nin ithalata bağımlı olduğunu da ileri süren Kılıçdaroğlu, CHP'nin yeni bir istihdam politikasıyla yola çıkmak istediğini aktardı.
 

'... hedefiniz tutmuyor'

Kılıçdaroğlu, yüzde 5.5'lik bir büyümenin yalnızca var olan sorunları sürdüreceğini, orta vadeli mali planda ekonomik büyümenin yüzde 4 olarak tanımlandığını ifade ederek, ''Yüzde 4 hedefliyorsanız, yüzde 9 büyüyorsanız bir sorun var demektir; hedefiniz tutmuyor'' ifadesini kullandı. İş adamlarının algıları sağlıklı değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ekonomik başarısının kendisiyle aynı kulvarda olan ülkelerle karşılaştırılması gerektiğini kaydetti.

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun bütün siyasi partilere eşit uzaklıkta oldukları ifadesini kullandığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: ''Bizim zaten duymak istediğimiz bu. Çatı örgütlerinin, meslek kuruluşlarının siyasi partilere eşit mesafede olması lazım. Bizim ekonomi anlayışımızda şu var, bizimle aynı dünya görüşünü paylaşmayan sanayicinin de önündeki engelleri kaldırmakta kararlıyız. Çünkü o sanayici kendisi için değil, ülkesi için çalışıyor. Farklı dünya görüşlerine sahip olabiliriz ama bir ortak payda yaratmak zorundayız. Çalışan, üreten, alın teri döken, risk üstlenene bizim saygı duymamız gerekir; hedefimiz bu, bu saygıyı göstereceğiz. İster doğuda ister batıda, ister kuzeyde ister güneyde bunu yapacağız. Bizim tekstilcilerimiz Türkiye'den ayrıldılar Mısır'a gittiler. Doğu ve Güneydoğu da ekonomik büyüme açısından ciddi sorunuz var. Mısır'ın Türk tekstilcilerine sağladığı olanakları biz Doğu ve Güneydoğu'da niye kendi tekstilcilerimize sağlamadık? Ne vardı engel? İnsan eksiğimi, girişim eksikliği mi? Ne eksikliğimiz vardı? Politik tercih eksikliğimiz vardı, tercih oraya yöneldi. Teşvik politikasında da sağlıklı ve tutarlı bir politika gütmeye kararlıyız. Var olan teşvik politikalarının tümü yanlış. gerekirse sektör bazında, firma bazında özel teşviklerin devreye girmesi lazım. Bunu yaptığımız zaman başarılı olabiliriz.''
 

'İthalata dayalı büyüme, sıcak paraya dayalı ekonomi'

Sanayicilerin enerji maliyetlerinden şikayetçi olduğunu da ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bir nükleer santral yapılacağını hatırlatarak, sanayicilerden gittikleri ülkelerde nükleer santraldan elde edilen enerjinini ne kadara satıldığını sormalarını istedi. Kılıçdaroğlu, ''Biz kendi ülkemizde üniversitelerimizin, iş adamlarımızın, bilim insanlarımızın nükleer teknolojiyle tanışmasını isteriz ama yapılan nükleer santralda bir tek Türk mühendis bile çalışmayacak, niçin? Benim insanım öğrenmeyecek mi? Her şeyi Ruslar yapacak, bütün uzmanlar Ruslardan olacak, riskini biz üstleneceğiz ve bunun bize bir faydası olmayacak ve ben Rusya'dan değil belki başka bir ülkeden daha ucuza elektrik alırım. Bir de 15.5 cente alım garantisi veriyoruz, bunu iyi düşünmemiz lazım. Biz 'hükümeti alkışlayın ya da eleştirin' diye bir talepte bulunmuyoruz sizden, gerçekleri görmenizi isteriz. Biz kendi ülkemizi seviyoruz. Bizim milliyetçilik anlayışımızsda önce bizim kendi sanayicimiz, işadamımız kazanacak'' şeklinde konuştu.

Türkiye'de istihdam yaratmayan büyüme kavramının geliştiğini, bunun son derece sakıncalı bir durum olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, ithalata dayalı büyüme, sıcak paraya dayalı ekonomi anlayışının kabul edilemeyeceğini vurguladı. Kılıçdaroğlu konuşmasında, Ekonomik Sosyal Konseyi'nin toplanmamasını da eleştirdi. Toplumsal yaşamın özünün uzlaşmadan geçtiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Kaliteli bir demokrasi özgürlükten geçer. Türkiye'de demokrasi sorunu da var. Ben eminim sizler cep telefonlarınızla rahat konuşamıyorsunuz, o zaman bir demokrasi sorunu var. Özgürlük ve demokrasinin askıya alındığı veya yara aldığı yerde sorun bizim düşündüğümüzden çok daha hızlı büyür'' dedi.

Bu sorunun ilerlemesinin, yandaş iş adamı, yandaş siyasetçi kavramının ortaya çıkmasının sermayeyi olumsuz etkileyeceğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun, demokrasinin önündeki ciddi tehlikelerden birisi olduğunu kaydetti. Kişilerin mal varlıklarının güvenceli bir ortamda, hukuk içinde olması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Biz herkesin, demokratik bir Türkiye'de çalışabileceği, üretebileceği bir devlet anlayışından yanayız'' dedi.

 

'Daha tutarlı ve saygın bir yapı istiyoruz'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Planlama Teşkilatının yapısını eleştirerek, sağlıklı ve istikrarlı bir planlama için bu yapıyı değiştireceklerini, uzmanların etkin olduğu bir yapıya kavuşturacaklarını söyledi. Sağlıklı bir planlama yapılmadığı için doğu ve batı illeri arasındaki farkların arttığını ileri süren Kılıçdaroğlu, CHP'nin bu farkı ortadan kaldıracak projelere geliştirdiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, ''Türkiye'nin 100. yılında var olan tablonun ve dengelerin Türkiye'nin lehine değişmesini istiyoruz. Daha tutarlı ve saygın bir yapı istiyoruz'' dedi. CHP'nin, kendisine yönelik eleştirileri her zaman saygıyla karşılayacağını da belirten Kılıçdaroğlu, ekonominin Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesi olmasını sağlamaya çalıştıklarını vurguladı.

Konuşmasında AB sürecine de değinen Kılıçdaroğlu, ''AB sürecinde geldik tıkandık'' ifadesini kullandı. Muhalefetin, AB uyum yasaları konusunda hükümete her zaman destek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Uyum yasaları çerçevesinde gelen hiçbir tasarıya 550 milletvekilinden karşı çıkan olmamıştır. Biz, AB sürecindeki tıkanmadan rahatsızız ama AB'nin, Türkiye'ye çifte standart uygulamasından da rahatsızız, onlara bunu açık yüreklilikle söylüyoruz. 'Türkiye size mahkum değildir' diyoruz ama Türkiye, 1963 yılında imza attığı anlaşmanın arkasındadır. 'Avrupa'nın etik değerleri var' deniliyorsa Avrupa da attığı imzanın arkasında durmalıdır'' şeklinde konuştu.

Hükümetin, istihdam, vergi gibi konularında politikaları bulunmadığını, ekonomi yönetiminin dağınık olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, Aile Sigortası Projesi hakkında da bilgi verdi. CHP'nin askerliği kısaltma projesini de anlatan Kılıçdaroğlu, ''15 ay bir insanı üretim sürecinin dışına çıkarıyorsunuz. '9 aya daha sonra aşamalı olarak 6 aya indireceğiz' dedik. Daha güçlü, tutarlı, dinamik, üretken bir ordu isteriz. Ülkeyi daha iyi savunan, hantallığı aşmış bir ordu isteriz. Savunma sanayinin daha güçlü olmasını isteriz'' dedi. Askerliğin 9 aya indirilmesi halinde Türkiye'ye sağlayacağı tasarrufa dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bu tasarrufun istihdama ve üretime olumlu yansıyacağını savundu.

'Kemal Derviş'in programı...'

Türkiye'nin yeni bir ekonomik programa ihtiyacı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini ''Var olan program, Kemal Derviş ve arkadaşlarının ortaya koyduğu, onda değişiklik yapılmayan, sürdürülen bir programdır. O program işsizlik yaratıyor, ithalatı cazip hale getiriyor, Türk Lirası'nı değerli kılıyor, sanayiciyi cezalandırıyor'' diye sürdürdü. Kılıçdaroğlu, Gelir İdaresi Başkanlığını özerk bir yapıya kavuşturacaklarını ve vergi denetimlerini silah olarak kullanmayacaklarını ifade etti. Yeni bir istikrar programı, sağlıklı bir rekabet ortamı, bağımsız bir Gelir İdaresi Başkanlığı, yeniden örgütlenmiş, güçlü, yaratıcı bir Devlet Planlama Teşkilatı sözü veren Kılıçdaroğlu, ekonomik yapıdaki dağınıklığı gidermek için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Sermaye Piyasası Kurulunun birleştirilebileceğini de söyledi.
 

'Rahmetli Özal'ın başarısı...'

CHP'nin ekonomiye getireceği yenilikleri anlatan Kılıçdaroğlu, uzun yıllar bürokraside çalıştığını bu nedenle işlerin nerede tıkandığını görebildiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Rahmetli Özal'ın başarısı da burada yatar. Devleti iyi tanımasında yatar'' dedi. Partisinin özelleştirmeye ideolojik bakmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, özelleştirme ile tekel değil, sağlıklı bir rekabet ortamı yaratılması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Doğu ve Güneydoğu ile ilgili projelerimiz var. Özel sektöre hiç düşünemediğiniz ölçüde teşvik politikaları gelecek ama sadece o bölgeler için. Seçilmiş alanlarda sağlıklı teşvikler. Özel sektör gitmezse devlet özel sektör işbirliğini teşvik edeceğiz. En az yüzde 51'i özelde olacak ama özel sektör 'biz bu koşullarda gitmek istemiyorum' diyorsa doğrudan devlet gidip yatırım yapacak. O bölgedeki büyüme hızını yüzde 9,5 tuttuk. Olağanüstü olanaklar var o bölgelerde. Yeni yatırım alanları yaratmak zorundayız. Terörü önlemek için istihdam yaratacağız.''

CHP'nin vatandaşın karşısına projeleri ile çıktığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Bizim dışımızda proje üreten bir parti bulamazsınız. Gelsinler karşımıza, ekonomide, sosyal hayatta. 'Büyüme' diyoruz, 'uçuruyoruz Türkiye'yi' diyoruz, yoksul sayısı bir yılda 818 bin kişi artıyor, TÜİK rakamı bu. Demek ki zenginlik, büyüme halka dokunmuyor, halka dokunması lazım. Devlet yönetiminde de izleyeceğimiz politikalarda da Türkiye'yi dünyada söz sahibi hale getirmek istiyoruz. Lafla değil, işle. Biz proje üreten bir siyasal partiyiz artık. Söyledik biz, yeni CHP'yiz. Proje üreten, ülkesini düşünen, yarattığı değerleri hakça bölüşen, yoksulluğu tarihe gömmeyi düşünen yeni bir anlayışın sahibiyiz. İnançlara, etnik kimliğe saygılı, bunları siyasetin odağına koyan partilerden olabildiğince uzak duran, 19. yüzyılın politikalarını reddeden yeni bir anlayışın sahibiyiz'' diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon